şikayet

"şikayet" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	şikayet	complaint i.
There have been complaints about an odd smell in the gym. Spor salonunda tuhaf bir koku olduğundan şikayet edenler var. More Sentences
General
2	Genel	şikayet	grievance i.
It is on the basis of these grievances that I think we should continue our discussion. Tartışmamıza bu şikayetler temelinde devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum. More Sentences
3	Genel	şikayet	complaint i.
We shall certainly take note of your complaint. Şikâyetinizi kesinlikle dikkate alacağız. More Sentences
4	Genel	şikayet	gripe i.
They have legitimate gripes. Meşru şikayetleri var. More Sentences
5	Genel	şikayet	beef i.
I have no beef with Tom. Tom'la ilgili şikayetim yok. More Sentences
Colloquial
6	Konuşma Dili	şikayet	beef i.
What's your beef? Şikayetin nedir? More Sentences
Trade/Economic
7	Ticaret/Ekonomi	şikayet	complaint i.
This is a request and complaint that consumers are always making. Bu, tüketicilerin her zaman dile getirdiği bir talep ve şikâyettir. More Sentences
Law
8	Hukuk	şikayet	complaint i.
The wheels of the complaint procedure turn very slowly, but meanwhile Europe's shipbuilding sector is dying. Şikayet prosedürünün çarkları çok yavaş dönüyor ama bu arada Avrupa'nın gemi inşa sektörü ölüyor. More Sentences
9	Hukuk	şikayet	grievance i.
He is apt to say atrocious things and to exaggerate his grievances. İğrenç şeyler söylemeye ve şikayetlerini abartmaya meyillidir. More Sentences
Archaic
10	Eski Kullanım	şikayet	complain i.
You have no idea how tired I am of all this complaining. Bütün bu şikâyetlerden ne kadar yorulduğumu bilemezsin. More Sentences
General
11	Genel	şikayet	grumble i.
12	Genel	şikayet	murmur i.
13	Genel	şikayet	flak i.
14	Genel	şikayet	grouch i.
15	Genel	şikayet	grouse i.
16	Genel	şikayet	remonstrance i.
17	Genel	şikayet	squawk i.
18	Genel	şikayet	plaint i.
19	Genel	şikayet	bellyache i.
20	Genel	şikayet	delation i.
21	Genel	şikayet	remonstration i.
22	Genel	şikayet	kick i.
23	Genel	şikayet	querimony i.
24	Genel	şikayet	representation i.
25	Genel	şikayet	grutch i.
26	Genel	şikayet	rumble i.
27	Genel	şikayet	peeve i.
28	Genel	şikayet	plaining i.
Colloquial
29	Konuşma Dili	şikayet	holler i.
Idioms
30	Deyim	şikayet	big stink i.
Law
31	Hukuk	şikayet	plaint i.
32	Hukuk	şikayet	claim i.
33	Hukuk	şikayet	clamour i.
34	Hukuk	şikayet	clamor i.
35	Hukuk	şikayet	declaration i.
Politics
36	Siyasal	şikayet	grievance i.
Slang
37	Argo	şikayet	whinge i.
38	Argo	şikayet	biach i.
39	Argo	şikayet	bitch i.
40	Argo	şikayet	skin i.

"şikayet" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 394 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	şikayet etmek	complain f.
Therefore, it does not seem appropriate to complain about subsidies to the air transport industry. Bu nedenle hava taşımacılığı sektörüne verilen sübvansiyonlardan şikayet etmek uygun görünmemektedir. More Sentences
General
2	Genel	şikayet etme	complaining i.
If you keep on complaining, I will get mad for real. Şikayet etmeye devam edersen, gerçekten delireceğim. More Sentences
3	Genel	şikayet etmek	grumble f.
Tom is always grumbling about something. Tom her zaman bir şeylerden şikayet eder. More Sentences
4	Genel	şikayet etmek	report f.
Sami reported his ex-girlfriend for stalking. Sami eski kız arkadaşını tacizden şikayet etti. More Sentences
5	Genel	şikayet etmek	complain f.
It is not our job to complain. Şikayet etmek bizim işimiz değil. More Sentences
6	Genel	şikayet almak	have complaint f.
We've had complaints from our neighbors. Komşularımızdan şikayetler aldık. More Sentences
