birinin/bir şeyin yanında - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

birinin/bir şeyin yanında



"birinin/bir şeyin yanında" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrases
birinin/bir şeyin yanında along with someone or something expr.
birinin/bir şeyin yanında alongside (of) someone or something expr.
birinin/bir şeyin yanında along with someone or something expr.
birinin/bir şeyin yanında alongside (of) someone or something expr.
Colloquial
birinin/bir şeyin yanında as well as someone or something expr.

"birinin/bir şeyin yanında" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında kalmak stick with (someone or something) f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanında tutmak keep someone or something in with someone or something f.
(birinin/bir şeyin) yanında durmaya devam etmek keep with (someone or something) f.
birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek line up alongside someone or something f.
birinin/bir şeyin yanında sıra olmak line up alongside someone or something f.
birinin/bir şeyin yanında sırada durmak line up alongside someone or something f.
birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak line up alongside someone or something f.
birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek line up alongside someone or something f.
birinin/bir şeyin yanında sıra olmak line up alongside someone or something f.
birinin/bir şeyin yanında sırada durmak line up alongside someone or something f.
birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak line up alongside someone or something f.
(birinin/bir şeyin) yanında/yakınında bir araya gelmek converge upon (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında/yakınında bir araya gelmek converge on (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak flank upon (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak flank on (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) tepesinde/yanında dikilmek hover around (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) tepesinde/yanında dikilmek hover over (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında uzanmak lie alongside (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak pale beside (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında önemsiz kalmak/görünmek pale beside (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında olmak/durmak remain with (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında kalmak remain with (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında/tarafında yer almak side with (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında durmak/kalmak stay by (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında olmak stay by (someone or something) f.
Colloquial
(birinin/bir şeyin) yanında as well (as somebody/something) expr.
Idioms
(birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak pale next to (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında pek etkili görünmemek pale next to (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında zayıf kalmak pale next to (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında eksik kalmak pale next to (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında yetersiz kalmak pale next to (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında by/in comparison (with somebody/something) expr.
Slang
(birinin/bir şeyin) yanında durmak butt (up) against (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında konumlanmak butt (up) against (someone or something) f.