doğru şey - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

doğru şey



"doğru şey" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Colloquial
doğru şey ticket i.
doğru şey beam i.

"doğru şey" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birinin doğru yoldan sapmasına sebep olabilen şey temptation i.
ahlakça doğru olan şey right i.
doğru olmayan şey nonfact i.
doğru olmayan şey untruism i.
doğru olmayan şey untruthfulness i.
doğru görünen şey verisimilitude i.
tam olarak doğru olmayan şey half-lie i.
doğru tanımın ortaya koyduğu şey meaning in intension i.
doğru-yanlış çatışmasını içerip ahlaki ders çıkarılabilecek şey morality play i.
doğru olmayan şey falsehood i.
doğru olmayan şey inaccuracy i.
içe doğru büyüyen şey ingrowth i.
doğru olmayan bir şey söylemek missay f.
doğru (bir şey) exact s.
Phrasals
(birine) doğru olmayan (bir şey) söylemek feed (something) to (someone) f.
yukarı doğru bir şey salmak belch something up f.
doğru dürüst bir şey olmak/haline gelmek come to something f.
(tekerlekli bir şey üzerinde) (birine/bir şeye) doğru sürmek/götürmek roll to (someone or something) f.
(birine/bir şeye) doğru bir şey sallamak wave at (someone or something) f.
Phrases
doğru veya gerçek olarak görülen ya da kabul edilen bir şey given expr.
yanlış bir şey yok ama doğru bir şey de yok nothing's wrong but nothing's true expr.
işler doğru gitmediğinde, farklı bir şey dene when things don't go right, go left expr.
Proverb
her şey sonuna doğru daha güzeldir the nearer the bone, the sweeter the meat
bir şey iyi/doğru yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın if you want a thing done well/right, do it yourself
bir şey doğru/doğru düzgün yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın if you want it done right, do it yourself
bir şey doğru/doğru düzgün yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın if you want something done right, do it yourself
bir şey iyi/doğru yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın if you want something done well/right, do it yourself
Colloquial
burada doğru olmayan bir şey var something's not right here expr.
söylediğim şey kesinlikle doğru am I right or am I right expr.
(bir şey) gerçek/doğru değil there's no truth to (something) expr.
Idioms
birine/bir şeye doğru bir şey göndermek direct something to(ward) someone or something f.
birine/bir şeye doğru bir şey atmak direct something to(ward) someone or something f.
birine/bir şeye doğru bir şey itmek direct something to(ward) someone or something f.
doğru bir şey yapmış olmak have the right idea f.
doğru veya yanlış olan her şey devil and all expr.
Speaking
doğru ya da yanlış diye bir şey yoktur there is no such thing as right and wrong expr.
hiçbir şey doğru değil nothing is true everything is permitted expr.
sanırım yapılacak doğru şey bu I think it's the right thing to do expr.
Politics
geriye doğru katlanan şey turnover i.
Psychology
doğru hislerin fark edilmesini engelleyen şey screen i.