7	Genel	şikayet almak	get complaint f.
We do not need White Papers, we have an Ombudsman who gets complaints from our fellow citizens every year. Beyaz Kitaplara ihtiyacımız yok, her yıl vatandaşlarımızdan şikayet alan bir Ombudsmanımız var. More Sentences
8	Genel	şikayet almak	receive complaint f.
We continue to receive complaints about the treatment of minorities, and not only from Budapest. Azınlıklara yönelik muamele konusunda sadece Budapeşte'den değil, farklı yerlerden de şikâyetler almaya devam ediyoruz. More Sentences
9	Genel	(resmi şikayet vb.) bulunmak	register f.
I went to the police station to register a formal complaint against my neighbor. Komşum hakkında resmi bir şikâyette bulunmak için karakola gittim. More Sentences
10	Genel	(şikayet amaçlı) -yor	will f.
He will keep complaining about having no money. Parasız olduğundan şikayet edip duruyor. More Sentences
Phrasals
11	Öbek Fiiller	şikayet etmek	grumble about f.
Tom will always find something to grumble about. Tom her zaman şikayet edecek bir şeyler bulur. More Sentences
12	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) hakkında şikayet etmek	complain about (someone or something) f.
I try to never complain about the food. Asla yiyecek hakkında şikayet etmemeye çalışıyorum. More Sentences
13	Öbek Fiiller	(bir şeyden) şikayet etmek	complain of (something) f.
Foreign businessmen living in Tokyo often complain of the high prices for imported western food. Tokyo'da yaşayan yabancı iş adamları çoğunlukla ithal batı ürünlerinin yüksek fiyatlarından şikâyet etmektedir. More Sentences
14	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) şikayet etmek	complain to (someone or something) f.
The public tends to complain to us, not to the Environment Council. Halk Çevre Konseyine değil, bize şikayet etme eğilimindedir. More Sentences
15	Öbek Fiiller	(bir şeyden) şikayet etmek	quarrel with (something) f.
Don't quarrel with your bread and butter. Hayat standartlarından şikayet etme. More Sentences
Colloquial
16	Konuşma Dili	şikayet etmeden	without complaining expr.
He never opens his mouth without complaining about something. Bir şeyden şikayet etmeden asla ağzını açmazdı. More Sentences
17	Konuşma Dili	şikayet edemem (sorun yok)	can't complain expr.
You can't complain. Şikayet edemezsiniz. More Sentences
Speaking
18	Konuşma	şikayet etmeyi bırak	stop complaining expr.
Stop complaining and start working. Şikayet etmeyi bırak ve çalışmaya başla. More Sentences
Trade/Economic
19	Ticaret/Ekonomi	dilek şikayet kutusu	suggestion box i.
Have you checked the suggestions box today? Bugün dilek şikayet kutusunu kontrol ettin mi? More Sentences
Law
20	Hukuk	resmi şikayet	formal complaint i.
Mary filed a formal complaint. Mary resmi şikayette bulundu. More Sentences
21	Hukuk	şikayet etmek	complain f.
If you agree to let the rot set in, you should not be the first to complain when all goes wrong in the future. Çürümeye izin vermeyi kabul ediyorsanız, gelecekte her şey ters gittiğinde ilk şikayet eden siz olmamalısınız. More Sentences
Tourism
22	Turizm	şikayet etmek	complain f.
Mr Medina Ortega complained that we have too many economic activities. Sayın Medina Ortega çok fazla ekonomik faaliyetimiz olduğundan şikayet etti. More Sentences
General
23	Genel	şikayet etme	bellying i.
24	Genel	sürekli şikayet etme	kvetching i.
25	Genel	başlıca şikayet konusu	pet peeve i.
26	Genel	ufak şikayet	quibble i.
27	Genel	şikayet amiri	ombudsman i.
28	Genel	şikayet etme	wingeing i.
29	Genel	şikayet etme	grumbling i.
30	Genel	halinden şikayet etme	whine i.
31	Genel	sürekli şikayet etme	kvetch i.
32	Genel	karşılıklı şikayet	recrimination i.
33	Genel	şikayet name	indictment i.
34	Genel	şikayet mektubu	letter of complaint i.
35	Genel	şikayet etmeyi huy edinmiş insan	kvetch i.
36	Genel	şikayet eden	grievant i.
37	Genel	şikayet sahibi	complainant i.
38	Genel	şikayet (alm.)	reklamation i.
39	Genel	şikayet dilekçesi	complaint petition i.
40	Genel	şikayet dilekçesi	petition for redress i.
41	Genel	resmi şikayet	complaint i.
42	Genel	komşulardan gelen şikayet	a complaint from the neighbours i.
43	Genel	şikayet sebebi	complaint i.
44	Genel	sürekli şikayet eden/sızlanan kötümser kişi	moaning minnie i.
45	Genel	şikayet başvurusu	application for complaint i.
46	Genel	şikayet istatistikleri	complaint statistics (compstat) i.
47	Genel	şikayet mekanizması	grievance mechanism i.
48	Genel	şikayet mekanizması	complaints mechanism i.
49	Genel	şikayet görevlisi	complaint officer i.
50	Genel	şikayet uzmanı	complaint officer i.
51	Genel	sürekli şikayet eden kimse	carper i.
52	Genel	sürekli şikayet eden kimse	noodge i.
53	Genel	şikayet eden kimse	remonstrator i.
54	Genel	zorluklara şikayet etmeden katlanan kimse	trouper i.
55	Genel	her şeyden şikayet eden sefil kimse	angashore [irish] i.
56	Genel	can sıkıcı şikayet	jeremiad i.
57	Genel	şikayet etme	wail i.
58	Genel	şikayet edip duran kimse	whinger i.
59	Genel	yüksek sesle yapılan şikayet	humdudgeon [scotland] i.
60	Genel	şikayet eden	denouncer i.
61	Genel	alt meclisin senatoya bildirdiği şikayet	gravamen i.
62	Genel	alt meclisin senatoya bildirdiği yazılı şikayet	gravamen i.
63	Genel	sitem veya şikayet sebebi	grief i.
64	Genel	şikayet belgesi	grief i.
65	Genel	sürekli şikayet eden kimse	grouch i.
66	Genel	sürekli şikayet eden kimse	grouser i.
67	Genel	şikayet amiri	ombudsperson i.
68	Genel	kadın şikayet amiri	ombudswoman i.
69	Genel	şikayet nedeni	comeback i.
70	Genel	her şeyden şikayet etme	crab i.
71	Genel	anlamadan mekanik olarak yapılan şikayet	parrot-cry i.
72	Genel	papaz yönetimindeki bölgenin yetkililerinin piskopos veya baş diyakoza yaptığı resmi şikayet	presentment i.
73	Genel	dilek ve şikayet kutusu	suggestions box i.
74	Genel	şikayet bağımlısı	misery i.
75	Genel	şikayet etmek	bellyache f.
76	Genel	hayat standartlarından şikayet etmek	quarrel with one's bread and butter f.
77	Genel	şikayet etmek	grouch f.
78	Genel	de şikayet etmek	deplore f.
79	Genel	şikayet etmek	inform against f.
80	Genel	şikayet etmek	delate f.
81	Genel	şikayet etmek	grouse f.
82	Genel	şikayet etmek	belly f.
83	Genel	yazılı olarak şikayet etmek	file a complaint f.
84	Genel	şikayet etmek	take action f.
85	Genel	şikayet etmek	bemoan f.
86	Genel	şikayet etmek (halinden)	sound off f.
87	Genel	şikayet etmek	squawk f.
88	Genel	şikayet dinlemek	listen to the complaint f.
89	Genel	şikayet etmek	remonstrate f.
90	Genel	şikayet etmek	crab f.
91	Genel	ağlayıp sızlayarak şikayet etmek	bemoan f.
92	Genel	şikayet etmek için sebebi bulunmak	have reason for complaint f.
93	Genel	şikayet edip durmak	backbite f.
94	Genel	(sürekli) şikayet etmek	quetch f.
95	Genel	(sürekli) şikayet etmek	complain f.
96	Genel	(sürekli) şikayet etmek	kick f.
97	Genel	(sürekli) şikayet etmek	plain f.
98	Genel	(sürekli) şikayet etmek	sound off f.
99	Genel	(sürekli) şikayet etmek	kvetch f.
100	Genel	kilosundan şikayet etmek	complain about her weight f.
101	Genel	şikayet etmek	beef about f.
102	Genel	çok fazla şikayet etmek/şikayetçi olmak/mızmızlanmak	whine/complain a lot f.
103	Genel	şikayet etmek	rank f.
104	Genel	bir şeyden şikayet etmek (hayal kırıklığına uğramış olduğundan)	bemoan f.
105	Genel	durmadan şikayet etmek	nag f.
106	Genel	sürekli şikayet etmek	noodge f.
107	Genel	şikayet etmek	tell f.
108	Genel	şikayet etmek	denounce f.
109	Genel	bağırarak şikayet etmek	yell f.
110	Genel	(bir şey hakkında) durmaksızın şikayet etmek	whittle [northern england] f.
111	Genel	şikayet etmek	whimper f.
112	Genel	şikayet etmek	mean [scotland] f.
113	Genel	şikayet olarak dile getirmek	mean [scotland] f.
114	Genel	şikayet etmek	meane f.
115	Genel	kendini beğenmişlikle şikayet etmek	harrumph f.
116	Genel	sürekli şikayet ederek rahatsız etmek	hen-peck f.
117	Genel	şikayet etmek	represent f.
118	Genel	şikayet etmek	mute [obsolete] [scotland] f.
119	Genel	şikayet etmek	deplore [obsolete] f.
120	Genel	sert bir şekilde şikayet etmek	gripe f.
121	Genel	öfkeyle şikayet etmek	growl f.
122	Genel	şikayet etmek	grudge f.
123	Genel	şikayet etmek	grutch [dialect] f.
124	Genel	şikayet etmek	murmur f.
125	Genel	(yüksek sesle) şikayet etmek	ologoan [ireland] f.
126	Genel	şikayet etmek	crake [dialect] [uk] f.
127	Genel	şikayet etmek	peenge [scotland] f.
128	Genel	(şikayet, ceza) birine karşı uygulamak	prefer f.
129	Genel	durmadan şikayet etmek	snag [dialect] f.
130	Genel	şikayet eden	complaining s.
131	Genel	şikayet etmeyen	uncomplaining s.
132	Genel	şikayet eden	growly s.
133	Genel	sürekli şikayet edilen	kvetched s.
134	Genel	şikayet etmeye eğilimli	prone to complain s.
135	Genel	şikayet tarzında	remonstrative s.
136	Genel	şikayet ile ilgili	remonstratory s.
137	Genel	şikayet etmeyen	unmurmuring s.
138	Genel	şikayet etmeyen	unprotesting s.
139	Genel	şikayet eden	quarrellous s.
140	Genel	şikayet eden	querimonious s.
141	Genel	huysuzca şikayet eden	whingy s.
142	Genel	şikayet edilebilir	complainable s.
143	Genel	şikayet dolu	complaintful s.
144	Genel	şikayet eden	peevish s.
145	Genel	şikayet eden	plaining s.
146	Genel	şikayet ederek	complainingly zf.
147	Genel	şikayet ederek	growlingly zf.
148	Genel	şikayet etmeyerek	uncomplainingly zf.
149	Genel	şikayet etmeden	uncomplainingly zf.
150	Genel	şikayet ederek	railingly zf.
151	Genel	şikayet ederek	remonstrantly zf.
152	Genel	şikayet eden bir şekilde	remonstrantly zf.
153	Genel	şikayet ederek	remonstratingly zf.
154	Genel	şikayet eden bir şekilde	remonstratingly zf.
155	Genel	şikayet ederek	remonstratively zf.
156	Genel	şikayet eden bir şekilde	remonstratively zf.
157	Genel	şikayet ederek	querulously zf.
158	Genel	şikayet etmeden	unmurmuringly zf.
159	Genel	şikayet ederek	whiningly zf.
160	Genel	şikayet etmeden	lightly zf.
161	Genel	şikayet ederek	querimoniously zf.
162	Genel	şikayet ederek	repiningly zf.
163	Genel	şikayet ederek	pulingly zf.
164	Genel	şikayet etmek	bitch f.
Phrasals
165	Öbek Fiiller	şikayet etmek	rag on (something) f.
166	Öbek Fiiller	şikayet etmek	tell of f.
167	Öbek Fiiller	yüksek sesle şikayet etmek	cry out f.
168	Öbek Fiiller	birisini şikayet etmek	take out (something) against (one) f.
169	Öbek Fiiller	birisini şikayet etmek	take (something) out against (one) f.
170	Öbek Fiiller	(biri veya bir şey hakkında) şikayet etmek/söylenmek	groan about (someone or something) f.
171	Öbek Fiiller	birini çekiştirmek/şikayet etmek	kick about someone f.
172	Öbek Fiiller	birine şikayet etmek	complain to someone about f.
173	Öbek Fiiller	şikayet etmek	gripe at f.
174	Öbek Fiiller	şikayet edip durmak	niggle about f.
175	Öbek Fiiller	şikayet edip durmak	grouse about f.
176	Öbek Fiiller	şikayet etmek	squawk about f.
177	Öbek Fiiller	şikayet etmek	faunch around f.
178	Öbek Fiiller	şikayet etmek	grouse about f.
179	Öbek Fiiller	durmadan şikayet etmek	grind away f.
180	Öbek Fiiller	(birini) durmadan şikayet etmek	grind away at (someone or something) f.
181	Öbek Fiiller	(şikayet, yardım istemek için) birine koşmak	run to f.
182	Öbek Fiiller	(şikayet, yardım istemek için)koşarak birine gitmek	run to f.
183	Öbek Fiiller	-den şikayet etmek	kick about f.
184	Öbek Fiiller	(bir şeyden) şikayet etmek	sound off (about something) f.
185	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) şikayet etmek	report to (someone or something) f.
186	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	beef about (someone or something) f.
187	Öbek Fiiller	birinden/bir şeyden şikayet etmek	beef about someone/something f.
188	Öbek Fiiller	arayıp şikayet etmek	call in f.
189	Öbek Fiiller	arayıp şikayet etmek	call into f.
190	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	carp at someone or something f.
191	Öbek Fiiller	-den şikayet etmek	carp about f.
192	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	carp about (someone or something) f.
193	Öbek Fiiller	(birine) şikayet etmek	carp at (one) f.
194	Öbek Fiiller	(birine) şikayet etmek	cavil at (one) f.
195	Öbek Fiiller	birine şikayet etmek	complain to someone f.
196	Öbek Fiiller	'-e şikayet etmek	complain to f.
197	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi şikayet etmek	fulminate against someone or something f.
198	Öbek Fiiller	birinden/bir şeyden şikayet edip durmak	fuss about someone or something f.
199	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) hakkında (birine) şikayet etmek	give out (to one) about (someone or something) [ireland] f.
200	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak	gripe about (someone or something) f.
201	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden birine/bir şeye) şikayet edip durmak	gripe about (someone or something) to (someone or something) f.
202	Öbek Fiiller	(birine) şikayet edip durmak	gripe at (someone) f.
203	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) şikayet edip durmak	gripe to (someone or something) f.
204	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak	gripe to (someone or something) about (someone or something) f.
205	Öbek Fiiller	hakkında şikayet etmek/söylenmek	groan about f.
206	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) hakkında şikayet etmek	grouse about (someone or something) f.
207	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) hakkında şikayet edip durmak	grouse about (someone or something) f.
208	Öbek Fiiller	(birine) şikayet edip durmak	grouse at (someone) f.
209	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) hakkında şikayet etmek	grumble about (someone or something) f.
210	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) hakkında şikayet edip durmak	grumble about (someone or something) f.
211	Öbek Fiiller	-'e şikayet edip durmak	grumble at f.
212	Öbek Fiiller	birinden/bir şeyden şikayet edip durmak	harp on someone or something f.
213	Öbek Fiiller	(birine birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak	harp on (one) (about something) f.
214	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak	harp on about (someone or something) f.
215	Öbek Fiiller	şikayet etmek	howl out f.
216	Öbek Fiiller	(birini) şikayet etmek	inform against (one) f.
217	Öbek Fiiller	(birini) şikayet etmek	inform on (one) f.
218	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	murmur against (someone or something) f.
219	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak	niggle about (someone or something) f.
220	Öbek Fiiller	-den şikayet etmek/yakınmak	rant against f.
221	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek/yakınmak	rant against (someone or something) f.
222	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) şikayet etmek/yakınmak	rant at (someone or something) f.
223	Öbek Fiiller	-e şikayet etmek/yakınmak	rant at f.
224	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek/yakınmak	say (something) against (someone or something) f.
225	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	squawk about (someone or something) f.
226	Öbek Fiiller	(birini) şikayet etmek	tattle on (one) f.
227	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	whine about (someone or something) f.
228	Öbek Fiiller	şikayet etmek	whine out f.
229	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	whinge about (someone or something) [uk] f.
Phrases
230	İfadeler	hakkınızda şikayet var	a complaint has been filed expr.
231	İfadeler	şikayet etmek yerine	instead of complaining of expr.
232	İfadeler	şikayet etmen bir işe yaramaz	no use complaining expr.
Proverb
233	Atasözü	her şeyden şikayet ediyorsun	you'd complain if you were hung with a new rope
234	Atasözü	şikayet etmediğin şey yok	you'd complain if you were hung with a new rope
235	Atasözü	sürekli/her şeyde şikayet edebilecek bir şey buluyorsun	you'd complain if you were hung with a new rope
Colloquial
236	Konuşma Dili	eleştiri veya şikayet içeren, kötü niyetle yazılmış kaba mesaj	nastygram i.
237	Konuşma Dili	sürekli şikayet eden kimse	whiner i.
238	Konuşma Dili	sürekli şikayet eden kimse	whingey i.
239	Konuşma Dili	sürekli şikayet eden kimse	whinger i.
240	Konuşma Dili	şikayet etme	guff i.
241	Konuşma Dili	şikayet etmeyen kimse	happy camper i.
242	Konuşma Dili	şikayet etme	griping i.
243	Konuşma Dili	şikayet etme	gnashing of teeth i.
244	Konuşma Dili	şikayet edip durmak	rag on f.
245	Konuşma Dili	şikayet etmek	rag on f.
246	Konuşma Dili	şikayet etmek	beef f.
247	Konuşma Dili	(bir şeyden) şikayet etmek	beef f.
248	Konuşma Dili	-den şikayet etmeye başlamak	start in on f.
249	Konuşma Dili	şikayet etmek	holler f.
250	Konuşma Dili	(ısrarlı şikayet ve eleştiri ile) taciz etmek	ride f.
251	Konuşma Dili	şikayet etmek	dump f.
252	Konuşma Dili	sızlanmayı/şikayet etmeyi bırak!	put a lid on it! expr.
253	Konuşma Dili	sızlanmayı/şikayet etmeyi bırak!	stop whining! expr.
254	Konuşma Dili	şikayet edemem (sorun yok)	nothing to complain about expr.
255	Konuşma Dili	şikayet edemem (sorun yok)	(I) can't complain expr.
256	Konuşma Dili	şikayet edemem (sorun yok)	(I have) nothing to complain about expr.
Idioms
257	Deyim	gerçek yardım yerine tavsiye ve şikayet sunma	the tune the old cow died of i.
258	Deyim	birinin şikayet ve dertlerinin abartılı olduğunu belirtmek üzere kullanılan mecazi havlu/mendil	crying towel i.
259	Deyim	sürekli şikayet edip hiçbir şey yapmama	the tune the old cow died of i.
260	Deyim	sürekli bir konudan/bir şeylerden şikayet eden kimse	johnny one-note [us/canada] i.
261	Deyim	bir sürü şikayet	an earful i.
262	Deyim	bir sürü şikayet	an earful i.
263	Deyim	tartışma/şikayet nedeni	bone to pick i.
264	Deyim	incir çekirdeğini doldurmayacak bir dert/şikayet	the world's smallest violin i.
265	Deyim	yakınarak şikayet etmeyi kesmek/bırakmak	quit (one's) bellyaching f.
266	Deyim	şikayet etmek	whip the cat [australia/new zealand] f.
267	Deyim	çok fazla şikayet etmek/şikayetçi olmak/mızmızlanmak	protest too much f.
268	Deyim	şikayet etmeye gitmek	going to tattle f.
269	Deyim	şikayet etmek	find fault with f.
270	Deyim	şikayet etmek	enter a protest f.
271	Deyim	şikayet etmek	grouse (about) f.
272	Deyim	şikayet edip durmak	fuss around f.
273	Deyim	şikayet etmeden acı çekmek	grin and bear it f.
274	Deyim	şikayet etmek	sing the blues f.
275	Deyim	şikayet edip durmak	fuss at someone f.
276	Deyim	sürekli şikayet etmek/karşı çıkmak	play merry hell about f.
277	Deyim	şikayet etmeye gitmek	going to tell f.
278	Deyim	şikayet etmek	air one's grievances f.
279	Deyim	şikayet edip durmak	fuss about f.
280	Deyim	şikayet edip durmak	keep harping on something f.
281	Deyim	şikayet etmek	air a grievance f.
282	Deyim	şikayet etmek	cry the blues f.
283	Deyim	sürekli bir şeyden şikayet etmek	get on (one's) hobby-horse f.
284	Deyim	(birinden veya bir şeyden) durmadan yakınmak/şikayet etmek	harp away at (someone or something) f.
285	Deyim	(birini) polise şikayet etmek	have the law on (someone) [uk] f.
286	Deyim	birini polise şikayet etmek	have the law on somebody [uk] f.
287	Deyim	sık sık/aralıksız olarak bir şeyden şikayet etmek	ride (one's) hobby-horse f.
288	Deyim	(birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak	keep harping on about (someone or something) f.
289	Deyim	şikayet etmek	air grievances f.
290	Deyim	şikayet etmek	air grievances f.
291	Deyim	(polise, yetkililere) şikayet etmek	blow the whistle (on someone) f.
292	Deyim	birini/bir şeyi (polise, yetkililere) şikayet etmek	blow the whistle on someone/something f.
293	Deyim	-i polise şikayet etmek/bildirmek	drop the dime on [us] f.
294	Deyim	-i polise şikayet etmek/bildirmek	drop a dime on [us] f.
295	Deyim	şikayet edip durmak	keep harping on f.
296	Deyim	(bir şeyden) şikayet edip durmak	keep harping on (something) f.
297	Deyim	sürekli şikayet duymak	never hear the end of f.
298	Deyim	bir şey hakkında sürekli şikayet duymak	never (or not) hear the end of something f.
299	Deyim	sürekli şikayet etmek/karşı çıkmak	play hell f.
300	Deyim	sürekli şikayet etmek/karşı çıkmak	play merry hell [uk] f.
301	Deyim	şikayet etmek	play merry hell f.
302	Deyim	şikayet etmeden katlanmak	take your medicine (like a man) f.
303	Deyim	(senden) bir şikayet daha	another peep (out of you) expr.
304	Deyim	(senden) başka bir şikayet	another peep (out of you) expr.
305	Deyim	hiçbir şikayet	no ax to grind expr.
306	Deyim	hiçbir şikayet	no axe to grind expr.
307	Deyim	sürekli bir şeyden şikayet eden	on (one's) hobby-horse expr.
Speaking
308	Konuşma	amacım şikayet etmek değil	my aim is not to complain expr.
309	Konuşma	amacım şikayet etmek değil	i don't mean to complain expr.
310	Konuşma	(bir) şikayetim yok/şikayet edemem (sorun yok)	I have nothing to complain about expr.
311	Konuşma	(bir) şikayetim yok/şikayet edemem (sorun yok)	I can't complain expr.
Trade/Economic
312	Ticaret/Ekonomi	dilek şikayet kutusu	request box i.
313	Ticaret/Ekonomi	müşteri şikayet yönetimi	customer complaint management i.
314	Ticaret/Ekonomi	şikayet mektubu	a letter of complaint i.
315	Ticaret/Ekonomi	şikayet sistemi	grievance procedure i.
316	Ticaret/Ekonomi	şikayet mektubu	letter of complaint i.
317	Ticaret/Ekonomi	şikayet hattı	complaint line i.
318	Ticaret/Ekonomi	şikayet belirtileri	grievance symptoms i.
319	Ticaret/Ekonomi	şikayet (etme)	complaint i.
320	Ticaret/Ekonomi	ticarette şikayet	trade grumble i.
321	Ticaret/Ekonomi	şikayet giderme mekanizması	grievance redress mechanism i.
Law
322	Hukuk	davacının şikayet hakkını kaldıran yasal mazeret	contramandatum i.
323	Hukuk	ek şikayet	supplemental complaint i.
324	Hukuk	hususi şikayet davası talebi	civil claim i.
325	Hukuk	kişisel şikayet	personal complaint i.
326	Hukuk	kişisel şikayet	private complaint i.
327	Hukuk	özel şikayet	personal complaint i.
328	Hukuk	özel şikayet	private complaint i.
329	Hukuk	resmi şikayet	official complaint i.
330	Hukuk	şikayet mevzuu	matter of complaint i.
331	Hukuk	şikayet mevzuu	plaint i.
332	Hukuk	şikayet dilekçesi	lawsuit petition i.
333	Hukuk	şikayet hakkı	petition right i.
334	Hukuk	şikayet eden kimse	complainant i.
335	Hukuk	şikayet dilekçesi	bill of complaint i.
336	Hukuk	şikayet konusu hadise	grievance i.
337	Hukuk	şikayet dilekçesi	bill of claims i.
338	Hukuk	şikayet sahibi	complainant i.
339	Hukuk	şikayet edilen	complainee i.
340	Hukuk	toplu şikayet	collective complaint i.
341	Hukuk	tamamlayıcı şikayet	supplemental complaint i.
342	Hukuk	(özgeçmiş araştırması yapmadan işe alıp sonradan işe alınan çalışanın ozgeçmişinin sabıkalı olduğu fark edilince işe alınan kişiyi işten çıkaran işverene karşı açılan) dava/ yasal şikayet	negligent hiring i.
343	Hukuk	şikayet inceleme komitesindeki işçi temsilcisi	griever i.
344	Hukuk	bir üst makama yapılan temyiz niteliğinde şikayet	double quarrel i.
345	Hukuk	(piskopostan başpiskoposa) astın doğrudan üstüne yaptığı başvuru formatında şikayet	duplex querela i.
346	Hukuk	yazılı bir şikayet olmaksızın sulh hakiminin sözlü emri doğrultusunda yapılan tutuklama	parol arrest i.
347	Hukuk	savcılığa şikayet etmek	turn to prosecution f.
348	Hukuk	(bir kimseyi) kanunu çiğnediği için yazılı olarak şikayet etmek	write up f.
349	Hukuk	şikayet üzerine	upon complaint expr.
Politics
350	Siyasal	muhalefet veya şikayet bildiren resmi belge	remonstrance i.
351	Siyasal	şikayet eden kimse	remonstrant i.
352	Siyasal	şikayet komitesi	grievance committee i.
353	Siyasal	miting, yürüyüş gibi yollarla destek, şikayet, protesto gibi toplumsal tepkileri ortaya koyma	demonstration i.
Computer
354	Bilgisayar	şikayet sitesi	gripesite i.
Informatics
355	Bilişim	şikayet sitesi	gripe site i.
Medical
356	Medikal	temel şikayet	presenting complaint i.
Psychology
357	Psikoloji	temel şikayet	chief complaint i.
358	Psikoloji	şikayet etmeye olan düşkünlük	paramania i.
Military
359	Askeri	şikayet tipi araştırma	complaint-type investigation i.
360	Askeri	şikayet hakkı	right to petition i.
Archaic
361	Eski Kullanım	resmi şikayet	gravamen i.
362	Eski Kullanım	şikayet etmek	plein f.
363	Eski Kullanım	şikayet eden	plaintful s.
Slang
364	Argo	şikayet seansı	bitch session i.
365	Argo	sürekli şikayet eden hasta	gomer i.
366	Argo	sürekli şikayet eden hasta	goomer i.
367	Argo	bir şeyden şikayet etmek	rag f.
368	Argo	şikayet etmek	bitch out f.
369	Argo	şikayet etmek	rag about f.
370	Argo	şikayet etmek	bitch about f.
371	Argo	şikayet etmek	bitch f.
372	Argo	şikayet etmek	bitch and moan f.
373	Argo	şikayet edip durmak	bitch f.
374	Argo	sürekli şikayet etmek	bitch and moan f.
375	Argo	şikayet etmek	gritch f.
376	Argo	birini/bir şeyi birine şikayet etmek	rag out f.
377	Argo	şikayet etmek	bind f.
378	Argo	şikayet etmek	piss and moan f.
379	Argo	şikayet etmek	blow off f.
380	Argo	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	bitch about (someone or something) f.
381	Argo	şikayet etmek	dime out f.
382	Argo	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	rag about (someone or something) f.
383	Argo	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek/yakınmak	rank on (someone or something) f.
384	Argo	şikayet etmek/yakınmak	rank out f.
385	Argo	şikayet eden	pissy s.
386	Argo	şikayet edip durma	don't be a little bitch about it expr.
British Slang
387	İngiliz Argosu	sürekli şikayet eden kimse	moaning minnie i.
388	İngiliz Argosu	şikayet etmek	gurn (scottish) f.
389	İngiliz Argosu	şikayet etmek	girn f.
390	İngiliz Argosu	şikayet edip durmak	cry on about something f.
391	İngiliz Argosu	şikayet edip durmak	whinge f.
392	İngiliz Argosu	şikayet etmek	give out f.
393	İngiliz Argosu	şikayet edip durmak	girn f.
394	İngiliz Argosu	şikayet edip durmak	gurn (scottish) f.