Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
face with
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"face with"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
face with
f.
yüzyüze gelmek
2
Genel
face with
f.
karşı karşıya kalmak
3
Genel
face with
f.
karşı karşıya bulunmak
"face with"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 71 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
stuff one's face with food
f.
ziftlenmek
2
Genel
talk face to face with
f.
yüz yüze konuşmak
3
Genel
face with the same situation
f.
aynı durum ile karşılaşmak
Phrasals
4
Öbek Fiiller
face with (something)
f.
yüzeyini/yüzünü (bir şeyle) kaplamak
5
Öbek Fiiller
face with (something)
f.
yüzeyine/yüzüne (bir şey) uygulamak
6
Öbek Fiiller
face with (something)
f.
(bir şeyle) yüzleştirmek
7
Öbek Fiiller
face with (something)
f.
(bir şeyle) karşı karşıya getirmek
8
Öbek Fiiller
face with (something)
f.
(bir şeyle) karşı karşıya kalmak
9
Öbek Fiiller
face with (something)
f.
(bir şeyle) yüzleşmek
10
Öbek Fiiller
face someone with something
f.
birini bir şeyle yüzleştirmek
11
Öbek Fiiller
face someone with something
f.
birini bir şeyle karşı karşıya getirmek
12
Öbek Fiiller
face something with something
f.
bir şeyin yüzeyini/yüzünü bir şeyle kaplamak
13
Öbek Fiiller
face something with something
f.
bir şeyin yüzeyine/yüzüne bir şey uygulamak
14
Öbek Fiiller
face something with something
f.
bir şeyin yüzeyine bir şey döşemek
15
Öbek Fiiller
face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
16
Öbek Fiiller
face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak
17
Öbek Fiiller
face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya bulunmak
18
Öbek Fiiller
face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yüzleşmek
Phrases
19
İfadeler
with a face as long as a fiddle
expr.
suratı iki karış
Colloquial
20
Konuşma Dili
play kissy-face (with someone)
f.
(biriyle) ulu orta yiyişmek
21
Konuşma Dili
with egg on (one's) face
s.
komik/gülünç duruma düşmüş
22
Konuşma Dili
with egg on (one's) face
s.
aptal durumuna düşmüş
23
Konuşma Dili
with egg on (one's) face
s.
eline yüzüne bulaştırmış
24
Konuşma Dili
with egg on (one's) face
s.
mosmor olmuş
25
Konuşma Dili
with egg on (one's) face
s.
yüzüne gözüne bulaştırmış
26
Konuşma Dili
with egg on (one's) face
s.
utanılacak duruma düşmüş
27
Konuşma Dili
with egg on (one's) face
s.
utancından yerin dibine girmiş
28
Konuşma Dili
with egg on (one's) face
s.
bozum olmuş
29
Konuşma Dili
with egg on your face
s.
komik/gülünç duruma düşmüş
30
Konuşma Dili
with egg on your face
s.
aptal durumuna düşürmüş
31
Konuşma Dili
with egg on your face
s.
eline yüzüne bulaştırmış
32
Konuşma Dili
with egg on your face
s.
mosmor olmuş
33
Konuşma Dili
with egg on your face
s.
yüzüne gözüne bulaştırmış
34
Konuşma Dili
with egg on your face
s.
utanılacak duruma düşmüş
35
Konuşma Dili
with egg on your face
s.
utancından yerin dibine girmiş
36
Konuşma Dili
with egg on your face
s.
bozum olmuş
Idioms
37
Deyim
come face to face with someone
f.
birisiyle burun buruna gelmek
38
Deyim
come face to face with someone
f.
birisiyle karşı karşıya kalmak
39
Deyim
stand there with one's bare face hanging out
f.
orta yerde kalakalmak
40
Deyim
stand there with one's bare face hanging out
f.
sap gibi kalmak
41
Deyim
come face to face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) burun buruna gelmek
42
Deyim
come face to face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak/gelmek
43
Deyim
come face to face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
44
Deyim
come face to face with something
f.
(kötü bir durumla) karşılaşmak
45
Deyim
come face to face with something
f.
(kötü bir durumla) yüz yüze gelmek
46
Deyim
come face to face with something
f.
(kötü bir durumla) karı karşıya gelmek
47
Deyim
come face to face with something
f.
(kötü bir durumla) yüzleşmek
48
Deyim
face to face (with somebody)
expr.
(biriyle) yüz yüze
49
Deyim
face to face (with somebody)
expr.
(biriyle) bir arada
50
Deyim
face to face with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) burun buruna
51
Deyim
face to face with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya
52
Deyim
face to face with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) yüz yüze
53
Deyim
with (one's) bare face hanging out
expr.
sap gibi kalmış
54
Deyim
with (one's) bare face hanging out
expr.
boş boş bakakalmış
55
Deyim
with (one's) bare face hanging out
expr.
mal gibi kalakalmış
Speaking
56
Konuşma
what's with the face?
expr.
bu surat da ne?
57
Konuşma
what's with the long face?
expr.
suratın neden asık senin?
58
Konuşma
what's with the long face?
expr.
suratınız neden asık sizin?
59
Konuşma
what's wrong with your face?
expr.
yüzüne ne oldu?
Football
60
Futbol
come face to face with the goalkeeper
f.
kaleciyle karşı karşıya kalmak
Slang
61
Argo
boat race [uk] (race rhyming with face)
i.
yüz
62
Argo
boat race [uk] (race rhyming with face)
i.
surat
63
Argo
play kissy-face (with someone)
f.
herkesin ortasında (biriyle) oynaşmak
64
Argo
play kissy-face (with someone)
f.
herkesin ortasında(birini) aşkla öpmek
65
Argo
play kissy-face (with someone)
f.
(birinin) yüzüne gülmek
66
Argo
play kissy-face (with someone)
f.
pohpohlayarak (birine) yaranmak
67
Argo
play kissy-face (with someone)
f.
(birinin) şakşakçılığını yapmak
68
Argo
play kissy-face (with someone)
f.
pohpohlayarak (birini) tavlamaya çalışmak
69
Argo
play kissy-face (with someone)
f.
yalakalık yaparak (birinin) gözüne girmeye çalışmak
70
Argo
play kissy-face (with someone)
f.
(birine) yalakalık yapmak
British Slang
71
İngiliz Argosu
better than a slap in the face with a wet kipper/fish
expr.
daha kötü olabilirdi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of face with
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy