(birinin) istediği - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

(birinin) istediği



"(birinin) istediği" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Colloquial
(birinin) istediği of (one's) choice i.

"(birinin) istediği" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
(birinin) istediği gibi giyinmek dress for (someone) f.
(bir şey birinin) istediği gibi gitmek have (something) going for (one) f.
(birinin/bir şeyin) beklediği/istediği düzeyde olmak measure up (to someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) istediği niteliklere uygun olmak measure up (to someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) istediği kriterleri karşılamak measure up (to someone or something) f.
Phrases
birinin demek istediği where one is coming from expr.
birinin demek istediği where someone is coming from expr.
Colloquial
birinin partnerinden yapmasını rica ettiği/istediği işler honey-do list i.
(birinin) istediği şey (one's) (own) way i.
(birinin) istediği şekilde (one's) (own) way i.
(birinin) istediği yoldan (one's) (own) way i.
(birinin) canının istediği şekilde (one's) (own) way i.
(birinin birini/bir şeyi) istediği gibi yönetmesi one's (own) way (with someone or something) i.
(birinin) istediği her iş vb. hazırda olmak be (one's) for the asking f.
(birinin) istediği her iş vs. hazırda olmak be there for the taking f.
birinin istediği bir şeye sahip olmak have something to offer f.
(birinin) en çok istediği of (one's) dreams expr.
(birinin) istediği son şey the last thing (one) wants expr.
Idioms
(birinin) istediği/iyi bir şeye erişme yolu (one's) passport to (something) i.
(birinin) istediği/iyi bir şeyi elde etmesinin anahtarı (one's) passport to (something) i.
(birinin) demek istediği şey what (one) is driving at i.
(birinin) ne demek istediği what (one) is driving at i.
(birinin) istediği gibi (bir şey) olmak ring (one's) bell f.
(birinin) istediği gibi (bir şey) olmak ring someone's bell [us] f.
evini birinin istediği gibi kullanmasına izin vermek give somebody the run of something f.
(birinin/bir şeyin bir alanda) istediği gibi hareket etmesine izin vermek give (someone or something) the run of (some place) f.
her istediği birinin olmak be somebody's for the asking f.
birinin istediği her şey hazırda olmak be somebody's for the asking f.
(birinin) her istediği onun olmak be (one's) for the taking f.
(birinin) istediği her şey hazırda olmak be (one's) for the taking f.
birinin her istediği onun olmak be somebody's for the taking f.
birinin istediği her şey hazırda olmak be somebody's for the taking f.
birinin her istediği onun olmak be there for the taking f.
birinin istediği her şey hazırda olmak be there for the taking f.
(birinin) duymak istediği şey olmak be music to (one's) ears f.
birinin canın istediği bir şey olmak float someone's boat f.
(birinin evini, odasını) istediği gibi kullanabilmek get the run of something f.
(birinin evini, odasını) istediği gibi kullanmaya izni olmak get the run of something f.
(birinin evini, odasını) istediği gibi kullanabilmek have the run of something f.
(birinin evini, odasını) istediği gibi kullanmaya izni olmak have the run of something f.
hiçbir şey (birinin/bir şeyin) istediği gibi gitmemek/olmamak have nothing going for (someone or something) f.
(birinin) beklediği/istediği düzeyde olmak measure up to (someone's) expectations f.
(birinin) duymak istediği şey music to (one's) ears f.
(birinin) asıl istediği şey (one's) heart's desire expr.
(birinin) kalpten istediği şey (one's) heart's desire expr.
(birinin) gönülden istediği şey (one's) heart's desire expr.
Speaking
birinin söylemek istediği en önemli nokta that's the whole point i.
Slang
(birinin) istediği bir şey (one's) bag i.
(birinin) tercih ettiği/istediği bir şey (one's) bag i.