Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bottle
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"bottle"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 35 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
bottle
i.
şişe
General
2
Genel
bottle
i.
emzik
3
Genel
bottle
i.
biberon
4
Genel
bottle
i.
içki
5
Genel
bottle
i.
şişenin içindeki miktar
6
Genel
bottle
i.
biberonun içindeki sıvı gıda
7
Genel
bottle
i.
biberon maması
8
Genel
bottle
f.
şişeye doldurmak
9
Genel
bottle
f.
susturmak
10
Genel
bottle
f.
şişelemek
11
Genel
bottle
f.
şişeye koymak
12
Genel
bottle
s.
(saç rengi) boyayla elde edilmiş
Colloquial
13
Konuşma Dili
bottle
i.
çok içme
14
Konuşma Dili
bottle
i.
alkolizm
15
Konuşma Dili
bottle
i.
alkolik olma
16
Konuşma Dili
bottle
i.
kendini alkole verme
17
Konuşma Dili
bottle
i.
ayyaş olma
18
Konuşma Dili
bottle
i.
ayyaş
19
Konuşma Dili
bottle
i.
alkolik
20
Konuşma Dili
bottle
i.
akşamcı
21
Konuşma Dili
bottle
i.
içkici
22
Konuşma Dili
bottle
i.
aşırı içki içme
Technical
23
Teknik
bottle
i.
tüp
Mechanic
24
Mekanik
bottle
i.
metal silindir
Medical
25
Medikal
bottle
i.
flakon
26
Medikal
bottle
i.
şişe
Physics
27
Fizik
bottle
i.
manyetik şişe
Slang
28
Argo
bottle
i.
popo
29
Argo
bottle
i.
göt
30
Argo
bottle
i.
kıç
31
Argo
bottle
f.
(birini) kırık şişeyle yaralamak
British Slang
32
İngiliz Argosu
bottle
i.
cesaret
33
İngiliz Argosu
bottle
i.
sokak göstericileri veya çalgıcılarının topladığı para
34
İngiliz Argosu
bottle
f.
(sokak çalgıcısı) gelen geçenden para toplamak
35
İngiliz Argosu
bottle
f.
gösteriyi beğenmediğini göstermek için sahneye şişe fırtlatmak
"bottle"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
baby's bottle
i.
biberon
2
Genel
plastic bottle
i.
pet şişe
3
Genel
klein bottle
i.
klein şişesi
4
Genel
returnable bottle
i.
depozitolu şişe
5
Genel
catsup bottle
i.
ketçap şişesi
6
Genel
whiskey bottle
i.
viski şişesi
7
Genel
bottle green
i.
koyu yeşil
8
Genel
wine bottle
i.
şarap şişesi
9
Genel
hot water bottle
i.
sıcak su torbası
10
Genel
washing bottle
i.
piset
11
Genel
bottle nursing
i.
biberonla emzirme
12
Genel
baby bottle
i.
emzik
13
Genel
density bottle
i.
piknometre
14
Genel
bottle nursing
i.
biberonla besleme
15
Genel
nursing bottle
i.
biberon
16
Genel
water bottle
i.
su şişesi
17
Genel
glass feeding bottle
i.
cam biberon
18
Genel
oxygen bottle
i.
oksijen tüpü
19
Genel
neck (bottle)
i.
boğaz (şişe)
20
Genel
bottle gourd
i.
sukabağı
21
Genel
beer bottle
i.
bira şişesi
22
Genel
pill bottle
i.
ilaç şişesi
23
Genel
a bottle of milk
i.
bir şişe süt
24
Genel
plastic feeding bottle
i.
plastik biberon
25
Genel
bottle job
i.
boyalı saç
26
Genel
ketchup bottle
i.
ketçap şişesi
27
Genel
bottle cork
i.
mantar
28
Genel
bottle glass
i.
şişe yapımında kullanılan koyu yeşil cam
29
Genel
vacuum bottle
i.
vakum şişesi
30
Genel
leather bottle stomach
i.
linitis plastika
31
Genel
sample bottle
i.
numune şişesi
32
Genel
vacuum bottle
i.
termos
33
Genel
bottle bank
i.
şişelerin geri dönüşüm işlemine tabi tutulduğu yer
34
Genel
bottle nosed whale
i.
gagalı balina
35
Genel
feeding bottle
i.
biberon
36
Genel
soda bottle
i.
soda şişesi
37
Genel
baby bottle
i.
biberon
38
Genel
water bottle
i.
matara
39
Genel
perfume bottle
i.
parfüm şişesi
40
Genel
bottle cap
i.
şişe kapağı
41
Genel
bottle green
i.
şişe camı yeşili
42
Genel
bottle trap
i.
şişe sifon
43
Genel
dropping bottle
i.
damlalıklı şişe
44
Genel
bottle holder
i.
suç ortağı
45
Genel
bottle holder
i.
yardakçı
46
Genel
hot-water bottle
i.
buyot
47
Genel
hot-water bottle
i.
termofor
48
Genel
hot-water bottle
i.
sıcak su torbası
49
Genel
non-returnable bottle
i.
depozitosuz şişe
50
Genel
water-bottle
i.
sürahi
51
Genel
bottle blonde
i.
sahte sarışın
52
Genel
bottle blonde
i.
boyama sarışın
53
Genel
bottle blonde
i.
aslında koyu renk saçı olup boya ile açmış kadın
54
Genel
bottle blonde
i.
saçının rengi beyaza yakın bir sarı olan kimse
55
Genel
deodorant bottle
i.
deodorant şişesi
56
Genel
glue bottle
i.
tutkal şişesi
57
Genel
coke bottle
i.
kola şişesi
58
Genel
cola bottle
i.
kola şişesi
59
Genel
bottle-opener
i.
şişe açacağı
60
Genel
milk bottle
i.
süt şişesi
61
Genel
scent bottle
i.
parfüm şişesi
62
Genel
bordeaux bottle
i.
bordo şarabı şişesi
63
Genel
returnable glass bottle
i.
iadeli/depozitolu cam şişe
64
Genel
burgundy bottle
i.
kırmızı şarap şişesi
65
Genel
feeding bottle teat
i.
biberon başlığı
66
Genel
a bottle of cola/coke
i.
bir şişe kola
67
Genel
bottle opener
i.
şişe açacağı
68
Genel
bottle opener
i.
(şişe) açacak
69
Genel
bottle of champagne
i.
şampanya şişesi
70
Genel
champagne bottle
i.
şampanya şişesi
71
Genel
a bottle of peroxide
i.
oksijenli su şişesi
72
Genel
bottle rocket
i.
(küçük/ufak) havai fişek
73
Genel
bottle rocket
i.
(küçük) işaret fişeği
74
Genel
spray bottle
i.
spreyli şişe
75
Genel
seltzer bottle
i.
spreyli şişe
76
Genel
spray bottle
i.
sprey şişe
77
Genel
seltzer bottle
i.
sprey şişe
78
Genel
water cooler bottle
i.
damacana
79
Genel
oversized bottle
i.
büyük şişe
80
Genel
big bottle
i.
büyük şişe
81
Genel
large bottle
i.
büyük şişe
82
Genel
a thousand-dollar bottle of wine
i.
şişesi bin dolarlık şarap
83
Genel
gas-bottle delivery man
i.
tüpçü
84
Genel
spin the bottle
i.
şişe çevirme oyunu
85
Genel
bottle service
i.
içkinin şişeyle satılması
86
Genel
bottle service
i.
içkiyi şişeyle alma
87
Genel
bottle top
i.
şişe kapağı
88
Genel
bottle of water
i.
su şişesi
89
Genel
bottle of ink
i.
mürekkep şişesi
90
Genel
ink bottle
i.
mürekkep şişesi
91
Genel
bottle store
i.
içki mağazası
92
Genel
bottle-o
i.
içki mağazası
93
Genel
bottle-o
i.
içki dükkanı
94
Genel
bottle store
i.
içki dükkanı
95
Genel
third bottle
i.
üçüncü şişe
96
Genel
bottle puppet
i.
şişe kukla
97
Genel
drinking bottle
i.
şişe
98
Genel
drinking bottle
i.
içmeye uygun şişe
99
Genel
drinking bottle
i.
içme şişesi
100
Genel
pills bottle
i.
hap kutusu
101
Genel
medicine bottle
i.
hap kutusu
102
Genel
medicine bottle
i.
ilaç şişesi
103
Genel
capsule bottle
i.
ilaç şişesi
104
Genel
pills bottle
i.
kapsül kutusu
105
Genel
capsule bottle
i.
hap kutusu
106
Genel
capsule bottle
i.
kapsül kutusu
107
Genel
pills bottle
i.
ilaç şişesi
108
Genel
medicine bottle
i.
kapsül kutusu
109
Genel
corked bottle
i.
mantar tıpalı şişe
110
Genel
gum bottle
i.
şişe sakız
111
Genel
gum bottle
i.
şişe şeklinde sakız kutusu
112
Genel
bottle holder
i.
özellikle boks müsabakalarında boksörün şişesini tutan kimse
113
Genel
bottle holder
i.
şişe tutucu
114
Genel
bottle-return machine
i.
şişe iade makinesi
115
Genel
bottle flip challenge
i.
şişe çevirme meydan okuması
116
Genel
bottle bank
i.
(cam için) geri dönüşüm kutusu
117
Genel
incendiary bottle
i.
molotof kokteyli
118
Genel
thermos bottle
i.
termos şişesi
119
Genel
thermos bottle
i.
sıcak veya soğuk sıvıların sıcaklıklarını koruyan vakumlu şişe
120
Genel
thumb bottle
i.
küçük şişe
121
Genel
a bottle of perfume
i.
bir şişe parfüm
122
Genel
bottle cage
i.
şişe kafesi
123
Genel
half-bottle
i.
yarım şişe
124
Genel
bellows bottle
i.
körüklü şişe
125
Genel
bottle [dialect]
i.
demet
126
Genel
bottle [dialect]
i.
saman demeti
127
Genel
bottle [dialect] [uk]
i.
bina
128
Genel
bottle [dialect] [uk]
i.
ev
129
Genel
bottle ale
i.
şişe bira
130
Genel
bottle brush
i.
şişe temizleme fırçası
131
Genel
bottle club
i.
şişeyle içki satın alan müşterilere hizmet veren bir gece kulübü
132
Genel
bottle collection
i.
şişe koleksiyonu
133
Genel
bottle collection
i.
şişe koleksiyonculuğu
134
Genel
bottle collection
i.
geri dönüştürmek üzere şişe toplama
135
Genel
bottle party
i.
içkini al gel partisi
136
Genel
bottle party
i.
yasal kapanış saatinden sonra içki servisi yapan yer
137
Genel
bottle screw
i.
tirbuşon
138
Genel
bottle gas
i.
taşınabilir kaplarda basınç altında sıvılaştırılmış bütan veya propan gazı
139
Genel
bottle-jack [new zealand]
i.
şişe kriko
140
Genel
bottle nose
i.
şişik ve bazen kırmızı burun
141
Genel
bottle-top
i.
şişe kapağı
142
Genel
pilgrim bottle
i.
düz ve genellikle dairesel şişe
143
Genel
pilgrim's bottle
i.
düz ve genellikle dairesel şişe
144
Genel
pop bottle
i.
gazlı içecek şişesi
145
Genel
feeding bottle
i.
hayvan biberonu
146
Genel
feeding bottle
i.
kauçuk emzikli biberon
147
Genel
nursing bottle
i.
hayvan biberonu
148
Genel
nursing bottle
i.
kauçuk emzikli biberon
149
Genel
siphon bottle
i.
sifon şişe
150
Genel
smelling bottle
i.
kokulu madde içeren ufak şişe
151
Genel
siphon bottle
i.
sifon şişesi
152
Genel
siphon bottle
i.
karbonatlı su dağıtımında kullanılan basınçlı şişe
153
Genel
sucking bottle
i.
biberon
154
Genel
hit the bottle
f.
kendini içkiye vermek
155
Genel
pop up champagne (bottle)
f.
şampanya patlatmak
156
Genel
bottle up
f.
kuşatmak
157
Genel
feed with a bottle
f.
biberonla beslemek
158
Genel
bottle feeding
f.
biberonla emzirmek
159
Genel
bottle up
f.
içine atmak
160
Genel
bottle up
f.
gizlemek
161
Genel
strike the shampagne bottle
f.
şampanya patlatmak
162
Genel
bottle-feed
f.
biberonla beslemek
163
Genel
pop a champagne bottle
f.
şampanya patlatmak
164
Genel
start on a new bottle of wine
f.
yeni bir şişe şaraba başlamak
165
Genel
bottle up
f.
sıkıştırmak
166
Genel
bottle up
f.
bastırmak
167
Genel
bottle up
f.
frenlemek
168
Genel
hit the bottle
f.
kendini alkole vermek
169
Genel
bottle up
f.
dışa vurmamak
170
Genel
rear a neonate with milk in a bottle
f.
bir yenidoğanı biberonla beslemek
171
Genel
bottle [uk]
f.
(bebeği) beslemek
172
Genel
bottle [uk]
f.
konservelemek
173
Genel
on the bottle
s.
çok içki içmiş
174
Genel
bottle-fed
s.
(bebek) biberonla beslenen
175
Genel
bottle-nosed
s.
şişe burunlu
176
Genel
bottle-nosed
s.
ucu geniş burunlu
177
Genel
bottle-shaped
s.
şişe şeklinde
178
Genel
bring a bottle [uk]
expr.
içkini al gel
179
Genel
btl (bottle)
kısalt.
şişe
Phrasals
180
Öbek Fiiller
bottle up
f.
dışarıya vurmamak
181
Öbek Fiiller
bottle out
f.
caymak
182
Öbek Fiiller
bottle out
f.
çekinmek
183
Öbek Fiiller
bottle out
f.
çekinip kararından geri kalmak
184
Öbek Fiiller
bottle up
f.
içine atmak
185
Öbek Fiiller
bottle out
f.
korkup vazgeçmek
186
Öbek Fiiller
bottle up
f.
kendini tutmak
187
Öbek Fiiller
bottle out
f.
tırsmak
188
Öbek Fiiller
bottle out
f.
ürkmek
189
Öbek Fiiller
bottle up
f.
şişelemek
190
Öbek Fiiller
bottle up
f.
şişeye doldurmak/koymak
191
Öbek Fiiller
bottle something up
f.
bir şeyi şişelemek
192
Öbek Fiiller
bottle something up
f.
bir şeyi şişeye doldurmak/koymak
193
Öbek Fiiller
bottle something up
f.
bir şeyi sıkıştırmak
194
Öbek Fiiller
bottle something up
f.
bir şeyi kuşatmak
195
Öbek Fiiller
bottle something up
f.
bir şeyi köşeye sıkıştırmak
196
Öbek Fiiller
bottle something up
f.
bir şeyi bastırmak
197
Öbek Fiiller
bottle something up
f.
bir şeyi gizlemek
198
Öbek Fiiller
bottle something up
f.
bir şeyi içine atmak
199
Öbek Fiiller
bottle something up
f.
bir şeyi içinde tutmak
200
Öbek Fiiller
bottle something up
f.
bir şeyi dışa vurmamak
201
Öbek Fiiller
bottle something up inside (someone)
f.
bir şeyi bastırmak
202
Öbek Fiiller
bottle something up inside (someone)
f.
bir şeyi gizlemek
203
Öbek Fiiller
bottle something up inside (someone)
f.
bir şeyi içine atmak
204
Öbek Fiiller
bottle something up inside (someone)
f.
bir şeyi içinde tutmak
205
Öbek Fiiller
bottle something up inside (someone)
f.
bir şeyi dışa vurmamak
Phrases
206
İfadeler
the genie is out of the bottle
expr.
her şey anlaşıldı
207
İfadeler
the genie is out of the bottle
expr.
sır ortadan kalktı
208
İfadeler
the genie is out of the bottle
expr.
her şey açığa çıktı
209
İfadeler
the genie is out of the bottle
expr.
cin şişeden çıktı
210
İfadeler
the genie is out of the bottle
expr.
ok yaydan çıktı
Proverb
211
Atasözü
you can't put new wine in an old bottle
eski köye yeni adet olmaz
212
Atasözü
you can't put new wine into an old bottle
eski köye yeni adet olmaz
Colloquial
213
Konuşma Dili
the bottle
i.
alkollü içki
214
Konuşma Dili
bottle of dog
i.
bir şişe kahverengi ale
215
Konuşma Dili
bottle of dog
i.
newcastle brown ale
216
Konuşma Dili
like one's bottle
i.
ayyaşlık
217
Konuşma Dili
a bottle of rum
i.
bir şişe rom
218
Konuşma Dili
bottle baby
i.
içici
219
Konuşma Dili
bottle baby
i.
içkici
220
Konuşma Dili
bottle baby
i.
alkolik
221
Konuşma Dili
bottle baby
i.
alkol bağımlısı
222
Konuşma Dili
bottle baby
i.
ayyaş
223
Konuşma Dili
bottle-washer
i.
hizmetçi
224
Konuşma Dili
bottle-washer
i.
kahya
225
Konuşma Dili
have (a lot) of bottle
f.
yürekli olmak
226
Konuşma Dili
have (a lot) of bottle
f.
cüretkar davranmak
227
Konuşma Dili
have (a lot) of bottle
f.
kendine güvenmek
228
Konuşma Dili
have (a lot) of bottle
f.
cesur
229
Konuşma Dili
have (a lot) of bottle
f.
soğukkanlı olmak
230
Konuşma Dili
show (a lot) of bottle
f.
cesaret göstermek
231
Konuşma Dili
show (a lot) of bottle
f.
yüreği yetmek
232
Konuşma Dili
show (a lot) of bottle
f.
cüretkar davranmak
233
Konuşma Dili
show (a lot) of bottle
f.
korkusuzca hareket etmek
234
Konuşma Dili
like one's bottle
f.
içki düşkünü olmak
235
Konuşma Dili
like one's bottle
f.
sürekli içmek
236
Konuşma Dili
on the bottle
expr.
çok içmiş
237
Konuşma Dili
on the bottle
expr.
küp gibi içmiş
Idioms
238
Deyim
head cook and bottle washer
i.
(bir müessesede) her işi yapan kişi
239
Deyim
head cook and bottle washer
i.
(bir müessesede) tüm işi üstlenen kişi
240
Deyim
cork high and bottle deep
i.
küfelik
241
Deyim
chief cook and bottle washer
i.
(özellikle küçük bir işyerinde) her şeyden sorumlu kimse
242
Deyim
chief cook and bottle washer
i.
(özellikle küçük bir işyerinde) her şeyi yapan kişi
243
Deyim
head cook and bottle washer
i.
a'dan z'ye tüm işleri yapan kişi
244
Deyim
head cook and bottle washer
i.
küçük büyük tüm işleri yapan kişi
245
Deyim
head cook and bottle washer
i.
küçük büyük tüm işlerden sorumlu kişi
246
Deyim
lightning in a bottle
i.
imkansızı başarma
247
Deyim
lightning in a bottle
i.
zoru başarma
248
Deyim
lightning in a bottle
i.
önemli bir başarıya imza atma
249
Deyim
lightning in a bottle
i.
ağzıyla kuş tutma
250
Deyim
lightning in a bottle
i.
deveye hendek atlatma
251
Deyim
bottle (something) away
f.
şişelemek
252
Deyim
bottle (something) away
f.
şişelere doldurmak
253
Deyim
bottle (something) away
f.
içinde tutmak
254
Deyim
bottle (something) away
f.
içine atmak
255
Deyim
bottle (something) away
f.
duygularını/düşüncelerini kimseye açmamak
256
Deyim
capture lightning in a bottle [us]
f.
imkansızı başarmak
257
Deyim
capture lightning in a bottle [us]
f.
büyük bir başarı elde etmek
258
Deyim
capture lightning in a bottle [us]
f.
önemli bir başarıya imza atmak
259
Deyim
capture lightning in a bottle [us]
f.
zoru başarmak
260
Deyim
catch lightning in a bottle
f.
imkansızı başarmak
261
Deyim
catch lightning in a bottle
f.
büyük bir başarı elde etmek
262
Deyim
catch lightning in a bottle
f.
önemli bir başarıya imza atmak
263
Deyim
catch lightning in a bottle
f.
zoru başarmak
264
Deyim
look for a needle in a bottle of hay
f.
havanda su dövmek
265
Deyim
hit the bottle
f.
içki içmek
266
Deyim
be chief cook and bottle washer
f.
mutfak işlerinden sorumlu olmak
267
Deyim
let the genie out of the bottle
f.
ok yaydan çıktı/çıkmak
268
Deyim
hit the bottle
f.
kafayı çekmek
269
Deyim
hit the bottle
f.
kendini içkiye vurmak
270
Deyim
put the genie back in the bottle
f.
sorunun üstesinden gelmek
271
Deyim
let the genie out of the bottle
f.
pandora'nın kutusunu açmak
272
Deyim
hit the bottle
f.
sarhoş olmak
273
Deyim
look for a needle in a bottle of hay
f.
samanlıkta iğne aramak
274
Deyim
crack open a bottle
f.
(kutlama amacıyla) bir şişe açmak
275
Deyim
crack a bottle open
f.
(kutlama amacıyla) bir şişe açmak
276
Deyim
be chief cook and bottle washer
f.
yemek ve bulaşıklardan sorumlu olmak
277
Deyim
have (a lot) of bottle
f.
özgüveni çok yüksek olmak
278
Deyim
have a lot of bottle [uk]
f.
cesaretli olmak
279
Deyim
have a lot of bottle [uk]
f.
özgüveni yüksek olmak
280
Deyim
have a lot of bottle [uk]
f.
çok girişken olmak
281
Deyim
have a lot of bottle [uk]
f.
büyük cesaret göstermek
282
Deyim
have a lot of bottle [uk]
f.
yüksek özgüven sergilemek
283
Deyim
show a lot of bottle [uk]
f.
cesaretli olmak
284
Deyim
show a lot of bottle [uk]
f.
özgüveni yüksek olmak
285
Deyim
show a lot of bottle [uk]
f.
çok girişken olmak
286
Deyim
show a lot of bottle [uk]
f.
büyük cesaret göstermek
287
Deyim
show a lot of bottle [uk]
f.
yüksek özgüven sergilemek
288
Deyim
bottle up feelings
f.
duygularını bastırmak
289
Deyim
bottle up feelings
f.
kendini tutmak
290
Deyim
bottle up feelings
f.
duygularını gizlemek
291
Deyim
bottle up feelings
f.
duygularını içine atmak
292
Deyim
bottle up feelings
f.
duygularını dışarıya vurmamak
293
Deyim
bottle (something) away
f.
(bir şeyi) şişelemek
294
Deyim
bottle (something) away
f.
(bir şeyi) şişelere doldurmak
295
Deyim
bottle (something) away
f.
(bir şeyi) şişelere koymak
296
Deyim
bottle (something) away
f.
(duygularını, hislerini) içinde tutmak
297
Deyim
bottle (something) away
f.
(düşüncelerini, duygularını) dışa vurmamak
298
Deyim
bottle (something) away
f.
(sıkıntısını, derdini) içine atmak
299
Deyim
bottle (something) away
f.
(duygularını, hislerini) belli etmemek
300
Deyim
be the chief cook and bottle washer
f.
bir işin bir çok farklı yönünden sorumlu olmak
301
Deyim
be the chief cook and bottle washer
f.
bir işin bir çok farklı yönünü bir arada yapmak/yürütmek
302
Deyim
be the chief cook and bottle washer
f.
bir işin bir çok farklı sorumluluğunu üstlenmek
303
Deyim
chief cook and bottle-washer
f.
her şeyden sorumlu kimse
304
Deyim
chief cook and bottle-washer
f.
her şeyi yapan kişi
305
Deyim
chief cook and bottle-washer
f.
her işe bakan kimse
306
Deyim
crack open a bottle
f.
bir şişe (içki) açmak
307
Deyim
crack open the bottle
f.
şişe (içki) açmak
308
Deyim
have a lot of bottle
f.
yürekli olmak
309
Deyim
have a lot of bottle
f.
cüretkar davranmak
310
Deyim
have a lot of bottle
f.
kendine güvenmek
311
Deyim
have a lot of bottle
f.
çok cesur olmak
312
Deyim
have a lot of bottle
f.
soğukkanlı olmak
313
Deyim
have a lot of bottle
f.
özgüveni çok yüksek olmak
314
Deyim
have a lot of bottle
f.
büyük cesaret göstermek
315
Deyim
show a lot of bottle
f.
yürekli olmak
316
Deyim
show a lot of bottle
f.
cüretkar davranmak
317
Deyim
show a lot of bottle
f.
kendine güvenmek
318
Deyim
show a lot of bottle
f.
çok cesur olmak
319
Deyim
show a lot of bottle
f.
soğukkanlı olmak
320
Deyim
show a lot of bottle
f.
özgüveni çok yüksek olmak
321
Deyim
show a lot of bottle
f.
büyük cesaret göstermek
322
Deyim
have bottle
f.
yürekli olmak
323
Deyim
have bottle
f.
cüretkar davranmak
324
Deyim
have bottle
f.
kendine güvenmek
325
Deyim
have bottle
f.
çok cesur olmak
326
Deyim
have bottle
f.
soğukkanlı olmak
327
Deyim
have bottle
f.
özgüveni çok yüksek olmak
328
Deyim
have bottle
f.
büyük cesaret göstermek
329
Deyim
show bottle
f.
yürekli olmak
330
Deyim
show bottle
f.
cüretkar davranmak
331
Deyim
show bottle
f.
kendine güvenmek
332
Deyim
show bottle
f.
çok cesur olmak
333
Deyim
show bottle
f.
soğukkanlı olmak
334
Deyim
show bottle
f.
özgüveni çok yüksek olmak
335
Deyim
show bottle
f.
büyük cesaret göstermek
336
Deyim
lay off the bottle
f.
alkolü bırakmak
337
Deyim
lay off the bottle
f.
içmeyi bırakmak
338
Deyim
lay off the bottle
f.
içkiyi bırakmak
339
Deyim
like catching lightning in a bottle
expr.
ağzıyla kuş tutmak gibi
340
Deyim
like catching lightning in a bottle
expr.
deveye hendek atlatmak gibi
341
Deyim
cork high and bottle deep
expr.
çok sarhoş
342
Deyim
cork high and bottle deep
expr.
zil zurna sarhoş
Speaking
343
Konuşma
did you drink this bottle by yourself?
expr.
bu şişeyi tek başına mı içtin?
Trade/Economic
344
Ticaret/Ekonomi
foreign exchange bottle-neck
i.
döviz darboğazı
Law
345
Hukuk
bottle bill
i.
zorunlu şişe depozitosu kanunu
Technical
346
Teknik
niskin bottle
i.
nansen şişesi
347
Teknik
niskin bottle
i.
belirli bir derinlikten su örnekleri elde etmeye yarayan, korozyonu önlemek için plastikten yapılmış bir alet
348
Teknik
aspirator bottle
i.
aspiratör şişesi
349
Teknik
reagent bottle
i.
ayıraç şişesi
350
Teknik
air bottle
i.
basınçlı hava kabı
351
Teknik
bottle green
i.
cam yeşili
352
Teknik
glass bottle
i.
cam şişe
353
Teknik
glass reagent bottle
i.
cam reaktif şişe
354
Teknik
dropping bottle
i.
damlatma şişesi
355
Teknik
dropping bottle
i.
damlalık şişe
356
Teknik
leveling bottle
i.
dizel motorların analizinde kullanılan seviye şişesi
357
Teknik
gas bottle
i.
gaz şişesi
358
Teknik
gas absorption bottle
i.
gaz soğurma şişesi
359
Teknik
fernbach bottle
i.
fernbach şişesi
360
Teknik
gas washing bottle
i.
gaz yıkama şişesi
361
Teknik
one-way bottle
i.
geri dönüşsüz şişe
362
Teknik
single-trip bottle
i.
geri dönüşsüz şişe
363
Teknik
nonreturn bottle
i.
geri dönüşsüz şişe
364
Teknik
returnable bottle
i.
geri dönüşlü şişe
365
Teknik
hydrogen bottle
i.
hidrojen tüpü
366
Teknik
air bottle head
i.
hava tüpü başlığı
367
Teknik
air bottle
i.
hava tüpü
368
Teknik
smelling bottle
i.
içerisinde amonyak ruhu olan şişe
369
Teknik
square bottle
i.
kare şişe
370
Teknik
klein bottle
i.
klein şişesi
371
Teknik
leather bottle
i.
kırba
372
Teknik
conical-neck bottle
i.
konik boyunlu şişe
373
Teknik
bottle green
i.
koyu yeşil
374
Teknik
scent bottle
i.
koku şişesi
375
Teknik
perfume bottle
i.
koku şişesi
376
Teknik
laboratory bottle
i.
laboratuar şişesi
377
Teknik
sample bottle
i.
numune şişesi
378
Teknik
oxygen bottle
i.
oksijen tüpü
379
Teknik
oxygen bottle
i.
oksijen şişesi
380
Teknik
hock bottle
i.
özel beyaz şarap şişesi
381
Teknik
density bottle
i.
piknometre
382
Teknik
plastic bottle
i.
plastik şişe
383
Teknik
washing bottle
i.
piset
384
Teknik
bottle bobbin
i.
roket bobin
385
Teknik
hot water bottle
i.
sıcak su torbası
386
Teknik
bottle jack
i.
silindir kriko
387
Teknik
leveling bottle
i.
seviye şişesi
388
Teknik
bottle test
i.
su deneyi
389
Teknik
bottle glass
i.
şişe camı
390
Teknik
water bottle
i.
su şişesi
391
Teknik
bottle opener
i.
şişe açacağı
392
Teknik
spray bottle
i.
sprey şişesi
393
Teknik
beverage bottle method
i.
şişe yöntemi
394
Teknik
bottle jack
i.
şişe kriko
395
Teknik
champagne bottle
i.
şampanya şişesi
396
Teknik
bottle industry
i.
şişe sanayi
397
Teknik
weighing bottle
i.
tartı kabı
398
Teknik
vacuum bottle
i.
termos şişesi
399
Teknik
leather bottle
i.
tuluk
400
Teknik
weighing bottle
i.
tartım kabı
401
Teknik
thermos bottle
i.
termos
402
Teknik
leather bottle
i.
tulum
403
Teknik
vacuum bottle
i.
termos
404
Teknik
screw-neck bottle
i.
vida boyunlu şişe
405
Teknik
specific-gravity bottle
i.
yoğunluk şişesi
406
Teknik
density bottle
i.
yoğunluk şişesi
407
Teknik
wash bottle
i.
yıkama şişesi
408
Teknik
junk bottle
i.
koyu renkli kalın camdan yapılan bira şişesi
409
Teknik
bottle-type
s.
şişe tipi
Computer
410
Bilgisayar
bottle size
i.
şişe boyutu
Textile
411
Tekstil
bottle bobbin
i.
roket bobin
412
Tekstil
bottle neck
s.
dar boğazlı
Construction
413
İnşaat
air bottle
i.
hava tüpü
Dyeing
414
Boyacılık
bottle-green
i.
grimsi bir yeşil tonu
Automotive
415
Otomotiv
air bottle
i.
hava deposu
416
Otomotiv
refrigerant bottle
i.
klima gazı tüpü
417
Otomotiv
refrigerant bottle
i.
soğutucu akışkan tüpü
418
Otomotiv
bottle jack
i.
şase kriko
419
Otomotiv
bottle jack
i.
şişe kriko
420
Otomotiv
bottle-neck frame
i.
iç içe çerçeve
Aeronautic
421
Havacılık
coke bottle fuselage
i.
kola şişesi şeklinde gövde
422
Havacılık
bail out bottle
i.
oksijen tüpü
Marine
423
Denizcilik
stage bottle
i.
ara tüpü
424
Denizcilik
decompression bottle
i.
durak tankı
425
Denizcilik
stage bottle
i.
geçiş tüpü
426
Denizcilik
pony bottle
i.
mini tüp
427
Denizcilik
gas bottle
i.
ştandro
Medical
428
Medikal
baby-bottle nipple
i.
bebek şişe ucu
429
Medikal
baby-bottle nipple
i.
biberon ucu
430
Medikal
indicator bottle
i.
damlalıklı şişe
431
Medikal
chemical bottle
i.
ecza şişesi
432
Medikal
hemoculture bottle
i.
hemokültür şişesi
433
Medikal
infusion bottle
i.
infüzyon şişesi
434
Medikal
medicine bottle
i.
ilaç şişesi
435
Medikal
control solution bottle
i.
kontrol solüsyonu şişesi
436
Medikal
tip of the bottle
i.
şişenin ucu
437
Medikal
transfusion bottle
i.
transfüzyon şişesi
Dentistry
438
Diş Hekimliği
baby bottle caries
i.
bebek yaştaki çocukların diş çürükleri
439
Diş Hekimliği
baby bottle tooth decay
i.
bebek yaştaki çocukların diş çürükleri
440
Diş Hekimliği
baby bottle tooth decay
i.
biberon çürüğü
441
Diş Hekimliği
baby bottle tooth decay
i.
erken çocukluk çürüğü
Gastronomy
442
Mutfak
bottle opener
i.
açacak
443
Mutfak
bottle opener
i.
şişe kapağı açacağı
444
Mutfak
squeeze bottle
i.
plastik sıkma şişesi
445
Mutfak
squeeze bottle
i.
plastik sos şişesi
Math
446
Matematik
klein bottle
i.
klein şişesi
Physics
447
Fizik
magnetic bottle
i.
manyetik ayna
448
Fizik
magnetic bottle
i.
nükleer füzyon sırasında plazmayı hapsetmek için kullanılan manyetik alan
Chemistry
449
Kimya
tubulated bottle
i.
bazı maddelerin eklenmesi veya çıkarılması için açıklığı olan şişe
450
Kimya
gas washing bottle
i.
gaz yıkama şişesi
451
Kimya
washing bottle
i.
piset
452
Kimya
washing bottle
i.
püskürteç
453
Kimya
woulfe bottle
i.
gazları sıvıdan geçirmek için kullanılan birden fazla boyunlu şişe
Marine Biology
454
Deniz Biyolojisi
nansen bottle
i.
nansen şişesi
455
Deniz Biyolojisi
bottle-nosed dolphin
i.
şişe burunlu yunus
456
Deniz Biyolojisi
bottle fish (saccopharynx ampullaceus)
i.
bir tür derin deniz yılanbalığı
457
Deniz Biyolojisi
bottle-nosed whale
i.
şişe burunlu balina
458
Deniz Biyolojisi
bottle-nose
i.
yunusbalığı familyasına ait gri bir deniz memelisi
459
Deniz Biyolojisi
bottle-nose
i.
alnı yumrulu bir kuzey atlantik gagalı balinası
Botanic
460
Botanik
bottle gourd (lagenaria siceraria)
i.
su kabağı
461
Botanik
bottle gourd (lagenaria siceraria)
i.
avrupa, asya ve afrika'da yetişen, meyve olarak sert kabuklu ve şişe şeklinde su kabağı veren bir tırmanıcı bitki
462
Botanik
bottle grass
i.
yeşil kirpi darı
463
Botanik
bottle-grass
i.
yeşil kirpi darı
464
Botanik
bottle tree (adansonia digitata)
i.
afrika, hindistan ve avustralya'da yetişen ekşi meyveli bir ağaç
465
Botanik
bottle gentian
i.
tüp şeklinde mavi veya beyaz çiçekleri olan bir kuzey amerika centiyanı
466
Botanik
bottle flower
i.
mavi etsineği
467
Botanik
bottle tree
i.
avustralya şişe ağacı
468
Botanik
bottle-tree
i.
brachychiton cinsinden olan avustralya ağacı
469
Botanik
brandy bottle
i.
sarı nilüfer
470
Botanik
brandy bottle (nuphar lutea)
i.
sarı nilüfer
471
Botanik
brandy bottle (nuphar lutea)
i.
avrupa ve kuzey asya'ya özgü, kalp şeklinde yüzen yaprakları ve sarı çiçekleri olan bir su bitkisi
Apiculture
472
Arıcılık
bottle feeder
i.
şişe yemlik
History
473
Tarih
poison bottle
i.
zehir şişesi
474
Tarih
bottle-o [australia/new zealand]
i.
boş şişe satıcısı
Environment
475
Çevre
two phase closed bottle test
i.
iki fazlı kapalı şişe deneyi
476
Çevre
closed bottle test
i.
kapalı şişe deneyi
477
Çevre
water sampling bottle
i.
su numunesi alma şişesi
Geography
478
Coğrafya
nansen bottle
i.
denizbilimcilerin istedikleri derinlikte deniz suyu örneği almak için kullandıkları bir alet
Military
479
Askeri
sniff bottle
i.
gaz tanıtma şişesi
480
Askeri
water bottle
i.
matara
Ornithology
481
Kuşbilim
bottle tit
i.
uzun kuyruklu tit
482
Kuşbilim
bottle-nose
i.
deniz papağanı
Entomology
483
Böcek Bilimi
bottle grass
i.
tavşanayağı
484
Böcek Bilimi
bottle grass
i.
tarla üçgülü
Slang
485
Argo
brown bottle flu
i.
akşamdan kalma
486
Argo
bottle baby
i.
alkolik
487
Argo
bottle baby
i.
ayyaş
488
Argo
bottle baby
i.
içkici
489
Argo
brown bottle flu
i.
akşamdan kalmalık
490
Argo
brown bottle flu
i.
akşamdan kalmışlık
491
Argo
brown bottle flu
i.
içki mahmurluğu
492
Argo
brown bottle flu
i.
ayıltı
493
Argo
brown bottle flu
i.
bira mahmurluğu
494
Argo
bottle blonde
i.
çakma sarışın
495
Argo
bottle shop
i.
içki dükkanı
496
Argo
bottle-o
i.
içki dükkanı
497
Argo
coke bottle glasses
i.
şişe dibi gözlük
498
Argo
bottle and glass
i.
kıç
499
Argo
bottle and glass
i.
kalça
500
Argo
bottle and glass
i.
popo
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bottle
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy