içinde tutmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

içinde tutmak



"içinde tutmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
içinde tutmak hold in f.
içinde tutmak keep in f.
içinde tutmak hold inside f.
içinde tutmak keep inside f.
Idioms
içinde tutmak bottle (something) away f.

"içinde tutmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kusmayarak içinde tutmak hold f.
sınırlar içinde tutmak hold f.
(arzuyu, isteği) içinde tutmak hoard f.
sınırlar içinde tutmak: hapsetmek prescribe f.
avcunun içinde tutmak pocket f.
Phrasals
(bir şeyi) korunaklı bir şeyin/alanın içinde tutmak enclose (something) (with)in (something) f.
göbeğini/karnını içinde tutmak hold in f.
göbeğini/karnını içinde tutmak hold something in f.
birini bir planın, projenin içine almak/içinde tutmak keep in f.
(bir şeyin/yerin) içinde tutmak keep within (something or some place) f.
(bir şeyi/duyguyu) içinde tutmak bite down on (something) f.
(bir şeyi/duyguyu) içinde tutmak bite in (something) f.
bir şeyi içinde tutmak bottle something up f.
bir şeyi içinde tutmak bottle something up inside (someone) f.
korunaklı bir şeyin/alanın içinde tutmak enclose in f.
(bir şeyin) içinde tutmak/saklamak keep inside f.
Idioms
birini avucunun içinde tutmak have someone in the palm of one's hand f.
birini avucunun içinde tutmak hold someone in the palm of one's hand f.
birini avucunun içinde tutmak have somebody eating out of the palm of one's hand f.
kendi içinde tutmak hold something inside of oneself f.
kendi içinde tutmak keep something inside of oneself f.
(hislerini/duygularını) içinde tutmak keep something inside of oneself f.
(hislerini/duygularını) içinde tutmak keep something in f.
(hislerini/duygularını) içinde tutmak hold something in f.
(hislerini/duygularını) içinde tutmak hold something inside of oneself f.
(duygularını, hislerini) içinde tutmak bottle (something) away f.
(birini) avucunun içinde tutmak have (someone) eating out of the palm of (one's) hand f.
birini avucunun içinde tutmak have someone eating out of your hand f.
birini avucunun içinde tutmak have someone eating out of the palm of your hand f.
birini avucunun içinde tutmak hold someone in the palm of your hand f.
(bir şeyi) içinde tutmak keep (something) to (oneself) f.
Technical
havayı içinde tutmak için kullanılan silindir airometer i.
içinde su dolaştırarak bir şeyi soğutmak veya sıcaklığını sabit tutmak için kullanılan bir su hacmi water jacket i.
Fishery
ağı (gölün) içinde sürükleyerek balık tutmak draw f.