|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
all day daycare i.
|
gün boyu bakım |
|
2 |
Genel |
all-day sucker i.
|
lolipop |
|
3 |
Genel |
sleep all day f.
|
tüm gün uyumak |
|
4 |
Genel |
be on the computer all day f.
|
bütün gün bilgisayarda olmak |
|
5 |
Genel |
be on the computer all day f.
|
bütün gün bilgisayar/bilgisayarın başında olmak |
|
6 |
Genel |
be on the computer all day f.
|
bütün gün bilgisayarda takılmak |
|
7 |
Genel |
sit at home all day f.
|
bütün gün evde oturmak |
|
8 |
Genel |
all day and every day zf.
|
devamlı |
|
9 |
Genel |
all day zf.
|
bütün gün |
|
10 |
Genel |
all day long zf.
|
akşama kadar |
|
11 |
Genel |
all day long zf.
|
bütün gün boyunca |
|
12 |
Genel |
all day and every day zf.
|
hiçbir değişiklik olmadan |
|
13 |
Genel |
all day long zf.
|
gün boyu |
|
14 |
Genel |
all day zf.
|
gün boyu |
|
15 |
Genel |
all day long zf.
|
bütün gün |
|
16 |
Genel |
all day long zf.
|
sürekli |
|
17 |
Genel |
all day long zf.
|
gün boyunca |
|
18 |
Genel |
all day tomorrow zf.
|
yarın tüm gün |
|
|
19 |
Genel |
all day tomorrow zf.
|
yarın bütün gün |
|
20 |
Genel |
all day long zf.
|
tüm gün boyunca |
|
Colloquial |
|
21 |
Konuşma Dili |
yap, yap, yapping all day f.
|
durmaksızın konuşmak |
|
22 |
Konuşma Dili |
yap, yap, yapping all day f.
|
boş boş konuşup durmak |
|
23 |
Konuşma Dili |
yap, yap, yapping all day f.
|
gevezelik edip durmak |
|
24 |
Konuşma Dili |
yap, yap, yapping all day f.
|
bütün gün car car konuşmak |
|
25 |
Konuşma Dili |
not be all day f.
|
bütün gün sürmemek |
|
26 |
Konuşma Dili |
not be all day f.
|
bütün günü almamak |
|
27 |
Konuşma Dili |
not be all day f.
|
çok sürmez |
|
28 |
Konuşma Dili |
not be all day f.
|
çok sürmemek |
|
29 |
Konuşma Dili |
(not) be/take all day (to do something) f.
|
(bir şeyi yapmak) bütün gün sürmemek |
|
30 |
Konuşma Dili |
(not) be/take all day (to do something) f.
|
bütün günü almamak |
|
31 |
Konuşma Dili |
(not) be/take all day (to do something) f.
|
çok sürmez |
|
32 |
Konuşma Dili |
(not) be/take all day (to do something) f.
|
çok sürmemek |
|
33 |
Konuşma Dili |
yap, yap, yapping all day f.
|
boş boş konuşmak |
|
34 |
Konuşma Dili |
yap, yap, yapping all day long f.
|
boş boş konuşmak |
|
35 |
Konuşma Dili |
yap, yap, yapping all day f.
|
kafa şişirmek |
|
36 |
Konuşma Dili |
yap, yap, yapping all day long f.
|
kafa şişirmek |
|
37 |
Konuşma Dili |
yap, yap, yapping all day f.
|
kafa ütülemek |
|
38 |
Konuşma Dili |
yap, yap, yapping all day long f.
|
kafa ütülemek |
|
|
39 |
Konuşma Dili |
(one) could go (on) all day (about something) expr.
|
(biri bir şey hakkında) bütün gün konuşabilir |
|
40 |
Konuşma Dili |
(one) could go (on) all day (about something) expr.
|
(biri bir şey hakkında) uzun uzadıya konuşabilir |
|
41 |
Konuşma Dili |
(one) could go (on) all day (about something) expr.
|
(biri bir şey hakkında) durmadan konuşabilir |
|
42 |
Konuşma Dili |
(one) could go (on) all day (about something) expr.
|
(biri bir şey hakkında) sonsuza kadar konuşabilir |
|
43 |
Konuşma Dili |
all day and every day expr.
|
kesintisiz olarak |
|
44 |
Konuşma Dili |
all day and every day expr.
|
sürekli |
|
45 |
Konuşma Dili |
all day and every day expr.
|
kesintisiz olarak |
|
46 |
Konuşma Dili |
all day and every day expr.
|
sürekli |
|
47 |
Konuşma Dili |
haven't got all day expr.
|
(çabuk ol) bütün gün bekleyemem, bekleyemeyiz |
|
48 |
Konuşma Dili |
we haven't got all day expr.
|
(çabuk ol) bütün gün bekleyemem |
|
49 |
Konuşma Dili |
you must be tired, because you've been running through my mind all day expr.
|
tüm gün aklımdan çıkmadın |
|
50 |
Konuşma Dili |
you must be tired, because you've been running through my mind all day expr.
|
tüm gün kafamı meşgul ettin, yorulmuş olmalısın (bir kadını tavlamak için kullanılan klişe bir söz) |
|
51 |
Konuşma Dili |
not take all day
|
bütün gün sürmemek |
|
52 |
Konuşma Dili |
not take all day
|
bütün günü almamak |
|
53 |
Konuşma Dili |
not take all day
|
çok sürmez |
|
54 |
Konuşma Dili |
not take all day
|
çok sürmemek |
|
Idioms |
|
55 |
Deyim |
not be all day f.
|
bütün/tüm gün sürmemek |
|
56 |
Deyim |
not be all day f.
|
çok zaman/vakit/bütün gününü almamak |
|
57 |
Deyim |
not be all day f.
|
tüm gününü almamak |
|
58 |
Deyim |
not be all day f.
|
bütün/tüm gününü (bir şeyle) geçirmemek |
|
59 |
Deyim |
not be all day f.
|
oyalanmamak |
|
60 |
Deyim |
not be all day f.
|
hızlı/çabuk olmak/davranmak |
|
61 |
Deyim |
not be all day f.
|
acele etmek |
|
62 |
Deyim |
not take all day f.
|
bütün/tüm gün sürmemek |
|
63 |
Deyim |
not take all day f.
|
çok zaman/vakit/bütün gününü almamak |
|
64 |
Deyim |
not take all day f.
|
tüm gününü almamak |
|
65 |
Deyim |
not take all day f.
|
bütün/tüm gününü (bir şeyle) geçirmemek |
|
66 |
Deyim |
not take all day f.
|
oyalanmamak |
|
67 |
Deyim |
not take all day f.
|
hızlı/çabuk olmak/davranmak |
|
68 |
Deyim |
not take all day f.
|
acele etmek |
|
69 |
Deyim |
be stuck behind a desk all day f.
|
bütün gün ofiste çakılı kalmak |
|
70 |
Deyim |
be stuck behind a desk all day f.
|
bütün gün ofiste tıkılı kalmak |
|
71 |
Deyim |
chew the fat all day f.
|
bütün gün çene çalmak |
|
72 |
Deyim |
not have all day f.
|
çok zamanı olmamak |
|
73 |
Deyim |
be/take all day, morning f.
|
bütün/tüm gün, sabah sürmek |
|
74 |
Deyim |
be/take all day, morning f.
|
bütün günü, sabahı almak |
|
75 |
Deyim |
be/take all day, morning f.
|
çok sürmek |
|
76 |
Deyim |
(not) be all day, morning (to do something) f.
|
(bir şeyi yapmak) bütün gün, sabah sürmemek |
|
77 |
Deyim |
(not) be all day, morning (to do something) f.
|
(bir şeyi yapmak) bütün günü, sabahı almamak |
|
78 |
Deyim |
(not) be all day, morning (to do something) f.
|
(bir şeyi yapmak) çok sürmemek |
|
|
79 |
Deyim |
(not) take all day, morning (to do something) f.
|
(bir şeyi yapmak) bütün gün, sabah sürmemek |
|
80 |
Deyim |
(not) take all day, morning (to do something) f.
|
(bir şeyi yapmak) bütün günü, sabahı almamak |
|
81 |
Deyim |
(not) take all day, morning (to do something) f.
|
(bir şeyi yapmak) çok sürmemek |
|
82 |
Deyim |
yap, yap, yapping all day long expr.
|
önemsiz şeyler hakkında hiç durmadan konuşma |
|
83 |
Deyim |
yap, yap, yapping all day long expr.
|
kafa ütüleme |
|
Speaking |
|
84 |
Konuşma |
I've been on my feet all day expr.
|
bütün gün ayaktaydım |
|
85 |
Konuşma |
it rained all day long expr.
|
bütün gün yağmur yağdı |
|
86 |
Konuşma |
we can’t be here all day expr.
|
bütün gün burada olamayız |
|
87 |
Konuşma |
I can't wait for you all day expr.
|
bütün gün seni bekleyemem |
|
88 |
Konuşma |
I think of you all day long expr.
|
bütün gün seni düşünüyorum |
|
89 |
Konuşma |
I haven't seen you all day expr.
|
bütün gün seni görmedim |
|
90 |
Konuşma |
I am on my legs all day expr.
|
bana dur durak yok |
|
91 |
Konuşma |
we talked sweet nothings all day long expr.
|
bütün gün havadan sudan konuştuk |
|
92 |
Konuşma |
I am on my legs all day expr.
|
bütün gün bana dur durak yok |
|
93 |
Konuşma |
I've been on my feet all day expr.
|
bütün gün ayakta durdum |
|
94 |
Konuşma |
I don't have all day expr.
|
bütün gün seni bekleyemem |
|
95 |
Konuşma |
I've been on my feet all day expr.
|
bütün gün ayaktaydım |
|
96 |
Konuşma |
it has rained all day expr.
|
bütün gün yağmur yağdı |
|
97 |
Konuşma |
I am on my legs all day expr.
|
bütün gün ayaktayım |
|
98 |
Konuşma |
you've been on my mind all day expr.
|
bütün gün aklımdaydın |
|
99 |
Konuşma |
it rained all day expr.
|
bütün gün yağmur yağdı |
|
100 |
Konuşma |
I was home all day yesterday expr.
|
dün bütün gün evdeydim |
|
101 |
Konuşma |
I was home all day yesterday expr.
|
dün tüm gün evdeydim |
|
102 |
Konuşma |
it rained all day expr.
|
gün boyunca yağmur yağdı |
|
103 |
Konuşma |
it has rained all day expr.
|
gün boyunca yağmur yağdı |
|
104 |
Konuşma |
it rained all day long expr.
|
gün boyunca yağmur yağdı |
|
105 |
Konuşma |
it rained all day long expr.
|
tüm gün yağmur yağdı |
|
106 |
Konuşma |
it has rained all day expr.
|
tüm gün yağmur yağdı |
|
107 |
Konuşma |
it rained all day expr.
|
tüm gün yağmur yağdı |
|
108 |
Konuşma |
I haven't seen you all day expr.
|
tüm gün seni görmedim |
|
109 |
Konuşma |
I haven't got all day expr.
|
(çabuk ol) bütün gün bekleyemem |
|
110 |
Konuşma |
I have to work all day tomorrow expr.
|
yarın bütün gün çalışmak zorundayım |
|
Computer |
|
111 |
Bilgisayar |
all day event i.
|
günün tüm olayları |
|
112 |
Bilgisayar |
all day event i.
|
tüm gün süren olay |
|
113 |
Bilgisayar |
all day i.
|
tüm gün |
|
114 |
Bilgisayar |
all-day event i.
|
tüm gün etkinliği |
|
Slang |
|
115 |
Argo |
all day i.
|
ömür boyu (hapis cezası) |
|
Modern Slang |
|
116 |
Modern Argo |
adv (all day vape) i.
|
elektronik sigara içenlerin günlük olarak kullandıkları/tüm gün boyunca içtikleri aromalı sıvı |
|
117 |
Modern Argo |
all day pyjama syndrome i.
|
tüm gün pijamayla gezme sendromu |
|
118 |
Modern Argo |
all day pyjama syndrome i.
|
pijamalarını hiç değiştirmeme sendromu |
|
119 |
Modern Argo |
adl (all day long) zf.
|
bütün gün boyunca |
|
120 |
Modern Argo |
adl (all day long) zf.
|
gün boyu |
|
121 |
Modern Argo |
adl (all day long) zf.
|
bütün gün |
|
122 |
Modern Argo |
all day every day expr.
|
devamlı |
|
123 |
Modern Argo |
all day with it expr.
|
tüm gününü alma |
|
124 |
Modern Argo |
all day every day expr.
|
kesintisiz |
|
125 |
Modern Argo |
all day with it expr.
|
tüm gün uğraşma |
|
126 |
Modern Argo |
all day with it expr.
|
çok uzun zamanını alma |
|
127 |
Modern Argo |
all day every day expr.
|
sürekli |
|
128 |
Modern Argo |
all day with it expr.
|
sabahtan akşama kadar uğraşma |
|
129 |
Modern Argo |
all heart all day expr.
|
(bütün gün) canla başla çalışmış |
|
130 |
Modern Argo |
all heart all day expr.
|
(bütün gün) varını yoğunu ortaya koymuş |
|
131 |
Modern Argo |
all heart all day expr.
|
(bütün gün) canını dişine takmış |
|
132 |
Modern Argo |
all night all day expr.
|
gece gündüz |
|