büyük hızla - Türkçe İngilizce Sözlük

büyük hızla

"büyük hızla" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Idioms
büyük hızla like gangbusters zf.
Slang
büyük hızla flatstick [south africa] zf.

"büyük hızla" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

Türkçe İngilizce
General
düşmek (dikine ve büyük bir hızla) plunge down f.
The benefits of the currency plunged down and started to trade in the red.
Para biriminin faydaları düşerek kırmızıda işlem görmeye başladı.

More Sentences
Idioms
büyük bir hızla leaps and bounds zf.
Over recent years, this type of work has increased in leaps and bounds.
Son yıllarda bu tür çalışmalar büyük bir hızla artmıştır.

More Sentences
General
hızla gelen büyük iflas crash i.
nüfusu hızla artan büyük banliyö boomburb i.
düşmek (dikine ve büyük bir hızla) plummet f.
büyük bir hızla geçmek flash f.
büyük bir hızla yayılmak spread like wildfire f.
büyük bir hızla geçmek whirl f.
dikine büyük bir hızla düşmek plunge down f.
üzerinden büyük bir hızla uçmak fly over something at high speed f.
büyük bir hızla hareket etmek volley f.
büyük bir hızla ilerlemek volley f.
büyük bir hızla ilerlemek blast f.
(değerli bir şeyi) hızla ve büyük miktarda kaybetmek hemorrhage f.
hızla büyük meblağlarda para harcamak hemorrhage f.
büyük hızla giden high-speed s.
büyük hızla gelen precipitate s.
büyük hızla gelen precipitious [obsolete] s.
büyük bir hızla by leaps and bounds zf.
büyük bir hızla posthaste zf.
büyük bir hızla at a great pace zf.
büyük bir hızla post-haste zf.
büyük bir hızla at full steam zf.
Phrasals
üzerinden büyük bir hızla uçmak zoom over something f.
(bir şeyden) dikine büyük bir hızla düşmek plunge down (something) f.
(bir şeyden) dikine büyük bir hızla düşmek plunge from (something) f.
dikine büyük bir hızla (bir şeye) düşmek plunge to (something) f.
üzerinden büyük bir hızla uçmak zoom over f.
Idioms
büyük bir hızla/aceleyle in a tearing hurry zf.
büyük bir hızla post haste zf.
büyük bir hızla at breakneck speed expr.
büyük bir hızla by/in leaps and bounds expr.
Technical
doğal kaynağın büyük bir hızla kullanılması depletion i.
Physics
parçacığın yalıtkan ortamdan ışık hızından daha büyük bir hızla geçerken oluşturduğu ışıma cerenkov effect i.
Marine Biology
asya'ya özgü büyük, hızla çoğalan çeşitli balık türleri asian carp i.
Social Sciences
yaşamdaki büyük değişikliklere rağmen insanların nispeten istikrarlı bir mutluluk düzeyine hızla geri dönme eğiliminde olması hedonic treadmill i.
yaşamdaki büyük değişikliklere rağmen insanların nispeten istikrarlı bir mutluluk düzeyine hızla geri dönme eğiliminde olması hedonic adaptation i.
Hunting
(avcılıkta) büyük bir hızla tivy zf.