Geçmiş

disappoint

"disappoint" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 17 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	disappoint f.	hayal kırıklığına uğratmak
General
2	Genel	disappoint f.	altüst etmek
3	Genel	disappoint f.	ümidini boşa çıkarmak
4	Genel	disappoint f.	üzmek
5	Genel	disappoint f.	umudunu kırmak
6	Genel	disappoint f.	boşa çıkarmak
7	Genel	disappoint f.	umudunu boşa çıkarmak
8	Genel	disappoint f.	bozmak
9	Genel	disappoint f.	hayal kırıklığına uğratmak
10	Genel	disappoint f.	düş kırıklığına uğratmak
11	Genel	disappoint f.	yüzünü kara çıkarmak
12	Genel	disappoint f.	sözünü tutmamak
13	Genel	disappoint f.	hayal kırıklığı yaşatmak
14	Genel	disappoint f.	mahcup etmek
15	Genel	disappoint f.	canını sıkmak
Archaic
16	Eski Kullanım	disappoint f.	görevinden almak
Slang
17	Argo	disappoint s.	hayal kırıklığına uğramış

"disappoint" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	disappoint with f.	umduğunu bulamamak
2	Genel	disappoint about f.	umduğunu bulamamak
3	Genel	not disappoint f.	yüzünü kara çıkartmamak
4	Genel	not disappoint f.	yüzünü kara çıkarmamak
5	Genel	disappoint [obsolete] f.	geri almak
6	Genel	disappoint [obsolete] f.	hükümsüz kılmak
7	Genel	disappoint [obsolete] f.	iptal etmek
8	Genel	disappoint [obsolete] f.	mahvetmek
Phrasals
9	Öbek Fiiller	disappoint someone with something f.	ile hayal kırıklığına uğratmak
10	Öbek Fiiller	disappoint someone with someone or something f.	birini biriyle/bir şeyle hayal kırıklığına uğratmak
11	Öbek Fiiller	disappoint someone with someone or something f.	birini biriyle/bir şeyle mahcup etmek
12	Öbek Fiiller	disappoint someone with someone or something f.	biriyle/bir şeyle birinin canını sıkmak
13	Öbek Fiiller	disappoint (someone or oneself) with (something) f.	(bir şeyle birini/kendini) hayal kırıklığına uğratmak
14	Öbek Fiiller	disappoint (someone or oneself) with (something) f.	(bir şeyle birini/kendini) mahcup etmek
15	Öbek Fiiller	disappoint (someone or oneself) with (something) f.	(bir şeyle birinin/kendinin) canını sıkmak
16	Öbek Fiiller	disappoint (someone or oneself) with (something) f.	(bir şeyle birini/kendini) üzmek
17	Öbek Fiiller	disappoint (someone or oneself) with (something) f.	(birini/kendini bir şeyle) hüsrana uğratmak
Speaking
18	Konuşma	you disappoint me the most expr.	beni en çok sen hayal kırıklığına uğrattın
19	Konuşma	don't disappoint me expr.	beni hayal kırıklığına uğratma
20	Konuşma	you disappoint me expr.	beni hayal kırıklığına uğrattın
21	Konuşma	I will not disappoint you expr.	sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım
22	Konuşma	I won't disappoint you expr.	seni hayal kırıklığına uğratmayacağım
23	Konuşma	I won't disappoint you expr.	seni mahcup etmeyeceğim
24	Konuşma	I'd hate to disappoint you expr.	seni hayal kırıklığına uğratmak istemem