|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
göreceli olma |
relativeness i.
|
|
2 |
Genel |
göreceli kavram |
relative concept i.
|
|
3 |
Genel |
göreceli önem |
relative importance i.
|
|
4 |
Genel |
göreceli olarak büyük küme |
macroaggregate i.
|
|
5 |
Genel |
bir ligdeki takımların göreceli rekabet durumunu ölçmek için kullanılan istatistiksel birim |
game i.
|
|
6 |
Genel |
göreceli etki |
degree i.
|
|
7 |
Genel |
göreceli konumları ve yükseklikleri bilinen nokta dizisi |
field control i.
|
|
8 |
Genel |
algılanan göreceli avantaj |
perceived relative advantage i.
|
|
9 |
Genel |
göreceli yön |
prospect i.
|
|
10 |
Genel |
insana ait vücut yapısının ektomorfik, endomorfik ve mezomorfik bileşenlerin göreceli gelişimine göre sınıflandırılması |
somatotype i.
|
|
11 |
Genel |
(bileşikteki) atom veya grupların göreceli konumlarını belirlemek |
orient f.
|
|
|
12 |
Genel |
göreceli olarak küçük |
relatively small s.
|
|
13 |
Genel |
göreceli olarak büyük bir küme halinde olan |
macroaggregated s.
|
|
14 |
Genel |
göreceli olarak |
relatively zf.
|
|
15 |
Genel |
göreceli konumu belirtmek için kullanılan hayali bir saate göre |
o’clock zf.
|
|
Idioms |
|
16 |
Deyim |
göreceli değerlendirme |
eye of the beholder i.
|
|
Trade/Economic |
|
17 |
Ticaret/Ekonomi |
artan göreceli maliyetler kanunu |
law of increasing relative costs i.
|
|
18 |
Ticaret/Ekonomi |
bir konuda sahip olunan göreceli zenginlik |
endowment i.
|
|
19 |
Ticaret/Ekonomi |
bir mal veya hizmetin alıcı ve satıcılarının göreceli olarak az sayıda bulunması |
fewness i.
|
|
20 |
Ticaret/Ekonomi |
çok sayıda telafi edici açık piyasa işlemlerine girişerek toplam rezerv düzeyinin göreceli olarak ufak bir miktarda değiştirilmesi süreci |
churning i.
|
|
21 |
Ticaret/Ekonomi |
göreceli düşük masraflarla endüstriye girilebildiği durumlarda endüstrideki firma sayısı ne olursa olsun rekabetçi sonuçlara yaklaşılacağını savunan teori |
theory of contestable markets i.
|
|
22 |
Ticaret/Ekonomi |
göreceli fiyat |
relative price i.
|
|
23 |
Ticaret/Ekonomi |
göreceli sıklık |
relative frequency i.
|
|
24 |
Ticaret/Ekonomi |
göreceli gelir hipotezi |
relative income hypothesis i.
|
|
25 |
Ticaret/Ekonomi |
göreceli gelir |
relative income i.
|
|
26 |
Ticaret/Ekonomi |
tatillerde de açık olan ve geç saatlere kadar açık bulunan, acil ihtiyaç maddeleri bulunduran, göreceli olarak yüksek fiyattan satış yapan bir tür perakendeci |
convenience store i.
|
|
27 |
Ticaret/Ekonomi |
ülkenin ticaret yapmakta olduğu göreceli mal fiyatlarında ortaya çıkan değişme |
terms-of-trade effect i.
|
|
Politics |
|
28 |
Siyasal |
göreceli demokrasi |
relative democracy i.
|
|
29 |
Siyasal |
göreceli yoksunluk |
relative deprivation i.
|
|
Industry |
|
30 |
Sanayi |
(kağıt para) bir iş üzerinde çiçekli rozete benzeyen çeşitli eğri çizgiler oluşturmak için döner mandrel ve kesme noktası arasında dış merkezli göreceli hareket yaratmak için kullanılan bir torna aparatı |
rose engine i.
|
|
Technical |
|
31 |
Teknik |
göreceli montaj robotu |
relative robotic assembler i.
|
|
|
32 |
Teknik |
göreceli basınç |
relative pressure i.
|
|
33 |
Teknik |
göreceli frekans |
relative frequency i.
|
|
34 |
Teknik |
göreceli kodlama |
relative coding i.
|
|
35 |
Teknik |
göreceli hareket |
relative motion i.
|
|
36 |
Teknik |
göreceli belirgin ad |
relative distinguished name i.
|
|
37 |
Teknik |
göreceli kod |
relative code i.
|
|
38 |
Teknik |
göreceli adres |
relative address i.
|
|
39 |
Teknik |
göreceli genleşme |
differential expansion i.
|
|
40 |
Teknik |
göreceli uzama |
relative expansion i.
|
|
41 |
Teknik |
göreceli hareket yapmayacak şekilde iki ya da daha fazla parçanın birbirine bağlanması |
positive locking i.
|
|
42 |
Teknik |
göreceli hareket yapmayacak şekilde iki ya da daha fazla parçanın birbirine bağlanması |
form-fitting i.
|
|
43 |
Teknik |
uzay ve zamanda göreceli boyut |
time and relative dimension in space (tardis) i.
|
|
44 |
Teknik |
yüzeysel sıçramanın göreceli yüksekliği |
relative height of hydraulic jump i.
|
|
45 |
Teknik |
(göreceli) risk oranı |
odds ratio i.
|
|
46 |
Teknik |
bitişik parçaların göreceli yer değişimlerinin aralarındaki mesafeye oranı |
shear i.
|
|
47 |
Teknik |
dinleyicinin kendi eşiğinin 40 desibel üzerinde şiddete sahip göreceli bir ses yüksekliği birimi |
sone i.
|
|
Computer |
|
48 |
Bilgisayar |
göreceli yol adları |
relative path names i.
|
|
49 |
Bilgisayar |
göreceli kodlama |
relative coding i.
|
|
50 |
Bilgisayar |
göreceli adres |
relative address i.
|
|
51 |
Bilgisayar |
göreceli kod |
relative code i.
|
|
52 |
Bilgisayar |
göreceli bağlaçlar |
relative links i.
|
|
53 |
Bilgisayar |
göreceli/mutlak olmasını gözardı et |
ignore relative/absolute expr.
|
|
54 |
Bilgisayar |
göreceli başvuruları kullan |
use relative references expr.
|
|
55 |
Bilgisayar |
göreceli kaydet |
relative record expr.
|
|
Informatics |
|
56 |
Bilişim |
göreceli asal sayılar |
relatively prime numbers i.
|
|
Electric |
|
57 |
Elektrik |
göreceli olarak düşük seviyedeki elektromotor kuvvet |
lv kısalt.
|
|
Construction |
|
58 |
İnşaat |
göreceli nem |
relative humidity i.
|
|
Aeronautic |
|
59 |
Havacılık |
uçağın üç ana ekseninin göreceli eğimi |
attitude i.
|
|
Marine |
|
60 |
Denizcilik |
göreceli kronman derinliği |
relative crown depth i.
|
|
61 |
Denizcilik |
göreceli su derinliği |
relative water depth i.
|
|
62 |
Denizcilik |
göreceli kronman genişliği |
relative crown width i.
|
|
Medical |
|
63 |
Medikal |
bir nesnenin x-ışınlarına ve diğer radyasyonlara karşı göreceli şeffaflığı |
radiodensity i.
|
|
64 |
Medikal |
bir nesnenin x-ışınlarına ve diğer radyasyonlara karşı göreceli şeffaflığı |
radiopacity i.
|
|
65 |
Medikal |
göreceli risk |
relative risk i.
|
|
66 |
Medikal |
(odyolojide) göreceli bir ton aralığı birimi |
mel i.
|
|
Anatomy |
|
67 |
Anatomi |
göz indeksi göreceli olarak küçük olan |
microseme s.
|
|
Psychology |
|
68 |
Psikoloji |
bireyin tutumunun referans gruba olan göreceli ölçüsü |
attitude scale i.
|
|
Math |
|
69 |
Matematik |
göreceli yanılgı |
relative error i.
|
|
Logic |
|
70 |
Mantık |
eylemlerin göreceli değerlerine ilişkin muhakeme |
practical reason i.
|
|
71 |
Mantık |
eylemlerin göreceli değerlerine ilişkin muhakeme |
practical reasoning i.
|
|
|
Statistics |
|
72 |
İstatistik |
göreceli tıkız küme |
relatively compact set i.
|
|
73 |
İstatistik |
göreceli olasılıklar oranı |
odds ratio i.
|
|
74 |
İstatistik |
iki denetsel koşul altındaki özdeş örneklemlerin değerlerinin göreceli büyüklüğünü hesaplamak için kullanılan bir istatistiksel denklem |
wilcoxon test i.
|
|
75 |
İstatistik |
göreceli sıklık |
frequency i.
|
|
76 |
İstatistik |
göreceli frekans |
frequency i.
|
|
77 |
İstatistik |
göreceli güç endeksi |
rsi (relative strength index) kısalt.
|
|
Physics |
|
78 |
Fizik |
uzay ve zamanın mutlak kavramlardan ziyade göreceli kavramlar olduğu teorisi |
theory of relativity i.
|
|
79 |
Fizik |
uzay ve zamanın mutlak kavramlardan ziyade göreceli kavramlar olduğu teorisi |
einstein's theory of relativity i.
|
|
80 |
Fizik |
uzay ve zamanın mutlak kavramlardan ziyade göreceli kavramlar olduğu teorisi |
relativity i.
|
|
81 |
Fizik |
uzay ve zamanın mutlak kavramlardan ziyade göreceli kavramlar olduğu teorisi |
relativity theory i.
|
|
82 |
Fizik |
göreceli ağırlık ölçerle ilgili |
gravimetrical s.
|
|
Biology |
|
83 |
Biyoloji |
yeni türlerin göreceli olarak kısa bir zaman diliminde hızlıca geliştiğini ileri süren bir evrim teorisi |
theory of punctuated equilibrium i.
|
|
84 |
Biyoloji |
yeni türlerin göreceli olarak kısa bir zaman diliminde hızlıca geliştiğini ileri süren bir evrim teorisi |
punctuated equilibrium i.
|
|
85 |
Biyoloji |
göreceli seçilim değeri |
relative fitness i.
|
|
Biochemistry |
|
86 |
Biyokimya |
göreceli moleküler kütlesi aşırı yüksek olan ve bazı hastalıklarda kanda gözlemlenen normal immünglobülin formu |
immunoglobulin m i.
|
|
Marine Biology |
|
87 |
Deniz Biyolojisi |
göreceli bolluk |
relative abundance i.
|
|
88 |
Deniz Biyolojisi |
göreceli balıkçılık gücü |
relative fishing power i.
|
|
89 |
Deniz Biyolojisi |
göreceli dönüştürme oranı |
relative conversion rate i.
|
|
90 |
Deniz Biyolojisi |
göreceli doğurganlık |
relative fecundity i.
|
|
Botanic |
|
91 |
Botanik |
kurtayağı ve atkuyruğunun göreceli olarak küçük tip yaprağı |
microphyll i.
|
|
Philosophy |
|
92 |
Felsefe |
göreceli olmayan bir kavram |
nonrelative i.
|
|
93 |
Felsefe |
ahlaki yasaların, sabit ya da evrenselden ziyade anlam ve uygulama bakımından göreceli olduğu görüşü |
antinomianism i.
|
|
94 |
Felsefe |
söz konusu durumdan hareketle göreceli yorumlanan |
attributive s.
|
|
Environment |
|
95 |
Çevre |
göreceli biyolojik etkinlik |
relative biological effectiveness i.
|
|
96 |
Çevre |
organizma türünün ekolojik topluluk içerisindeki göreceli mevcudiyeti |
constance i.
|
|
97 |
Çevre |
organizma türünün ekolojik topluluk içerisindeki göreceli mevcudiyeti |
constancy i.
|
|
Geology |
|
98 |
Jeoloji |
kaya kütlelerinin kayarak göreceli yer değiştirmesi |
shift i.
|
|
Military |
|
99 |
Askeri |
göreceli olarak kısa bir zaman diliminde, özellikle de askeri uçak kazası, kasırga, sel, deprem veya silahlı saldırı gibi yerel lojistik destek kapasitesini aşan tek bir olayda verilen çok sayıdaki zayiat |
mass casualty i.
|
|
100 |
Askeri |
rütbesi, görevi, sembolik değeri veya göreceli tecritleri nedeniyle terörist hedefi olabilecek personel |
high-risk personnel i.
|
|
Art |
|
101 |
Sanat |
göreceli bir mesafeyi netlik, ton ve renk kullanarak yansıtma |
atmospheric perspective i.
|
|
102 |
Sanat |
göreceli bir mesafeyi netlik, ton ve renk kullanarak yansıtma |
aerial perspective i.
|
|
Music |
|
103 |
Müzik |
göreceli kulak |
relative pitch i.
|
|
104 |
Müzik |
bir notanın göreceli süresi |
time value i.
|
|
105 |
Müzik |
bir notanın göreceli süresi |
note value i.
|
|
106 |
Müzik |
bir notanın göreceli süresi |
value i.
|
|
107 |
Müzik |
vokalde meydana gelen göreceli melodik progresyon |
motion i.
|
|
Printery |
|
108 |
Matbaa |
göreceli olarak hafif ve ince çizgilere sahip yazı tipi veya font |
lightface i.
|
|
109 |
Matbaa |
göreceli olarak hafif ve ince çizgili fontla basılmış (basılı malzeme) |
lightface s.
|
|
110 |
Matbaa |
göreceli olarak hafif ve ince çizgili fontla basılmış (basılı malzeme) |
light-face s.
|
|
111 |
Matbaa |
göreceli olarak hafif ve ince çizgili fontla basılmış (basılı malzeme) |
light-faced s.
|
|