aralıksız - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

aralıksız



"aralıksız" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
aralıksız nonstop s.
aralıksız continuously zf.
General
aralıksız perpetual s.
aralıksız intermissionless s.
aralıksız continued s.
aralıksız ceaseless s.
aralıksız running s.
aralıksız sustained s.
aralıksız uninterrupted s.
aralıksız relentless s.
aralıksız unbroken s.
aralıksız solid s.
aralıksız straight s.
aralıksız incessant s.
aralıksız compact s.
aralıksız non stop s.
aralıksız unremitting s.
aralıksız unabating s.
aralıksız unceasing s.
aralıksız without space s.
aralıksız continual s.
aralıksız close-timbered s.
aralıksız non-stop s.
aralıksız constant s.
aralıksız rapid-fire s.
aralıksız unsleeping s.
aralıksız unspaced s.
aralıksız everliving s.
aralıksız riftless s.
aralıksız seamless s.
aralıksız irremissive s.
aralıksız contiguous s.
aralıksız continuate [obsolete] s.
aralıksız fast s.
aralıksız at a stretch zf.
aralıksız without interruption zf.
aralıksız on zf.
aralıksız together zf.
aralıksız unceasingly zf.
aralıksız unremittingly zf.
aralıksız over zf.
aralıksız unremittedly zf.
aralıksız ever zf.
aralıksız straight zf.
aralıksız contd (continued) kısalt.
aralıksız contd. (continued) kısalt.
aralıksız contin. (continued) kısalt.
Phrases
aralıksız without cease s.
aralıksız week in week out expr.
Colloquial
aralıksız on and on expr.
aralıksız at all times expr.
Idioms
aralıksız off the reel [old-fashioned] s.
aralıksız without letup expr.
Formal
aralıksız unintermitted s.
Technical
aralıksız continual s.
aralıksız continuous s.
Telecom
aralıksız non-interlaced s.
Biology
aralıksız dense s.
Archaic
aralıksız uncessant [obsolete] s.
Slang
aralıksız the pants off expr.

"aralıksız" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 87 sonuç

Türkçe İngilizce
General
aralıksız süre stretch i.
aralıksız liste compact list i.
aralıksız bir yıl çalışan saat year clock i.
aralıksız detaylı inceleme hawkeye i.
aralıksız süren ve ince olmayan zonklama sesi grumbling i.
tekdüze sesle aralıksız konuşan kimse droner i.
rahatsız edici ve aralıksız olan şey drumfire i.
aralıksız vuruş hissi drumming i.
aralıksız seri contiguity [obsolete] i.
aralıksız olma continuedness i.
aralıksız değişim fluxion i.
tekdüze bir sesle aralıksız konuşmak drone f.
aralıksız sürmek stream f.
aralıksız yapmak perpetuate f.
aralıksız ve hareketli bir şekilde bir yandan öbür yana hareket etmek weave f.
aralıksız bir şekilde sarmak windle [dialect] f.
iki fikir arasında aralıksız geçiş yapmak segue f.
bir müzikten diğerine aralıksız geçmek segue f.
aralıksız çalışan perpetual s.
aralıksız devam eden around-the-clock s.
şiddetli ve aralıksız yağmurdan sonra çamurlaşmış (at yarışı pisti) muddy s.
aralıksız konuşan on [uk] s.
parçaları aralıksız dizili contiguous s.
aralıksız bir hamlede ara vermeden at a stretch zf.
aralıksız olarak incessantly zf.
aralıksız olarak straightly zf.
aralıksız olarak repeatedly zf.
aralıksız bir biçimde sustainably zf.
aralıksız olarak recurrently zf.
24 saat aralıksız 24 hours nonstop zf.
aralıksız bir şekilde unremittingly zf.
aralıksız bir şekilde unintermittedly zf.
aralıksız enerji ile great guns zf.
aralıksız olarak oftentimes zf.
aralıksız olarak continuedly zf.
aralıksız olarak solid zf.
Phrasals
aralıksız konuşmak run on f.
aralıksız takip etmek run into f.
aralıksız birbirini kovalamak run into f.
aralıksız konuşmak natter on f.
(bir şey) üzerinde aralıksız/durmadan çalışmak toil over (something) f.
Colloquial
aralıksız konuşmak talk (one's) pants off f.
aralıksız konuşmak yak it up f.
günde üç saat aralıksız three hours a day straight expr.
Idioms
aralıksız olarak çalışma working around the clock i.
aralıksız olarak konuşan kimse ratchet-mouth i.
aralıksız olarak konuşan kimse motor-mouth i.
aralıksız olarak konuşan kimse ratchet mouth i.
aralıksız olarak konuşan kimse a motor mouth i.
aralıksız dik dik bakmak fasten one's eyes upon f.
aralıksız konuşmak talk (one's) armoff f.
aralıksız konuşmak talk (one's) arms off f.
aralıksız konuşmak talk someone's arm off f.
bütün gün aralıksız uyumak sleep the clock round f.
yirmi dört saat aralıksız çalışmak work round the clock f.
aralıksız konuşmak talk twenty to the dozen f.
(birini) aralıksız çalıştırmak get run off (one's) feet f.
(birini) aralıksız çalıştırmak get rushed off (one's) feet f.
yüksek sesle aralıksız konuşmak have a loud mouth f.
aralıksız çalışmak have one's nose to the grindstone f.
sık sık/aralıksız olarak bir şeyden şikayet etmek ride (one's) hobby-horse f.
sık sık/aralıksız olarak bir şeyle ilgili konuşmak ride (one's) hobby-horse f.
aralıksız konuşmak like/love the sound of your own voice f.
(birini) aralıksız çalıştırmak run (one) off (one's) feet f.
(birini) aralıksız çalıştırmak run (one's) feet off f.
aralıksız çalıştırmak run feet off f.
aralıksız/sürekli konuşan kimse vaccinated with a victrola needle [old-fashioned] s.
Formal
aralıksız bir şekilde unintermitting s.
Trade/Economic
aralıksız 24 saatlik işgünleri working days of 24 consecutive hours i.
bir atölye veya fabrikada ürünlerin imal edilmesi, malzemelerin işlenmesi gibi süreçlerin aralıksız devam etmesi için tasarlanmış, genellikle bilgisayar kontrollü olan sistemler continuous processing i.
Technical
aralıksız ahşap kaplama close boarding i.
aralıksız iksa closed sheathing i.
atlama aralıksız metal oksit parafudrlar metal oxide surge arresters without gaps i.
aralıksız çalıştırılan continuous s.
Computer
aralıksız liste compact list i.
Informatics
aralıksız liste compact list i.
Aeronautic
aralıksız buzlanma koruyucusu gapless type ice guard i.
Mental Health
zihinsel bozuklukların tedavisinde çeşitli tedavi yöntemlerinin hep birlikte aralıksız bir şekilde uygulanması total push i.
Printing
(nüshayı) aralıksız yazmak single-space f.
(baskı veya yazı tipi) aralıksız single-spaced s.
Agriculture
(tarlayı) gübre kullanmaksızın aralıksız ekmek mine f.
aralıksız ekim yaparak (toprağın) bereketini tüketmek overcrop f.
Military
aralıksız saldırılarla taciz etmek harass f.
Printery
aralıksız yazma single-spacing i.
Archaic
aralıksız gezi stretch i.
aralıksız yürüyüş stretch i.
Slang
aralıksız içme bender i.