Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
açık etmek
"açık etmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
açık etmek
express
f.
2
Genel
açık etmek
publish
f.
3
Genel
açık etmek
blow
f.
Phrasals
4
Öbek Fiiller
açık etmek
give out
f.
5
Öbek Fiiller
açık etmek
let on
f.
Idioms
6
Deyim
açık etmek
lay bare
f.
"açık etmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 76 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
açık bir şekilde telaffuz etmek
articulate
f.
2
Genel
açık bir şekilde ifade etmek
articulate
f.
3
Genel
açık ve kesin ifade etmek
formulate
f.
4
Genel
yolunu açık etmek
speed
f.
5
Genel
açık biçimde ifade etmek
state clearly
f.
6
Genel
açık biçimde ifade etmek
state explicitly
f.
7
Genel
açık biçimde ifade etmek
express clearly
f.
8
Genel
açık biçimde ifade etmek
express explicitly
f.
9
Genel
yeniden açık etmek
re-express
f.
10
Genel
maksadını açık etmek
telegraph
f.
11
Genel
açık ve kesin şekilde ifade etmek
platform [obsolete]
f.
Phrasals
12
Öbek Fiiller
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi)
rain out
f.
13
Öbek Fiiller
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi)
rain off
f.
14
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) açık etmek
breathe (something) to (someone)
f.
15
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye kendi/biri/bir şey) hakkında özel bir bilgiyi açık etmek/ele vermek
expose (someone, something, or oneself) to (someone or something)
f.
16
Öbek Fiiller
birine/bir şeye bir şeyi (veya kendini) açık etmek
expose something (or oneself) to someone or something
f.
17
Öbek Fiiller
birine/bir şeye bir sırrı açık etmek
expose something (or oneself) to someone or something
f.
18
Öbek Fiiller
(birine/bir gruba) açık etmek
reveal to (someone or something)
f.
19
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birine açık etmek
reveal someone or something to someone
f.
20
Öbek Fiiller
bir şeyi açık etmek
spout something out
f.
21
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) açık etmek
bare (something) to (someone)
f.
22
Öbek Fiiller
(birine) bir şeyi açık etmek
blurt something out (at someone)
f.
23
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin sırrını açık etmek
give someone or something away
f.
24
Öbek Fiiller
(bir şeyi) açık etmek
give out with (something)
f.
25
Öbek Fiiller
bir şeyi açık etmek
give (out) with something
f.
26
Öbek Fiiller
(bir sırrı birine/bir şeye) açık etmek
leak (something) to (someone or something)
f.
27
Öbek Fiiller
-e açık etmek
reveal to
f.
Phrases
28
İfadeler
daha açık ifade etmek gerekirse
to put a finer point on it
expr.
Colloquial
29
Konuşma Dili
yanlışlıkla bir sırrı açık etmek/açığa vurmak/ele vermek
let it drop
f.
Idioms
30
Deyim
tuzaklarını düşmana açık etmek
play snow one's cards
f.
31
Deyim
açık ara farkla mağlup etmek
beat (someone) hands down
f.
32
Deyim
açık ara farkla mağlup etmek
win (something) hands down
f.
33
Deyim
açık ara farkla mağlup etmek
knock the hell out of (one)
f.
34
Deyim
daha açık sözlerle ifade etmek
chew it finer
f.
35
Deyim
(aslında çok açık/belirgin olan bir şey için) fark etmek/gözüne çarpmak
can't help but notice (that) (something)
f.
36
Deyim
(aslında çok açık/belirgin olan bir şey için) fark etmek/gözüne çarpmak
can't help noticing (that) (something)
f.
37
Deyim
elindeki kartları açık etmek
reveal (one's) cards
f.
38
Deyim
elindeki kartları açık etmek
show (one's) cards
f.
39
Deyim
bir şeyi yapabilmek için önünün açık olduğunu görmek/fark etmek
see your way clear to doing something
f.
40
Deyim
duygularını belli etmek/göstermek/açık etmek
let one's emotions show
f.
41
Deyim
niyetini açık etmek
show one's hand
f.
42
Deyim
(sırrı vb) açık etmek
spill the works
f.
43
Deyim
(bir şeyi) açık etmek
let on about
f.
44
Deyim
(bilgi vb) açık etmek
let out
f.
45
Deyim
(sırrı vb) açık etmek
spill the beans
f.
46
Deyim
daha açık ifade etmek
put (something) into plain english
f.
47
Deyim
(birine bir şeyi) açık etmek
give (one) the benefit of (something)
f.
48
Deyim
işaret ve küçük parmakları açık bir şekilde yumruğunu kafasına götürerek hakaret etmek
make horns at (someone)
f.
49
Deyim
(birinin) yapacağını/niyetini açık etmek
put (one's) pot on [old-fashioned]
f.
50
Deyim
birinin yanlışını açık etmek
put someone's pot on [australia]
f.
51
Deyim
elini açık etmek
reveal (one's) hand
f.
52
Deyim
(birini) açık ara farkla yenmek/alt etmek
beat (one) hands down
f.
53
Deyim
(birini) açık ara farkla mağlup etmek
beat (one) hands down
f.
54
Deyim
birini açık ara farkla mağlup etmek
beat somebody hands down
f.
55
Deyim
birini açık oynamaya davet etmek
call someone's bluff
f.
56
Deyim
(birini/bir şeyi) açık ara yenmek/mağlup etmek
give (someone or something) a shellacking
f.
57
Deyim
(her şeyi) açık etmek
give the (whole) show away
f.
58
Deyim
yanlışlıkla bir sırrı açık etmek/açığa vurmak/ele vermek
let drop
f.
59
Deyim
yanlışlıkla bir sırrı açık etmek/açığa vurmak/ele vermek
let fall
f.
60
Deyim
duygularını belli etmek/göstermek/açık etmek
let emotions show
f.
61
Deyim
(sahip olduğu bir şeyi) hediye gibi açık etmek/sunmak
make a present of (something)
f.
62
Deyim
sahip olduğu bir şeyi (birine) hediye gibi açık etmek/sunmak
make a present of something (to somebody)
f.
63
Deyim
işaret ve küçük parmakları açık bir şekilde yumruğunu kafasına götürerek hakaret etmek
make horns at
f.
64
Deyim
bir şeyi yapabilmek için önünün açık olduğunu görmek/fark etmek
see your way to doing something
f.
65
Deyim
açık şekilde ifade etmek
dot the i
f.
66
Deyim
niyetini açık etmek
show your hand [uk]
f.
67
Deyim
niyetini açık etmek
reveal your hand [uk]
f.
68
Deyim
niyetini açık etmek
tip your hand [us]
f.
Law
69
Hukuk
kamuya açık sınavdan men etmek
seal
f.
Computer
70
Bilgisayar
(değişkeni) açık bir şekilde değişken listesine dahil etmek
declare
f.
Linguistics
71
Dilbilim
aşırı derecede açık telaffuz etmek
over-articulate
f.
72
Dilbilim
açık ve net ifade etmek
clip
f.
Archaic
73
Eski Kullanım
(birinin eylemlerini) yanlışlıkla açık etmek
discover
f.
Slang
74
Argo
(birini) açık ara farkla mağlup etmek
knock the shit out of (one)
f.
75
Argo
açık ara mağlup etmek
towel up [australia]
f.
76
Argo
birinin sırrını açık etmek
shit
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of açık etmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy