Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | -den ayrı | distinct from s. |
Genel | -den ayrı | apart from zf. |
Genel | -den ayrı | exclusive of ed. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | -den ayrı olarak | independently of zf. |
Genel | -den ayrı olarak | differently from zf. |
Genel | -den ayrı olarak | apart from zf. |
Genel | -den ayrı tutulamayan | indispensable to ed. |
Genel | -den ayrı olarak | as distinguished from ed. |
Genel | -den ayrı olarak | differently from ed. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | -den ayrı/uzakta durmak | stand off from f. |
Phrases | ||
İfadeler | -den ayrı olarak | apart from the fact that expr. |
Linguistics | ||
Dilbilim | izlerine etrüsk alfabesinde yazılmış az sayıdaki yazıtta rastlanmış, falerii kentinde ve kentin bulunduğu etrürya bölgesinde yaşayan halkın kullandığı, bazen latince'den ayrı bir dil olarak kabul edilen latince lehçesi | faliscan i. |
Religious | ||
Dini | isa'nın kutsal üçlü'den ayrı bir kişi olmadığı, daha çok tanrı'nın birbirini izleyen üç şeklinden veya tezahüründen biri olduğunu savunan monarşianizm görüşü | modalistic monarchianism i. |