at (someone) - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

at (someone)



"at (someone)" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

İngilizce Türkçe
Colloquial
at (someone) expr. (biriyle) kavgalı
at (someone) expr. (biriyle) çekişme/anlaşmazlık içerisinde
at (someone) expr. (birinin) tepesinde/ensesinde

"at (someone)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
General
look daggers at someone f. birine öfke ile bakmak
shoot back at someone f. birinin ateşine karşılık vermek
look at someone askance f. birine yan bakmak
dig (at someone) f. taş atmak
direct criticism at someone f. eleştiriler yöneltmek
keep looking at someone every so often f. durup durup bakmak
stick one's tongue out at someone f. birine dilini çıkarmak
stick one's tongue out at someone f. dil çıkarmak
shout at someone f. birisine bağırmak
stick one's tongue out at someone f. dilini çıkarmak
gaze at someone in astonishment f. şaşkınlıkla bakmak
gaze at someone in astonishment f. hayretle bakmak
get at someone f. üstüne varmak
be mad at (someone) f. (birine) kızgın olmak
be surprised at someone f. birisine hayret etmek
flash a smile at someone f. birisine gülümsemek
flash a smile at someone f. gülücük atmak
bark something at someone f. bağırarak söylemek
bark something out at someone f. bağırarak söylemek
bark something at someone f. bağırıp çağırmak
bark something out at someone f. bağırıp çağırmak
aim a gun at someone f. birisine silah doğrultmak
aim a gun at someone f. birisine nişan almak
fling something at someone f. birine bir şey atmak/fırlatmak
fight back at someone f. birine karşı kendini savunmak
frown at someone f. birine kaşlarını çatmak
goggle at someone f. birine bakakalmak
goggle at someone f. birine gözlerini dikip bakmak
snap finger at someone f. birine parmak şıklatmak
snarl at someone f. birine hırlamak
growl at someone f. birine hırlamak
hack away at someone f. birini doğramak
chop at someone f. birini doğramak
giggle at someone f. birine kıkır kıkır gülmek
heave a snowball at someone f. birine kartopu atmak
throw something at someone f. birine bir şey atmak
heave something at someone f. birine bir şey atmak
throw a snowball at someone f. birine kartopu atmak
hit back at someone f. birine vurarak karşılık vermek
be offended at someone f. birine küsmek
shake one's finger at someone f. birine parmağını sallamak
shake one's finger at someone f. birine parmak sallamak
nark at someone [nz] f. yakınmak
nark at someone [nz] f. kafa ütülemek
be disappointed at someone or something f. biri/bir şey karşısında hayal kırıklığına uğramak
be disappointed at someone or something f. birine/bir şeye kırılmak
be disappointed at someone or something f. biri/bir şey karşısında hüsrana uğramak
be disappointed at someone or something f. birine/bir şeye bozulmak
Phrasals
keep at someone (about something) f. birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
keep at someone (about something) f. başının etini yemek
keep at someone (about something) f. birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
pound away (at someone) f. eleştirmek
charge at (someone or something) f. (birine veya bir şeye) saldırmak
charge at (someone or something) f. (birine veya bir şeye) doğru hamle/atak yapmak
charge at (someone or something) f. (birine veya bir şeye) hücum etmek
jab at someone f. birini dürtmek
pitch something at someone f. birine bir şey atmak
jest at someone f. biriyle dalga geçmek
howl at someone f. birine kahkahalarla gülmek
keep at someone about something f. birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
mouth off at someone f. birine sözle karşılık vermek
howl at someone f. birini yuhalamak
squirt something at someone f. birine bir şey püskürtmek
scowl at someone f. birine kaş çatmak
carp at someone f. birisini eleştirmek
jaw at someone f. birine nutuk atmak
level something at someone f. birine bir şey (silah vb) doğrultmak
jump at someone f. birinin üzerine atlamak
yell at someone f. birine bağırmak
rant at someone about something f. bir şey hakkında birisine içini dökmek/dert yanmak/sızlanmak
hoot at someone f. birini yuhalamak
hurl something at someone f. birine bir şey atmak
quail at someone f. birisinin karşısında korkudan sinmek
nod at someone f. birisine kafa sallamak (olumlu)
poke at someone f. birini dürtmek
hoot at someone f. birine bağırmak
toss something at someone f. birine bir şey atmak
slash out at someone f. bıçakla saldırmak
honk at someone f. birine korna çalmak
talk at someone f. biriyle konuşmak
jaw at someone f. birinin üstüne fazla gitmek
scowl at someone f. birine kaşlarını çatarak bakmak
sneak a peek at someone f. birine gözünün ucuyla bakmak
jab something at someone f. birini bir şeyi ile dürtmek
hurl something at someone f. birine bir şey fırlatmak
throw something at someone f. birine bir şey atmak
steal a glance at someone f. birine gözünün ucuyla bakmak
laugh at someone f. birine gülmek
howl at someone f. birine bağırmak
prod at someone f. birini dürtmek
hoot at someone f. birine kahkahalarla gülmek
shout at someone f. birine bağırmak
rush at someone f. birine doğru koşmak/saldırmak
run out at someone f. birine saldırmak
hiss at someone f. birini ıslıklamak
lash at someone f. birini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
carp at someone (about someone or something) f. birisine bir şey hakkında şikayette bulunmak
roar at someone f. birine gülmek
hiss at someone f. birine terslenmek
prod at someone f. birine hafifçe dokunmak
lecture at someone f. birisine nutuk çekmek
keep at someone about something f. başının etini yemek
guffaw at someone f. birine kahkahalarla gülmek
murmur at someone f. birine homurdanmak
poke at someone f. birine hafifçe dokunmak
sling something at someone f. birine bir şey atmak
sneeze at someone f. birine doğru hapşırmak
heave something at someone f. birine bir şey atmak
stab at someone f. birini bıçaklamak
roar at someone f. birine kükremek
talk at someone f. birine bir şeyler söylemek
wave at someone f. birine el etmek/sallamak
spring at someone f. birinin üzerine atlamak
lob something at someone f. birine bir şey atmak
rebel at someone f. birine isyan etmek
scream at someone f. birine bağırmak
cavil at someone f. dırdır etmek
nip at someone f. ısırmak
gnaw at someone f. içini kemirmek
bite at someone f. ısırmak
cavil at someone f. kusur bulmak
smirk at someone f. pis pis sırıtmak
gnaw at someone f. yiyip bitirmek
tug at someone f. (birinin paçasından vb.) çekiştirmek
pitch something at someone f. (reklam kampanyasında) belli bir grubu hedeflemek
mouth off at someone f. (birine veya biriyle ilgili olarak) söylenmek
hiss at someone f. (yılan) birine tıslamak
blaze away (at someone) f. yaylım ateşine tutmak
stare at someone f. (gözlerini dikip) birine bakmak
pound away (at someone) f. (birisine) (sopayla/copla vb.) vurmak
come out at someone f. üstüne saldırmak
yank at (someone or something) f. asılmak
yank at (someone or something) f. asılıp çekmek
yank at (someone or something) f. yüklenmek
yank at (someone or something) f. ısrarla dikkatini çekmeye çalışmak
curse at (someone or something) f. (birine ya da bir şeye) küfretmek
curse at (someone or something) f. (birine ya da bir şeye) sayıp sövmek
cut at (someone or something) f. birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak
cut at (someone or something) f. birine ya da bir şeye bıçak saplamak
cut at (someone or something) f. kesmek
cut at (someone or something) f. kesip çıkarmak
cut at (someone or something) f. kesip atmak
cut at (someone or an animal) f. birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak
cut at (someone or an animal) f. birine ya da bir hayvana bıçak saplamak
jest at someone f. birine şaka yapmak
curse at someone or something f. birine veya bir şeye küfretmek
curse at someone or something f. birine veya bir şeye lanet okumak
curse at someone or something f. birine veya bir şeye sövüp savmak
curse at someone or something f. birine veya bir şeye beddua etmek
curse at someone or something f. birine veya bir şeye kötü söz söylemek
cut at someone or something f. birini veya bir şeyi bıçakla yaralamak
cut at someone or something f. birini veya bir şeyi bıçaklamak
cut at someone or something f. birine veya bir şeye bıçakla saldırmak
cut at someone or an animal f. birini veya bir şeyi bıçakla yaralamak
cut at someone or an animal f. birini veya bir şeyi bıçaklamak
cut at someone or an animal f. birine veya bir şeye bıçakla saldırmak
direct something at someone or something f. bir şeyi birine veya bir şeye yöneltmek
gape at someone or something f. birine veya bir şeye ağzı açık bakakalmak
gape at someone or something f. birine veya bir şeye ağzı bir karış açık bakmak
gape at someone or something f. birine veya bir şeye hayretle bakmak
gape at someone or something f. birine veya bir şeye şaşkınlıkla bakmak
gawk at someone or something f. birine veya bir şeye hayretle bakmak
gawk at someone or something f. birine veya bir şeye şaşkınlıkla bakmak
gawk at someone or something f. birine veya bir şeye bön bön bakmak
gawk at someone or something f. birine veya bir şeye alık alık bakmak
gawk at someone or something f. birine veya bir şeye şaşkın şaşkın bakmak
head someone or something at someone or something f. birini veya bir şeyi birine veya bir yere yöneltmek
head someone or something at someone or something f. birini veya bir şeyi birine veya bir yere yönlendirmek
jest at someone f. (birine) gülmek
jest at someone f. (biriyle) alay etmek
lash back at someone f. birine sözle veya şiddetle karşılık vermek
lash back at someone f. birine aynı şiddette cevap vermek
lash back at someone f. birine karşı saldırıya geçmek
lash back at someone f. birine karşı misilleme yapmak
lash back (at someone) f. (birine) sözle veya şiddetle karşılık vermek
lash back (at someone) f. (birine) aynı şiddette cevap vermek
lash back (at someone) f. (birine) karşı saldırıya geçmek
lash back (at someone) f. (birine) karşı misilleme yapmak
let (one) at (someone or something) f. (birinin bir şeyin) başına geçmesine izin vermek
let (one) at (someone or something) f. (birinin bir şeyi) kontrol etmesine müsaade etmek
let (one) at (someone or something) f. (birinin bir kişiye veya bir şeye) vurmasına izin vermek
let (one) at (someone or something) f. (birinin bir kişiyi) dövmesine müsaade etmek
let someone or something at someone or something f. birinin bir kişiye veya bir şeye vurmasına izin vermek
let someone or something at someone or something f. birinin bir kişiyi dövmesine müsaade etmek
let someone or something at someone or something f. birinin bir kişiyi rahatsız etmesine izin vermek
let someone or something at someone or something f. birinin bir kişiyle uğraşmasına müsaade etmek
look down at (someone or something) f. aşağıdaki (birine veya bir şeye) bakmak
look down at (someone or something) f. başını aşağı eğerek (birine veya bir şeye) bakmak
look down at (someone) f. (birine) küçümseyerek bakmak
look down at (someone) f. (birini) küçümsemek
look down at (someone) f. (birini) aşağı görmek
look down at (someone) f. (birini) hor görmek
look down at (someone) f. (birini) küçük görmek
look down at (someone) f. (birini) hakir görmek
look down at (someone) f. (birine) tepeden bakmak
lurch at someone or something f. birine veya bir şeye doğru sendelemek
lurch at someone or something f. birine veya bir şeye doğru yalpalamak
lurch at someone or something f. birine veya bir şeye doğru sallana sallana yürümek
make something at someone f. birine el kol hareketi yapmak
make something at someone f. birine hareket çekmek
make something at someone f. biriyle belli hareketlerle selamlaşmak
make something at someone f. birine eliyle
make something at someone f. başıyla işaret vermek
make something at someone f. biriyle işaretleşmek
make something at someone f. birine kaş göz etmek
make something at someone f. birine kaş göz işareti yapmak
make something at someone f. biriyle bakışmak
make something at someone f. birine göz süzmek
make something at someone f. birini kesmek
make something at someone f. birine pas vermek
make something at someone f. birine baygın baygın bakmak
make something at someone f. birine hayran/işveli bakışlarla bakmak
paw at (someone or something) f. (hayvan) patisiyle (birine/bir yere) dokunmak
paw at (someone or something) f. (birine/bir yere) pati atmak
paw at (someone or something) f. (hayvan) patisiyle (bir yeri) eşelemek
paw at (someone or something) f. (hayvan) patisiyle (birini/bir yeri) tırmalamak
paw at (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) avuçlamak
paw at (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) avuçla kavramak
paw at (someone or something) f. (birine veya bir şeye) avuçla dokunmak
paw at (someone or something) f. (birine veya bir şeye) hoyratça dokunmak
paw at (someone or something) f. (bir şeyi) kapmak
paw at (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) kaba bir şekilde tutmak
rap at (someone) f. (rap müziğinde biriyle) alay veya kötüleme içerecek şekilde kafiyeli atışmak
rap at (someone) f. birine dis atmak
rot away at (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) çürütmek
rot away at (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) bozmak
rot away at (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) parçalamak
rot away at (someone) f. (birinin) içi içini yemek
rot away at (someone) f. (birinin) içi içini kemirmek
rot away at (someone) f. (birinin) içini kurt yemek
run at (someone or something) f. (birine veya bir şeye) doğru koşmak
run at (someone or something) f. (birine veya bir şeye) doğru atılmak
run at (someone or something) f. (bir şey nedeniyle) kaçmak
run at (someone or something) f. (bir şeyden dolayı) kaçışmak
run at (someone or something) f. (bir şey yüzünden) terk edip gitmek
sling (something) at (someone) f. (birine bir şey) atmak
sling (something) at (someone) f. (birine bir şey) fırlatmak
sling (something) at (someone) f. (birinin) önüne para atmak
sling (something) at (someone) f. (birini) yemlemek
sling off at (someone) f. (biriyle) alay etmek
sling off at (someone) f. (biriyle) dalga geçmek
sling off at (someone) f. (biriyle) kafa bulmak
sling off at (someone) f. (biriyle) maytap geçmek
sling off at (someone) f. (biriyle) gırgır geçmek
sling off at (someone) f. (birini) tiye almak
sling off at (someone) f. (biriyle) eğlenmek
sling off at (someone) f. (birinin) taklidini yapmak
sling off at (someone) f. (birini) alay konusu yapmak
sling off at (someone) [australia/new zealand] f. (birine) fırça çekmek/atmak
sling off at (someone) [australia/new zealand] f. (birini) azarlamak
sling off at (someone) [australia/new zealand] f. (birini) paylamak
sling off at (someone) [australia/new zealand] f. (birini) eleştirmek
throw something at someone f. (birine bir şey) atmak
throw something at someone f. (birine bir şey) fırlatmak
throw something at someone f. (bir şeyi bir şeyin) üstüne atmak
throw something at someone f. (bir şeyi bir şeye) doğru fırlatmak
throw something back at someone f. bir sorunu tekrar birinin omzuna yüklemek
throw something back at someone f. bir problemi birine geri paslamak
whale away at (someone or something) f. (birine veya bir şeye) güçlü darbeler indirmek
whale away at (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) tekme tokat dövmek
whale away at (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) kamçılamak
whale away at (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) kırbaçlamak
whale away at (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) allah yarattı dememek
whale away at (someone or something) f. (birini veya bir şeyi) kıyasıya dövmek
whale away at (someone or something) f. (birine veya bir şeye) tüm gücüyle vurmak
whale away at (someone or something) f. (birine veya bir şeye) bodoslama dalmak
whale away at (someone) f. (birini) şiddetli eleştirmek
whale away at (someone) f. (birini) sorularla sıkıştırmak
whale away at (someone) f. (birini) bir güzel paylamak/azarlamak
whale away at (someone) f. (birine) iyice giydirmek
yank at someone or something f. (birini veya bir şeyi) çekmek
yank at someone or something f. (birini veya bir şeyi) eteğinden çekmek
yank at someone or something f. (birini veya bir şeyi) çekiştirmek
yell something out (at someone or something) f. (birine bir şeyi) bağırarak söylemek
yell something out (at someone or something) f. (birine bir şeyi) haykırarak söylemek
yell something out (at someone or something) f. bağırmak
yell something out (at someone or something) f. haykırmak
yell something out (at someone or something) f. feryat koparmak
yell something out (at someone or something) f. feryadı basmak
yell something out (at someone or something) f. yüksek sesle seslenmek
yell something out (at someone or something) f. duyurmak için bağırmak
lash back (at someone or something) f. istemediği bir işe güzel şeyler hayal ederek katlanmak
lash back (at someone or something) f. dişinin doldurulmasına başka şeyler düşünerek dayanmak
gnaw (away) at (someone) f. (birinin) içini kemirmek
gnaw (away) at (someone) f. (birinin) aklını kemirmek
gnaw (away) at (someone) f. (birini) yiyip bitirmek
gnaw (away) at (someone) f. (birinin) aklını yiyip bitirmek
gnaw (away) at (someone) f. (birinin) zihnini meşgul etmek
gnaw (away) at (someone) f. (birinin) canını sıkmak
gnaw (away) at (someone) f. (birine) dert olmak
gnaw (away) at (someone) f. (birini) rahat bırakmamak
gnaw (away) at (someone) f. (birini) endişelendirmek
grind away at (someone or something) f. (bir şeyi) öğütmek
grind away at (someone or something) f. (bir şeyi) ezmek
grind away at (someone or something) f. (bir şeyi) ufalamak
grind away at (someone or something) f. (birinin) kafasını ütülemek
grind away at (someone or something) f. (birine) vır vır etmek
grind away at (someone or something) f. (birine) dırdır etmek
grind away at (someone or something) f. (birine) söylenip durmak
grind away at (someone or something) f. (birine) kusur bulup durmak
grind away at (someone or something) f. (birini) sürekli eleştirmek
grind away at (someone or something) f. (birini) durmadan şikayet etmek
grind away at (someone or something) f. (birini) iğneleyip durmak
grind away at (someone or something) f. (birine) sürekli sataşmak
grind away at (someone or something) f. (birini) sürekli kötülemek/küçümsemek
grind away at (someone or something) f. (birini) sürekli küçük/hor görmek
grind away at (someone or something) f. (bir şeye) çok çalışmak
grind away at (someone or something) f. (bir şeye) kendini adamak
grind away at (someone or something) f. (bir şeye) kendini iyice vermek
grind away at (someone or something) f. (bir şeye) kafa yormak
yell at (someone or something) f. bir şeyi bağırarak anlatmak
bark at (someone) f. (birine) bağırmak
bark at (someone) f. (birine) bağırıp çağırmak
bark at (someone) f. (birine) sert çıkmak
bark at (someone) f. (birine) kaba bir şekilde söylemek
bark at (someone) f. (birine) sert bir şekilde bağırmak
bark at someone or something f. birine/bir şeye havlamak
bark at someone or something f. birine/bir şeye ürümek
strike out (at someone or something) f. (birine/bir şeye) vurmak
strike out (at someone or something) f. (birine/bir şeye) çakmak
toss at (someone or something) f. (birine/bir şeye) atmak
toss at (someone or something) f. (birine/bir şeye) fırlatmak
toss at (someone) f. (birine) dalmak
toss at (someone) f. (birinin) üstüne çullanmak
toss at (someone) f. (birinin) üstüne saldırmak
toss at (someone) f. (birinin) üstüne hücum etmek
toss at (someone) f. (birinin romantik/seksüel açıdan) ilgisini kazanmaya çalışmak
toss at (someone) f. (romantik/seksüel olarak biri) tarafından fark edilmeye çalışmak
toss at (someone) f. (romantik/seksüel olarak birini) etkilemeye çalışmak
peer out at (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakmak
peer out at (someone or something) f. (birine/bir şeye) göz atmak
peer out at (someone or something) f. (birine/bir şeye) dik dik bakmak
peer out at (someone or something) f. (birine/bir şeye) gözünü dikip bakmak
peer out at (someone or something) f. (birine/bir şeye) bir parçası görünmek
peer out at (someone or something) f. (birine/bir şeye) bir kısmı görünmek
peer out at (someone or something) f. (birine/bir şeye) belli belirsiz görünmek
peer out at (someone or something) f. bir şeyin arkasından/altından (birine/bir şeye) kısmen görünmek
peer out at (someone or something) f. (birine/bir şeye) yer yer görünmek
peer out at (someone or something) f. bir şeyin arkasından (birine/bir şeye) yer yer belli olmak
smirk at (someone or something) f. (birine/bir şeye) kendini beğenmiş bir şekilde gülümsemek
smirk at (someone or something) f. (birine/bir şeye) alaycı bir şekilde gülmek
smirk at (someone or something) f. (birine/bir şeye) küçümseyici bir şekilde gülümsemek
smirk at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) küçük görmek
smirk at (someone or something) f. (birine/bir şeye) tepeden bakmak
smirk at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) hor görmek
sniff at someone or something f. birini/bir şeyi koklamak
sniff at someone or something f. birinin/bir şeyin kokusunu almaya çalışmak
sniff at someone or something f. birini/bir şeyi yabana atmak
sniff at someone or something f. birine/bir şeye burun kıvırmak
snipe at someone or something f. birini/bir şeyi eleştiri hedefine almak
snipe at someone or something f. birine/bir şeye iğneleyici eleştiriler yöneltmek
snipe at someone or something f. birine/bir şeye kötücül eleştirilerde bulunmak
snipe at someone or something f. birini/bir şeyi eleştirilerin odağı/hedefi yapmak
snipe at someone or something f. birine/bir şeye saldıran küçük eleştiriler yöneltmek
snipe at someone or something f. birini/bir şeyi iğnelemek
swipe at (someone or something) f. (birine/bir şeye) yumruk savurmak/sallamak
swipe at (someone or something) f. (birine/bir şeye) vurmaya çalışmak
pinch at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) çimdikleyip durmak
pinch at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) mıncıklamak
pinch at (someone or something) f. (birine/bir şeye) çimdikler atmak
pinch at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sıkıştırmak
pinch at (someone or something) [obsolete ] f. (birinde/bir şeyde) hata bulmak
pinch at (someone or something) [obsolete ] f. (birinde/bir şeyde) kusur bulmak
pinch at (someone or something) [obsolete ] f. (birine/bir şeye) söylenmek
pinch at (someone) f. (birine) sürekli rahatsızlık vermek
pinch at (someone) f. (birinin) sürekli canını sıkmak
pinch at (someone) f. (birinin) sürekli aklını kurcalamak
pinch at (someone) f. (birine) sürekli acı vermek
pinch at (someone) f. (birine) sürekli sıkıntı vermek
pinch at (someone) f. (birini) sürekli duygusal olarak etkilemek
pinch at (someone) f. (birinin) duygu durumunu bozmak
aim something at someone or something f. birine/bir şeye bir şey doğrultmak
aim something at someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye yöneltmek
aim something at someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye nişan almak
aim at (someone or something) f. (birine/bir şeye) nişan almak
aim at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) hedef almak
aim at (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğrultmak
aim at (someone or something) f. (birine/bir şeye) yöneltmek
aim something at someone or something f. birine/bir şeye bir şey doğrultmak
aim something at someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye yöneltmek
aim something at someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye nişan almak
aim at (someone or something) f. (birine/bir şeye) nişan almak
aim at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) hedef almak
aim at (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğrultmak
aim at (someone or something) f. (birine/bir şeye) yöneltmek
jump at someone or something f. birinin/bir şeyin üstüne zıplamak
jump at someone or something f. birinin/bir şeyin üstüne atlamak
jump at someone or something f. birinin/bir şeyin üstüne sıçramak
jump at someone or something f. birine/bir şeye doğru sıçramak
jump at someone or something f. birine/bir şeye doğru atlamak
jump at someone or something f. birine/bir şeye doğru sıçramak zıplamak
go on (at someone) f. (birine) çıkışmak
go on (at someone) f. (birini) azarlamak
go on (at someone) f. (birinin) üstüne varmak/gitmek
blaze away at (someone or something) f. (birine/bir şeye) arka arkaya ateş etmek
blaze away at (someone or something) f. (birine/bir şeye) tekrar tekrar ateş etmek
blaze away at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) silahla taramak
blurt something out (at someone) f. (birine) bir şeyi düşünmeden söylemek
blurt something out (at someone) f. (birine) bir şeyi ağzından kaçırmak
blurt something out (at someone) f. (birine) bir şeyi yumurtlamak
blurt something out (at someone) f. (birine) bir şeyi açık etmek
blurt something out (at someone) f. (birine) bir şeyi aniden söylemek
bridle at (someone or something) f. (birine/bir şeye) kızmak
bridle at (someone or something) f. (birine/bir şeye) sinirlenmek
bridle at (someone or something) f. (birine/bir şeye) darılmak
bridle at (someone or something) f. (birine/bir şeye) kırılmak
carp at someone or something f. (birini/bir şeyi) eleştirmek
carp at someone or something f. (birine/bir şeye) kusur bulmak
carp at someone or something f. (birini/bir şeyi) yermek
carp at someone or something f. (birinden/bir şeyden) şikayet etmek
clutch at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakalamak
clutch at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) tutmak
come at (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üstüne yürümek
come at (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üstüne üstüne gelmek
come at (someone) f. (birinin) üstüne gelmek
come at (someone) f. (birinin) üstüne fırlatılmak
come at (someone) f. (birinin) üstüne yağmak
come out at someone or something f. çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something f. çıkıp birinin/bir şeyin üstüne atlamak
come out at someone or something f. ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something f. birden birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something f. birden birinin/bir şeyin üstüne atlamak
cut away at (someone or something) f. (birine/bir şeye) bıçakla saldırmak
cut away at (someone or something) f. (birine/bir şeye) bıçakla karşı koymak
dart out (of something) (at someone or something) f. (bir şeyden birine/bir şeye doğru) hızla çıkmak/fırlamak
dart out (of something) (at someone or something) f. (bir şeyden birine/bir şeye doğru) fırlamak
dart out (of something) (at someone or something) f. (bir şeyden birine/bir şeye doğru) ok gibi fırlamak/çıkmak
dig at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) dürtüklemek
dig at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kurcalamak
dig at (someone or something) f. (birine/bir şeye) taş atmak
dig at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yermek
dig at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) taşlamak
drive at (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üstüne sürmek
drive at (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğru sürmek
eat (away) at (someone) f. (birini) yavaş yavaş tüketmek
eat (away) at (someone) f. (birini) ufak ufak tüketmek
eat (away) at (someone) f. (birini) için için yemek
eat (away) at (someone) f. (birini) içten içe rahatsız etmek/üzmek
eat (away) at (someone) f. (bir şeyi) aşındırmak
eat (away) at (someone) f. (bir şeyi yıpratmak
fight back (at someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı kendini savunmak
fight back (at someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı koymak
fight back (at someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı direnmek
fight back at (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı koymak
fight back at (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı kendini savunmak
fight back at (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı direnmek
