ötürü - Türkçe İngilizce Sözlük

ötürü

"ötürü" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ötürü upon ed.
ötürü upo [dialect] ed.
Idioms
ötürü out of consideration expr.

"ötürü" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 199 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrases
(birinden/bir şeyden) ötürü due to (someone or something) expr.
My suffering is due to life’s miseries.
Acı çekişim hayatın zorluklarından ötürü.

More Sentences
Common Usage
-den ötürü due to ed.
General
güneş çekiminden ötürü ayın hareketinde meydana gelen düzensizlik evection i.
görüşlerinden ötürü hapis cezasına çarptırılmış kimse prisoner of conscience i.
yaratılanı sev yaratandan ötürü love the created for the creator's sake i.
bir nesneyi nitelemek için kullanılan sözcüğün bazı nedenlerden ötürü o nesnenin özelliklerini tanımlamaya yetmemesi sonucunda (çoğunlukla eski sözcüğün başına bir niteleyici ifade getirilerek) oluşturulmuş yeni kelime retronym i.
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca stay at home father i.
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca stay-at-home dad i.
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca house dad i.
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca house husband i.
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca house-spouse i.
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca househusband i.
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca sahd i.
görüşlerinden ötürü genel çoğunluktan ayrılan grup fringe element i.
yerçekiminin sabit seviyeyi koruma eğiliminden ötürü sıvıların yüzeydeki katmanlarında oluşan dalga gravity wave i.
hayal gücünün zayıflığından ötürü sadece fiziksel işlerle geçinen kimse drudge i.
parmak kirinden ötürü yüzeye geçen iz fingermark i.
(hastalık vb'den ötürü) yataktan kalkamamak be confined to f.
üçüncü dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak be charged with criminal possession of a controlled substance in the third degree f.
birinci dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak be charged with criminal possession of a controlled substance in the first degree f.
ikinci dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak be charged with criminal possession of a controlled substance in the second degree f.
saç gerilemesinden ötürü kelleşmek recede f.
dini nedenlerden ötürü toplumdan uzaklaşma reclusive s.
dinsel inançlardan ötürü bekar celibate s.
renginden ötürü fark edilen technicolor s.
renginden ötürü fark edilen technicolour s.
renginden ötürü fark edilen technicoloured s.
(çevresinden ötürü) huzursuzluk duyan misplaced s.
alışkanlıktan ötürü gerekli obligatory s.
(yoğun bir duygudan ötürü) nefesi kesilen chokey s.
frekans aralığından ötürü insanlarca işitilemeyen silent s.
çeşitli nedenlerden ötürü for a variety of reasons zf.
-den ötürü in so far as zf.
bilinmeyen bir nedenden ötürü for an unknown reason zf.
sıralanan sebeplerden ötürü due to the reasons listed zf.
iddiasından ötürü allegedly zf.
yetiştirmeden ötürü olan nurtural zf.
yetiştirilmeden ötürü olan nurtural zf.
-den ötürü thereof zf.
-den ötürü in view of ed.
-den ötürü by virtue of ed.
-den ötürü from ed.
-den ötürü based on ed.
-den ötürü based upon ed.
den ötürü aff ed.
'-den ötürü syn [scotland] ed.
den ötürü about ed.
-den ötürü by reason of bağ.
-den ötürü because of bağ.
işte bu sebepten ötürü for that reason that bağ.
den ötürü as bağ.
Phrasals
(birine bir suçtan ötürü) dava açmak cite (one) for (something) f.
başkalarına bilgilerinin ya da statülerinin daha yüksek olmalarından ötürü (fikirlerine katılmasanız bile) sizinle ilgili karar almalarına ya da size bir şey yaptırmalarına müsaade etmek defer to someone f.
ötürü dava açmak cite for f.
birisini yaptığı bir işten ötürü övmek, hayranlık ya da minnettarlık belirtmek credit someone or something with something
Phrases
aynı nedenden ötürü due to the same reason i.
-den ötürü in regard of [obsolete] ed.
ahlaki esaslardan ötürü on moral grounds expr.
bundan ötürü due to this expr.
bundan ötürü because of this expr.
bu nedenden ötürü due to this reason expr.
bilinmeyen bir nedenden ötürü due to an unknown reason expr.
bu sebepten ötürü due to this reason expr.
bu sebepten ötürü because of this reason expr.
bu nedenlerden ötürü due to these reasons expr.
bu nedenden ötürü because of this reason expr.
hangi nedenden ötürü olursa olsun whatever the reason might be expr.
hangi nedenden ötürü olursa olsun for whatever reason expr.
hangi nedenden ötürü olursa olsun irrespective of the reason expr.
hangi nedenden ötürü olursa olsun for whatever reason it might be expr.
hangi nedenden ötürü olursa olsun for whatever reason it is expr.
işte bu sebepten ötürü just because of this reason expr.
teknik bir sorundan ötürü due to a technical problem expr.
teknik hatadan ötürü because of a technical failure expr.
teknik bir sorundan ötürü because of a technical problem expr.
teknik hatadan ötürü due to a technical failure expr.
-den ötürü because of that expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz we sincerely apologize for the temporary inconvenience we have caused expr.
verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dileriz pardon the inconvenience expr.
-den ötürü because of the fact that expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz we apologize for the temporary inconvenience we may have caused expr.
-den ötürü on account of expr.
-den ötürü in connection with expr.
-den ötürü by reason of the fact that expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz we apologise for any temporary inconvenience caused expr.
-den ötürü by virtue of the fact that expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz we apologize for any inconvenience caused expr.
(bir şeyden) ötürü out of consideration of (something) expr.
(bir şeyden) ötürü in view of (something) expr.
(bir şeyden) ötürü in virtue of (something) expr.
Colloquial
özellikle mali sıkıntılarından ötürü tekrardan ailesiyle yaşamaya başlayan çocuk boomerang child i.
dini ya da başka sebeplerden ötürü içki içmeyen kimse teetotaller i.
dini ya da başka sebeplerden ötürü içki içmeyen kimse teetotaler i.
elimizde olmayan nedenlerden ötürü due to reasons beyond our control expr.
prensiplerinden ötürü on principle expr.
pek çok nedenden ötürü for many reasons expr.
Idioms
yazım yanlışlarından ötürü geri çevrilme death by spell check i.
kamuya mal olmuş figürleri ya da ünlüleri söyledikleri bağnaz sözlerden ya da yaptıkları cinsel suistimallerden ötürü ayıplama/reddetme cancel culture i.
gerilimden ötürü kopmak come home f.
birine bir suçtan ötürü dava açmak cite someone for something f.
(yaşından veya olgunluğundan ötürü) bir gruptan veya sınıflandırmadan çıkmak age out (of something) f.
bir konuda edinmiş olduğu deneyimlerden ötürü çok bilgisi olmak know a thing or two f.
-den ötürü hoş görmek excuse for f.
özel durumlardan ötürü birine ya da bir şeye müsaade etmek make allowance for (someone or something) f.
özel durumlardan ötürü birine ya da bir şeye müsaade etmek make allowances for (someone or something) f.
özel durumlardan ötürü birine müsaade etmek make allowances for somebody f.
(içkiden ötürü) başı kazan gibi fishy about the gills s.
sıkılmaktan ya da rahatsız olmaktan ötürü soruları tekrar tekrar "evet" diyerek yanıtlama yes (one) to death expr.
(bir şeyden) ötürü by virtue of (something) expr.
bir şeyden ötürü by/in virtue of something expr.
bir şeyden ötürü by virtue of something expr.
(bir şeyden) ötürü on the strength of (something) expr.
Speaking
hizmetlerinizden ötürü teşekkürler thank you for your service i.
başına gelenlerden ötürü kendimi sorumlu hissediyorum I feel responsible for what's happened to you expr.
onu benden daha iyi tanıdığından ötürü/dolayı since you know him/her better than i do expr.
onu benden daha iyi tanıdığından ötürü/dolayı because you know him/her better than i do expr.
senden ötürü because of you expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz we apologize for any inconvenience this might cause expr.
verdiğimiz geçici rahatsızlıktan ötürü özür dileriz we apologise for any inconvenience this might cause expr.
Trade/Economic
bu gerçekten ötürü ipso facto i.
piyasadaki para bolluğundan ötürü fiyatlarda yaşanan aşırı artış inflation i.
sızıntıdan ötürü zarar loss by leakage i.
Law
şartları etik olmadığından ötürü uygulanamaz durumdaki sözleşme turpis contractus i.
yazı yazma, keman çalma, telgraf gönderme gibi işlerin aşırı yapılmasından ötürü parmak kaslarında oluşan ağrılı spazm writer of the tallies i.
yazı yazma, keman çalma, telgraf gönderme gibi işlerin aşırı yapılmasından ötürü parmak kaslarında oluşan ağrılı spazm scrivener's palsy i.
eşlik eden koşulların varlığından ötürü doğru olduğu varsayılan durum violent presumption i.
Politics
doğumdan ötürü kazanılan vatandaşlık birthright citizenship i.
ingiliz parlamentosunun kapanması (yaz dönemi vb gibi sebeplerden ötürü) house rises i.
daha üst düzeydeki yetkili kadrosunun boş olmasından ötürü altındaki birkaç makamı da boş ilan etme spill [australia] i.
(milletvekilini) ahlaka aykırı davranıştan ötürü avam kamarası'ndan men etmek name [brit] f.
Industry
sektör veya ekonomideki gerilemeden ötürü bir süreliğine yeni proje üretmeyen gayrimenkul geliştirme şirketi dino (developer in name only) kısalt.
sektör veya ekonomideki gerilemeden ötürü bir süreliğine yeni proje üretmeyen gayrimenkul müteahhidi dino (developer in name only) kısalt.
Insurance
nakliyat tekne sigortasında çarpışmadan ötürü üçüncü şahısların yol running down clause i.
Media
reklam boyutundan ötürü haberlere çok az alan ayrılmış (gazete) tight s.
Technical
döküm kalıptan çekilirken çekme geriliminden ötürü kalıbın genişlemesi rappage i.
imal fazlasından ötürü mevcut kağıt retree i.
elektrotların bağıl yoğunluklarındaki farktan ötürü iki ayrı tabakaya ayrılmış farklı iki elektrolitte bulunduğu elektrolitik hücre gravity cell i.
manyetik ortam yüzeyinde kusur veya kaydetme arızasından ötürü yanlışlıkla yazılmış kısım drop in i.
Radio
iyonosferdeki dalgalanmalardan ötürü telsiz irtibatında meydana gelen ciddi bir hata twilight effect i.
Construction
çatlak, çöküntü, keskin açı gibi faktörlerden ötürü bir alandaki gerilimin artması notch effect i.
bir yerin (inşaat vs) belli ihlallerden ötürü (ruhsatsız olması/sağlığa uygun olmaması gibi) mühürlenmesi red tag i.
bir yerin (inşaat vs) belli ihlallerden ötürü (ruhsatsız olması/sağlığa uygun olmaması gibi) mühürlenmesi red-tagging i.
Mining
öğütülmüş cevherin yıkanmasından, derişmesinden veya işlenmesinden ötürü oluşan değersiz mineral atıkları chat i.
Medical
hastanın zararlı olduğuna şartlanmasından ötürü hastalık semptomları yaratan zararsız ilaç/madde nocebo i.
verilen ilaç ya da maddenin zararlı olduğunu düşünen hastanın bu şartlanmadan ötürü hastalık semptomları göstermesi nocebo effect i.
Psychology
bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma neology i.
bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma neologism i.
bir mekanda uzun süre kalmaktan ötürü duyulan sıkıntı cabin fever i.
Physiology
uyaran yoğunluğu değiştirilmeden süresi uzatıldığında daha fazla motor nöronun aktive olmasından ötürü refleks yoğunluğunun artması recruitment i.
kalp kasına özgü özelliklerden ötürü ritmik ve düzenli meydana gelen (kalp kası kasılması) myogenic s.
Pathology
kanda karoten seviyesinin çok artmasından ötürü oluşan sarılık benzeri cilt sararması carotenemia i.
kafatasındaki veya omurgadaki kist oluşumuna neden olan bir bozukluktan ötürü meninkslerin çıkıntı yapması meningocoele i.
bazı körfez savaşı gazilerinin zehirli kimyasallara maruz kalmaktan ötürü yaşadığı tıbbı durum gulf war illness i.
Physics
(atom fiziğinde) birbirini çeken iki kuarkın antisimetrik renklere ve dönüşlere sahip olmasından ötürü oluşan düşük enerjili dizilim diquark i.
Chemistry
az miktarda başka kimyasal maddeler içermesinden ötürü saflığı hafifçe bozulmuş (madde) technical grade s.
az miktarda başka kimyasal maddeler içermesinden ötürü saflığı hafifçe bozulmuş (kimyevî madde) technical-grade s.
Astronomy
ışığın kırılmasından ötürü gök cisminin gerçek ve görünen doğrultularının birbirine göre açısı refraction i.
Botanic
mantar, bakteri veya yaralanmalardan ötürü ağaç gövdesinde oluşan açık yara canker i.
süslü yapraklarından ötürü kraliçe anne'in danteli ismi verilen, havucun yabani atası olan bitki carrot (daucus carota sativa) i.
süslü yapraklarından ötürü kraliçe anne'in danteli ismi verilen, havucun yabani atası olan bitki cultivated carrot i.
bilhassa yenilebilir saplarından ötürü değerli olan bir marul stem lettuce (lactuca sativa asparagina) i.
bilhassa yenilebilir saplarından ötürü değerli olan bir marul celtuce i.
asya, avustralya ve doğu hint adaları'nda kerestesi için yetiştirilen, diğer bölgelerde de büyük gösterişli çiçeklerinden ötürü süs olarak kullanılan bir ağaç pride-of-india i.
Agriculture
fazla tütün ekiminden ötürü verimsizleşip parazit istilasına uğramış (arazi) tobacco-sick s.
Tobacco
tütün zararlılarından ötürü bozulmuşluk defects caused by tobacco harmfuls i.
Social Sciences
dinlerinden ötürü belirli gruplara karşı önyargı faith hate i.
kadınları cinsiyetlerinden ötürü aşağı görme misogynism i.
Linguistics
ünlü harfin telaffuzunda dilin geriye kıvrılmasından ötürü oluşan eş zamanlı r sesi r-color i.
ünlü harfin telaffuzunda dilin geriye kıvrılmasından ötürü r sesi çıkması r-coloring i.
ünlü harfin telaffuzunda dilin geriye kıvrılmasından ötürü oluşan eş zamanlı r sesi r-colour i.
ünlü harfin telaffuzunda dilin geriye kıvrılmasından ötürü r sesi çıkması r-colouring i.
sami dillerde normalde uzun olmayıp yerinden ötürü uzun okunan sesli harf tone long i.
normal kromozom çiftlerinin bulunmamasından ötürü ortaya çıkan bir genetik bozukluk nullisomic i.
telaffuzunda dilin geriye kıvrılışından ötürü üzerine r sesi eklenmiş (ünlü harf) r-coloured s.
Archaeology
damakta da diş bulunmasından ötürü oluşan labirent diş yapısına sahip (amfibi) labyrinthodont s.
Religious
işledikleri günahlardan ötürü cehenneme gidenler the damned i.
işlediği günahlarından ötürü pişman olmuş kişi black sheep i.
işlediği günahlarından ötürü pişman olmuş kişi prodigal son i.
tanrı sevgisinden ötürü tövbe etme attrition i.
Environment
göl ve nehirlerin aşırı atık ısı salınımından ötürü gördüğü hasar thermal pollution i.
Meteorology
bilhassa geceleri soğumadan ötürü yükseklerden alçak kesimlere doğru esen rüzgar catabatic wind i.
bilhassa geceleri soğumadan ötürü yükseklerden alçak kesimlere doğru esen (rüzgar) catabatic s.
Geology
pigment olarak kullanılan ve demir oksit varlığından ötürü koyu kırmızımsı kahverengi olan toprak spanish brown i.
Basketball
sportmenlik dışı davranıştan veya oyunun gecikmesinden ötürü verilen, genellikle fiziksel temas içermeyen faul technical i.
sportmenlik dışı davranıştan veya oyunun gecikmesinden ötürü verilen, genellikle fiziksel temas içermeyen faul technical foul i.
Baseball
dış meydan oyuncusunun yanlış oynamasından ötürü vurucuya verilen vuruş hakkı life i.
Boxing
çok darbe almaktan ötürü deforme olmuş kulak tin ear i.
Latin
yetkisiz hareket ettiğinden ötürü bir mülk için kayyım muamelesi gören kimse trustee in invitum i.
sahibe kasti mesuliyetten ötürü açılan dava actio noxalis i.
Archaic
içki alışkanlığından ötürü para israf etmek tipple i.
Engineering
tekerleğin takılışından ötürü dönüş düzlemine doğru dönme eğilimi caster action i.
Slang
siyahlara yapılana benzer önyargılardan ötürü haklarından mahrum kalan kimse nigger i.
bir çiftin sevişmesini çeşitli sebeplerden ötürü (kıskançlık, koruma içgüdüsü vb) engelleyen üçüncü kişi cockblocker i.
(seks geçmişinden ötürü) değersiz görülen kadın spoiled goods i.
(kırmızımsı turuncu renginden ötürü) yirmilik avustralya doları banknotu lobster i.
tropikal iklimden ötürü çıldırmış troppo [australia] s.
içkiden ötürü başı ağrıyan hung over s.
asker tayını/paketlenmiş hazır yemek anlamındaki "meal ready to eat" ifadesinin ilk harflerinden oluşturulmuş mre kısaltmasının yemeğin kötülüğünden ötürü şaka yollu "Etiyopyalıların bile reddettiği/yemediği yemek" şeklinde değiştirilmiş hali meals rejected by ethiopians expr.
asker tayını/paketlenmiş hazır yemek anlamındaki "meal ready to eat" ifadesinin ilk harflerinden oluşturulmuş mre kısaltmasının yemeğin kötülüğünden ötürü şaka yollu "düşmanın (enemy) bile reddettiği/yemediği yemek" şeklinde değiştirilmiş hali meals rejected by the enemy expr.