Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
aradan
"aradan"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
aradan
from then till now
zf.
2
Genel
aradan
in between
ed.
"aradan"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 66 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
uzun bir aradan sonra bir yere dönen (kimse)
returnee
i.
2
Genel
aradan geçen yıllar
intervening years
i.
3
Genel
aradan akış
interluency [obsolete]
i.
4
Genel
aradan akan su
interluency [obsolete]
i.
5
Genel
aradan sıyrılmak
get free of
f.
6
Genel
aradan sıyrılmak
get shut of
f.
7
Genel
aradan sıvışmak
scuttle through
f.
8
Genel
aradan çıkarmak
get a small job out of the way
f.
9
Genel
aradan kaldırmak
eliminate
f.
10
Genel
aradan sonra konuşmaya başlamak
continue
f.
11
Genel
aradan geçmek
intervene
f.
12
Genel
aradan geçen
intervening
s.
13
Genel
kısa bir aradan sonra
after a short break
zf.
14
Genel
bir yıl aradan sonra
after a period of one year
zf.
15
Genel
üç aylık aradan sonra
after three-month halt
zf.
Phrasals
16
Öbek Fiiller
aradan fırlamak
stick up
f.
17
Öbek Fiiller
aradan çıkmak
stick up
f.
18
Öbek Fiiller
aradan sızmak
peek out
f.
19
Öbek Fiiller
aradan sızmak
peek out
f.
20
Öbek Fiiller
yetenekli, istenen, uygun kişileri aradan seçmek
winnow from (something)
f.
21
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) aradan kaldırmak
dispose of (someone or something)
f.
22
Öbek Fiiller
istenmeyen, güvenilmez kişileri aradan çıkarmak
winnow away
f.
23
Öbek Fiiller
istenmeyen, güvenilmez kişileri/şeyleri aradan çıkararak grubu küçültmek
winnow away
f.
24
Öbek Fiiller
istenmeyen, güvenilmez kişileri/şeyleri aradan çıkartarak grubu daraltmak
winnow away
f.
25
Öbek Fiiller
aradan girmek
jump in
f.
26
Öbek Fiiller
aradan girmek
leap in
f.
27
Öbek Fiiller
aradan almak
work in
f.
28
Öbek Fiiller
(bir şeyi) aradan görmeye çalışmak
strain through (something)
f.
29
Öbek Fiiller
sahneye, alana, sahaya bir aradan sonra geri dönmek/tekrar adım atmak
step back on (something)
f.
30
Öbek Fiiller
araya/aradan almak
slot in
f.
31
Öbek Fiiller
yapıp aradan çıkarmak
box off
f.
Phrases
32
İfadeler
arada aradan
in between
expr.
33
İfadeler
şu bariz gerçeği bir aradan çıkaralım
let's address the elephant in the room
expr.
34
İfadeler
bu da aradan çıktığına göre
with that out of the way
expr.
35
İfadeler
aradan geçen yıllar boyunca
over the intervening years
expr.
Colloquial
36
Konuşma Dili
ilk aradan sola dön
take the first turning on your left
expr.
37
Konuşma Dili
etkinliğe aradan girme/sızma
on spec [uk]
expr.
Idioms
38
Deyim
topun aradan geçmesi
a ground ball with eyes
i.
39
Deyim
aradan çekilmek
fade from the scene
f.
40
Deyim
aradan sıyrılmak
come out/up smelling of roses
f.
41
Deyim
aradan sıyrılmak
come out/up smelling like roses
f.
42
Deyim
aradan sıyrılmak
come out smelling of roses
f.
43
Deyim
önceki sorunları halletmek/aradan çıkarmak
tie up loose ends
f.
44
Deyim
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
come out/up smelling like roses
f.
45
Deyim
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
come out smelling of roses
f.
46
Deyim
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
come out/up smelling of roses
f.
47
Deyim
aradan sıyrılırken yakalanmak
be caught in the middle
f.
48
Deyim
bir şeyi yapıp aradan çıkarmak
get something out of the way
f.
49
Deyim
aradan sıyrılmak
come up smelling of roses
f.
50
Deyim
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
come up smelling of roses
f.
51
Deyim
aradan sıyrılmak
come out smelling of roses
f.
52
Deyim
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
come out smelling of roses
f.
53
Deyim
aradan sıyrılmak
come up smelling of violets
f.
54
Deyim
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
come up smelling of violets
f.
55
Deyim
aradan sıyrılmak
come out smelling of violets
f.
56
Deyim
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
come out smelling of violets
f.
Speaking
57
Konuşma
aradan önce
before the break
expr.
58
Konuşma
ilk aradan sola dön
turn left from the first alley
expr.
59
Konuşma
ilk aradan sola dön
turn left at the first turning
expr.
Trade/Economic
60
Ticaret/Ekonomi
aradan çıkarmama ve ifşa etmeme anlaşması/sözleşmesi
non-circumvention and non-disclosure working agreement
i.
61
Ticaret/Ekonomi
aracıları aradan kaldırma
disintermediation
i.
62
Ticaret/Ekonomi
büyük hizmet sağlayıcılarının perakendeci acenteleri aradan çıkartarak internet gibi yeni dağıtım sistemleri aracılığıyla müşteriyle doğrudan iş yapması
disintermediation
i.
63
Ticaret/Ekonomi
emlakçının aradan çıkarılmasını önleyen emlakçı sözleşmesi
open listing
i.
64
Ticaret/Ekonomi
aracıları aradan çıkarmak
disintermediate
f.
Technical
65
Teknik
aradan dökülme
consolidation trickling
i.
Printery
66
Matbaa
aradan sonra okumaya devam edilecek sözcük
prima
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of aradan
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy