doğuya - Türkçe İngilizce Sözlük

doğuya

"doğuya" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
doğuya east zf.
doğuya eastabout zf.

"doğuya" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 89 sonuç

Türkçe İngilizce
General
doğuya özgü oriental s.
Oriental honey buzzards, a whole flock of them.
Doğuya özgü akbabalardan oluşan bir sürü.

More Sentences
doğuya doğru east zf.
The Earth is rotating from West to East.
Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor.

More Sentences
doğuya doğru eastward zf.
None of the fundamental problems of what is termed eastward enlargement has been solved.
Doğuya doğru genişleme olarak adlandırılan sürecin temel sorunlarından hiçbiri çözülmüş değildir.

More Sentences
doğuya doğru eastwards zf.
The European House can and will be extended eastwards.
Avrupa Evi doğuya doğru genişletilebilir ve genişletilecektir.

More Sentences
30* ile 70* enlemleri arasında çoğunlukla batıdan doğuya esen rüzgarlar westerlies i.
doğuya doğru inşa etme orientation i.
doğuya hareket easting i.
doğuya yönelme easting i.
uzak doğuya özgü bir tür pirinç lapası conjee i.
uzak doğuya özgü bir tür pirinç lapası congee i.
doğuya özgü masaj teknikleri oriental massage i.
doğuya özgü olma orientality i.
doğuya özgü olma orientness [obsolete] i.
doğuya yöneltmek orientate f.
doğuya doğru yapmak orient f.
doğuya doğru yapmak orientate f.
doğuya yöneltmek orient f.
doğuya döndürmek orient f.
bir memuru doğuya sürmek relegate an officer to a post in east f.
bir memuru doğuya sürdürmek relegate an officer to a post in east f.
doğuya doğru çevirmek east f.
doğuya saptırmak east f.
doğuya doğru hareket etmek east f.
doğuya çevirmek east f.
doğuya saptırmak east f.
doğuya doğru hareket etmek east f.
doğuya yöneltmek east f.
doğuya dönmek disoccident f.
doğuya yönelmiş eastbound s.
doğuya yönelen eastwardly s.
doğuya giden eastbound s.
doğuya ait eastern s.
doğuya bakan eastward s.
doğuya doğru olan east s.
doğuya ait orient s.
doğuya ait easternmost s.
doğuya özgü orient s.
doğuya yönelen eastward s.
doğuya giden east bound s.
doğuya giden eastward s.
doğuya ait levant s.
doğuya ait ortive s.
doğuya doğru easterly zf.
doğuya doğru due east zf.
tam doğuya due east zf.
doğuya doğru eastwardly zf.
tam doğuya doğru due east zf.
doğuya (doğru) eastward zf.
doğuya doğru eastabout zf.
doğuya doğru eastlins [scottish] zf.
doğuya doğru eastlings [scottish] zf.
Politics
bir memuru doğuya sürmek relegate an officer to a post in east f.
(bir memur vb) doğuya sürülmek be relegated to a post in east f.
Technical
doğuya ilişkin eastern s.
doğuya doğru eassel [scottish] zf.
doğuya doğru eassil [scottish] zf.
doğuya doğru easselgate zf.
doğuya doğru easselward zf.
Transportation
doğuya ya da kuzeye giden (yük treni/vagon) eastbound s.
Marine
doğuya doğru esen rüzgar easterly wind i.
geminin doğuya doğru gittiği mesafe easting i.
Gastronomy
ince dilimlenmiş domates, maydanoz, nane, yeşil soğan ve bulgurdan yapılan orta doğuya özgü bir salata tabbouleh i.
ince dilimlenmiş domates, nane, maydanoz, yeşil soğan ve bulgurdan yapılan orta doğuya özgü bir salata tabooli i.
ince dilimlenmiş domates, nane, maydanoz, yeşil soğan ve bulgurdan yapılan orta doğuya özgü bir salata tabouleh i.
uzak doğuya özgü bir tür pirinç lapası zhou i.
Physics
iyonosferde dünyanın manyetik ekvatoru üzerinde batıdan doğuya hareket eden yoğun elektrik akımı electrojet i.
Astronomy
gök cisminin ilkbahar ekinoksundan doğuya doğru ölçülen açısal uzaklığı celestial longitude i.
gezegenlere özgü şekilde batıdan doğuya doğru hareket eden (gök cismi) direct s.
Botanic
uzak doğuya özgü bir fasulye türü mung i.
Linguistics
sir william jones tarafından icat edilen, doğuya özgü kelimelerin karakterlerinin ingiliz harflerine çevrilmesi the jonesian system i.
sir william jones tarafından icat edilen, doğuya özgü kelimelerin karakterlerinin ingiliz harflerine çevrildiği sistemin adı jonesian i.
sir william jones tarafından icat edilen, doğuya özgü kelimelerin karakterlerinin ingiliz harflerine çevrilmesi jonesian i.
History
yunan gücünün ve etkisinin doğuya yayılmasını temsil eden büyük iskender, antigonos hanedanı, seleukos imparatorluğu ve ptolemaios hanedanı ile ilgili hellenistic s.
Geography
new mexico-colorado sınırında, sangre de cristo dağları'ndan doğuya doğru uzanan sırt raton i.
doğuya doğru grid mesafesi easting i.
batı çin'de, hindistan sınırından doğuya doğru uzanan bir sıradağ kuenlun i.
batı çin'de, hindistan sınırından doğuya doğru uzanan bir sıradağ kuenlun mountains i.
batı çin'de, hindistan sınırından doğuya doğru uzanan bir sıradağ kunlan shan i.
batı çin'de, hindistan sınırından doğuya doğru uzanan bir sıradağ kunlun i.
batı çin'de, hindistan sınırından doğuya doğru uzanan bir sıradağ kunlun mountains i.
dünya etrafında doğuya doğru giderek kazanılan takvim günü gained day i.
kuzey amerika'nın batıya dökülen akarsuları kuzey veya doğuya doğru akanlardan ve güney-güneydoğuya doğru uzananlardan ayıran hat continental divide i.
florida'nın kuzeydoğusundan kuzeye ve doğuya akan bir nehir st johns i.
poyraz kerte doğuya doğru northeast by east zf.
Meteorology
tropikal siklonun yönünde doğuya veya bir kutba doğru değişme recurvature i.
Military
doğuya doğru yönelme easting i.
Music
doğuya özgü asiatique i.
Slang
doğuya özgü özellik veya tutum orientalism i.
doğuya özgü gelenek orientalism i.