Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
england
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"england"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
england
i.
ingiltere
Politics
2
Siyasal
england
i.
ingiltere ve galler krallığı
"england"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 152 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
church of england
i.
ingiliz kilisesi
2
Genel
new england
i.
yeni ingiltere
3
Genel
contemporary england
i.
çağdaş ingiltere
4
Genel
primate of all england
i.
canterbury başpiskoposu
5
Genel
queen of england
i.
ingiltere kraliçesi
6
Genel
north west england
i.
kuzey batı ingiltere
7
Genel
england national flag
i.
ingiltere milli bayrağı
8
Genel
backcast [northern england]
i.
aksilik
9
Genel
backcast [northern england]
i.
aksaklık
10
Genel
backcast [northern england]
i.
nüksetme
11
Genel
wean [scotland/northern england]
i.
çocuk
12
Genel
wean [scotland/northern england]
i.
bebek
13
Genel
wommit [dialect] [southern england]
i.
aptal kimse
14
Genel
wommit [dialect] [southern england]
i.
ahmak kimse
15
Genel
blob (new england)
i.
çiçek
16
Genel
mizzy maze [dialect] [southwest england]
i.
karmaşa
17
Genel
mizzy maze [dialect] [southwest england]
i.
kargaşa
18
Genel
mizzy maze [dialect] [southwest england]
i.
kafa karışıklığı hali
19
Genel
lum [scotland/northern england]
i.
derin havuz
20
Genel
mux [new england]
i.
karışıklık
21
Genel
mux [new england]
i.
dağınıklık
22
Genel
mux [new england]
i.
düzensizlik
23
Genel
clam-flat [new england]
i.
yumuşak gel-git düzlüğünde midyelerin gizlendiği bölüm
24
Genel
gote [dialect] [scotland/northern england]
i.
derin bataklık
25
Genel
road agent [new england]
i.
yol sorumlusu
26
Genel
road agent [new england]
i.
yol görevlisi
27
Genel
blow [dialect] [northern england]
i.
mavi
28
Genel
con [dialect] [england]
i.
muştayla vurma
29
Genel
con [dialect] [england]
i.
muştayla dövme
30
Genel
bangle [dialect] (england)
f.
boşa harcamak
31
Genel
bangle [dialect] (england)
f.
çarçur etmek
32
Genel
jook [scotland/northern england]
f.
hileyle atlatmak
33
Genel
jook [scotland/northern england]
f.
bir şeyden hızlıca kaçmak
34
Genel
whittle [northern england]
f.
(bir şey hakkında) durmaksızın şikayet etmek
35
Genel
whittle [northern england]
f.
(bir şey hakkında) durmaksızın endişelenmek
36
Genel
mux [new england]
f.
karıştırmak
37
Genel
mux [new england]
f.
dağıtmak
38
Genel
dacker [scotland/north england]
f.
sendelemek
39
Genel
dacker [scotland/north england]
f.
yalpalamak
40
Genel
dacker [scotland/north england]
f.
tökezlemek
41
Genel
dacker [scotland/north england]
f.
titremek
42
Genel
dacker [scotland/north england]
f.
sallanmak
43
Genel
dacker [scotland/north england]
f.
dolanmak
44
Genel
dacker [scotland/north england]
f.
aylak aylak gezmek
45
Genel
dacker [scotland/north england]
f.
yavaşça hareket etmek
46
Genel
dacker [scotland/north england]
f.
başıboş gezinmek
47
Genel
dacker [scotland/north england]
f.
tereddüt etmek
48
Genel
dacker [scotland/north england]
f.
kararsızca davranmak
49
Genel
grill [northern england/scotland]
f.
hırlamak
50
Genel
grill [northern england/scotland]
f.
ısırmaya çalışmak
51
Genel
grill [northern england/scotland]
f.
hırlamak
52
Genel
grill [northern england/scotland]
f.
ısırmaya çalışmak
53
Genel
imitate [dialect] [england]
f.
girişimde bulunmak
54
Genel
imitate [dialect] [england]
f.
kalkışmak
55
Genel
imitate [dialect] [england]
f.
çaba göstermek
56
Genel
dacker [scotland] [north england]
f.
bocalamak
57
Genel
dacker [scotland/north england]
f.
ikircikli davranmak
58
Genel
cant [scotland/northern england]
s.
canlı
59
Genel
cant [scotland/northern england]
s.
neşeli
60
Genel
cant [scotland/northern england]
s.
içten
61
Genel
cant [scotland/northern england]
s.
samimi
62
Genel
blake [dialect] [england]
s.
sarı (yiyecek)
63
Genel
back to england
s.
ingiltere'ye dönmüş
64
Genel
back to england
s.
ingiltere'ye geri dönmüş
65
Genel
concerned [dialect] [england]
s.
sarhoş
66
Genel
concerned [dialect] [england]
s.
alkollü
67
Genel
c. of e. (church of england)
kısalt.
ingiltere kilisesi
68
Genel
c. of e. (church of england)
kısalt.
ingiliz kilisesi
Colloquial
69
Konuşma Dili
audacious (england)
zf.
aşırı
70
Konuşma Dili
audacious (england)
zf.
çok fazla
71
Konuşma Dili
he/she can talk/eat for england [uk]
expr.
çok fazla konuşur, yer
Idioms
72
Deyim
close (one's) eyes and think of england
f.
(kadın için) istenmeyen veya hoşa gitmeyen bir cinsel birlikteliği daha hoş düşüncelerle dikkatini dağıtarak sürdürmek
73
Deyim
close (one's) eyes and think of england
f.
zor veya istenmeyen bir durum karşısında hayallere dalmak
74
Deyim
he/she can talk for england
f.
çok fazla konuşmak
75
Deyim
close (one's) eyes and think of england
f.
kötü/istenmeyen bir duruma gözünü kapatıp/başka şeyler düşünerek dayanmak
76
Deyim
close (one's) eyes and think of england
f.
dişini sıkmak
77
Deyim
close (one's) eyes and think of england
f.
gözlerini yumup dişini sıkmak
78
Deyim
lie back and think of england
f.
sırt üstü yatıp ingiltere'yi hayal etmek
79
Deyim
lie back and think of england
f.
(kadın için) istenmeyen veya hoşa gitmeyen bir cinsel birlikteliği daha hoş düşüncelerle dikkatini dağıtarak sürdürmek
80
Deyim
lie back and think of england
f.
kötü/istenmeyen bir duruma başka şeyler düşünerek dayanmak
81
Deyim
lie back and think of england
f.
dişini sıkmak
82
Deyim
lie back and think of england
f.
başka şeyler düşünerek dişini sıkmak
83
Deyim
lie back and think of england
f.
zor veya istenmeyen bir durum karşısında hayallere dalmak
84
Deyim
shut (one's) eyes and think of england [uk]
f.
gözlerini kapatıp ingiltere'yi düşünmek
85
Deyim
shut (one's) eyes and think of england [uk]
f.
(kadın için) istenmeyen veya hoşa gitmeyen bir cinsel birlikteliği daha hoş düşüncelerle dikkatini dağıtarak sürdürmek
86
Deyim
shut (one's) eyes and think of england [uk]
f.
kötü/istenmeyen bir duruma gözünü kapatıp/başka şeyler düşünerek dayanmak
87
Deyim
shut (one's) eyes and think of england [uk]
f.
dişini sıkmak
88
Deyim
shut (one's) eyes and think of england [uk]
f.
gözlerini yumup dişini sıkmak
89
Deyim
shut (one's) eyes and think of england [uk]
f.
zor veya istenmeyen bir durum karışışında hayallere dalmak
90
Deyim
for england
zf.
çok
91
Deyim
for england
zf.
fazla
92
Deyim
for England
zf.
çok
93
Deyim
for England
zf.
fazla
94
Deyim
for England
zf.
çok fazla
95
Deyim
and I'm the king of england
expr.
ufak at da civcivler yesin
96
Deyim
for England
expr.
çok fazla
97
Deyim
close (one's) eyes and think of england
expr.
gözlerini kapa ve ingiltere'yi düşün
Speaking
98
Konuşma
I want to go to england
expr.
ben ingiltere'ye gitmek istiyorum
99
Konuşma
how long will you stay in england?
expr.
ingiltere'de ne kadar kalacaksınız?
100
Konuşma
what part of england are you from?
expr.
ingiltere'nin neresindensin?
101
Konuşma
what part of england are you from?
expr.
ingiltere'nin neresindensiniz?
Trade/Economic
102
Ticaret/Ekonomi
bank of england
i.
ingiltere merkez bankası
103
Ticaret/Ekonomi
bank of england
i.
ingiltere bankası
104
Ticaret/Ekonomi
central bank of england
i.
ingiliz merkez bankası
105
Ticaret/Ekonomi
bank of england
i.
ingiliz merkez bankası
106
Ticaret/Ekonomi
central bank of england
i.
ingiltere merkez bankası
107
Ticaret/Ekonomi
bank of england
i.
ingiltere merkez bankası
Law
108
Hukuk
bank of england
i.
ingiltere bankası
109
Hukuk
law society of england and wales
i.
ingiltere ve galler hukuk cemiyeti
110
Hukuk
lord chief justice of england
i.
yüksek mahkeme kraliyet dairesi başkanı
111
Hukuk
lord high chancellor of england
i.
krallığın en yüksek mertebeli hukuk insanı olup yüksek mahkemenin başkanlığını yapan kimse
112
Hukuk
long lease [england/wales]
i.
(21 yıl veya daha fazla süreli) kiralama
113
Hukuk
long lease [england/wales]
i.
uzun vadeli kira anlaşması
Politics
114
Siyasal
the lord chamberlain of england
i.
taç giyme töreninin olduğu gün, krala hizmet eden ve westminster sarayının ihtiyaçlarını gideren kraliyet memuru
115
Siyasal
lord high treasurer of england
i.
geçmişte ingiltere'de lord sıfatındaki maliye bakanı
116
Siyasal
primate of england
i.
york başpiskoposu
117
Siyasal
earl marshal of england [brit]
i.
ingiltere mareşal kontu
118
Siyasal
king of england
i.
ingiltere kralı
119
Siyasal
cpre (council for the protection of rural england)
kısalt.
kırsal ingiltere'yi koruma komisyonu
Technical
120
Teknik
brazil [dialect] [england]
i.
demir piritler
121
Teknik
brazil [dialect] [england]
i.
bol miktarda pirit içeren kömür
Architecture
122
Mimarlık
linney [southwest england]
i.
sundurma
Traffic
123
Trafik
live parking [new england]
i.
aracın motorunu durdurmadan park etme
124
Trafik
live parking [new england]
i.
araçla bekleme yapma
Gastronomy
125
Mutfak
new england boiled dinner
i.
havuç, patates ve lahana gibi sebzelerle kaynatılmış et tabağı
126
Mutfak
new england clam chowder
i.
istiridye, soğan domuz eti, patates ve süt ile yapılan koyu bir çorba
127
Mutfak
whitepot [southwest england]
i.
tencerede pişirilen bir tür krema veya muhallebi
Botanic
128
Botanik
new england aster (aster novae-angliae)
i.
kuzey amerika'da yetişen, gösterişli morumsu çiçekleri olan çok yıllık bir bitki
129
Botanik
bush [dialect] [england]
i.
diken
130
Botanik
owler [northern england]
i.
kızılağaç
Agriculture
131
Tarım
outler [england/scotland]
i.
açık alanda beslenen çiftlik hayvanı
Social Sciences
132
Sosyal Bilimler
middle england
i.
ingiliz toplumunun çoğunlukla banliyö ve kırsalda yaşayan orta sınıfının temsili
Education
133
Eğitim
cultural history of england
i.
ingiliz kültür tarihi
History
134
Tarih
ecclesiastical commissioners for england
i.
ingiltere kilise komisyonu üyeleri
135
Tarih
ecclesiastical commissioners for england
i.
ingiltere kilise komisyonu delegeleri
Religious
136
Dini
church of england
i.
merkezi canterbury'de bulunan ingiltere ulusal kilisesi
Geography
137
Coğrafya
new england range
i.
güneydoğu avustralya’da bir dağ silsilesi ve plato
138
Coğrafya
new england
i.
güney avustralya’nın kuzey yaylalarında bir bölge
139
Coğrafya
new england
i.
kuzey dakota eyaletinde şehir
140
Coğrafya
moss [scotland/north england]
i.
bataklık
141
Coğrafya
moss [scotland/north england]
i.
batak
142
Coğrafya
lum [scotland/northern england]
i.
ağaçlık vadi
143
Coğrafya
lum [scotland/northern england]
i.
ormanlık vadi
Meteorology
144
Meteoroloji
open [new england]
s.
(hava) açık
145
Meteoroloji
open [new england]
s.
(iklim, mevsim) ılık
Football
146
Futbol
fa cup (england)
i.
federasyon kupası yarışı
147
Futbol
fa cup (england)
i.
federasyon kupası
Ornithology
148
Kuşbilim
winnard [southwest england]
i.
balıkçıl
149
Kuşbilim
comeback [dialect] [england]
i.
beçtavuğu
British Slang
150
İngiliz Argosu
it's a bit black over bill's mother's (north west england use)
expr.
(bulutlardan) hava karardı yağmur yağacak gibi
Modern Slang
151
Modern Argo
ahint (behind) [north-east england]
zf.
arkada
152
Modern Argo
ahint (behind) [north-east england]
zf.
arkasında
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of england
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy