Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
of force
of force
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"of force"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
of force
zf.
ister istemez
2
Genel
of force
zf.
zaruri olarak
3
Genel
of force
zf.
kaçınılmaz bir şekilde
4
Genel
of force
zf.
elinde olmadan
5
Genel
of force
zf.
mecburi bir şekilde
"of force"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 189 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
use of force
i.
güç kullanma
The national police force's monopoly on the
use of force
is a basic rule in a democratic society.
Ulusal polis gücünün
güç kullanma
tekeli demokratik bir toplumda temel bir kuraldır.
More Sentences
2
Genel
use of force
i.
güç kullanımı
The
use of force
can only be justified if all other means fail.
Güç kullanımı
ancak diğer tüm yolların başarısız olması halinde haklı görülebilir.
More Sentences
Idioms
3
Deyim
force of numbers
i.
sayıların gücü
They won by
force of numbers.
Sayıların gücüyle
kazandılar.
More Sentences
General
4
Genel
line of force
i.
kuvvet çizgisi
5
Genel
the status of labor force
i.
işgücünün meslekteki mevkii
6
Genel
force of gravity
i.
ağırlık kuvveti
7
Genel
magnetic line of force
i.
manyetik kuvvet çizgisi
8
Genel
the status of labor force
i.
işgücünün statüsü
9
Genel
force of gravity
i.
çekim
10
Genel
force of circumstances
i.
durumu gereği
11
Genel
force of gravity
i.
ağırlık
12
Genel
date of entry into force
i.
yürürlüğe giriş tarihi
13
Genel
date of entry into force
i.
tarihi neşri
14
Genel
force of attraction
i.
çekme kuvveti
15
Genel
force of nature
i.
doğal fenomen/olay
16
Genel
force of nature
i.
doğal afet
17
Genel
force of will
i.
irade gücü
18
Genel
have the force of law
f.
kanun hükmünde olmak
19
Genel
force out of business
f.
işini kaybetmeye mecbur bırakmak
20
Genel
order the secretary of defence to use military force
f.
savunma bakanına askeri güç kullanma emri vermek
21
Genel
from force of habit
zf.
alışkanlıkla
22
Genel
by force of
zf.
gereği olarak
23
Genel
by force of
zf.
icabı olarak etkisiyle
24
Genel
by force of
zf.
sayesinde
25
Genel
by reason of force majeure
zf.
zorunlu nedenlerle
26
Genel
because of force majeure
zf.
zorunlu nedenlerle
Phrasals
27
Öbek Fiiller
force someone out of something
f.
birini bir yerden zorla/ite kaka çıkarmak
28
Öbek Fiiller
force (someone or something) off (of) (something)
f.
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla ayırmak
29
Öbek Fiiller
force (someone or something) off (of) (something)
f.
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla koparmak
30
Öbek Fiiller
force (someone or something) off (of) (something)
f.
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla çıkarmak
31
Öbek Fiiller
force (someone or something) off (of) (something)
f.
(birini/bir şeyi) bir yerden kalkmaya/çıkmaya ikna etmek
32
Öbek Fiiller
force (someone or something) off (of) (something)
f.
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla kaldırmak
33
Öbek Fiiller
force (someone or something) off (of) (something)
f.
(birini/bir şeyi) bir gruptan ayrılmaya zorlamak
34
Öbek Fiiller
force (someone or something) off (of) (something)
f.
(birini/bir şeyi) bir gruptan vazgeçmeye zorlamak
35
Öbek Fiiller
force (someone or something) off (of) (something)
f.
(birini/bir şeyi) bir yerden el çekmeye zorlamak
36
Öbek Fiiller
force (someone or something) off (of) (something)
f.
(birini/bir şeyi) bir gruptan ayrılmaya razı etmek
37
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
birini/bir şeyi bir yerden zorla ayırmak
38
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
birini/bir şeyi bir yerden zorla koparmak
39
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
birini/bir şeyi bir yerden zorla çıkarmak
40
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
birini/bir şeyi bir yerden kalkmaya/çıkmaya ikna etmek
41
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
birini/bir şeyi bir yerden zorla kaldırmak
42
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
birini/bir şeyi bir gruptan, komiteden ayrılmaya zorlamak
43
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
birini/bir şeyi bir gruptan, komiteden vazgeçmeye zorlamak
44
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
birini/bir şeyi bir yerden, komiteden el çekmeye zorlamak
45
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
birini/bir şeyi bir gruptan, komiteden ayrılmaya razı etmek
46
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
(birini/bir şeyi başka birinin) üstüne atmak
47
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
(birini/bir şeyi başka birinin) sorumluluğuna vermek
48
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
(birini/bir şeyi başka birinin) sırtına yüklemek
49
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
(birini/bir şeyi başka birine) emanet etmek
50
Öbek Fiiller
force someone or something off (of) something
f.
(birini/bir şeyi başka birinin) üstüne yıkmak
51
Öbek Fiiller
force (someone or an animal) out of (something)
f.
(birini/bir hayvanı bir şeyden) zorla çıkarmak
52
Öbek Fiiller
force (someone or an animal) out of (something)
f.
(birini/bir hayvanı bir şeyden) zorla uzaklaştırmak
53
Öbek Fiiller
force (someone) out of (something)
f.
(birini) istifaya zorlamak
54
Öbek Fiiller
force (someone) out of (something)
f.
(birini pozisyonunu/koltuğunu) bırakmaya zorlamak
55
Öbek Fiiller
force (someone) out of (something)
f.
(birini pozisyonundan) ayrılmaya zorlamak
56
Öbek Fiiller
force (someone) out of (something)
f.
(birini) istifa etmek/pozisyonundan ayrılmak zorunda bırakmak
57
Öbek Fiiller
force (someone) out of (something)
f.
(birini bir yerden) el çekmeye zorlamak
58
Öbek Fiiller
force out of
f.
-den zorla/ite kaka çıkarmak
59
Öbek Fiiller
force someone or something out of something
f.
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden zorla çıkarmak
60
Öbek Fiiller
force someone or something out of something
f.
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden çıkmaya/ayrılmaya zorlamak
61
Öbek Fiiller
force someone or something out of something
f.
birini/bir şeyi konumunu bırakmaya zorlamak
62
Öbek Fiiller
force someone or something out of something
f.
birine/bir şeye el çektirmek
63
Öbek Fiiller
force someone or something out of something
f.
birini/bir şeyi konumundan ayrılmaya zorlamak
Phrases
64
İfadeler
depending on the direction of force
expr.
kuvvet yönüne bağlı olarak
65
İfadeler
by sheer force of will
expr.
yalnızca irade gücüyle
Colloquial
66
Konuşma Dili
force of habit
i.
alışkanlık gereği
67
Konuşma Dili
by force of habit
expr.
alışkanlıkla
68
Konuşma Dili
by force of habit
expr.
alışkanlıktan
Idioms
69
Deyim
force of numbers
i.
birlikte hareket eden insanların çok sayıda olmasından doğan güç
70
Deyim
force of numbers
i.
sayı çokluğuyla sağlanan güç
71
Deyim
force of numbers
i.
istatistiksel verilerin bir araya geldiğinde yarattığı etki
72
Deyim
display of force
i.
güç gösterisi
73
Deyim
display of force
i.
göz dağı
74
Deyim
a show of force
i.
güç gösterisi
75
Deyim
a show of force
i.
gövde gösterisi
76
Deyim
a show of force
i.
gözdağı
77
Deyim
force of circumstance
i.
elinde olmayan durum
78
Deyim
force of circumstance
i.
zorunluluk
79
Deyim
force of circumstance
i.
mecburiyet
80
Deyim
force someone out of office
f.
istifaya zorlamak
81
Deyim
force (one) out of office
f.
(birini) istifaya zorlamak
82
Deyim
force (one) out of office
f.
(birini) pozisyonunu/koltuğunu bırakmaya zorlamak
83
Deyim
force (one) out of office
f.
(birini) pozisyonundan ayrılmaya zorlamak
84
Deyim
force (one) out of office
f.
(birini) istifa etmek/pozisyonundan ayrılmak zorunda bırakmak
85
Deyim
force (one) out of office
f.
(birini) el çekmeye zorlamak
86
Deyim
force out of office
f.
istifaya zorlamak
Trade/Economic
87
Ticaret/Ekonomi
mobility of the work force
i.
işgücü hareketliliği
88
Ticaret/Ekonomi
mobility of the work force
i.
işgücünün hareketliliği
89
Ticaret/Ekonomi
whether or not having the force of law
i.
kanun hükmünde olsun olmasın
90
Ticaret/Ekonomi
labour force status of non institutional population
i.
kurumsal olmayan nüfusun işgücü durumu
91
Ticaret/Ekonomi
the entry into force of the contract
i.
sözleşmenin yürürlüğe girmesi
Law
92
Hukuk
binding force of the constitution
i.
anayasanın bağlayıcılığı
93
Hukuk
use of excessive force
i.
aşırı güç kullanma
94
Hukuk
conclusive force of trial record
i.
duruşma tutanağının ispat kuvveti
95
Hukuk
the full force of law
i.
kanunun tam kuvveti
96
Hukuk
decrees having the force of law
i.
kanun hükmünde kararnameler
97
Hukuk
decree having force of law
i.
kanun hükmünde kararname
98
Hukuk
emergency decree having the force of law
i.
sıkıyönetim ve olağanüstü hal kanun hükmünde kararname
99
Hukuk
by use of force
zf.
cebirle
Politics
100
Siyasal
show of force
i.
güç gösterisi
101
Siyasal
show of force
i.
gövde gösterisi
102
Siyasal
the prohibition of the use of force
i.
kuvvet/güç kullanma yasağı
103
Siyasal
disproportionate use of force
i.
orantısız güç kullanımı
104
Siyasal
act of force
i.
şiddet eylemi
105
Siyasal
act of force
i.
şiddet hareketi
106
Siyasal
authorization for use of military force
i.
tezkere
107
Siyasal
force of res judicata
i.
yargı makamınca karara bağlanmış meselenin gücü
108
Siyasal
united self-defense force of colombia
i.
kolombiya birleşik öz savunma kuvveti
109
Siyasal
united self-defense force of colombia
i.
kolombiya'da kurulan bir terör örgütü
110
Siyasal
united self-defense force of colombia
i.
kolombiya birleşik kendini savunma güçleri
111
Siyasal
united self-defense force of colombia
i.
kolombiya'da yerel ve bölgesel paramiliter grupları koruyan bir terör örgütü
112
Siyasal
resort to the use of force
f.
şiddete başvurmak
Technical
113
Teknik
action of an active force
i.
aktif bir kuvvetin hareketi
114
Teknik
application of a force
i.
bir kuvvetin yüklenmesi
115
Teknik
application of a force
i.
bir etkenin yüklenmesi
116
Teknik
line of action of a force
i.
bir kuvvetin tesir hattı
117
Teknik
application of a force
i.
bir kuvvetin uygulanması
118
Teknik
force of attraction
i.
çekme kuvveti
119
Teknik
force of repulsion
i.
çarpma kuvveti
120
Teknik
force measuring system of the tensile testing machine
i.
çekme deneyi makinesinin kuvvet ölçme sistemi
121
Teknik
force of gravity
i.
çekim kuvveti
122
Teknik
line of force
i.
elektriksel güç çizgileri
123
Teknik
measurement of the transmitted force
i.
iletilen kuvvetin ölçülmesi
124
Teknik
line of force
i.
kuvvet çizgisi
125
Teknik
field of force
i.
kuvvet alanı
126
Teknik
moment of force
i.
kuvvet döngüsü
127
Teknik
direction of force
i.
kuvvetin yönü
128
Teknik
line of force
i.
kuvvet hattı
129
Teknik
verification and calibration of the force-measuring system
i.
kuvvet ölçme sisteminin doğrulanması ve kalibrasyonu
130
Teknik
moment of force
i.
kuvvet momenti
131
Teknik
unit of force
i.
kuvvet birimi
132
Teknik
distribution of force
i.
kuvvetlerin dağıtılması
133
Teknik
force of friction
i.
sürtünme kuvveti
134
Teknik
force of gravity
i.
yerçekimi kuvveti
135
Teknik
measurement of the unwinding force at high speed
i.
yüksek hızda sağılma kuvvetinin ölçümü
136
Teknik
leverage of a force
i.
kaldıraç kuvveti
137
Teknik
moment of a force
i.
kuvvetin uygulama noktasına kadar olan uzaklık ile kuvvetin uzaklık çizgisine dik bileşeninin çarpımı
138
Teknik
moment of a force
i.
kuvvetin uygulama noktasına eksenden dik uzaklığının çarpımı ile kuvvetin uzaklık çizgisine ve eksene dik bir düzlemdeki bileşeni
Electric
139
Elektrik
field of force
i.
kuvvet alanı
140
Elektrik
electrical line of force
i.
elektrik alan kuvvet çizgisi
141
Elektrik
field of force
i.
kaynak tarafından üretilen kuvvetin etkin olduğu alan
Textile
142
Tekstil
mesh breaking force of netting
i.
ağ gözü kopma kuvveti
143
Tekstil
determination of maximum force
i.
en büyük kuvvetin tayini
144
Tekstil
determination of tear force
i.
yırtılma kuvvetinin belirlenmesi
145
Tekstil
determination of tear force
i.
yırtılma kuvvetinin tayini
Automotive
146
Otomotiv
lines of force
i.
güç hattı
147
Otomotiv
lines of force
i.
kuvvet hatları
148
Otomotiv
magnetic lines of force
i.
manyetik kuvvet çizgileri
149
Otomotiv
vertical lines of magnetic force
i.
manyetik kuvvet düşey çizgileri
150
Otomotiv
frequency of vibrating force
i.
titreşim kuvvetinin frekansı
Railway
151
Demiryolu
determination of clamping force
i.
bağlama kuvvetinin tayini
Aeronautic
152
Havacılık
beaufort scale of wind force
i.
rüzgar şiddetinin bofort ölçeği
Marine
153
Denizcilik
locality of exerting force
i.
kuvvet uygulanan yer
154
Denizcilik
prediction of exerting force
i.
oluşacak kuvveti tahmin etme
155
Denizcilik
table of wind-force rank
i.
rüzgar kuvveti şiddeti tablosu
Statistics
156
İstatistik
force of mortality
i.
anlık ölüm oranı
157
İstatistik
force of mortality
i.
ölümlülük gücü
Physics
158
Fizik
force of gravity
i.
ağırlık kuvveti
159
Fizik
force of inertia
i.
atalet kuvveti
160
Fizik
line of force
i.
kuvvet çizgisi
161
Fizik
innate force of matter (vis insita)
i.
maddenin doğasında olan kuvvet
162
Fizik
magnetic line of force
i.
manyetik kuvvet çizgisi
163
Fizik
force of gravity
i.
yerçekimi kuvveti
Linguistics
164
Dilbilim
force of breath
i.
soluk baskısı
Meteorology
165
Meteoroloji
magnetic lines of force
i.
gücün manyetik hattı
Military
166
Askeri
general of the air force
i.
hava kuvvetleri komutanlığı (rütbesi)
167
Askeri
general of the air force
i.
hava kuvvetleri komutanı
168
Askeri
chief of staff united states air force
i.
abd hava kuvvetleri komutanı
169
Askeri
air force of the united states
i.
abd hava kuvvetleri
170
Askeri
chief of staff united states air force
i.
abd hava kuvvetleri kurmay başkanı
171
Askeri
air force institute of technology
i.
abd hava kuvvetleri teknoloji enstitüsü
172
Askeri
force of peace
i.
barış gücü
173
Askeri
air force office of special investigations
i.
hava kuvvetleri özel araştırma bürosu
174
Askeri
special category of army personnel within air force
i.
hava kuvvetleri emrindeki ordu personeli
175
Askeri
air force office of security police
i.
hava kuvvetleri güvenlik polis birimi
176
Askeri
department of the air force
i.
hava kuvvetleri bakanlığı
177
Askeri
economy of force
i.
kuvvet tasarrufu
178
Askeri
arming and use of force
i.
silah taşıma ve kuvvet kullanma
179
Askeri
use of force policy
i.
zor kullanma hakkı veren resmi tutum
180
Askeri
marshal of the royal air force
i.
kraliyet hava kuvvetleri mareşali
181
Askeri
marshal of the royal air force
i.
ingiliz kraliyet hava kuvvetlerindeki en yüksek rütbe
182
Askeri
by force of arms
expr.
silah zoruyla
Engineering
183
Engineering
component of force
i.
bileşke kuvvet
Star Wars
184
Star Wars
ashas ree temple of the force
i.
ashas ree güç tapınağı
185
Star Wars
church of the force
i.
güç kilisesi
186
Star Wars
dark side of the force
i.
güç'ün karanlık tarafı
187
Star Wars
light side of the force
i.
güç'ün aydınlık tarafı
188
Star Wars
studies of the force
i.
güç çalışmaları
189
Star Wars
the jedi path: a manual for students of the force
i.
jedi yolu: güç'ün öğrencileri için bir kılavuz
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of of force
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy