Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
çıkmamak
"çıkmamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
çıkmamak
cleave
f.
Phrasals
2
Öbek Fiiller
çıkmamak
remain on
f.
Idioms
3
Deyim
çıkmamak
dead end
f.
"çıkmamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 81 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
gıkı çıkmamak
keep mum
f.
2
Genel
umduğu gibi çıkmamak
fall short of
f.
3
Genel
akıldan çıkmamak
haunt
f.
4
Genel
birisinin sözünden çıkmamak
be tied to someone's apron strings
f.
5
Genel
gıkı çıkmamak
not to object
f.
6
Genel
ses çıkmamak
get no news from
f.
7
Genel
sabaha çıkmamak
not to live till the morning
f.
8
Genel
ses çıkmamak
get no news
f.
9
Genel
dışarı çıkmamak
stay in
f.
10
Genel
ses çıkmamak
not to be heard
f.
11
Genel
aklından çıkmamak
haunt
f.
12
Genel
dışarı çıkmamak
stop in
f.
13
Genel
-den kazançlı çıkmamak
get the worst of
f.
14
Genel
hiç aklından çıkmamak
haunt
f.
15
Genel
hiç aklından çıkmamak
obsess
f.
16
Genel
acısı içinden çıkmamak
rankle
f.
17
Genel
dışarı çıkmamak
stay indoor
f.
18
Genel
sıkıştığı yerden çıkmamak
box in
f.
19
Genel
sıkıştığı yerden çıkmamak
box up
f.
20
Genel
karşı çıkmamak
acquiesce
f.
21
Genel
telefonlara çıkmamak
avoid phone calls
f.
22
Genel
telefona çıkmamak
avoid phone calls
f.
23
Genel
sahip çıkmamak
disown
f.
24
Genel
akıldan çıkmamak
linger
f.
25
Genel
akıldan çıkmamak
revolve
f.
26
Genel
mahkemeye çıkmamak
skip bail
f.
Phrasals
27
Öbek Fiiller
(birinin) yoluna çıkmamak
steer away from (someone or something)
f.
28
Öbek Fiiller
(bir şeyin/yerin) dışına çıkmamak
keep within (something or some place)
f.
29
Öbek Fiiller
(bir şeyin/yerin) dışına çıkmamak
keep within (something or some place)
f.
30
Öbek Fiiller
bir şeyden çıkmamak
keep within something
f.
31
Öbek Fiiller
'-e karşı çıkmamak
acquiesce to
f.
32
Öbek Fiiller
dışarı çıkmamak
keep inside
f.
33
Öbek Fiiller
yoluna çıkmamak
keep out (of something)
f.
34
Öbek Fiiller
(bir yerden) çıkmamak
keep to (something)
f.
35
Öbek Fiiller
dışına çıkmamak
keep within
f.
36
Öbek Fiiller
kafasından çıkmamak
play over
f.
37
Öbek Fiiller
(bir şeyin) altından çıkmamak
stay under (something)
f.
Colloquial
38
Konuşma Dili
haber çıkmamak
not to hear anything (from/about)
f.
Idioms
39
Deyim
çıt çıkmamak
not hear a dicky bird [uk]
f.
40
Deyim
ses seda çıkmamak
not hear a dicky bird [uk]
f.
41
Deyim
çıtı çıkmamak
not say a dicky bird [uk]
f.
42
Deyim
çalıştığı yerden çıkmamak
take the ball before the bound
f.
43
Deyim
(araba sürerken) yoldan çıkmamak
keep it between the ditches
f.
44
Deyim
şeridinden çıkmamak
keep it between the ditches
f.
45
Deyim
yoldan çıkmamak
keep it between the ditches
f.
46
Deyim
ucuza çıkmamak
not come cheap
f.
47
Deyim
(bir fikre, düşünceye, öneriye, bulguya) arka çıkmamak
not agree with (someone or something)
f.
48
Deyim
arkadaş arasına çıkmamak
not show one's face
f.
49
Deyim
birisinin yoluna çıkmamak
leave the field clear for somebody
f.
50
Deyim
gıkı çıkmamak
sit still for something
f.
51
Deyim
gıkı çıkmamak
not to make a peep
f.
52
Deyim
geç saatlere kadar yatakta çıkmamak
have a lie-in
f.
53
Deyim
sonuç çıkmamak
turned out to be hot air
f.
54
Deyim
sesi soluğu çıkmamak
haven't seen hide nor hair of
f.
55
Deyim
(birinin) akından çıkmamak
come back to haunt (one)
f.
56
Deyim
(birinin) akından çıkmamak
return to haunt (one)
f.
57
Deyim
(birinin) ağzından laf çıkmamak
not pass (one's) lips
f.
58
Deyim
(birinden) laf çıkmamak
not pass (one's) lips
f.
59
Deyim
ağzından laf çıkmamak
not pass your lips
f.
60
Deyim
laf çıkmamak
not pass your lips
f.
61
Deyim
yataktan çıkmamak
lie in [us]
f.
62
Deyim
cezasına karşı gelmemek/çıkmamak
kiss the rod
f.
63
Deyim
sesi/çıtı çıkmamak
be (as) quiet as a mouse
f.
64
Deyim
öne çıkmamak
be off the radar
f.
65
Deyim
birinin blöfüne karşı çıkmamak
call somebody's bluff
f.
66
Deyim
belli bir grubun/zümrenin dışına çıkmamak
circle the wagons
f.
67
Deyim
genel kuralların dışına çıkmamak
fall into line
f.
68
Deyim
genel kuralların dışına çıkmamak
fall in line
f.
69
Deyim
sesi soluğu çıkmamak
haven't seen hide nor hair of someone/something
f.
70
Deyim
(birinin) yoluna çıkmamak
leave the field clear for (one)
f.
71
Deyim
arkadaş arasına çıkmamak
not show face
f.
72
Deyim
akından çıkmamak
return to haunt
f.
73
Deyim
gıkı çıkmamak
sit still for
f.
74
Deyim
yoluna çıkmamak
stay out of the way
f.
75
Deyim
yoluna çıkmamak
stay out of one's way
f.
Speaking
76
Konuşma
çıt çıkmamak
there be not a sound to be heard
f.
Trade/Economic
77
Ticaret/Ekonomi
sahip çıkmamak
disclaim
f.
Law
78
Hukuk
mahkeme huzuruna çıkmamak
make default
f.
79
Hukuk
suçlamaya karşılık vermek için mahkemeye çıkmamak
bail
f.
80
Hukuk
suçlamaya karşılık vermek için mahkemeye çıkmamak
forfeit bail
f.
Slang
81
Argo
en ufak bir ses duymamak/çıkmamak
not hear a dicky bird
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çıkmamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy