elbette,

"elbette," teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Colloquial
1	Konuşma Dili	elbette,	fer shur expr.

"elbette," teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	elbette	for sure zf.
I'll be there for sure. Elbette orada olacağım. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	elbette	surely zf.
Surely Taiwan is not the PLO from the sixties and the seventies. Elbette Tayvan altmışlı ve yetmişli yılların FKÖ'sü değildir. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	elbette	naturally zf.
Naturally. Elbette. More Sentences
4	Yaygın Kullanım	elbette	sure zf.
Sure, a president can do this. Elbette, bir başkan bunu yapabilir. More Sentences
5	Yaygın Kullanım	elbette	certainly zf.
Certainly, words like ‘new impetus’ declare the ambition of having closer relations. Elbette, 'yeni bir ivme' gibi kelimeler daha yakın ilişkilere sahip olma arzusunu beyan etmektedir. More Sentences
General
6	Genel	elbette	certainly zf.
Certainly, we must continue to insist on strict controls. Elbette sıkı denetimler konusunda ısrarcı olmaya devam etmeliyiz. More Sentences
7	Genel	elbette	surely zf.
Surely he can share that with us this evening. Elbette bu akşam bunu bizimle paylaşabilir. More Sentences
8	Genel	elbette	sure zf.
Sure, modern humans were flesh and blood like other animals. Elbette modern insanlar da diğer hayvanlar gibi etten kemiktendi. More Sentences
9	Genel	elbette	to be sure zf.
To be sure, we need partners in this policy. Elbette bu politikada ortaklara ihtiyacımız var. More Sentences
10	Genel	elbette	by all means zf.
Let us admit the immediate family by all means, but not the entire extended family. Yakın aileyi elbette kabul edelim ancak tüm geniş aileyi kabul etmeyelim. More Sentences
11	Genel	elbette	sure enough zf.
Sure enough, he entertained doubts. Elbette, şüpheleri vardı. More Sentences
Phrases
12	İfadeler	elbette	without fail expr.
He will come to the church without fail. O elbette kiliseye gelecek. More Sentences
Common Usage
13	Yaygın Kullanım	elbette	of course zf.
14	Yaygın Kullanım	elbette	for certain zf.
General
15	Genel	elbette	absolutely zf.
16	Genel	elbette	definitely zf.
17	Genel	elbette	no doubt zf.
18	Genel	elbette	precisely zf.
19	Genel	elbette	doubtless zf.
20	Genel	tabii ki elbette	of course zf.
21	Genel	elbette	of course zf.
22	Genel	elbette	naturally zf.
23	Genel	elbette	assuredly zf.
24	Genel	elbette	ywis zf.
25	Genel	elbette	for sure zf.
26	Genel	elbette	rather zf.
27	Genel	elbette	pointedly zf.
28	Genel	elbette	certie zf.
29	Genel	elbette	certy zf.
30	Genel	elbette	unquestionably zf.
31	Genel	elbette	wis [obsolete] zf.
32	Genel	elbette	wisly zf.
33	Genel	elbette	o.k. zf.
34	Genel	elbette	of a certain zf.
35	Genel	elbette	of a certainty zf.
36	Genel	elbette	of a truth zf.
37	Genel	elbette	in course [dialect] zf.
38	Genel	elbette	fine [scot] zf.
39	Genel	elbette	sickerly [dialect] [scotland] zf.
40	Genel	elbette	siker zf.
41	Genel	elbette	quite ünl.
Phrases
42	İfadeler	elbette	no wonder expr.
43	İfadeler	elbette ki	all right expr.
44	İfadeler	elbette ki	as a matter of course expr.
Colloquial
45	Konuşma Dili	elbette	yea zf.
46	Konuşma Dili	elbette	yeah zf.
47	Konuşma Dili	elbette	so zf.
48	Konuşma Dili	gerçi onunla evlenmeye de niyetim yok elbette	not that i have any intention in marrying with her/him expr.
49	Konuşma Dili	elbette	of course expr.
50	Konuşma Dili	elbette ki	by all means expr.
51	Konuşma Dili	elbette	(it's) no wonder expr.
52	Konuşma Dili	elbette	(it's) small wonder expr.
53	Konuşma Dili	elbette	anything you say expr.
54	Konuşma Dili	elbette	fosho (for sure) expr.
55	Konuşma Dili	elbette!	yes indeed! exclam.
56	Konuşma Dili	elbette	yes, indeedy exclam.
57	Konuşma Dili	elbette	you bet! exclam.
Idioms
58	Deyim	elbette böyle olacaktı	what (one) has coming expr.
59	Deyim	elbette!	do bears shit in the woods? expr.
Speaking
60	Konuşma	elbette ki	agreed zf.
61	Konuşma	elbette	tout à fait [french] zf.
62	Konuşma	elbette	yes of course expr.
63	Konuşma	elbette bir yolunu buluruz	we'll manage it somehow expr.
64	Konuşma	elbette	you bet expr.
Politics
65	Siyasal	elbette	quite so expr.
Archaic
66	Eski Kullanım	elbette	certes zf.
Slang
67	Argo	elbette	totes zf.
68	Argo	elbette	my bloody oath [australia/new zealand] ünl.
69	Argo	elbette	do bears crap in the woods? expr.
70	Argo	elbette	do bears poop in the woods? expr.
71	Argo	elbette	ofc expr.
72	Argo	elbette	natch expr.
73	Argo	elbette	fo sho (for sure) expr.
74	Argo	tabi ki/elbette	hell yeah expr.
75	Argo	elbette	does the pope shit in the woods expr.
76	Argo	elbette	of coz expr.
77	Argo	elbette	mos def (most definitely) kısalt.