|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
dish out f.
|
dağıtmak |
|
2 |
Genel |
dish out f.
|
servis yapmak |
|
3 |
Genel |
dish out f.
|
vermek |
|
4 |
Genel |
dish out f.
|
cezalandırmak |
|
5 |
Genel |
dish out f.
|
yutturmak |
|
6 |
Genel |
dish out penalties f.
|
ceza yağdırmak |
|
Phrasals |
|
7 |
Öbek Fiiller |
dish out f.
|
uygulamak |
|
8 |
Öbek Fiiller |
dish out f.
|
yapıvermek |
|
9 |
Öbek Fiiller |
dish out f.
|
sağlamak |
|
10 |
Öbek Fiiller |
dish out f.
|
tedarik etmek |
|
11 |
Öbek Fiiller |
dish out f.
|
salmak |
|
Colloquial |
|
12 |
Konuşma Dili |
dish out justice f.
|
adalet dağıtmak |
|
13 |
Konuşma Dili |
dish out justice f.
|
adalet dağıtmak |
|
14 |
Konuşma Dili |
if you can't take it, don't dish it out expr.
|
karşılığını kaldıramayacağın şeyleri söyleme |
|
15 |
Konuşma Dili |
if you can't take it, don't dish it out expr.
|
duymak istemediğin şeyleri başkalarına da söyleme |
|
16 |
Konuşma Dili |
if you can't take it, then don't dish it out expr.
|
karşılığını kaldıramayacağın şeyleri söyleme |
|
17 |
Konuşma Dili |
if you can't take it, then don't dish it out expr.
|
duymak istemediğin şeyleri başkalarına da söyleme |
|
Idioms |
|
18 |
Deyim |
dish it out f.
|
kırıcı düşüncelerini dile getirmek/ortaya dökmek |
|
|
19 |
Deyim |
dish it out f.
|
eleştirilerini dile getirmek/ortaya dökmek |
|
20 |
Deyim |
dish it out f.
|
hakaretlerini dile getirmek/ortaya dökmek |
|
21 |
Deyim |
dish it out f.
|
kırıcı düşüncelerini kusmak |
|
22 |
Deyim |
dish it out f.
|
eleştirilerini kusmak |
|
23 |
Deyim |
dish it out f.
|
hakaretlerini kusmak |
|
24 |
Deyim |
dish something out f.
|
yemek/yiyecek dağıtmak |
|
25 |
Deyim |
dish something out f.
|
yemek/yiyecek servisi yapmak |
|
26 |
Deyim |
dish something out f.
|
bilgi paylaşmak |
|
27 |
Deyim |
dish something out f.
|
bilgi vermek |
|
28 |
Deyim |
dish something out f.
|
haber ulaştırmak |
|
29 |
Deyim |
dish something out f.
|
haber dağıtmak |
|
30 |
Deyim |
dish something out f.
|
herkesi eleştirmek |
|
31 |
Deyim |
dish something out f.
|
eleştiri dağıtmak |
|
32 |
Deyim |
dish something out f.
|
önüne geleni eleştirmek |
|
33 |
Deyim |
dish something out f.
|
herkesi azarlamak |
|
34 |
Deyim |
dish something out f.
|
herkesin canını sıkmak |
|
35 |
Deyim |
(one) can dish it out, but (one) can't take it expr.
|
(biri) başkalarına hakaretini/öfkesini/eleştirilerini kusar, fakat aynısı kendine yapılınca kaldıramaz |
|
36 |
Deyim |
(one) can dish it out, but (one) can't take it expr.
|
(biri) karşısındakine her şeyi söyler, fakat kendine gelince kaldıramaz |
|
37 |
Deyim |
(one) can dish it out, but (one) can't take it expr.
|
(biri) karşısındakine her türlü hakareti/eleştiriyi yapar, fakat kendisine yapılınca hoşuna gitmez |
|
Architecture |
|
38 |
Mimarlık |
dish out f.
|
çukur açmak |
|
|
39 |
Mimarlık |
dish out f.
|
kazmak |
|
40 |
Mimarlık |
dish out f.
|
oymak |
|
Gastronomy |
|
41 |
Mutfak |
dish out f.
|
dağıtmak (yemek vb) |
|
42 |
Mutfak |
dish out f.
|
tabağa koymak |
|
43 |
Mutfak |
dish out f.
|
yemekleri dağıtmak |
|
Basketball |
|
44 |
Basketbol |
dish out f.
|
asist yapmak |
|
Slang |
|
45 |
Argo |
dish out f.
|
coşkulu biçimde sunmak |
|
46 |
Argo |
dish out f.
|
bolca vermek |
|