rastgele - Türkçe İngilizce Sözlük

rastgele

"rastgele" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 66 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
rastgele random s.
Random parts of the regulation that until now has been the responsibility of the national states are removed.
Şimdiye kadar ulusal devletlerin sorumluluğunda olan düzenlemenin rastgele kısımları kaldırılmıştır.

More Sentences
General
rastgele offhand zf.
I am unable to say anything offhand.
Rastgele bir şey söyleyemem.

More Sentences
rastgele at random zf.
He always tells at random.
Her zaman rastgele konuşur.

More Sentences
rastgele haphazardly zf.
He writes haphazardly.
O, rastgele yazar.

More Sentences
rastgele wild zf.
That was just a wild guess.
Bu sadece rastgele bir tahmindi.

More Sentences
rastgele indiscriminately zf.
She buys shoes indiscriminately.
O rastgele ayakkabı satın alıyor.

More Sentences
rastgele willy-nilly zf.
The project was carried out willy-nilly without proper planning.
Proje, doğru düzgün planlama yapılmadan rastgele yürütüldü.

More Sentences
rastgele randomly zf.
The TV randomly turned on.
TV rastgele açıldı.

More Sentences
Technical
rastgele random s.
The bottle is first turned by a random person.
Şişe en başta rastgele bir kişi tarafından çevrilir.

More Sentences
Food Engineering
rastgele random s.
The bottle is first turned by a random person.
Şişe ilk önce rastgele bir kişi tarafından çevrilir.

More Sentences
Math
rastgele random s.
The bottle is first turned by a random person.
Şişe ilk olarak rastgele bir kişi tarafından çevrilir.

More Sentences
Statistics
rastgele random s.
Why are people always called Tom in random sentences?
Neden rastgele cümlelerde insanlara hep Tom deniyor?

More Sentences
Common Usage
rastgele indiscriminate s.
General
rastgele accidental s.
rastgele stray s.
rastgele passing s.
rastgele scratch s.
rastgele promiscuous s.
rastgele at haphazard s.
rastgele desultory s.
rastgele casual s.
rastgele reckless s.
rastgele chancy s.
rastgele chancey s.
rastgele arbitrarious [obsolete] s.
rastgele unculled s.
rastgele undiscriminating s.
rastgele unselected s.
rastgele unselective s.
rastgele kitchen-sink s.
rastgele indiscriminate s.
rastgele happy-go-lucky s.
rastgele glib s.
rastgele odd s.
rastgele off-hand s.
rastgele curbstone s.
rastgele cursive s.
rastgele freehand zf.
rastgele aimlessly zf.
rastgele willynilly zf.
rastgele by chance zf.
rastgele accidentally zf.
rastgele anyhow zf.
rastgele hit-or-miss zf.
rastgele hit-and-miss zf.
rastgele randomwise zf.
rastgele unselectively zf.
rastgele every which way zf.
rastgele broadside zf.
rastgele hobanob zf.
rastgele hobnob zf.
rastgele on the volley zf.
rastgele pell-mell zf.
Colloquial
rastgele nilly zf.
Law
rastgele casual s.
Technical
rastgele haphazard s.
Computer
rastgele stochastic s.
rastgele casual s.
Marine Biology
rastgele good luck i.
Archaic
rastgele randon s.
rastgele chanceably zf.
rastgele fantastically zf.
rastgele fantastically zf.
rastgele spontaneous zf.
Slang
rastgele half-ass s.
rastgele half-assed zf.

"rastgele" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 361 sonuç

Türkçe İngilizce
General
rastgele hale getirmek randomize f.
Researchers used a computer program to randomize the assignment.
Araştırmacılar, atamaları rastgele hale getirmek amacıyla bir bilgisayar programı kullanmışlardır.

More Sentences
Technical
rastgele seçim random selection i.
Our random selection has chosen you as a possible winner!
Rastgele seçimimiz sizi olası bir kazanan olarak seçti!

More Sentences
General
rastgele olmama nonrandomness i.
rastgele dostluk pickup i.
rastgele değişkenler random variables i.
rastgele hata random error i.
rastgele olma randomness i.
rastgele işlemler random processes i.
rastgele titreşim random vibration i.
rastgele gürültü teorisi random noise theory i.
rastgele sayı üreteçleri random number generators i.
rastgele atama random assignment i.
rastgele kontrol testi random control test i.
rastgele ve gelişigüzel eylem chance-medley i.
rastgele yığın tumble i.
amacı rastgele seçilmiş harflerden kelime oluşturmak olan bir oyun anagrams i.
rastgele sayfa random page i.
sürü veya kalabalığın yaptığı rastgele hareket milling i.
rastgele bir araya getirilmiş bir grup şey hill i.
rastgele bir grup şey mob i.
yarışmacıların rastgele kart seçerek elemeye tabi tutuldukları gayri resmi bir dans yarışması monte carlo i.
rastgele seçilen sürpriz paketi mystery bag i.
rastgele fikir obiter i.
rastgele yorum obiter i.
rastgele görüş obiter i.
rastgele bağış obvention [obsolete] i.
rastgele ilaç alma dabbling i.
rastgele ilaç içme dabbling i.
(çöp çekerek) rastgele karar verme drawing lots i.
rastgele atış pot i.
rastgele ateş etme potshotting i.
rastgele vurma potshotting i.
rastgele hedeflere ateş eden kimse plinker i.
normalden az oyunculu takımlar veya rastgele katılımcılar ile gerçekleştirilen spor müsabakası scrub race i.
(cd oynatıcıda) rastgele oynatma özelliği shuffle play i.
(sopa, çekiç ile) rastgele vuruş stab i.
rastgele bulmak stumble upon f.
rastgele ateş edip öldürmek pot f.
rastgele seçmek randomize f.
rastgele bulmak stumble across f.
rastgele bulmak hit upon f.
rastgele şekiller çizmek doodle f.
rastgele bulmak stumble on f.
rastgele dağıtmak randomize f.
rastgele seçmek randomise f.
rastgele dağıtmak randomise f.
oraya buraya rastgele koşturmak hither–and–thither f.
rastgele sallanmak sag f.
rastgele konuşmak mander f.
rastgele davranmak mander f.
rastgele alakasız paragrafları seçerek okumak dip f.
rastgele sarıp sarmalamak mumble [dialect] f.
(rastgele iki değişken) aynı anda değişkenlik göstermek co-vary f.
bilmeden rastgele iş yapmak drumble [obsolete] f.
rastgele seçmek pitch f.
rastgele atış yapmak pot f.
rastgele ateş etmek pot f.
rastgele vurarak saldırmak potshot f.
rastgele ateş etmek potshot f.
rastgele hedeflere ateş etmek plink f.
rastgele kurcalamak putter f.
rastgele olmayan deterministic s.
rastgele seçilmiş arbitrary s.
gelişigüzel/rastgele tasarlanmamış scattershot s.
rastgele olmayan nonrandom s.
rastgele olmayan non-random s.
rastgele olmayan noncasual s.
rastgele olmayan unarbitrary s.
rastgele olmayan nonarbitrary s.
rastgele cinsel ilişkide bulunan promiscuous s.
rastgele hareket eden vagrant s.
rastgele olan willy-nilly s.
rastgele alınmış grab s.
rastgele üretilen identikit [uk] s.
düzensiz şekilli ve rastgele kesilmiş taşlardan oluşan incertum s.
rastgele ateş eden potshotting s.
rastgele vuruş yapan potshotting s.
rastgele hale getirilmiş randomised s.
rastgele geçiren scuffling s.
rastgele mekanlarda gerçekleştirilen spot s.
rastgele seçilen spot s.
rastgele bir şekilde temerariously [obsolete] zf.
rastgele bir yerde here zf.
rastgele kişilerin whose zm.
Phrasals
rastgele deyip girişmek venture at f.
rastgele vurmak lay about f.
rastgele vuruşlarla saldırmak hit out f.
rastgele sürmek/atmak slap on f.
rastgele sürmek/atmak slap on f.
rastgele sürmek/atmak slap onto f.
rastgele dağıtıvermek sling out f.
bir şifreyi daha güvenli hale getirmek için rastgele veri katmanı uygulamak salt (something) with (something) f.
şifreyi rastgele veri ekleyerek daha güvenli hale getirmek salt (something) with (something) f.
