|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Phrases |
|
1 |
İfadeler |
(birinden/bir şeyden) ötürü |
due to (someone or something) expr.
|
|
My suffering is due to life’s miseries.
Acı çekişim hayatın zorluklarından ötürü.
More Sentences
|
Common Usage |
|
2 |
Yaygın Kullanım |
-den ötürü |
due to ed.
|
|
General |
|
3 |
Genel |
güneş çekiminden ötürü ayın hareketinde meydana gelen düzensizlik |
evection i.
|
|
4 |
Genel |
görüşlerinden ötürü hapis cezasına çarptırılmış kimse |
prisoner of conscience i.
|
|
5 |
Genel |
yaratılanı sev yaratandan ötürü |
love the created for the creator's sake i.
|
|
6 |
Genel |
bir nesneyi nitelemek için kullanılan sözcüğün bazı nedenlerden ötürü o nesnenin özelliklerini tanımlamaya yetmemesi sonucunda (çoğunlukla eski sözcüğün başına bir niteleyici ifade getirilerek) oluşturulmuş yeni kelime |
retronym i.
|
|
7 |
Genel |
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca |
stay at home father i.
|
|
8 |
Genel |
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca |
stay-at-home dad i.
|
|
9 |
Genel |
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca |
house dad i.
|
|
10 |
Genel |
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca |
house husband i.
|
|
11 |
Genel |
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca |
house-spouse i.
|
|
12 |
Genel |
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca |
househusband i.
|
|
13 |
Genel |
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca |
sahd i.
|
|
14 |
Genel |
görüşlerinden ötürü genel çoğunluktan ayrılan grup |
fringe element i.
|
|
15 |
Genel |
yerçekiminin sabit seviyeyi koruma eğiliminden ötürü sıvıların yüzeydeki katmanlarında oluşan dalga |
gravity wave i.
|
|
16 |
Genel |
hayal gücünün zayıflığından ötürü sadece fiziksel işlerle geçinen kimse |
drudge i.
|
|
17 |
Genel |
parmak kirinden ötürü yüzeye geçen iz |
fingermark i.
|
|
|
18 |
Genel |
(hastalık vb'den ötürü) yataktan kalkamamak |
be confined to f.
|
|
19 |
Genel |
üçüncü dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak |
be charged with criminal possession of a controlled substance in the third degree f.
|
|
20 |
Genel |
birinci dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak |
be charged with criminal possession of a controlled substance in the first degree f.
|
|
21 |
Genel |
ikinci dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak |
be charged with criminal possession of a controlled substance in the second degree f.
|
|
22 |
Genel |
saç gerilemesinden ötürü kelleşmek |
recede f.
|
|
23 |
Genel |
dini nedenlerden ötürü toplumdan uzaklaşma |
reclusive s.
|
|
24 |
Genel |
dinsel inançlardan ötürü bekar |
celibate s.
|
|
25 |
Genel |
renginden ötürü fark edilen |
technicolor s.
|
|
26 |
Genel |
renginden ötürü fark edilen |
technicolour s.
|
|
27 |
Genel |
renginden ötürü fark edilen |
technicoloured s.
|
|
28 |
Genel |
(çevresinden ötürü) huzursuzluk duyan |
misplaced s.
|
|
29 |
Genel |
alışkanlıktan ötürü gerekli |
obligatory s.
|
|
30 |
Genel |
(yoğun bir duygudan ötürü) nefesi kesilen |
chokey s.
|
|
31 |
Genel |
frekans aralığından ötürü insanlarca işitilemeyen |
silent s.
|
|
32 |
Genel |
çeşitli nedenlerden ötürü |
for a variety of reasons zf.
|
|
33 |
Genel |
-den ötürü |
in so far as zf.
|
|
34 |
Genel |
bilinmeyen bir nedenden ötürü |
for an unknown reason zf.
|
|
35 |
Genel |
sıralanan sebeplerden ötürü |
due to the reasons listed zf.
|
|
36 |
Genel |
iddiasından ötürü |
allegedly zf.
|
|
37 |
Genel |
yetiştirmeden ötürü olan |
nurtural zf.
|
|
|
38 |
Genel |
yetiştirilmeden ötürü olan |
nurtural zf.
|
|
39 |
Genel |
-den ötürü |
thereof zf.
|
|
40 |
Genel |
-den ötürü |
in view of ed.
|
|
41 |
Genel |
-den ötürü |
by virtue of ed.
|
|
42 |
Genel |
-den ötürü |
from ed.
|
|
43 |
Genel |
-den ötürü |
based on ed.
|
|
44 |
Genel |
-den ötürü |
based upon ed.
|
|
45 |
Genel |
den ötürü |
aff ed.
|
|
46 |
Genel |
'-den ötürü |
syn [scotland] ed.
|
|
47 |
Genel |
den ötürü |
about ed.
|
|
48 |
Genel |
-den ötürü |
by reason of bağ.
|
|
49 |
Genel |
-den ötürü |
because of bağ.
|
|
50 |
Genel |
işte bu sebepten ötürü |
for that reason that bağ.
|
|
51 |
Genel |
den ötürü |
as bağ.
|
|
Phrasals |
|
52 |
Öbek Fiiller |
(birine bir suçtan ötürü) dava açmak |
cite (one) for (something) f.
|
|
53 |
Öbek Fiiller |
başkalarına bilgilerinin ya da statülerinin daha yüksek olmalarından ötürü (fikirlerine katılmasanız bile) sizinle ilgili karar almalarına ya da size bir şey yaptırmalarına müsaade etmek |
defer to someone f.
|
|
54 |
Öbek Fiiller |
ötürü dava açmak |
cite for f.
|
|
55 |
Öbek Fiiller |
birisini yaptığı bir işten ötürü övmek, hayranlık ya da minnettarlık belirtmek |
credit someone or something with something
|
|
Phrases |
|
56 |
İfadeler |
aynı nedenden ötürü |
due to the same reason i.
|
|
57 |
İfadeler |
-den ötürü |
in regard of [obsolete] ed.
|
|
58 |
İfadeler |
ahlaki esaslardan ötürü |
on moral grounds expr.
|
|
59 |
İfadeler |
bundan ötürü |
due to this expr.
|
|
60 |
İfadeler |
bundan ötürü |
because of this expr.
|
|
61 |
İfadeler |
bu nedenden ötürü |
due to this reason expr.
|
|
62 |
İfadeler |
bilinmeyen bir nedenden ötürü |
due to an unknown reason expr.
|
|
63 |
İfadeler |
bu sebepten ötürü |
due to this reason expr.
|
|
64 |
İfadeler |
bu sebepten ötürü |
because of this reason expr.
|
|
65 |
İfadeler |
bu nedenlerden ötürü |
due to these reasons expr.
|
|
66 |
İfadeler |
bu nedenden ötürü |
because of this reason expr.
|
|
67 |
İfadeler |
hangi nedenden ötürü olursa olsun |
whatever the reason might be expr.
|
|
68 |
İfadeler |
hangi nedenden ötürü olursa olsun |
for whatever reason expr.
|
|
69 |
İfadeler |
hangi nedenden ötürü olursa olsun |
irrespective of the reason expr.
|
|
70 |
İfadeler |
hangi nedenden ötürü olursa olsun |
for whatever reason it might be expr.
|
|
71 |
İfadeler |
hangi nedenden ötürü olursa olsun |
for whatever reason it is expr.
|
|
72 |
İfadeler |
işte bu sebepten ötürü |
just because of this reason expr.
|
|
73 |
İfadeler |
teknik bir sorundan ötürü |
due to a technical problem expr.
|
|
74 |
İfadeler |
teknik hatadan ötürü |
because of a technical failure expr.
|
|
75 |
İfadeler |
teknik bir sorundan ötürü |
because of a technical problem expr.
|
|
76 |
İfadeler |
teknik hatadan ötürü |
due to a technical failure expr.
|
|
77 |
İfadeler |
-den ötürü |
because of that expr.
|
|
|
78 |
İfadeler |
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz |
we sincerely apologize for the temporary inconvenience we have caused expr.
|
|
79 |
İfadeler |
verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dileriz |
pardon the inconvenience expr.
|
|
80 |
İfadeler |
-den ötürü |
because of the fact that expr.
|
|
81 |
İfadeler |
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz |
we apologize for the temporary inconvenience we may have caused expr.
|
|
82 |
İfadeler |
-den ötürü |
on account of expr.
|
|
83 |
İfadeler |
-den ötürü |
in connection with expr.
|
|
84 |
İfadeler |
-den ötürü |
by reason of the fact that expr.
|
|
85 |
İfadeler |
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz |
we apologise for any temporary inconvenience caused expr.
|
|
86 |
İfadeler |
-den ötürü |
by virtue of the fact that expr.
|
|
87 |
İfadeler |
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz |
we apologize for any inconvenience caused expr.
|
|
88 |
İfadeler |
(bir şeyden) ötürü |
out of consideration of (something) expr.
|
|
89 |
İfadeler |
(bir şeyden) ötürü |
in view of (something) expr.
|
|
90 |
İfadeler |
(bir şeyden) ötürü |
in virtue of (something) expr.
|
|
Colloquial |
|
91 |
Konuşma Dili |
özellikle mali sıkıntılarından ötürü tekrardan ailesiyle yaşamaya başlayan çocuk |
boomerang child i.
|
|
92 |
Konuşma Dili |
dini ya da başka sebeplerden ötürü içki içmeyen kimse |
teetotaller i.
|
|
93 |
Konuşma Dili |
dini ya da başka sebeplerden ötürü içki içmeyen kimse |
teetotaler i.
|
|
94 |
Konuşma Dili |
elimizde olmayan nedenlerden ötürü |
due to reasons beyond our control expr.
|
|
95 |
Konuşma Dili |
prensiplerinden ötürü |
on principle expr.
|
|
96 |
Konuşma Dili |
pek çok nedenden ötürü |
for many reasons expr.
|
|
Idioms |
|
97 |
Deyim |
yazım yanlışlarından ötürü geri çevrilme |
death by spell check i.
|
|
98 |
Deyim |
kamuya mal olmuş figürleri ya da ünlüleri söyledikleri bağnaz sözlerden ya da yaptıkları cinsel suistimallerden ötürü ayıplama/reddetme |
cancel culture i.
|
|
99 |
Deyim |
gerilimden ötürü kopmak |
come home f.
|
|
100 |
Deyim |
birine bir suçtan ötürü dava açmak |
cite someone for something f.
|
|
101 |
Deyim |
(yaşından veya olgunluğundan ötürü) bir gruptan veya sınıflandırmadan çıkmak |
age out (of something) f.
|
|
102 |
Deyim |
bir konuda edinmiş olduğu deneyimlerden ötürü çok bilgisi olmak |
know a thing or two f.
|
|
103 |
Deyim |
-den ötürü hoş görmek |
excuse for f.
|
|
104 |
Deyim |
özel durumlardan ötürü birine ya da bir şeye müsaade etmek |
make allowance for (someone or something) f.
|
|
105 |
Deyim |
özel durumlardan ötürü birine ya da bir şeye müsaade etmek |
make allowances for (someone or something) f.
|
|
106 |
Deyim |
özel durumlardan ötürü birine müsaade etmek |
make allowances for somebody f.
|
|
107 |
Deyim |
(içkiden ötürü) başı kazan gibi |
fishy about the gills s.
|
|
108 |
Deyim |
sıkılmaktan ya da rahatsız olmaktan ötürü soruları tekrar tekrar "evet" diyerek yanıtlama |
yes (one) to death expr.
|
|
109 |
Deyim |
(bir şeyden) ötürü |
by virtue of (something) expr.
|
|
110 |
Deyim |
bir şeyden ötürü |
by/in virtue of something expr.
|
|
111 |
Deyim |
bir şeyden ötürü |
by virtue of something expr.
|
|
112 |
Deyim |
(bir şeyden) ötürü |
on the strength of (something) expr.
|
|
Speaking |
|
113 |
Konuşma |
hizmetlerinizden ötürü teşekkürler |
thank you for your service i.
|
|
114 |
Konuşma |
başına gelenlerden ötürü kendimi sorumlu hissediyorum |
I feel responsible for what's happened to you expr.
|
|
115 |
Konuşma |
onu benden daha iyi tanıdığından ötürü/dolayı |
since you know him/her better than i do expr.
|
|
116 |
Konuşma |
onu benden daha iyi tanıdığından ötürü/dolayı |
because you know him/her better than i do expr.
|
|
117 |
Konuşma |
senden ötürü |
because of you expr.
|
|
118 |
Konuşma |
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz |
we apologize for any inconvenience this might cause expr.
|
|
119 |
Konuşma |
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz |
we apologise for any inconvenience this might cause expr.
|
|
Trade/Economic |
|
120 |
Ticaret/Ekonomi |
bu gerçekten ötürü |
ipso facto i.
|
|
121 |
Ticaret/Ekonomi |
piyasadaki para bolluğundan ötürü fiyatlarda yaşanan aşırı artış |
inflation i.
|
|
122 |
Ticaret/Ekonomi |
sızıntıdan ötürü zarar |
loss by leakage i.
|
|
Law |
|
123 |
Hukuk |
şartları etik olmadığından ötürü uygulanamaz durumdaki sözleşme |
turpis contractus i.
|
|
124 |
Hukuk |
yazı yazma, keman çalma, telgraf gönderme gibi işlerin aşırı yapılmasından ötürü parmak kaslarında oluşan ağrılı spazm |
writer of the tallies i.
|
|
125 |
Hukuk |
yazı yazma, keman çalma, telgraf gönderme gibi işlerin aşırı yapılmasından ötürü parmak kaslarında oluşan ağrılı spazm |
scrivener's palsy i.
|
|
126 |
Hukuk |
eşlik eden koşulların varlığından ötürü doğru olduğu varsayılan durum |
violent presumption i.
|
|
Politics |
|
127 |
Siyasal |
doğumdan ötürü kazanılan vatandaşlık |
birthright citizenship i.
|
|
128 |
Siyasal |
ingiliz parlamentosunun kapanması (yaz dönemi vb gibi sebeplerden ötürü) |
house rises i.
|
|
129 |
Siyasal |
daha üst düzeydeki yetkili kadrosunun boş olmasından ötürü altındaki birkaç makamı da boş ilan etme |
spill [australia] i.
|
|
130 |
Siyasal |
(milletvekilini) ahlaka aykırı davranıştan ötürü avam kamarası'ndan men etmek |
name [brit] f.
|
|
Industry |
|
131 |
Sanayi |
sektör veya ekonomideki gerilemeden ötürü bir süreliğine yeni proje üretmeyen gayrimenkul geliştirme şirketi |
dino (developer in name only) kısalt.
|
|
132 |
Sanayi |
sektör veya ekonomideki gerilemeden ötürü bir süreliğine yeni proje üretmeyen gayrimenkul müteahhidi |
dino (developer in name only) kısalt.
|
|
Insurance |
|
133 |
Sigortacılık |
nakliyat tekne sigortasında çarpışmadan ötürü üçüncü şahısların yol |
running down clause i.
|
|
Media |
|
134 |
Medya |
reklam boyutundan ötürü haberlere çok az alan ayrılmış (gazete) |
tight s.
|
|
Technical |
|
135 |
Teknik |
döküm kalıptan çekilirken çekme geriliminden ötürü kalıbın genişlemesi |
rappage i.
|
|
136 |
Teknik |
imal fazlasından ötürü mevcut kağıt |
retree i.
|
|
137 |
Teknik |
elektrotların bağıl yoğunluklarındaki farktan ötürü iki ayrı tabakaya ayrılmış farklı iki elektrolitte bulunduğu elektrolitik hücre |
gravity cell i.
|
|
138 |
Teknik |
manyetik ortam yüzeyinde kusur veya kaydetme arızasından ötürü yanlışlıkla yazılmış kısım |
drop in i.
|
|
Radio |
|
139 |
Radyo |
iyonosferdeki dalgalanmalardan ötürü telsiz irtibatında meydana gelen ciddi bir hata |
twilight effect i.
|
|
Construction |
|
140 |
İnşaat |
çatlak, çöküntü, keskin açı gibi faktörlerden ötürü bir alandaki gerilimin artması |
notch effect i.
|
|
141 |
İnşaat |
bir yerin (inşaat vs) belli ihlallerden ötürü (ruhsatsız olması/sağlığa uygun olmaması gibi) mühürlenmesi |
red tag i.
|
|
142 |
İnşaat |
bir yerin (inşaat vs) belli ihlallerden ötürü (ruhsatsız olması/sağlığa uygun olmaması gibi) mühürlenmesi |
red-tagging i.
|
|
Mining |
|
143 |
Maden |
öğütülmüş cevherin yıkanmasından, derişmesinden veya işlenmesinden ötürü oluşan değersiz mineral atıkları |
chat i.
|
|
Medical |
|
144 |
Medikal |
hastanın zararlı olduğuna şartlanmasından ötürü hastalık semptomları yaratan zararsız ilaç/madde |
nocebo i.
|
|
145 |
Medikal |
verilen ilaç ya da maddenin zararlı olduğunu düşünen hastanın bu şartlanmadan ötürü hastalık semptomları göstermesi |
nocebo effect i.
|
|
Psychology |
|
146 |
Psikoloji |
bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma |
neology i.
|
|
147 |
Psikoloji |
bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma |
neologism i.
|
|
148 |
Psikoloji |
bir mekanda uzun süre kalmaktan ötürü duyulan sıkıntı |
cabin fever i.
|
|
Physiology |
|
149 |
Fizyoloji |
uyaran yoğunluğu değiştirilmeden süresi uzatıldığında daha fazla motor nöronun aktive olmasından ötürü refleks yoğunluğunun artması |
recruitment i.
|
|
150 |
Fizyoloji |
kalp kasına özgü özelliklerden ötürü ritmik ve düzenli meydana gelen (kalp kası kasılması) |
myogenic s.
|
|
Pathology |
|
151 |
Patoloji |
kanda karoten seviyesinin çok artmasından ötürü oluşan sarılık benzeri cilt sararması |
carotenemia i.
|
|
152 |
Patoloji |
kafatasındaki veya omurgadaki kist oluşumuna neden olan bir bozukluktan ötürü meninkslerin çıkıntı yapması |
meningocoele i.
|
|
153 |
Patoloji |
bazı körfez savaşı gazilerinin zehirli kimyasallara maruz kalmaktan ötürü yaşadığı tıbbı durum |
gulf war illness i.
|
|
Physics |
|
154 |
Fizik |
(atom fiziğinde) birbirini çeken iki kuarkın antisimetrik renklere ve dönüşlere sahip olmasından ötürü oluşan düşük enerjili dizilim |
diquark i.
|
|
Chemistry |
|
155 |
Kimya |
az miktarda başka kimyasal maddeler içermesinden ötürü saflığı hafifçe bozulmuş (madde) |
technical grade s.
|
|
156 |
Kimya |
az miktarda başka kimyasal maddeler içermesinden ötürü saflığı hafifçe bozulmuş (kimyevî madde) |
technical-grade s.
|
|
Astronomy |
|
157 |
Gökbilim |
ışığın kırılmasından ötürü gök cisminin gerçek ve görünen doğrultularının birbirine göre açısı |
refraction i.
|
|
Botanic |
|
158 |
Botanik |
mantar, bakteri veya yaralanmalardan ötürü ağaç gövdesinde oluşan açık yara |
canker i.
|
|
159 |
Botanik |
süslü yapraklarından ötürü kraliçe anne'in danteli ismi verilen, havucun yabani atası olan bitki |
carrot (daucus carota sativa) i.
|
|
160 |
Botanik |
süslü yapraklarından ötürü kraliçe anne'in danteli ismi verilen, havucun yabani atası olan bitki |
cultivated carrot i.
|
|
161 |
Botanik |
bilhassa yenilebilir saplarından ötürü değerli olan bir marul |
stem lettuce (lactuca sativa asparagina) i.
|
|
162 |
Botanik |
bilhassa yenilebilir saplarından ötürü değerli olan bir marul |
celtuce i.
|
|
163 |
Botanik |
asya, avustralya ve doğu hint adaları'nda kerestesi için yetiştirilen, diğer bölgelerde de büyük gösterişli çiçeklerinden ötürü süs olarak kullanılan bir ağaç |
pride-of-india i.
|
|
Agriculture |
|
164 |
Tarım |
fazla tütün ekiminden ötürü verimsizleşip parazit istilasına uğramış (arazi) |
tobacco-sick s.
|
|
Tobacco |
|
165 |
Tütün |
tütün zararlılarından ötürü bozulmuşluk |
defects caused by tobacco harmfuls i.
|
|
Social Sciences |
|
166 |
Sosyal Bilimler |
dinlerinden ötürü belirli gruplara karşı önyargı |
faith hate i.
|
|
167 |
Sosyal Bilimler |
kadınları cinsiyetlerinden ötürü aşağı görme |
misogynism i.
|
|
Linguistics |
|
168 |
Dilbilim |
ünlü harfin telaffuzunda dilin geriye kıvrılmasından ötürü oluşan eş zamanlı r sesi |
r-color i.
|
|
169 |
Dilbilim |
ünlü harfin telaffuzunda dilin geriye kıvrılmasından ötürü r sesi çıkması |
r-coloring i.
|
|
170 |
Dilbilim |
ünlü harfin telaffuzunda dilin geriye kıvrılmasından ötürü oluşan eş zamanlı r sesi |
r-colour i.
|
|
171 |
Dilbilim |
ünlü harfin telaffuzunda dilin geriye kıvrılmasından ötürü r sesi çıkması |
r-colouring i.
|
|
172 |
Dilbilim |
sami dillerde normalde uzun olmayıp yerinden ötürü uzun okunan sesli harf |
tone long i.
|
|
173 |
Dilbilim |
normal kromozom çiftlerinin bulunmamasından ötürü ortaya çıkan bir genetik bozukluk |
nullisomic i.
|
|
174 |
Dilbilim |
telaffuzunda dilin geriye kıvrılışından ötürü üzerine r sesi eklenmiş (ünlü harf) |
r-coloured s.
|
|
Archaeology |
|
175 |
Arkeoloji |
damakta da diş bulunmasından ötürü oluşan labirent diş yapısına sahip (amfibi) |
labyrinthodont s.
|
|
Religious |
|
176 |
Dini |
işledikleri günahlardan ötürü cehenneme gidenler |
the damned i.
|
|
177 |
Dini |
işlediği günahlarından ötürü pişman olmuş kişi |
black sheep i.
|
|
178 |
Dini |
işlediği günahlarından ötürü pişman olmuş kişi |
prodigal son i.
|
|
179 |
Dini |
tanrı sevgisinden ötürü tövbe etme |
attrition i.
|
|
Environment |
|
180 |
Çevre |
göl ve nehirlerin aşırı atık ısı salınımından ötürü gördüğü hasar |
thermal pollution i.
|
|
Meteorology |
|
181 |
Meteoroloji |
bilhassa geceleri soğumadan ötürü yükseklerden alçak kesimlere doğru esen rüzgar |
catabatic wind i.
|
|
182 |
Meteoroloji |
bilhassa geceleri soğumadan ötürü yükseklerden alçak kesimlere doğru esen (rüzgar) |
catabatic s.
|
|
Geology |
|
183 |
Jeoloji |
pigment olarak kullanılan ve demir oksit varlığından ötürü koyu kırmızımsı kahverengi olan toprak |
spanish brown i.
|
|
Basketball |
|
184 |
Basketbol |
sportmenlik dışı davranıştan veya oyunun gecikmesinden ötürü verilen, genellikle fiziksel temas içermeyen faul |
technical i.
|
|
185 |
Basketbol |
sportmenlik dışı davranıştan veya oyunun gecikmesinden ötürü verilen, genellikle fiziksel temas içermeyen faul |
technical foul i.
|
|
Baseball |
|
186 |
Beysbol |
dış meydan oyuncusunun yanlış oynamasından ötürü vurucuya verilen vuruş hakkı |
life i.
|
|
Boxing |
|
187 |
Boks |
çok darbe almaktan ötürü deforme olmuş kulak |
tin ear i.
|
|
Latin |
|
188 |
Latince |
yetkisiz hareket ettiğinden ötürü bir mülk için kayyım muamelesi gören kimse |
trustee in invitum i.
|
|
189 |
Latince |
sahibe kasti mesuliyetten ötürü açılan dava |
actio noxalis i.
|
|
Archaic |
|
190 |
Eski Kullanım |
içki alışkanlığından ötürü para israf etmek |
tipple i.
|
|
Engineering |
|
191 |
Engineering |
tekerleğin takılışından ötürü dönüş düzlemine doğru dönme eğilimi |
caster action i.
|
|
Slang |
|
192 |
Argo |
siyahlara yapılana benzer önyargılardan ötürü haklarından mahrum kalan kimse |
nigger i.
|
|
193 |
Argo |
bir çiftin sevişmesini çeşitli sebeplerden ötürü (kıskançlık, koruma içgüdüsü vb) engelleyen üçüncü kişi |
cockblocker i.
|
|
194 |
Argo |
(seks geçmişinden ötürü) değersiz görülen kadın |
spoiled goods i.
|
|
195 |
Argo |
(kırmızımsı turuncu renginden ötürü) yirmilik avustralya doları banknotu |
lobster i.
|
|
196 |
Argo |
tropikal iklimden ötürü çıldırmış |
troppo [australia] s.
|
|
197 |
Argo |
içkiden ötürü başı ağrıyan |
hung over s.
|
|
198 |
Argo |
asker tayını/paketlenmiş hazır yemek anlamındaki "meal ready to eat" ifadesinin ilk harflerinden oluşturulmuş mre kısaltmasının yemeğin kötülüğünden ötürü şaka yollu "Etiyopyalıların bile reddettiği/yemediği yemek" şeklinde değiştirilmiş hali |
meals rejected by ethiopians expr.
|
|
199 |
Argo |
asker tayını/paketlenmiş hazır yemek anlamındaki "meal ready to eat" ifadesinin ilk harflerinden oluşturulmuş mre kısaltmasının yemeğin kötülüğünden ötürü şaka yollu "düşmanın (enemy) bile reddettiği/yemediği yemek" şeklinde değiştirilmiş hali |
meals rejected by the enemy expr.
|
|