Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
belirli bir zaman
"belirli bir zaman"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
belirli bir zaman
dot
i.
2
Genel
belirli bir zaman
steven [dialect]
i.
"belirli bir zaman"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
geçmişte belirli bir zaman
thenness
i.
2
Genel
belirli bir zaman diliminde boş olan veya kiralanmamış tüm kiralık birimlerin yüzdesi
vacancy rate
i.
3
Genel
bir şeyin meydana geldiği belirli zaman
occasion
i.
4
Genel
belirli bir zaman aralığında meydana gelen olayların sayısı
oftenness
i.
5
Genel
belirli bir zaman diliminin ortası
inside
i.
6
Genel
belirli bir zaman için önemli olan şey
substantial
i.
7
Genel
birini (belirli bir zaman için) geciktirmek
set someone back
f.
8
Genel
sürmek (iş/yolculuk vb belirli bir zaman)
take
f.
9
Genel
bir iş için belirli bir zaman harcamak
put in time on
f.
10
Genel
harcamak (zaman/para vb'ni belirli bir biçimde)
dispose of
f.
11
Genel
geçirmek (bir hikaye vb'ni belirli bir mekan ve zaman içinde)
set
f.
12
Genel
belirli bir zaman veya yer için planlamak
slate
f.
13
Genel
belirli bir zaman içinde
from within
zf.
14
Genel
belirli bir zaman sonra
hence
zf.
15
Genel
belirli bir zaman zarfında
within a fixed time
zf.
Phrasals
16
Öbek Fiiller
(bir şeye belirli bir zaman) harcamak/ayırmak
spend (something) on (something)
f.
17
Öbek Fiiller
belirli bir zaman yaklaşıyor
get on
expr.
Colloquial
18
Konuşma Dili
belirli bir zaman için bir şey ayarlamak/düzenlemek
arrange something for some time
f.
19
Konuşma Dili
belirli bir zaman için bir şey planlamak
arrange something for some time
f.
20
Konuşma Dili
belirli bir zaman için ayarlamak/düzenlemek
arrange for some time
f.
21
Konuşma Dili
belirli bir zaman için planlamak
arrange for some time
f.
Trade/Economic
22
Ticaret/Ekonomi
satıcının alıcı ülkeden belirli değere sahip ürünleri belirli zaman diliminde satın almayı kabul ettiği bir tür karşılıklı ticaret anlaşması
offset
i.
Technical
23
Teknik
Belirli bir zaman ya da seri numarasından oluşan blok kitlenin tüm kalemleri üzerinde denetim işlemlerinin yapılması
block sampling
i.
24
Teknik
belirli bir zaman sürecinde ölçülen değerleri toplayan cihaz
integrating meter
i.
Television
25
Televizyon
belirli bir zaman ayırıp izlenen televizyon programları
appointment television
i.
26
Televizyon
belirli bir zaman ve tarihte bir televizyon programı için zaman ayırma
appointment viewing
i.
Medical
27
Medikal
belirli bir hastalığın bir yerde zaman zaman veya sürekli olarak görülmesi
endemia
i.
Math
28
Matematik
değişkenin sıfıra yaklaştığı zaman aralığı olarak belirli bir değişkenin ortalama değerinin limitine eşit olan
instantaneous
s.
Biology
29
Biyoloji
belirli bir zaman diliminde salgılanan veya atılan miktar
output
i.
Astronomy
30
Gökbilim
belirli bir görev için uzay mekiğinin fırlatılabileceği sınırlı zaman aralığı
launch window
i.
Social Sciences
31
Sosyal Bilimler
kültür veya dilin belirli bir zaman dilimi içerisinde geçirdiği bağımsız gelişim
time depth
i.
32
Sosyal Bilimler
belirli bir kültürün bir alana hızlıca yayıldığı zaman dilimi
horizon
i.
History
33
Tarih
(tarihsel öncüllerini göz ardı ederek) belirli bir zaman diliminde gelişen olayları ele alan
synchronic
s.
34
Tarih
(tarihsel öncüllerini göz ardı ederek) belirli bir zaman diliminde gelişen olayları ele alan
synchronical
s.
Geology
35
Jeoloji
aynı zaman diliminde oluşan tüm kayaları temsilen seçilen belirli bir kaya tabakasının temsil ettiği zaman aralığı
chron
i.
Military
36
Askeri
otoritelerce mevcut harekatlara göre belirlenen, askerlerin belirli bir zaman diliminde alabileceği en yüksek toplam radyasyon dozu
maximum permissible dose
i.
37
Askeri
belirli bir zaman çizelgesine göre işleyen rutin hava ulaştırma hizmeti
scheduled service (air transport)
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of belirli bir zaman
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy