Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
daha ağır
"daha ağır"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
daha ağır
graver
i.
2
Genel
daha ağır
weightier
s.
3
Genel
daha ağır
heavier
s.
4
Genel
daha ağır
preponderant
s.
5
Genel
daha ağır
preponderate
s.
6
Genel
daha ağır
preponderating
s.
"daha ağır"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
sudan daha ağır olup batma durumu
negative buoyancy
i.
2
Genel
kaba veya ağır bir söz yerine aynı anlamı veren daha hafif bir söz söyleyen
euphemist
i.
3
Genel
(gemiler arasında) ağır bir halatı çekmek için kullanılan daha hafif halat
messenger
i.
4
Genel
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama
misericord
i.
5
Genel
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama
misericorde
i.
6
Genel
daha ağır kısım
preponderance
i.
7
Genel
daha ağır kısım
preponderation
i.
8
Genel
daha ağır gelmek
outweigh
f.
9
Genel
yükte daha ağır çekmek
outbalance
f.
10
Genel
-den daha ağır gelmek
outweigh
f.
11
Genel
-den daha ağır basmak
outweigh
f.
12
Genel
daha ağır gelmek
overweigh
f.
13
Genel
çok daha ağır gelmek/basmak
far outweigh
f.
14
Genel
önemce daha ağır basmak
far overweigh
f.
15
Genel
-den daha ağır basmak
weigh favorably against
f.
16
Genel
bir tarafı daha ağır olan zarla oynamak
play with loaded dice
f.
17
Genel
(hafif bir malzemeyi) birkaç nazik karıştırma hareketiyle daha ağır bir karışıma yedirmek
fold
f.
18
Genel
daha ağır çalışmak
outplod
f.
19
Genel
bir tarafı diğerine göre daha ağır veya büyük olan
lopsided
s.
20
Genel
daha ağır yüklü
more-heavily-loaded
s.
21
Genel
bir tarafı diğerinden daha ağır olan
lobsided
s.
22
Genel
bir tarafı diğerine göre daha ağır veya büyük olan
one-sided
s.
23
Genel
daha ağır bir biçimde
preponderantly
zf.
Idioms
24
Deyim
suçun gerektirdiğinden daha ağır bir ceza
jersey justice [uk]
i.
25
Deyim
hastalıktan daha ağır etkileri olan tedavi
a cure worse than the ailment
i.
26
Deyim
hastalıktan daha ağır etkileri olan tedavi
a cure worse than the disease
i.
27
Deyim
hastalıktan daha ağır etkileri olan tedavi
a treatment worse than the disease
i.
Speaking
28
Konuşma
bu, bir insanın kaldırabileceğinden daha ağır
it's more than a man can bear
expr.
Law
29
Hukuk
vatan hainliği gibi ağır bir suç işlemiş bir zanlının ölümden daha hafif bir cezaya çarptırılması için düzenlenmiş özel kanun
bill of pains and penalties
i.
30
Hukuk
(ceza hukukunda) çifte yargılamayı önlemek için hafif suçu daha ağır suçla birleştirme
merger
i.
Technical
31
Teknik
havadan daha ağır olan uçak
aerodyne
i.
Aeronautic
32
Havacılık
hacmen yerini aldığı havadan daha ağır (uçak)
heavier-than-air
s.
Medical
33
Medikal
daha ağır hale getirmek
exasperate [obsolete]
f.
Psychology
34
Psikoloji
küçük bir objenin aynı ağırlıktaki büyük bir objeden daha ağır geldiği yanılsaması
size-weight illusion
i.
Physics
35
Fizik
iki hafif elementin çekirdek reaksiyonlarıyla birleşerek daha ağır bir element oluşturması
nuclear fusion reaction
i.
Astronomy
36
Gökbilim
yıldızlarda meydana gelen nükleer füzyon ile hafif parçacıklardan daha ağır elementlerin oluşumu
nucleosynthesis
i.
37
Gökbilim
esas olarak hidrojen ve helyumdan daha ağır elementlerden oluşan bir tür dev gezegen
ice giant
i.
38
Gökbilim
(hafif bir elementi) nükleer füzyonla daha ağır bir elemente dönüştürmek
burn
f.
Zoology
39
Zooloji
fil gibi 1 tondan daha ağır olan büyük otoburlara verilen ad
megaherbivore
i.
History
40
Tarih
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama
miserere
i.
41
Tarih
suçun hak ettiğinden çok daha ağır ceza
draconian punishment
i.
Archaic
42
Eski Kullanım
daha ağır gelmek
outpoise
f.
43
Eski Kullanım
bir tarafı daha ağır olan
lapsided
s.
Slang
44
Argo
daha ağır uyuşturuculara başlamadan önce kullanılan uyuşturucu
gateway drug
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of daha ağır
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy