anlaşma ile - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

anlaşma ile



"anlaşma ile" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
anlaşma ile by a pledge zf.

"anlaşma ile" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kilise ile devlet arasındaki anlaşma concordat i.
(kar veya artan masraf nedeniyle) aynı mülkün karşılıklı anlaşma yolu ile birinden diğerine devredilmesi demise and redemise i.
anlaşma paketi ile sağlanan hizmet ve ürünler package deal i.
tek bir faaliyetin gerçekleştirilmesi ile sona eren kısa süreli uluslararası anlaşma paction i.
antlaşma veya anlaşma ile başka ülkede kurulan askeri üs outpost i.
ön anlaşma ile bağlamak precontract f.
ön anlaşma ile söz vermek precontract f.
gizli anlaşma ile ilgili collusive s.
anlaşma ile ilgili pactional s.
karşılıklı anlaşma ile by common consent zf.
genel kabul/anlaşma ile by convention zf.
Phrasals
(sözleşme/anlaşma vb) ile/uyarınca/göre sağlamak/tedarik etmek provide something under something f.
ile anlaşma yapmak contract with f.
(sözleşme/anlaşma) ile/uyarınca/göre sağlamak/tedarik etmek provide under f.
Idioms
tam anlaşma ile on the dotted line zf.
Trade/Economic
alınan bir borcun geri ödenmeye başlanılmadan önce karşılıklı anlaşma ile geçmesi kabul edilen süre grace i.
bir şirketin satışı sonrasında şirketi satan ile alan arasında imzalanan ve satışı yapan tarafın sektörde belirli bir süre faaliyet göstermeyeceğini şart koşan anlaşma non-compete agreement i.
bir şirketin satışı sonrasında şirketi satan ile alan arasında imzalanan ve satışı yapan tarafın sektörde belirli bir süre faaliyet göstermeyeceğini şart koşan anlaşma noncompete agreement i.
işveren ile işçi sendikası arasında varılan toplu sözleşmenin koşullarını belirten anlaşma abdication i.
karşılıklı anlaşma ile iş akdini sonlandırma mutual rescission i.
sendika ile işveren arasındaki bir anlaşma hot cargo clause i.
türkiye ile avrupa ekonomik topluluğu arasında bir ortaklık yaratan anlaşma Agreement Establishing An Association Between Turkey and the European Economic Community i.
toplu pazarlık görüşmeleri için bir işçi örgütünün temsil ettiği ve anlaşma ile bir araya gelmiş işçiler grubu appropriate bargaining unit i.
zararın ödenmesi için zararı yapan ile zarara uğrayan arasında varılan anlaşma accord and satisfaction i.
ürünün belirlenen fiyatın altında satılmayacağı yönünde üretici ile perakendeci arasında imzalanan anlaşma fair-trade agreement i.
Law
arazi sahibi ile papaz veya papaz yardımcısı arasında yapılan bir tür anlaşma real composition i.
haksız fiilden doğan tazminat hakkı ile ilgili taraflar arasında varılan anlaşma hükümlerinin yerine getirilmesi accord and satisfaction i.
konut derneği gibi devlet onaylı bir makam ile kiracı arasında yapılan anlaşma assured tenancy [brit] i.
(sirkte performans öncesi yetkililer ile anlaşma yapan) arabulucu fixer i.
karşılıklı anlaşma ile eski yükümlülüğün yerine yenisini koymak novate f.
hatır için yapılan anlaşma ile ilgili accommodational s.
Politics
her iki tarafın rızası ile anlaşma amicable arrangement i.
hükümetler arasında veya hükümet ile muharip komutan arasında neticeye vardırılan temel anlaşma host-nation support agreement i.
Industry
işveren ile çalışanlar veya sendikaları arasında yapılan, enflasyon artışına paralel ücret artışı yapılmasını ön gören anlaşma threshold agreement i.
(iade hakkının uygulanması için) ambalaj açmama şartı sunan resmi anlaşma ile ilgili shrink-wrap s.
History
(kanada'da) federal hükümet ile anlaşma imzalayan yerli grup treaty indian [canadian] i.
(kanada'da) federal hükümet ile anlaşma imzalayan yerli grup status indian i.
abd'deki kölelik savunucuları ile kölelik karşıtları arasında 1820'de imzalanan bir anlaşma missouri compromise i.
Military
anlaşma ile sınırlandırılmış teçhizat treaty limited items i.
kraliyet ile ordu arasındaki yükümlülüklere atıf yapan yazısız bir anlaşma military covenant [uk] i.
Mythology
şeytan ile yapılan anlaşma pact with the devil i.
Archaic
anlaşma ile ortaya sunulan pactitious s.