couch - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

couch

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"couch" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 46 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
couch i. sedir
couch i. kanepe
General
couch i. ayrık otu
couch i. divan
couch i. muayene sediri
couch i. in
couch i. astar boya
couch i. yatak
couch i. kanepe
couch i. terapi koltuğu
couch i. hayvan ini
couch i. su samuru yuvası
couch f. kataraktı tedavi etmek
couch f. yatmak
couch f. pusuya yatmak
couch f. ifade etmek
couch f. söylemek
couch f. yatırmak
couch f. mızrağı indirmek
couch f. nakışlamak
couch f. çömelip beklemek
couch f. indirmek
couch f. arpayı çimlenmeye bırakmak
couch f. ininde uyumak
couch f. çömelmek
couch f. belirtmek
couch f. saklamak
couch f. korunaklı bir yere yerleştirmek
couch f. (belirli bir ortama veya arka plana) yerleştirmek
couch f. alçaltmak
couch f. yatağa yatmak
couch f. seks yapmak
couch s. (arma figürü) dik olmayan
couch s. (arma figürü) eğik
couch s. (arma figürü) yatık
Technical
couch f. (ıslak kağıt tabakasını) keçeye bastırmak
couch f. (kağıt hamuru tabakasını) silindir makinesinin teline bastırıp keçeye göndermek
couch f. (kağıt tabakasının) suyunu sıkmak
Printing
couch i. kağıt hamurunun bastırıldığı levha
Food Engineering
couch f. (arpayı) maltlaşması için çerçeveye yaymak
Gastronomy
couch i. arpanın maltlaşması için üzerine yayıldığı çerçeve
Botanic
couch i. ayrık otu
couch f. (yapraklar) çürürken yığın halinde durmak
Art
couch i. ilk katman
Archaic
couch f. katmanlarda birikmek
couch f. (bina, bahçe inşasında) yatak oluşturmak

"couch" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 87 sonuç

İngilizce Türkçe
General
couch grass i. ayrık otu
backless couch i. arkasız kanepe
couch grass i. ayrıkotu
studio couch i. kanepe
studio couch i. çekyat
corner couch i. köşe kanepe
couch bed i. çekyat
couch bed i. çek yat
foldout couch i. çekyat
couch upholstery i. koltuk döşemesi
pullout couch i. çekyat
covered couch i. kapaklı çöp kutusu
sleep on the couch f. divanda uyumak
sleep on the couch f. kanepede uyumak
couch a spear f. saldırı konumunu alçaltmak
couch malt f. maltı zemine yaymak
couch [obsolete] f. üstünü kaplamak
couch [obsolete] f. kakmak
Phrasals
couch in f. belli bir şekilde ifade etmek
couch (something) in (something) f. (bir şeyi bir şekilde) aktarmak/iletmek
couch (something) in (something) f. (bir şeyi incelikli bir şekilde) söylemek/belirtmek
couch (something) in (something) f. (bir şeyi düşünüp tasarlayarak/temkinli biçimde) ifade etmek
couch (something) in (something) f. (bir şeyi belli bir şekilde) ifade etmek
Colloquial
casting couch i. yönetmen/yapımcının odasındaki (rol vereceği kadınlarla üzerinde seviştiği ima edilen) kanepe
casting couch i. (mecaz) rolü kapmanın yolunun yönetmenin yatağından geçmesi
fall asleep on the couch f. kanepede uyuyakalmak
couch surf f. art arda farklı evlerde (koltukta, kanepede) yatarak misafir olmak
couch surf f. otel yerine çeşitli evlerde misafir kalarak gezmek
couch surf f. fazla hareket gerektirmeyen boş zaman aktiviteleri yapmak
Idioms
the casting couch i. bir filmde rol almak için yönetmenin/yapımcının yatağına girme
a couch potato i. televizyon karşında uzun saatlerini abur cubur yiyerek geçiren kişi
couch-doctor i. psikiyatrist
couch-doctor i. psikanalist
couch-doctor i. divan doktoru
couch-turkey i. psikiyatrist
couch-turkey i. psikanalist
couch-turkey i. divan doktoru
couch-turkey i. psikiyatrist
couch-turkey i. psikanalist
couch-doctor i. psikiyatrist
couch-doctor i. psikanalist
a couch potato i. tembel
a couch potato i. miskin
a couch potato i. televizyon bağımlısı
a couch potato i. televizyon karşısında yan gelip yatan kimse
crash on the couch f. kanepede sızıp kalmak
crash on the couch f. kanepede sızmak
on the couch s. psikiyatrik ya da psikanalitik tedavi gören
on the couch s. divana yatan
on the couch s. divanda
Furniture
fainting couch i. arkası ayak ucuna doğru sıfırlanan uzanma koltuğu
fainting couch i. tek kollu uzanma koltuğu
fainting couch i. tek tarafta kolu olan
winnipeg couch [canada] i. kolları ve sırt kısmı olmayan ve çift kişilik yatak haline gelen bir tür kanepe
Aeronautic
contour couch i. çevre desteği
contour couch i. destek sistemi
Medical
patient examination couch i. hasta muayene masası
examination couch i. hasta muayene masası
examination couch i. muayene masası
Botanic
couch-grass i. ayrık otu
couch grass i. ayrıkotu
couch grass i. tarla ayrığı
onion couch i. yüksek çayır yulafı
onion couch i. avrasya'da yol kenarlarında, otlaklarda ve çayırlarda yetişen yulafa benzer kaba çok yıllık bir ot
couch grass (agropyron repens) i. hızlı yayılan bir yabani ot
couch grass (alopecurus myosuroides) i. tilkikuyruğu
couch grass (cynodon dactylon) i. köpek dişi ayrığı
couch grass (cynodon dactylon) i. bermuda çimi
indian couch grass (cynodon dactylon) i. köpek dişi ayrığı
indian couch grass (cynodon dactylon) i. bermuda çimi
couch grass (agrostis alba) i. ak tavusotu
couch grass i. ak tavusotu
couch grass i. tarla tilkikuyruğu
couch grass [australia] i. bermuda çimi
Printery
couch pit i. elek altı havuzu
suction couch roll i. emici sifon valsi
couch pit i. elek altı kuyusu
couch roll i. gauç valsi
couch pit thickener i. gauç büte teksiflendirici
Slang
couch potato i. hiçbir iş yapmayıp sürekli televizyon izleyen tip
couch potato i. miskin
couch surfing i. otel yerine tanıdıkların evinde kalma
couch potato i. televizyon karşında uzun saatlerini abur cubur yiyerek geçiren kişi
couch potato i. tembel
couch potato i. televizyon bağımlısı
British Slang
couch commando i. evde televizyon kumandasının tek hakimi olan kimse
couch commander i. evde televizyon kumandasının tek hakimi olan kimse