cut to - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

cut to

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"cut to" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 16 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
cut to f. dans eden bir çiftin arasına girip birinin yerini almak
cut to f. sırada insanların önüne geçmek
cut to f. sıraya kaynak yapmak
cut to f. sıraya ortasından girmek
cut to f. sözünü kesmek
cut to f. istenmediği halde katılmak
cut to f. davetsiz misafir olarak katılmak
cut to f. zorla katılmak
cut to f. otomatik çalışmak
cut to f. otomatik devreye girmek
cut to f. otomatik olarak açılmak
cut to f. katmak
cut to f. içine karıştırmak
cut to f. kara ortak etmek
cut to f. kazanca dahil etmek
cut to f. -e kesmek

"cut to" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 260 sonuç

İngilizce Türkçe
General
cut to the quick f. zoruna gitmek
cut off one's nose to spite one's face f. papaza kızıp oruç bozmak
cut someone to the quick f. birisini çok fazla eleştirerek üzmek
cause to cut f. kestirmek
cut to the quick f. içini yakmak
cut off one's nose to spite one's face f. pire için yorgan yakmak
cut to pieces f. parçalara ayırmak
cut one's nails to the quick f. tırnaklarını dibine kadar kesmek
be cut to the heart f. içi parçalanmak
cut someone to the quick f. birini acı sözlerle derinden yaralamak
cut to the quick f. can evinden vurmak
cut down to size f. küçültüp gerçek boyutlarına döndürmek
cut something to the bone f. kemiğe kadar kesmek
cut the interest rates to one-percent f. faiz oranlarını %1'e düşürmek
cut to fit f. üzerine göre biçmek/kesmek
cut class and go to the mall f. dersi ekip alışveriş merkezine gitmek
Phrasals
cut back to someone or something f. film veya televizyonda bir sahneye geri dönmek
cut back to someone or something f. çekime geri dönmek
cut back to (someone or something) f. (birinin veya bir olayın yer aldığı) sahneye geri dönmek
cut to (someone or something) f. (birini/bir şeyi) hızla çökertmek
cut to (someone or something) f. (bir savı/birini) kolayca çürütmek
cut to (someone or something) f. birden yayını kesmek
cut to (someone or something) f. yayın akışını kesmek
cut to (someone or something) f. yayın, film, tv, video akışını kesip araya başka bir şey sokmak
cut someone or something to something f. birini/bir şeyi doğramak
cut someone or something to something f. birini/bir şeyi parçalara ayırmak
cut someone or something to something f. birini/bir savı çürütmek
cut someone or something to something f. birini/bir savı yıkmak
cut to someone or something f. bir anda başka birine/bir şeye bağlanmak
cut to someone or something f. akışı bir anda kesip başka bir şeye geçmek/dikkat çekmek
cut (someone or something) to (someone or something) f. (birini/bir şeyi) doğramak
cut (someone or something) to (someone or something) f. (birini/bir şeyi) parçalara ayırmak
cut (something) down to (something) f. (bir şeyi bir şekilde) küçültmek
cut (something) down to (something) f. (bir şeyi bir şeye) sığacak kadar küçültmek
cut (something) down to (something) f. (bir şeyi bir boyuta) indirgemek
cut (something) down to (something) f. (bir şeyi makul bir boyuta) indirmek
cut back to f. bir sahneye geri dönmek
cut back to f. çekime geri dönmek
cut someone down (to size) f. birine ağzının payını vermek
cut someone down (to size) f. birine haddini bildirmek
cut someone down (to size) f. birinin ne olduğunu ortaya dökmek
cut to (something) f. (bir şeyi) kesmek
cut to (something) f. (bir şeyi) dilimlemek
cut to (something) f. (bir şeyi) oymak
Proverb
cut your coat according to your cloth ayağını yorganına göre uzat
cut one's coat according to one's cloth ayağını yorganına göre uzatmak
cut your cloth according to your means ayağını yorganına göre uzat
cut cloth according to means ayağını yorganına göre uzat
Colloquial
cut to the chase! expr. sadede gel!
Idioms
a short cut (to something) i. (bir şeyin) kestirmesi
a short cut (to something) i. (bir şeyin) kestirme yolu
a short cut (to something) i. (bir şeyin) kısa yolu
a short cut (to something) i. (bir şeyin) kolay yolu
a short cut (to something) i. (bir şeyi) daha hızlı yapmanın yolu
cut something to the bone f. kuşa çevrilmek
cut something to the bone f. asgari düzeye indirmek
cut something to the bone f. kısıtlamak
cut something to the bone f. sınırlandırmak
cut something to the bone f. iyice kısmak
cut something to the bone f. kemerleri sıkmak
able to cut it f. büyük başarı gösterebilmek
able to cut it f. büyük başarı elde edebilmek
able to cut it f. büyük başarı yakalayabilmek
able to cut it f. başarıya ulaşabilmek
able to cut it f. altından kalkabilmek
able to cut it f. kotarabilmek
be cut to the bone f. adamakıllı kısılmak
cut down to size f. ağzının payını vermek
cut one's coat to suit one's cloth f. ayağını yorganına göre uzatmak
cut one's coat according to one's cloth f. ayağını yorganına göre uzatmak
be cut to the bone f. büyük oranda kesintiye uğramak
cut someone to ribbons f. birini ciddi/ağır biçimde kesmek
cut to shreds f. bozguna uğratmak
cut someone to ribbons f. birini acımasızca eleştirmek
cut to pieces f. bozguna uğratmak
cut somebody down to size f. birine haddini bildirmek
cut to ribbons f. bozguna uğratmak
cut out to be something f. biçilmiş kaftan olmak
cut someone to the quick f. ciğeri yanmak
cut to the chase f. doğrudan konuya girmek
cut someone to the quick f. ciğerine işlemek
cut someone to the bone f. ciğeri parçalanmak
be cut to the bone f. ciddi/büyük oranda kesilmek
cut to the chase f. doğrudan sonuca gitmek
to have cut one's eyeteeth f. cin gibi olmak
cut someone to the quick f. ciğeri parçalanmak
cut to the chase f. dolandırmadan konuya girmek
cut someone to the bone f. ciğeri yanmak
cut someone to the quick f. ciğerini yakmak/parçalamak
cut someone to the bone f. ciğerini yakmak/parçalamak
cut down to f. fiyatı kırdırtmak
cut to the quick of the matter f. hemen konuya girmek
cut to pieces f. hezimete uğratmak
cut down to f. fiyatı indirtmek
cut to the point f. hemen konuya girmek
cut prices to the bone f. fiyatları en alt düzeye indirmek
cut to shreds f. hezimete uğratmak
cut down to size f. haddini bildirmek
cut to ribbons f. hezimete uğratmak
cut off one's nose to spite one's face f. gavura kızıp oruç bozmak
cut off one's nose to spite one's face f. gavura küsüp oruç bozmak
cut someone to the bone f. içi yanmak
cut someone to the quick f. içine oturmak
cut someone to the quick f. içi yanmak
cut someone to the bone f. içi parçalanmak
cut to the quick f. içine oturmak
be able to cut something f. idare edebilmek
cut to the quick f. içine zehir gibi işlemek
cut someone to the quick f. içi parçalanmak
cut someone to the quick f. içini yakmak/parçalamak
cut someone to the bone f. içini yakmak/parçalamak
cut to the chase f. lafı dolandırmamak
cut off one's nose to spite one's face f. kasaba küsüp kolunu kesmek
cut off one's nose to spite one's face f. kendini yok yere cezalandırmak
be cut to the bone f. kuşa çevrilmek
cut off nose to spite face f. kendini yok yere cezalandırmak
be cut to the bone f. kemik gözükünceye kadar kesilmek
cut off one's nose to spite one's face f. kızgınlıkla kendi kendine kötülük etmek
cut off one's nose to spite one's face f. öfkeyle kalkıp zararla oturmak
cut off your nose to spite your face f. öfkeyle kalkıp zararla oturmak
cut down to size f. ne olduğunu ortaya dökmek
cut off one's nose to spite one's face f. papaza kızıp oruç yemek
cut off one's nose to spite one's face f. papaza küsüp oruç bozmak
cut off nose to spite face f. pire için yorgan yakmak
cut off one's nose to spite one's face f. pire için yorgan yakmak
cut to the chase f. sadede gelmek
cut to the point f. sadede gelmek
cut to pieces f. parçalara ayırmak
cut to shreds f. parçalara ayırmak
cut off your nose to spite your face f. pire için yorgan yakmak
cut to the quick of the matter f. sadede gelmek
cut someone to the quick f. yüreği parçalanmak
cut someone to the bone f. yüreğini parçalamak
cut someone to the bone f. yüreği parçalanmak
cut someone to the quick f. yüreğini parçalamak
cut someone to the bone f. yüreğini yakmak
cut someone to the quick f. yüreği yanmak
cut someone to the quick f. yüreğini yakmak
cut someone to the bone f. yüreği yanmak
cut to the pith (of something) f. (bir şeyin) sadedine gelmek
cut to the pith (of something) f. sadede gelmek
cut to the pith (of something) f. (bir şeyin) özüne odaklanmak
cut to the pith (of something) f. temel meseleye odaklanmak
able to cut f. altından kalkabilmek
able to cut f. başarıya ulaşabilmek
able to cut f. kotarabilmek
able to cut something f. bir şeyin altından kalkabilmek
able to cut something f. bir şeyde başarıya ulaşabilmek
able to cut something f. bir şeyi kotarabilmek
able to cut something f. bir şeyi başarabilmek
able to cut something f. bir şeyi yapabilmek/gerçekleştirebilmek
cut (one) to the quick f. (birini) derin bir şekilde kesmek/yaralamak
cut (one) to the quick f. (birinin) ciğerini yakmak/parçalamak
cut (one) to the quick f. (birinin) yüreğini parçalamak
cut (one) to the quick f. (birinin )yüreğini yakmak
cut (one) to the quick f. (birini) derinden yaralamak
cut (one) to the quick f. (birini) can evinden vurmak
cut (one) to the quick f. (birinin) içini yakmak
cut (one's) nose off to spite (one's) face f. papaza kızıp oruç bozmak
cut (one's) nose off to spite (one's) face f. pire için yorgan yakmak
cut (one's) nose off to spite (one's) face f. gavura küsüp oruç bozmak
cut (one's) nose off to spite (one's) face f. gavura kızıp oruç bozmak
cut (one's) nose off to spite (one's) face f. kasaba küsüp kolunu kesmek
cut (one's) nose off to spite (one's) face f. öfkeyle kalkıp zararla oturmak
cut (one's) nose off to spite (one's) face f. kendi bindiği dalı kesmek
cut off your nose to spite your face f. kasaba küsüp kolunu kesmek
cut off your nose to spite your face f. kendi bindiğin dalı kesmek
cut your nose off to spite your face f. kasaba küsüp kolunu kesmek
cut your nose off to spite your face f. kendi bindiğin dalı kesmek
cut (someone) down to size f. (birine) ağzının payını vermek
cut (someone) down to size f. (birine) haddini bildirmek
cut (someone) down to size f. (birinin) ne olduğunu ortaya dökmek
cut (something) down to size f. (bir şeyin) önemini azaltmak/düşürmek
cut (something) down to size f. (bir şeyi) etkisiz hale getirmek
cut (something) down to size f. (bir şeyi) güçsüz düşürmek
cut (someone or something) to ribbons f. (birini/bir şeyi) ciddi biçimde kesmek
cut (someone or something) to ribbons f. (birinde/bir şeyde) keserek derin yara açmak
cut (someone or something) to ribbons f. (birini/bir şeyi) yarmak
cut (someone or something) to ribbons f. (birini/bir şeyi) acımasızca yargılamak/eleştirmek
cut (someone or something) to ribbons f. (birini/bir şeyi) ağır eleştirmek
cut (someone or something) to ribbons f. (birini/bir şeyi) sert biçimde yargılamak/eleştirmek
cut (someone) to pieces f. (birini) paramparça etmek
cut (someone) to pieces f. (birini) feci şekilde yaralamak
cut (someone) to pieces f. (birini) sakat bırakmak
cut (someone) to pieces f. (birini) vahşice öldürmek
cut (someone) to pieces f. (birini) hezimete uğratmak
cut (someone) to pieces f. (birini) bozguna uğratmak
cut (something) to pieces f. (bir şeyi) parçalara ayırmak
cut (something) to pieces f. (bir şeyi) küçük parçalar halinde kesmek
cut coat according to cloth f. ayağını yorganına göre uzat
cut coat according to cloth f. ayağını yorganına göre uzatmak
cut nose off to spite face f. pire için yorgan yakmak
cut nose off to spite face f. kasaba küsüp kolunu kesmek
cut nose off to spite face f. öfkeyle kalkıp zararla oturmak
cut nose off to spite face f. kendi bindiği dalı kesmek
cut out to be f. biçilmiş kaftan olmak
cut somebody to the quick f. birini acı sözlerle derinden yaralamak
cut somebody to the quick f. birinin ciğerini yakmak/parçalamak
cut somebody to the quick f. birinin yüreğini parçalamak
cut somebody to the quick f. birinin yüreğini yakmak
cut somebody to the quick f. birini derinden yaralamak
cut somebody to the quick f. birini can evinden vurmak
cut somebody to the quick f. birinin içini yakmak
cut someone down to size f. birine haddini bildirmek
cut someone down to size f. birine dersini vermek
cut someone down to size f. birine ağzının payını vermek
cut someone down to size f. birinin havasını söndürmek
cut something to ribbons f. bir şeyi ciddi biçimde kesmek
cut something to ribbons f. bir şeyde keserek derin yara açmak
cut something to ribbons f. bir şeyi yarmak
cut something to ribbons f. bir şeyi parça pinçik/yırtık pırtık yapmak
cut something to ribbons f. bir şeyi lime lime etmek
cut to the bone f. kemiğe kadar kesmek
cut to the bone f. çok derin kesmek
cut to the bone f. büyük oranda kesmek
cut to the bone f. büyük kesinti yapmak
cut to the bone f. önemli ölçüde azaltmak/düşürmek
cut to the bone f. en alt düzeye indirmek
cut to the bone f. minimuma indirmek
cut to the bone f. asgari düzeye indirmek
cut to the bone f. iyice kısmak
cut to the bone f. kemerleri sıkmak
cut to the bone f. ciğerini yakmak/parçalamak
cut to the bone f. içini yakmak/parçalamak
cut to the bone f. derinden yaralamak
cut to the bone f. çok kırmak
cut something to the bone f. asgari düzeye indirmek
cut something to the bone f. minimuma indirmek
cut something to the bone f. en alt seviyeye indirmek
cut something to the bone f. iyice kısmak
cut something to the bone f. kemerleri sıkmak
cut, tear, something to ribbons f. bir şeyi lime lime etmek
cut, tear, something to ribbons f. bir şeyi paramparça etmek
cut, tear, something to ribbons f. bir şeyi parça pinçik/yırtık pırtık yapmak
have your work cut out (to do something/doing something) f. (bir şeyi yapmak) zor olmak
have your work cut out (to do something/doing something) f. (bir şeyi yapmak konusunda) işi zor olmak
have your work cut out (to do something/doing something) f. (bir şey yapmak konusunda) işi zor olmak
have your work cut out (to do something/doing something) f. baş etmesi zor bir işi olmak
have your work cut out (to do something/doing something) f. işi başından aşkın olmak
cut to shape f. (pul) keserek şekillendirmek
cut to size expr. istenilen ölçüde
to cut a long story short expr. uzun sözün kısası
to cut a long story short expr. uzun lafın kısası
don't cut off your nose to spite your face expr. pire için yorgan yakma
don't cut off your nose to spite your face expr. kasaba küsüp kolunu kesme
don't cut off your nose to spite your face expr. kendi bindiğin dalı kesme
don't cut off your nose to spite your face expr. öfkeyle kalkan zararla oturur
Speaking
let's just cut to the chase expr. lafı gevelemeye gerek yok
what do you use to cut papers? expr. kağıtları kesmek için ne kullanırsın?
what do you use to cut papers? expr. kağıtları kesmek için ne kullanıyorsun?
can we just cut to the chase here? expr. sadede gelsek nasıl olur?
Technical
cut-to-length i. boy'a kesme
cut to length i. boyuna biçme
cut-to-length line i. boy kesme hattı
cut-to-length i. boy'a kesim
cut-to-length i. boya makaslama
cut-to-length i. kesim boyu
Textile
resistance to damage at cut edges i. kesik kenarlarda hasarlanmaya karşı direnç
Construction
cut to size s. sabit boyut
Marine
to cut and run f. palamarı kesip süratle gitmek