|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
düzenli aralıklarla |
regularly zf.
|
|
Throughout the bathroom, regularly pour water on the baby's body so it is not cold.
Banyo yaptırırken bebeğinizin vücuduna düzenli aralıklarla su dökün, böylece üşüme hissetmez.
More Sentences
|
2 |
Genel |
düzenli aralıklarla |
at regular intervals zf.
|
|
Elections are free and democratic and take place at regular intervals by secret ballot.
Seçimler, serbest ve demokratik olup, düzenli aralıklarla ve gizli oyla yapılır.
More Sentences
|
Technical |
|
3 |
Teknik |
düzenli aralıklarla |
periodically zf.
|
|
Your software needs to be updated periodically.
Yazılımınızın düzenli aralıklarla güncellenmesi gerek.
More Sentences
|
4 |
Teknik |
düzenli aralıklarla |
at regular intervals zf.
|
|
Results will be made available at regular intervals.
Sonuçlar düzenli aralıklarla sunulacaktır.
More Sentences
|
General |
|
5 |
Genel |
belirli aralıklarla çıkan gazete |
newsletter i.
|
|
6 |
Genel |
sık aralıklarla az miktarda gıda alma |
nibbling i.
|
|
7 |
Genel |
belirli bir tarifeye uymak yerine düzenli aralıklarla çalışan sefer |
shuttle service i.
|
|
8 |
Genel |
sık aralıklarla çıkan duman veya buhar kümelerinden biri |
puff i.
|
|
9 |
Genel |
belli aralıklarla gerçekleşme |
periodicity i.
|
|
10 |
Genel |
birkaç sesin belirli aralıklarla birbirini izleyerek söylediği şarkı |
round i.
|
|
11 |
Genel |
belirli aralıklarla gönderilen sipariş |
standing order i.
|
|
12 |
Genel |
belirli aralıklarla çıkan haber gazetesi |
newsletters i.
|
|
13 |
Genel |
belirli aralıklarla gönderilen haber e-postası |
newsletters i.
|
|
14 |
Genel |
düzensiz aralıklarla olma |
unregularity i.
|
|
15 |
Genel |
düzenli aralıklarla meydana gelme |
cyclicity i.
|
|
16 |
Genel |
(hipodromun iç korkuluklarında sekizde birlik mil aralıklarla) mesafe işareti |
pole i.
|
|
|
17 |
Genel |
edebi eserin belirli aralıklarla satılan bölümleri |
part i.
|
|
18 |
Genel |
-den sık aralıklarla çıkmak (duman vb) |
puff from f.
|
|
19 |
Genel |
düzenli aralıklarla ekokardiyografik incelemeye tabi tutulmak |
be assessed by echocardiography at regular intervals f.
|
|
20 |
Genel |
(içecek veya yiyecekleri) kısa aralıklarla tüketmek |
mix f.
|
|
21 |
Genel |
(deniz feneri ışığı) düzenli aralıklarla kesilmek |
occult f.
|
|
22 |
Genel |
çok sık aralıklarla hesaplamak |
overassess f.
|
|
23 |
Genel |
(bir şeyi) aralıklarla (başka şeyin) içine eklemek |
interleave f.
|
|
24 |
Genel |
(bir şeyi) aralıklarla (başka şeyin) içine sokmak |
interleave f.
|
|
25 |
Genel |
kısa aralıklarla bölünen |
fitful s.
|
|
26 |
Genel |
belli aralıklarla gerçekleşen |
periodical s.
|
|
27 |
Genel |
sık aralıklarla yerleştirilmiş |
thick-sown s.
|
|
28 |
Genel |
kısa ve düzensiz aralıklarla olan |
spasmodic s.
|
|
29 |
Genel |
düzensiz aralıklarla kesilip devam eden |
on-again, off-again [us] s.
|
|
30 |
Genel |
düzensiz aralıklarla olan |
scattering s.
|
|
31 |
Genel |
bir yıldan uzun aralıklarla tekrarlayan |
secular s.
|
|
32 |
Genel |
belirli aralıklarla |
periodically zf.
|
|
33 |
Genel |
düzensiz aralıklarla kesilen ve devam eden |
on again and off again zf.
|
|
34 |
Genel |
belirli aralıklarla |
at certain intervals zf.
|
|
35 |
Genel |
belli aralıklarla |
at certain intervals zf.
|
|
36 |
Genel |
düzenli aralıklarla |
in regular intervals zf.
|
|
|
37 |
Genel |
altı saatlik aralıklarla |
at intervals of 6 hours zf.
|
|
38 |
Genel |
altı saat aralıklarla |
at intervals of 6 hours zf.
|
|
39 |
Genel |
belli aralıklarla |
at regular intervals zf.
|
|
40 |
Genel |
belirli aralıklarla |
at certain intervals zf.
|
|
41 |
Genel |
belirli aralıklarla |
at regular intervals zf.
|
|
42 |
Genel |
düzenli aralıklarla |
on a regular basis zf.
|
|
43 |
Genel |
düzensiz aralıklarla |
scatteringly zf.
|
|
44 |
Genel |
düzenli aralıklarla anlamı veren son ek |
-ly snk.
|
|
Phrases |
|
45 |
İfadeler |
düzenli aralıklarla |
in regular intervals expr.
|
|
46 |
İfadeler |
düzenli aralıklarla |
in regular basis expr.
|
|
47 |
İfadeler |
hangi aralıklarla? |
at what intervals? expr.
|
|
48 |
İfadeler |
ne aralıklarla? |
at what intervals? expr.
|
|
49 |
İfadeler |
(…) aralıklarla |
at (...) intervals expr.
|
|
Colloquial |
|
50 |
Konuşma Dili |
düzensiz aralıklarla |
on and off expr.
|
|
Idioms |
|
51 |
Deyim |
kısa aralıklarla |
in snatches zf.
|
|
52 |
Deyim |
düzensiz aralıklarla |
fits and starts expr.
|
|
Trade/Economic |
|
53 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli aralıklarla yapılan ödeme |
periodic payment i.
|
|
54 |
Ticaret/Ekonomi |
çalışanlara belirli aralıklarla ödenen ve çalışılan saat sayısına bağlı olmayan ödeme |
salary i.
|
|
55 |
Ticaret/Ekonomi |
patentin düzenli aralıklarla ufak tefek değişiklikler yapılarak yenilenmesi |
patent evergreening i.
|
|
56 |
Ticaret/Ekonomi |
piyasadaki oranlara göre periyodik aralıklarla artırılan veya düşürülen faiz oranı |
adjustable-rate mortgage i.
|
|
57 |
Ticaret/Ekonomi |
piyasadaki oranlara göre periyodik aralıklarla artırılan veya düşürülen faiz oranı |
variable-rate mortgage i.
|
|
58 |
Ticaret/Ekonomi |
her alım için aynı miktarda nakit ile düzenli aralıklarla menkul kıymet satın alınan bir sistem |
dollar day i.
|
|
59 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli veya belirli aralıklarla mevcut olan miktar |
draw i.
|
|
60 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir varlığa düzenli aralıklarla belirli miktar yatırım yaparak gerçekleştirilen sermaye birikimi |
pound cost averaging i.
|
|
61 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli aralıklarla |
periodically zf.
|
|
62 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli aralıklarla |
sporadically zf.
|
|
Politics |
|
63 |
Siyasal |
(abd'de) 6 mil aralıklarla doğu ve batı yönünde uzanan hayali çizgiler |
township line i.
|
|
64 |
Siyasal |
belirli aralıklarla kayıt olma |
periodic registration i.
|
|
65 |
Siyasal |
düzenli aralıklarla yapılan seçim |
regular election i.
|
|
66 |
Siyasal |
görece olarak düzenli aralıklarla başa gelebilecek güce sahip siyasi parti |
major party i.
|
|
Industry |
|
67 |
Sanayi |
makinedeki işin düzenli aralıklarla tekrarı için (makine üstündeki parçayı) hareket ettirmek |
index f.
|
|
Technical |
|
68 |
Teknik |
kimyasal bir maddenin var olup olmadığının devamlı ya da periyodik aralıklarla gözlenmesi |
chemical monitoring i.
|
|
69 |
Teknik |
belini aralıklarla kesilen fakat daima aynı yönde akan bir elektrik akımı |
intermittent current i.
|
|
70 |
Teknik |
tel elemanlarının kablo boyunca belirli aralıklarla birbirinden ayrılarak ve nodal noktalarda birleştirilerek oluşturulduğu kafes sistemi |
bird-caging system i.
|
|
71 |
Teknik |
tel elemanlarının kablo boyunca belirli aralıklarla birbirinden ayrılarak ve nodal noktalarda birleştirilerek oluşturulduğu kafes sistemi |
birdcaging system i.
|
|
72 |
Teknik |
ağın tabanını su altında tutmak için aralıklarla ağırlık yerleştirilmiş bir galsama ağı alt sırası |
blue line i.
|
|
73 |
Teknik |
zamanı yarım saatlik aralıklarla ölçen bir cihaz |
glass i.
|
|
74 |
Teknik |
belirli aralıklarla yinelenmek |
revolve f.
|
|
75 |
Teknik |
düzenli çapraz aralıklarla çentikli (arma) |
raguled s.
|
|
76 |
Teknik |
düzenli aralıklarla tekrar etmeyen |
nonperiodic s.
|
|
|
77 |
Teknik |
belirli aralıklarla tekrarlayan |
periodic s.
|
|
78 |
Teknik |
sürekli veya düzenli aralıklarla ışık yayan |
emitting a continuous or regular intermittent light s.
|
|
79 |
Teknik |
eşit aralıklarla yerleştirilmiş sekiz bağlantı pimi bulunan (elektronik tüp tabanı veya soketi) |
octal s.
|
|
Computer |
|
80 |
Bilgisayar |
aralıklarla meydana gelen program hatalarından muzdarip olan |
wonky s.
|
|
81 |
Bilgisayar |
veriyi tutması için yüklemenin belirli aralıklarla yenilenmesi gereken (rastgele erişimli bellek) |
dynamic s.
|
|
82 |
Bilgisayar |
belirli aralıklarla güncelleştir |
periodic update expr.
|
|
Telecom |
|
83 |
Telekom |
komşu kablolardan kaynaklanan indüksiyon etkisini veya paraziti ortadan kaldırmak için (telleri) aralıklarla kesmek |
transpose f.
|
|
Electric |
|
84 |
Elektrik |
tel elemanlarının kablo boyunca belirli aralıklarla birbirinden ayrılarak ve nodal noktalarda birleştirilerek oluşturulduğu kafes sistemi |
bird-caging i.
|
|
85 |
Elektrik |
tel elemanlarının kablo boyunca belirli aralıklarla birbirinden ayrılarak ve nodal noktalarda birleştirilerek oluşturulduğu kafes sistemi |
birdcaging i.
|
|
86 |
Elektrik |
düzenli aralıklarla yön değiştirmek |
alternate f.
|
|
Architecture |
|
87 |
Mimarlık |
norman mimarisinde düzenli aralıklarla yerleştirilmiş kütük şeklindeki süsleme |
billet i.
|
|
Lighting |
|
88 |
Aydınlatma |
tavan veya duvardaki bir çubuk boyunca aralıklarla asılmış ışıklar |
track lights [us] i.
|
|
Aeronautic |
|
89 |
Havacılık |
rotor disklerinin çevresine eşit aralıklarla takılan kanatçıklar |
blade i.
|
|
Marine |
|
90 |
Denizcilik |
suyun derinliğini belirtmek için ölçüm kordonuna çeşitli aralıklarla yerleştirilmiş düğüm veya parça |
mark i.
|
|
Medical |
|
91 |
Medikal |
belirli aralıklarla gelen ateş |
intermittent fever i.
|
|
92 |
Medikal |
belirli aralıklarla meydana gelen ateş |
intermittent fever i.
|
|
93 |
Medikal |
ilacı ayarlanan aralıklarla otomatik olarak vermesi için derinin altına yerleştirilen küçük pompa |
micropump i.
|
|
94 |
Medikal |
aralıklarla meydana gelen |
intermittent s.
|
|
95 |
Medikal |
belirli aralıklarla vuku bulan |
periodic s.
|
|
Anatomy |
|
96 |
Anatomi |
sinir lifi boyunca miyelin kılıfında değişen aralıklarla oluşan daralma |
node of ranvier i.
|
|
Pathology |
|
97 |
Patoloji |
semptomların düzenli aralıklarla geçici olarak azaldığı, ancak tamamen durmadığı bir ateş |
remittent fever i.
|
|
98 |
Patoloji |
atlarda belirli aralıklarla gelen ateş, depresyon, halsizlik, ödem ve kansızlık şeklinde ortaya çıkan bir hastalık |
malarial fever i.
|
|
99 |
Patoloji |
özellikle yaylak sığırlarında belirli aralıklarla görülen, birtakım iltihap oluşturan bakterilerden kaynaklanan ve ölümcül olabilen kronik ve ilerleyici bir mastitis |
summer mastitis i.
|
|
100 |
Patoloji |
aralıklarla ortaya çıkan hastalık |
intermittent [dated] i.
|
|
101 |
Patoloji |
yaklaşık 48 saatlik aralıklarla tekrarlayan (sıtma nöbeti) |
tertian s.
|
|
Pharmaceutics |
|
102 |
Eczacılık |
uzun bir süre boyunca düzenli aralıklarla düşük dozlarda kullanılan (ilaç, reçete) |
metronomic s.
|
|
103 |
Eczacılık |
uzun bir süre boyunca düzenli aralıklarla düşük dozlarda kullanılan (ilaç, reçete) |
metronomical s.
|
|
Math |
|
104 |
Matematik |
elemanlarının eşit aralıklarla arttığı veya azaldığı dizi |
arithmetical progression i.
|
|
Astronomy |
|
105 |
Gökbilim |
iki astronomik cismi düzenli aralıklarla birbirine yaklaştıran yörünge |
cycler i.
|
|
Botanic |
|
106 |
Botanik |
düzenli aralıklarla büzülmüş |
constricted s.
|
|
Agriculture |
|
107 |
Tarım |
tohum valfinin açılıp ekim işleminin yapılmasını sağlayan tel üzerine 30-40 inç aralıklarla yerleştirilmiş küçük yumrular |
check wire button i.
|
|
108 |
Tarım |
araziyi birkaç yıllık aralıklarla dönüşümlü olarak tarım toprağı ve mera olarak kullanma |
ley farming i.
|
|
109 |
Tarım |
(tarlayı) aralıklarla sürmek |
bout f.
|
|
History |
|
110 |
Tarih |
hindistan'a belli aralıklarla baskınlar yapan, (1519-1524) delhi ve agra'yı ele geçirerek babür hanedanlığını kuran moğol fatih |
babar i.
|
|
111 |
Tarih |
hindistan'a belli aralıklarla baskınlar yapan, (1519-1524) delhi ve agra'yı ele geçirerek babür hanedanlığını kuran moğol fatih |
baber i.
|
|
Environment |
|
112 |
Çevre |
belirli aralıklarla su altında kalan iki yamaç arasındaki otlarla kaplı bataklık |
glade [dialect] i.
|
|
Meteorology |
|
113 |
Meteoroloji |
aralıklarla sağnak yağış |
scattered showers i.
|
|
114 |
Meteoroloji |
aralıklarla sağanak yağış |
scattered showers i.
|
|
Military |
|
115 |
Askeri |
hedefi denk getirmeye uygun menzili belirlemek üzere eşit aralıklarla açılan ateş |
ladder i.
|
|
116 |
Askeri |
silahların soldan veya sağdan beş saniye aralıklarla atıldığı bir ateşleme yöntemi |
battery (troop) left (right) i.
|
|
117 |
Askeri |
silahların soldan veya sağdan beş saniye aralıklarla atıldığı bir ateşleme yöntemi |
battery left (or right) i.
|
|
118 |
Askeri |
birliklerin normalden daha sık aralıklarla sıralandığı bir askeri düzen |
mass i.
|
|
119 |
Askeri |
askerlerin geniş aralıklarla sıralandıkları tertip türü |
loose order i.
|
|
Sport |
|
120 |
Spor |
tırmanıcının düşüşünü yavaşlatmak için kullanılan ip boyunca aralıklarla dikilmiş büyük bir naylon ilmek |
daisy-chain i.
|
|
121 |
Spor |
takım oyuncuları oldukça geniş aralıklarla konumlanmış olan |
loose s.
|
|
Cinema |
|
122 |
Sinema |
her bölümde olmayan ve aralıklarla geri dönen karakter |
recurring character i.
|
|
Photography |
|
123 |
Fotoğrafçılık |
fotoğrafik emülsiyonun beyaz kağıda küçük aralıklarla pozlanması |
flashing i.
|
|
Printery |
|
124 |
Matbaa |
(derginin, gazetenin) aralıklarla yayınlanan birkaç bölümünden her biri |
installment i.
|
|
125 |
Matbaa |
(derginin, gazetenin) aralıklarla yayınlanan birkaç bölümünden her biri |
instalment i.
|
|