Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
dize
"dize"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
dize
verse
i.
General
2
Genel
dize
line of poetry
i.
3
Genel
dize
verse
i.
4
Genel
dize
line
i.
Computer
5
Bilgisayar
dize
string
i.
Religious
6
Dini
dize
stichos
i.
"dize"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 143 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
dize kadar gelen çizme
knee boot
i.
2
Genel
oniki hecelik dize
alexandrine
i.
3
Genel
altı ayaklı dize
hexameter
i.
4
Genel
ikinci dize
second line
i.
5
Genel
dize kadar uzanan bir tür deri ayakkabı
brogan shoe
i.
6
Genel
dize veya özlü söz içeren bir kağıda sarılmış şekerleme
motto
i.
7
Genel
dize veya özlü söz içeren bir kağıda sarılmış şekerleme
motto kiss
i.
8
Genel
kısa dize
posy
i.
9
Genel
dize gelmek
surrender
f.
10
Genel
dize getirmek
bring somebody to his knees
f.
11
Genel
dize gelmek
fall on one's knees
f.
12
Genel
diz dize oturmak
sit close together
f.
13
Genel
dize gelmek
come to heel
f.
14
Genel
dize getirmek
bring to heel
f.
15
Genel
dize kadar yükselen
knee-high
s.
16
Genel
dize ile ilgili
verse
s.
17
Genel
dize ait
suffraginous
s.
18
Genel
dize özgü
suffraginous
s.
19
Genel
iki dize olarak
distichously
zf.
Phrasals
20
Öbek Fiiller
döverek/yumruklayarak dize getirmek
punch someone out
f.
21
Öbek Fiiller
(birinin veya bir şeyin) önünde dize gelmek
fall (down) at something
f.
22
Öbek Fiiller
önünde dize gelmek
fall at
f.
Colloquial
23
Konuşma Dili
dize getirmek
bring to heel
f.
24
Konuşma Dili
dize getirmek
bring down
f.
Idioms
25
Deyim
birini dize getirmek
bring someone to his knees
f.
26
Deyim
dize getirmek
beat someone to his knees
f.
27
Deyim
dize getirmek
bring somebody to heel
f.
28
Deyim
dize getirmek
bring to heel
f.
29
Deyim
dize getirmek
bring someone to heel
f.
30
Deyim
dize getirmek
call somebody to heel
f.
31
Deyim
dize gelmek
come to heel
f.
32
Deyim
dize gelmek
crush into submission
f.
33
Deyim
(birinin veya bir şeyin) önünde dize gelmek
fall down at (one's) feet
f.
34
Deyim
(birini/bir şeyi) dize getirmek
bring (someone or something) to (someone's or something's) knees
f.
35
Deyim
(birini) dize getirmek
bring to (one's) knees
f.
36
Deyim
birini dize getirmek
bring somebody to their knees
f.
37
Deyim
birini/bir şeyi dize getirmek
bring somebody/something into line
f.
38
Deyim
birini/bir şeyi dize getirmek
bring someone or something to their knees
f.
39
Deyim
birini dize getirmek
bring someone to heel
f.
40
Deyim
birini dize getirmek
call someone to heel
f.
41
Deyim
birini dize getirmek
bring someone to their knees
f.
42
Deyim
dize getirmek
bring to knees
f.
43
Deyim
birini dize getirmek
bring to one's knees
f.
44
Deyim
(birini) dize getirmek
call (someone) to heel
f.
45
Deyim
dize gelmek
fall on knees
f.
46
Deyim
dize kadar
knee-deep
s.
47
Deyim
(ekinler) dize kadar gelmiş
knee-high by the 4th of july
s.
48
Deyim
dize kadar
knee high
zf.
Technical
49
Teknik
altı ayaklı dize
exametron
i.
Computer
50
Bilgisayar
bilinmeyen dize
unknown string
i.
51
Bilgisayar
çoklu dize
multi string
i.
52
Bilgisayar
diğer dize
other string
i.
53
Bilgisayar
değişken dize
variable string
i.
54
Bilgisayar
dize numarası
string number
i.
55
Bilgisayar
dize deposu
string storage
i.
56
Bilgisayar
dize dizini
array index
i.
57
Bilgisayar
dize değeri
string value
i.
58
Bilgisayar
dize düzenleyicisi
string editor
i.
59
Bilgisayar
dize depolama birimi
string storage
i.
60
Bilgisayar
geçersiz dize
invalid string
i.
61
Bilgisayar
ikinci dize
second string
i.
62
Bilgisayar
iç dize hatası
internal string error
i.
63
Bilgisayar
ilk dize
first string
i.
64
Bilgisayar
önerilen dize
suggested verse
i.
65
Bilgisayar
örnek dize
sample string
i.
66
Bilgisayar
sekizli dize
octet string
i.
67
Bilgisayar
unicode dize
unicode string
i.
68
Bilgisayar
dize düzenle
edit string
expr.
69
Bilgisayar
dize çok büyük
string too big
expr.
70
Bilgisayar
dize çok uzun
string too long
expr.
Textile
71
Tekstil
dize kadar inen bir kadın mantosu
topper
i.
Furniture
72
Mobilya
(oymalı mobilya bacağında) dize benzer çıkıntı
shoulder
i.
Automotive
73
Otomotiv
düşük hızlı dize motor
low speed diesel engine
i.
Medical
74
Medikal
dize benzeyen
genual
s.
Anatomy
75
Anatomi
dize ait
genicular
s.
76
Anatomi
dize benzeyen eklem yerleri olan
geniculated
s.
Literature
77
Edebiyat
alkaik dize
alcaic verse
i.
78
Edebiyat
ayakta hece eksikliği olan, metrik olarak tamamlanmamış dize
catalectic
i.
79
Edebiyat
metrik olarak tamamlanmamış dize
catalexis
i.
80
Edebiyat
dize durağı
cesura
i.
81
Edebiyat
üç ölçülü vezin halinde yazılmış kıtada bir dize
trimeter
i.
82
Edebiyat
iki satırdan oluşan dize (şiirde)
dimeter
i.
83
Edebiyat
dize başındaki bir veya daha fazla vurgusuz hece
anacrusis
i.
84
Edebiyat
dize başındaki bir veya daha fazla vurgusuz hece
anakrousis
i.
85
Edebiyat
alt dize
underverse
i.
86
Edebiyat
ikinci dize
underverse
i.
87
Edebiyat
dize kıtığı
cheville
i.
88
Edebiyat
hafif, nüktedan ve süslü dize
vers de société
i.
89
Edebiyat
kısa dize
verselet
i.
90
Edebiyat
11 heceden oluşan dize
hendecasyllabic
i.
91
Edebiyat
on bir heceden oluşan dize
hendecasyllable
i.
92
Edebiyat
sonuna iki hece isteyen dize
brachycatalectic
i.
93
Edebiyat
yunan ve latin destanlarında kullanılan altı ayaklı dize ölçüsü
hexameter
i.
94
Edebiyat
ingiliz şiirindeki altı ayaklı dize ölçüsü
hexameter
i.
95
Edebiyat
birbiriyle bağlantılı bir dize serisinin açılış dizesi
hokku
i.
96
Edebiyat
altı ayaklı dize
homeric verse
i.
97
Edebiyat
bir veya daha fazla ek hece içeren dize
hypermeter
i.
98
Edebiyat
normal ölçüden bir tane daha fazla hece içeren dize
hypermetrical verse
i.
99
Edebiyat
son ayağında iki heceli vezin olan daktilik bir altı ayaklı dize
miurus
i.
100
Edebiyat
tek bir dize
monostich
i.
101
Edebiyat
kelimelerine sırayla birer hece veya ölçü birimi eklenen dize veya kıta
rhopalic
i.
102
Edebiyat
kelimelerine sırayla birer hece veya ölçü birimi eklenen dize veya kıta olma
rhopalism
i.
103
Edebiyat
kafiyeli dize
rime
i.
104
Edebiyat
bağlantılı dize
linked verse
i.
105
Edebiyat
sekizli hece ölçüsüyle yazılmış dize
octameter
i.
106
Edebiyat
nicel iambik üç ölçülü dize
choliamb
i.
107
Edebiyat
nicel iambik üç ölçülü dize
choliambus
i.
108
Edebiyat
nicel iambik üç ölçülü dize
scazon
i.
109
Edebiyat
on heceli dize
decasyllabic
i.
110
Edebiyat
düz yazı etkisi yaratmak için birden fazla ölçü ile oluşturulan dize
logaoedic
i.
111
Edebiyat
karışık ölçülü dize
logaoedic
i.
112
Edebiyat
sekiz ölçülü dize
octapody
i.
113
Edebiyat
sekiz ölçülü dize
octonarian
i.
114
Edebiyat
sekiz ölçülü dize
octonarius
i.
115
Edebiyat
sekiz heceli dize
octosyllable
i.
116
Edebiyat
paeon ölçüsüyle yazılmış bir dize
paeon
i.
117
Edebiyat
sapfo stilinde yazılmış (dize)
sapphic
i.
118
Edebiyat
15 heceli dize
fifteener
i.
119
Edebiyat
bir tür dize ölçüsü
paroemiac
i.
120
Edebiyat
(orta çağ ingiliz şiirinde) iki dize şeklinde basılıp her bir dizede yedi tam ve bir yarım ayak vezni bulunan şiir
septenary
i.
121
Edebiyat
(orta çağ ingiliz şiirinde) iki dize şeklinde basılıp her bir dizede yedi tam ve bir yarım ayak vezni bulunan şiir
septenar
i.
122
Edebiyat
klasik şiirde bir dize formu
priapean
i.
123
Edebiyat
dize durağına ilişkin
cesural
s.
124
Edebiyat
dize durağına ait
cesural
s.
125
Edebiyat
duraklı (dize)
end-stopped
s.
126
Edebiyat
karışık ölçülü dize ile ilgili
logaoedic
s.
127
Edebiyat
sekiz ölçülü (dize)
octapodic
s.
128
Edebiyat
sekiz ölçülü (dize)
octonarian
s.
129
Edebiyat
(dize, mısra) beş ölçülü
pentapodic
s.
130
Edebiyat
sapfo stilinde yazılmış (dize)
sapphic
s.
131
Edebiyat
belirli sayıda ölçüye sahip (dize) anlamı veren son ek
-meter
snk.
Linguistics
132
Dilbilim
dize durağı
caesura
i.
133
Dilbilim
satırdaki son kelimenin dize durağından hemen önceki kelime ile uyaklı olduğu latince mısra
leonine verse
i.
134
Dilbilim
(yunanca veya latince dize hecesi) kısa
short
s.
135
Dilbilim
(ingilizce dize hecesi) vurgusuz
short
s.
Religious
136
Dini
(hinduizmde) vedaların ilk kısmını oluşturan ilahi ve dize derlemesi
sanhita
i.
Sport
137
Spor
dize vurma
hacking
i.
Music
138
Müzik
iki dize
distich
i.
139
Müzik
çalışan bacağın önce dize kadar çekilip ardından öne, yana veya arkaya doğru açılarak gerilmesi
développé
i.
Archaic
140
Eski Kullanım
dize gelme
yieldance
i.
141
Eski Kullanım
belden dize kadar uzanan, kadife, brokar veya zırhlı etek
base
i.
142
Eski Kullanım
romantik bir dize
romaunt
i.
Slang
143
Argo
kişinin cinsel ilişkiye açık olduğu mesajını veren dize kadar uzun çizmeler
fuck-me boots
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dize
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy