Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | dışarıda bırakmak | keep out f. |
Genel | dışarıda bırakmak | preclude f. |
Genel | dışarıda bırakmak | shut out f. |
Genel | dışarıda bırakmak | lock out f. |
Genel | dışarıda bırakmak | exclude f. |
Genel | dışarıda bırakmak | bate f. |
Genel | dışarıda bırakmak | blanket (out) f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | dışarıda bırakmak | hem out f. |
Öbek Fiiller | dışarıda bırakmak | set aside f. |
Öbek Fiiller | dışarıda bırakmak | leave out f. |
Öbek Fiiller | dışarıda bırakmak | factor out f. |
Öbek Fiiller | dışarıda bırakmak | filter out f. |
Öbek Fiiller | dışarıda bırakmak | subtract from (something) f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kapatmak ya da dışarıda bırakmak | bar f. | ||
Genel | kapıyı kilitleyerek birini dışarıda bırakmak | lock someone out f. | ||
Genel | birini soğukta dışarıda bekletmek/tutmak/bırakmak | keep/leave/put someone out in the cold f. | ||
Genel | (kapıyı kapatarak) dışarıda bırakmak | bolt f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | dışlamak, dışarıda bırakmak | close out f. | ||
Öbek Fiiller | bir durumu/sorunu tekrar gözden geçirerek bir şeyi dışarıda bırakmak | factor out f. | ||
Öbek Fiiller | bir şeyi filtreleyerek dışarıda bırakmak | filter out f. | ||
Öbek Fiiller | kapıyı kilitleyip dışarıda bırakmak | lock out of f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | bir şeyi dışarıda bırakmak | leave something in the open f. | ||
Deyim | (birini) oylamayla dışarıda/etkisiz bırakmak | blackball (one) f. | ||
Deyim | birini/bir şeyi dışarıda bırakmak | leave someone/something out in the cold f. | ||
Religious | ||||
Dini | aşai rabbani ayinine katılmayı hak edenlere ciddiyetle hitap ederek katılamayanları dışarıda bırakmak | fence the tables f. |