fire (something) back (at someone or something) f. (birine/bir şeye) ateşle karşılık vermek
fire (something) back (at someone or something) f. (birine/bir şeye) tekrar ateş açmak
fire (something) back (at someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı ateş açmak
fire (something) back (at someone or something) f. ateşe ateşle karşılık vermek
fire back at (someone or something) f. (birine/bir şeye) hemen karşılık vermek
fire back at (someone or something) f. (birine/bir şeye) hemen karşı ateş açmak
flash (something) at (someone or something) f. (birini/bir şeyi bir şeyle) aydınlatmak
flash (something) at (someone or something) f. (birine/bir şeye bir şeyle) ışık tutmak
flash (something) at (someone or something) f. (birine/bir şeye) hızlıca (bir şey) göstermek
flash (something) at (someone or something) f. (birine/bir şeye) bir an için (bir şey) göstermek
fly at (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) birdenbire üstüne saldırmak
fly at (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üzerine çullanmak
fly at (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üzerine atılmak
fly at (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üstüne atlamak
fly at (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üstüne uçmak
freak out (at someone or something) f. (birine/bir şeye) çok sinirlenmek
freak out (at someone or something) f. (biri/bir şey) yüzünden küplere binmek
freak out (at someone or something) f. (birine/bir şeye) çok kızmak
frown at (someone or something) f. (birine/bir şeye) kötü kötü bakmak
frown at (someone or something) f. (birine/bir şeye) hoşnutsuz bir şekilde bakmak
frown at (someone or something) f. (birine/bir şeye) kaşlarını çatıp bakmak
frown at (someone or something) f. (birine/bir şeye) sert sert bakmak
frown at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) tasvip etmemek
frown at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) onaylamamak
frown at (someone or something) f. (birine/bir şeye) burun kıvırmak
frown at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) uygun bulmamak/görmemek
frown at (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı çıkmak
fuss at someone or something f. birine/bir şeye söylenmek
fuss at someone or something f. birine/bir şeye sızlanmak
fuss at someone or something f. birine/bir şeye söylenip durmak
fuss at someone or something f. birini/bir şeyi devamlı azarlamak
fuss at someone or something f. birine/bir şeye sıkıntı vermek
gasp at (someone or something) f. (birine/bir şeye) şaşkınlıkla bakakalmak
gasp at (someone or something) f. (biri/bir şey) karşısında şok olmak
gasp at (someone or something) f. (birine/bir şeye) şaşakalmak
gaze around at (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakınmak
gaze around at (someone or something) f. (birileri/bir şeyler) arasında göz gezdirmek
gaze at (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakmak
gaze at (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakınmak
gaze at (someone or something) f. (birileri/bir şeyler) arasında göz gezdirmek
get at (someone or something) f. (birine/bir şeye) ulaşmak
get at (someone or something) f. (birine/bir şeye) yetişmek
get at (someone) f. (birini) sinir etmek
get at (someone) f. (birinin) sinirini bozmak
get at (someone) f. (birinin) canını sıkmak
get at (someone) f. (birinin) üstüne gitmek
get at (someone) f. (birinin) rüşvetle, torpille önünü kesmek
get at (someone or an animal) f. (birine/bir hayvana) saldırmak
get at (someone or an animal) f. (birinin/bir hayvanın) üstüne çullanmak
giggle at (someone or something) f. (birine/bir şeye) kıkır kıkır gülmek
glance at (someone or something) f. (birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
glance at (someone or something) f. (birine/bir şeye) hızlıca göz atmak/bakmak
glance at (someone or something) f. (birine/bir şeye) hızlıca bir bakış atmak/göz gezdirmek
glance back at (someone or something) f. arkasındaki (birine/bir şeye) bir göz atmak