Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | büyümekte | on the upswing expr. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | büyümekte olan | growing s. | ||
The reason is that the problem is still growing and the European Union is not showing enough determination. Bunun nedeni, sorunun hala büyümekte olması ve Avrupa Birliği'nin yeterli kararlılığı göstermemesidir. More Sentences |
||||
Genel | içe doğru büyümekte olan | ingrownness i. | ||
Genel | büyümekte olan | crescent s. | ||
Idioms | ||||
Deyim | tartışmalar büyümekte | storm is brewing expr. | ||
Agriculture | ||||
Tarım | (bitkiyi) ayrı ayrı büyümekte olan gövdesi ve filizini birleştirerek aşılamak | inarch f. | ||
Entomology | ||||
Böcek Bilimi | büyümekte olan buğday tanelerine zarar veren küçük kahverengi renkli bir kirpikkanatlı böcek | wheat thrips (thrips cerealium) i. | ||
Böcek Bilimi | büyümekte olan buğday tanelerine zarar veren küçük kahverengi renkli bir kirpikkanatlı böcek | wheat weevil i. | ||
Slang | ||||
Argo | büyümekte/gelişmekte olan erkek | man on the make i. |