fil - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

fil



"fil" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

İngilizce Türkçe
Trade/Economic
fil i. bahreyn, ırak, ürdün ve kuveyt'te kullanılan bir para birimi
fil i. birleşik arap emirlikleri'nde para birimi
fil i. yemen cumhuriyeti'nde para birimi

"fil" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
fil elephant i.
General
fil bull i.
Colloquial
fil pachyderm i.
Medical
fil phile i.
Zoology
fil olifant i.
Chess
fil bishop i.
Archaic
fil oliphant i.

"fil" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 160 sonuç

Türkçe İngilizce
General
fil hastalığı elephantiasis i.
fil yürüyüşü elephant walk i.
fil hortumu trunk i.
kızgın fil must i.
fil seyisi mahout i.
azgın fil rogue i.
fil hortumu elephant's trunk i.
fil kulağı (bir tür bitki) elephant ear i.
fil derisi cetra i.
fil dişi sahilleri ivory coast i.
(fil) hortum trunk i.
fil terbiyecilerinin kullandığı bir tür nodul veya üvendire ankus i.
fil kuyruğu elephant tail i.
fil eğitimi elephant training i.
fil hortumu elephant trunk i.
fil dişi ivory i.
fil dişi eşya ivory i.
fil ayağı vazo elephant-foot vase i.
sirkteki fil elephant in the circus i.
yavru fil baby elephant i.
büyük fil big elephant i.
fil(in) dişi elephant's tusk i.
(ayı balığı, fil gibi hayvanların) uzun azı dişleri tusks i.
fil vb. yavrusu calf i.
fil kulağı elephant ear i.
(hindistan'da) yabani fil yakalamakta kullanılan bir yapı keddah i.
(hindistan ve myanmar'da) yabani fil yakalamakta kullanılan bir yapı kheda i.
beyaz fil şeklinde rozet veya amblem white elephant i.
fil dişi whale's bone i.
hayvanat bahçesinde yaşayan fil bull i.
(fil dişinden) antik boynuz olifant i.
(fil dişinden) eski boynuz olifant i.
fil eti elephant meat i.
(çocuk dilinde) fil jumbo i.
fil gibi yemek eat like an elephant f.
fil gibi elephantine s.
fil ile ilgili elephantine s.
fil gibi enormous s.
fil gibi huge s.
fil gibi tusklike s.
altın ve fil dişinden yapılmış chryselephantine s.
kısır (fil) rogue s.
yalnız (fil) rogue s.
Colloquial
beyaz fil a white elephant i.
beş en tehlikeli afrika memelisi olan gergedan, fil, bufalo, aslan ve leopara avcıların verdiği isim the big five i.
fil/küp/sandviç gibi (sıkışıp kalmak) like a beached whale s.
Idioms
ortamdaki fil the elephant in the corner i.
odadaki fil the elephant in the corner i.
fil dişi kule an ivory tower i.
fil dişi kule an ivory tower i.
fil dişi kule an ivory tower i.
züccaciye dükkanına girmiş fil bull in a china shop i.
ortamdaki fil elephant in the corner i.
odadaki fil elephant in the corner i.
fil gibi yemek eat like a horse f.
fil hafızalı olmak have a memory like an elephant f.
züccaciye dükkanına girmiş fil gibi olmak/hissetmek be nervous as a long-tailed cat in a room full of rocking chairs f.
fil dişi kuleden bakmak work in an ivory tower f.
fil dişi kuleden bakmak work in one's ivory tower f.
fil dişi kuleden bakmak live in an ivory tower f.
fil dişi kuleden bakmak live in one's ivory tower f.
züccaciye dükkanına girmiş fil gibi olmak/hissetmek be like a bull in a china shop f.
fil dişi kuleden bakmak dwell in an ivory tower f.
fil dişi kuleden bakmak dwell in one's ivory tower f.
fil dişi kulede/kulesinde olmak be in one's ivory tower f.
fil dişi kuleden bakmak be in one's ivory tower f.
fil dişi kuleden/kulesinden bakmak dwell in an ivory tower f.
fil dişi kuleden/kulesinden bakmak dwell in one's ivory tower f.
züccaciye dükkanına girmiş fil gibi (as) nervous as a long-tailed cat in a room full of rocking chairs s.
züccaciye dükkanına girmiş fil gibi (like a) bull in a china shop s.
fil dişi kulede in an ivory tower expr.
fil dişi kulede in one's ivory tower expr.
Speaking
fil taklidimi görmek ister misin? do you want to see my impression of an elephant? expr.
Technical
fil derisi oluşumu elephant skin effect i.
vulkanize kauçuk ve fil dişi yerine kullanılan bir bileşik parkesine i.
Textile
fil hortumuna benzeyen kazak kolu trunk sleeve i.
Automotive
fil motor elephant motor i.
Medical
fil hastalığı lymphedema i.
fil hastalığı lymphoedema (brit) i.
alt bacaklarda görülen fil hastalığı podoconiosis i.
Pathology
fil hastalığı elephansy i.
fil hastalığının sıcak iklimde görülen bir formu barbados leg i.
sivrisinek larvaları ile bulaşan ve genellikle fil hastalığına yol açan bir filaryaz mumu i.
sivrisinek larvaları ile bulaşan ve genellikle fil hastalığına yol açan bir filaryaz bancroftian filariasis i.
sivrisinek larvaları ile bulaşan ve genellikle fil hastalığına yol açan bir filaryaz bancroft's filariasis i.
fil hastalığı ile ilgili elephantiac s.
Gastronomy
fil kulağı elephant ear i.
Biology
fosil fil fossil elephant i.
Zoology
miyosen ve pliyosen devirlerinde soyu tükenmiş bir fil cinsi trilophodon i.
miyosen ve pliyosen devirlerinde soyu tükenmiş bir fil cinsi gomphotherium i.
fil faresi macroscelides proboscideus i.
fil gibi kalın derili memeli hayvan pachyderm i.
fil hortumu proboscis i.
fil hortumu elephant's trunk i.
fil faresi elephant shrew i.
fil foku mirounga leonina i.
fil foku elephant seal i.
uzun dişli fil tusker i.
toynakları ayak etrafında tek dizi halinde bulunan, fil ve gergedan benzeri bir grup otçul memeli anisodactyla i.
güney ve güneydoğu asya'ya özgü, afrika fillerinden daha küçük kulakları olan bir fil asian elephant (elaphas maximus) i.
güney ve güneydoğu asya'ya özgü, afrika fillerinden daha küçük kulakları olan bir fil asiatic elephant i.
fil sivri fareleri jumping shrew i.
albino fil white elephant i.
fil gibi 1 tondan daha ağır olan büyük otoburlara verilen ad megaherbivore i.
böcek yiyengiller takımına mensup fil faresi ve sivri sincapçıkları içeren bir alt takım menotyphla i.
böcek yiyengiller takımına mensup fil faresi ve sivri sincapçıkları içeren bir alt takım suborder menotyphla i.
bir afrika fil cinsi loxodonta i.
bir afrika fil cinsi genus loxodonta i.
düz dişli fil straight-tusked elephant (palaeoloxodon antiquus) i.
cüce fil pygmy elephant i.
fil gibi elephantine s.
Botanic
fil otu napier grass (pennisetum purpureum) i.
fil otu elephant grass i.
fil ayağı tortoise plant (dioscorea elephantipes) i.
fil ayağı hottentot's bread vine i.
fil ayağı hottentot bread vine i.
fil ayağı elephant's-foot i.
fil kulağı alocasia i.
fil kulağı elephant's ear i.
fil kulağı elephant ear i.
fil otu miscanthus i.
fil çimeni miscanthus i.
fil kulağı alocasia i.
fil kulağı elephant ear i.
fil kulağı elephant's ear i.
fil sarımsağı elephant garlic (allium ampeloprasum var. ampeloprasum) i.
fil ağacı elephant tree i.
fil kulağı ağacı elephant's ear i.
fil ayağı elephant's foot (dioscorea elephantipes) i.
fil kulağı elephant's-ear i.
fil elması wood apple i.
fil elması ağacından elde edilip arap zamkı gibi kullanılan reçine wood apple i.
fil elması wood apple i.
fil elması meyvesi wood apple i.
fil kulağı bitkisi elephant ear (alocasia zebrina) i.
Breeding
azgın fil benzeri büyük hayvan rogue i.
vahşi fil rogue i.
sürüden ayrılarak tek dolaşan kısır fil rogue elephant i.
History
amerikan yerlilerinin eskiden para olarak kullandığı fil dişi şeklinde kabuk tusk shell i.
amerikan yerlilerinin eskiden para olarak kullandığı fil dişi şeklinde kabuk tooth shell i.
Geography
fil adası elephantine i.
Geology
fil yatağı elephant bed i.
ingiltere, brighton'daki fil fosilleri elephant bed i.
Hunting
afrika'da spor amacıyla avlanan beş büyük memeli (leopar, aslan, afrika mandası, gergedan ve fil) the big five i.
fil silahı elephant gun i.
fil avlamak için kullanılan bir silah elephant gun i.
Chess
uzun menzilli bir taşın (fil, kale, vezir) rakip taşı tehdit ettiği bir durumda, tehdit edilen taşın arkasında daha değerli bir taşın bulunduğu açmaz pozisyonu skewer i.
fil çifti (satranç) bishop pair i.
vezir tarafındaki fil piyonu qbp (queen's bishop's pawn) kısalt.
Cinema
fil adam the elephant man i.
Printery
fil kağıdı elephant [brit] i.
fil kağıdı elephant paper i.
Ornithology
fil kuşları aepyorniformes i.
fil kuşu aepyornis i.
fil kuşları familyasına ait, yakın zamanda nesli tükenmiş dev bir kuş epiornis i.
fil kuşu elephant bird i.
Reptiles
fil kaplumbağası elephantine tortoise (testudo elephantopus) i.
Entomology
fil böceği elephant beetle i.
Paleontology
geç tersiyer dönem'de yaşamış olan, dinotherium cinsine mensup fil benzeri memeli dinothere i.
tarihin en büyük kara memelisi olduğu düşünülen soyu tükenmiş bir fil palaeoloxodon i.