rastgele koymak/tıkmak jam together f.
bir şeyleri rastgele koymak/tıkmak jam something together f.
rastgele koyulmak lay about f.
bir ismi, kelimeyi, fikri sık sık/rastgele zikretmek bandy about f.
rastgele ortaya atmak fling out f.
rastgele söylemek fling out f.
rastgele ifade etmek fling out f.
(bir şeye) rastgele basmak mash on (something) f.
rastgele/gelişigüzel seçmek pick out of f.
rastgele birleştirmek/bir araya getirmek toss together f.
rastgele adam/insan toplamak toss together f.
insanları rastgele bir araya getirmek toss together f.
(bir yere) öylesine/rastgele girmek wander into (some place) f.
Colloquial
pokerde rastgele seçilen beş karttan oluşan ve o oyundaki diğer ellere koz olarak kullanılabilecek ilk sahte el lollapalooza i.
rastgele şeylerin sıralandığı uzun liste laundry list i.
rastgele konuşmak blab around f.
rastgele konuşmak blab something around f.
rastgele ateş etmek spray-and-pray f.
(bir şeyi/bir yeri) üstünkörü/rastgele aramak toss (something) f.
haydi rastgele fingers crossed expr.
haydi rastgele godspeed expr.
Idioms
rastgele tahminde bulunma a shot in the dark i.
rastgele tahminde bulunma a stab in the dark i.
rastgele tahminde bulunmak take a wild stab in the dark f.
(birini/bir şeyi) rastgele/gelişigüzel seçmek pick (someone or something) out of a hat f.
bir şeyi rastgele/gelişigüzel seçmek pick something out of a hat f.
(birini ya da bir şeyi) tamamen rastgele seçmek pull (someone or something) out of a hat f.
rastgele seçilmiş olmak be picked out of a hat f.
rastgele seçilmek be picked out of a hat f.
(hayat) rastgele/şansına önüne bir şeyler sunmak/getirmek/vermek deal a hand f.
(hayat) rastgele/şansına önüne bir şeyler sunmak/getirmek/vermek deal the hand f.
(bir şeyi) rastgele söylemek/üretmek pluck (something) out of the air f.
(bir şeyi) rastgele söylemek/üretmek pluck (something) out of the thin air f.
(bir şeyi) rastgele söylemek/üretmek pull (something) out of the/thin air f.
-e rastgele ateş etmek take a potshot at f.
(birine/bir şeye) rastgele ateş etmek take a potshot (at somebody/something) f.
(birine/bir şeye) rastgele ateş etmek take a potshots (at somebody/something) f.
rastgele saçılmış all over the lot s.
rastgele saçılmış all over the lot s.
rastgele yapılmış seat-of-the-pants s.
haydi rastgele (the) baby needs (new) shoes expr.
haydi rastgele the baby needs shoes expr.
haydi rastgele! (kadın) mama needs (new) shoes! expr.
haydi rastgele! (kadın) mama needs a new pair of shoes expr.
Speaking
aklından rastgele bir sayı tut pick a random number expr.
Trade/Economic
rastgele numune probability sample i.
rehberden rastgele telefon numaralarını arayarak yapılan satış cold calling i.
rastgele yürüyüş hipotezi random walk hypothesis i.
rastgele yapılmış iş random work i.
rehberden rastgele telefon numaralarını arayarak satış yapan kimse cold caller i.
rastgele hata random error i.
rastgele ziyaret random calling i.
rastgele numunelendirme random sampling i.
rastgele değişme random walk i.
elektronik rastgele sayı belirleme cihazı ernie [uk] i.
Law
rastgele söz/fikir obiter dictum i.
rastgele bir şekilde obiter zf.
Politics
develt memurlarının rastgele örnekleme yöntemi ile seçildiği seçim sistemi sortition i.
develt memurlarının rastgele örnekleme yöntemi ile seçildiği seçim sistemi allotment i.
Media
senkronize edilmiş bir görüntü üzerinde ses efektleri, rastgele diyaloglar içeren bir film müziği wild track i.
Technical
rastgele bir düzlem ile üç noktada kesişen kübik uzay eğrisi twisted cubic i.
durağan olmayan rastgele süreç non-stationary random process i.
rastgele özür accidental imperfection i.
rastgele parazit random noise i.
rastgele örnekleme random sampling i.
rastgele örnek randomly selected specimen i.
rastgele sayı üreteci random number generator i.
rastgele konumlama random positioning i.
rastgele numune random sample i.
rastgele numune alma random sampling i.
rastgele erişimli programlama random-access programming i.
rastgele erişim kütükleri random-access files i.
rastgele sıralı bilgisayar arbitrary sequence computer i.
rastgele prof random probe i.
rastgele arıza random failure i.
rastgele erişimli bellek random-access storage i.
rastgele gürültü random noise i.
rastgele erişilebilir bellek random access memory i.
rastgele işlem random processing i.
rastgele sayı organizasyonu random number organization i.
rastgele seçilmiş kontrollü araştırma randomized control study i.
rastgele erişimli bellek random access memory i.
rastgele yerde gömme isolated burial i.
rastgele kütleler tasarımı random block design i.
rastgele erşimli bellek random-access memory i.
rastgele veri organizasyonu random data organization i.
rastgele erişim dosyaları random-access files i.
sürekli rastgele değişken continuous random variable i.
yalancı rastgele kodlar pseudorandom codes i.
yalancı rastgele sayı üreteci pseudorandom number generator i.
yalancı rastgele dizi pseudorandom sequence i.
rastgele etkiler modeli random effects model i.
gaz veya sıvıda asılı duran küçük parçacıkların rastgele hareketi pedesis i.
parçacık, foton veya dalgaların çarpışması sonucu ışın yönünde rastgele değişim scatter i.
rastgele dizilimli eşçoğuz random copolymer i.
rastgele seçmek randomize f.
rastgele dağıtmak randomise f.
rastgele dağıtmak randomize f.
rastgele olmayan deterministic s.
bilgisayar tarafından rastgele oluşturulmuş procedurally generated s.
Computer
rastgele erişebilir bellek ram i.
rastgele erişim hafızası ram i.
rastgele erişimli bellek read/write memory i.
birbiçimli rastgele sayı uniform random number i.
çok sayıda rastgele renk multiple random colors i.
durağan rastgele gürültü stationary random noise i.
durağan olmayan rastgele süreç non-stationary random process i.
markov rastgele alanı markov random field i.
rastgele sayı üreteci random number generator (rng) i.
rastgele saldırı random attack i.
rastgele arıza random failure i.
rastgele prob random probe i.
rastgele erişimli metin dosyası random-access text file i.
rastgele erişimli belek ram random-access memory i.
rastgele erişimli bellek ram random-access memory ram i.
rastgele erişim random access i.
rastgele birbiçimli sayı uniform random number i.
rastgele dizge stochastic system i.
rastgele erişimli aygıt random-access device i.
rastgele süreç random process i.
rastgele deney random experiment i.
rastgele birbiçimli sayılar random uniform number i.
rastgele sıralama randomisation i.
rastgele bağımlılık stochastic dependence i.
rastgele sayı dizisi random number generator i.
rastgele sayı random number i.
rastgele efektler random effects i.
rastgele erişim access random i.
rastgele alan random field i.
rastgele geçiş random transition i.
rastgele ve birbiçimli sayılar random uniform number i.
rastgele hata random error i.
rastgele iz sırası random track order i.
rastgele örneklem random sample i.
rastgele erişimli bellek random-access memory i.
rastgele bozulma random failure i.
rastgele örnekleme random sampling i.
rastgele düzen random order i.
rastgele erişindi bellek random-access memory i.
rastgele sıralama randomization i.
sözde rastgele dizi pseudo random sequence i.
sözde rastgele dizi pseudorandom sequence i.
sözde rastgele sayı pseudo random number i.
kriptografide rastgele sayı oluşturucu yarrow algorithm i.
metin dizilerinin rastgele bir şekilde birbirine bağlanan karmaşık bir ağ olarak işlenmesine izin veren bir veritabanı yönetim sistemi hypertext system i.
rastgele öbekler tasarımı randomised block design i.
sadece okunabilir bellek içeriğini rastgele erişimli belleğe kopyalama tekniği shadowing i.
rastgele tuşlara basma keyboard smash i.
rastgele erişimli bellek sram i.
statik rastgele erişim belleği static ram i.
rastgele sayı üretmek roll f.
rastgele örnekleme tekniklerine ve birtakım fizik ve matematik problemlerinin bilgisayar simülasyon kullanımı ile çözümüne ait veya ilişkin monte carlo s.
rastgele örnekleme tekniklerini ve birtakım fizik ve matematik problemlerinin bilgisayar simülasyon kullanımı ile çözümünü içeren monte carlo s.
veriyi tutması için yüklemenin belirli aralıklarla yenilenmesi gereken (rastgele erişimli bellek) dynamic s.
rastgele çözülerek random dissolve expr.
rastgele çal random play expr.
dinamik rastgele erişimli bellek dram (dynamic random access memory) kısalt.
Informatics
rastgele bellek random memory i.
rastgele değişken random variable i.
rastgele ortam random medium i.
rastgele değişken stochastic variable i.
rastgele liste unordered list i.
rastgele sistem stochastic system i.
rastgele atama random assignment i.
rastgele yürüyüş yöntemi random walk method i.
düz metin mesajının şifre güvenliğini artırmak için eklenen rastgele seçilmiş baytlar salt i.
Telecom
rastgele yükleme random loading i.
rastgele erişimli bellek random access memory i.
Textile
gevşek rastgele pamuk lifleri loose randomized cotton fibres i.
Automotive
kalıcı rastgele erişimli bellek non-volatile random access memory i.
rastgele erişimli bellek random access memory i.
Aeronautic
rastgele değişiklikler chance variation i.
rastgele kusur chance failure i.
Marine
kısa tepeli rastgele dalga kuvveti short-crested random wave force i.
Mining
düzensiz ve rastgele kazmak gopher f.
Medical
rastgele örnekleme randomize sampling i.
rastgele dağılım randomized distribution i.
genellikle bebeklerde görülen rastgele veya nonspesifik yanıtlar mass action i.
Psychology
rastgele seçim randomisation i.
rastgele etkinlik random activity i.
rastgele olmayan örneklem non-random sample i.
rastgele değişken random variable i.
rastgele tahsis random assignment i.
rastgele seçim randomization i.
Printing
rastgele karıştırılmış baskı tipi miktarı pie i.
Food Engineering
rastgele hata random error i.
Math
rastgele değişken random variable i.
değişkenin rastgele aldığı değer arbitrary quantity i.
rastgele değişkenin sabit değerden beklenen sapma kuvveti değeri moment i.
rastgele değişkene ait ayrık veya sürekli değer grubu class i.
rastgele değişken elemanı state i.
matematiksel olarak basit bir yapıya rastgele yakınlıktaki eğriler topluluğuna ait (eleman) penultimate s.
Geometry
düz bir çizginin her yöne rastgele hareketi ile tanımlanan yüzey twisted surface i.
Statistics
her özelliğin rastgele belirlendiği bir dizi değişiklikten oluşan stokastik süreç random walk i.
rastgele değişkenin bağımsız değişkenlerle ilişkisi regression i.
basit rastgele örnekleme simple random sampling i.
değiştirilebilir rastgele değişkenler exchangeable random variables i.
rastgele değişken aleatory variable i.
rastgele başlangıç random start i.
rastgele olmayan örnek non-random sample i.
rastgele yürüyüş random walk i.
toplanır rastgele yürüyüş süreç additive random walk process i.
sözde rastgele sayı örneklemesinde kullanılan bir algoritma ziggurat algorithm i.
rastgele değişkenleri daha önceki değerlerle ilişkilendiren stokastik bir işlem martingale i.
rastgele değişkenin en sık görülen değeri modal value i.
istatistiği oluşturan bağımsız serbest rastgele değişkenlerden biri degree of freedom i.
rastgele dağılımlı veride bulunan belirsizliğe ilişkin matematiksel ölçüm information entropy i.
rastgele dağılımlı veride bulunan belirsizliğe ilişkin matematiksel ölçüm shannon entropy i.
düzgün rastgele değişken uniform random variable i.
rastgele işlem draw i.
tahmin edilen parametrenin örneklem genişledikçe gerçek değerine rastgele yaklaşma eğilimi consistency i.
(istatistiksel analiz) çalışma içerisinde rastgele kısa bölümler seçilerek bu bölümlerin oluşturduğu kümenin değerlendirildiği bir bütünce seçme yöntemi spread sampling i.
rastgele olmayan nonrandom s.
rastgele dizilmiş random sequence s.
örneklem genişledikçe parametrenin gerçek değerine rastgele yaklaşan consistent s.
Physics
parçacığın sabit uzunlukta ve rastgele doğrultuda, basamaklar halinde hareket ettiği difüzyon gibi fiziksel süreçleri açıklayan matematiksel model random walk i.
katot ışınlı tüpün izinde bulunan, rastgele girişim sebebiyle oluşmuş birbirine yakın yer alan belirgin süreksizlikler grass i.
elektromanyetik dalga genliğinin, fazının veya polarizasyonunun rastgele dalgalanması scintillation i.
(elektromanyetik dalga genliği, fazı veya polarizasyonu) rastgele dalgalanmak scintillate f.
Biology
eşleşmenin rastgele olduğu ve biaslı üremenin olmadığı populasyon panmictic population i.
hücrelerin rastgele seçilimi random selection of cells i.
homolog kromozomların rastgele ayrılması random orientation of homologous chromosomes i.
belirli gen gruplarının rastgele kaybolması ya da çoğalmasıyla küçük popülasyonların genotipinde değişim drift i.
(tür popülasyonu içinde) rastgele çiftleşme panmixia i.
(tür popülasyonu içinde) rastgele çiftleşme panmixy i.
(tür popülasyonu içinde) rastgele çiftleşme panmixie i.
(tür popülasyonu içinde) rastgele çiftleşme panmixis i.
gözlemlenen çifte çaprazlama sayısıyla rastgele tahmin edilen bir sayı arasındaki oran coincidence i.
insan veya hayvanlarda eşleşirken eşlerin rastgele değil de birbirine uygun seçilmesi durumu assortative s.
Astronomy
(gök cismi koordinatları) bilginin kaydedildiği zamana göre rastgele sabitlenmiş tarih date of reference i.
Zoology
rastgele çiftleşmeden ziyade daha fazla ortak özelliği olan bireylerin çiftleşmesi assortative mating i.
Forestry
rastgele orman random forest i.
Social Sciences
rastgele alınmış bir insan örneklemiyle gerçekleştirilen görüşmelerle yapılan kamuoyu yoklaması opinion poll i.
topluluk üyeleri arasında rastgele cinsel ilişkiye izin verilmesi coenogamy i.
Environment
rastgele titreşimler random vibration i.
Meteorology
rastgele tahmin random forecast i.
Military
kara mayın savaşında mayınların belli bir düzen olmaksızın rastgele döşenmesi random minelaying i.
rastgele ateş random fire i.
Hunting
rastgele atış random shot i.
rastgele avlayan avcı pothunter i.
rastgele vuran avcı potter i.
rastgele saçma snapshot i.
rastgele ateş etmek random shot f.
(av kuşlarına) rastgele ateş etmek brown f.
Sport
normalden az oyunculu takımlar veya rastgele katılımcılar ile gerçekleştirilen spor müsabakası scrub i.
rastgele noktaya yapılan atış spot pass i.
Card
(eli iyileştirmek için poker kartını) rastgele olarak ve genellikle ilk bahisten sonra almak draw f.
Art
1950'lerde fransa'da ortaya çıkan ve tuval üzerine rastgele yapılan el izi, leke ve karalamalarla nitelenen bir resim sanatı tachism i.
1950'lerde fransa'da ortaya çıkan ve tuval üzerine rastgele yapılan el izi, leke ve karalamalarla nitelenen bir resim sanatı tachisme i.
Music
sanatçı tarafından rastgele seçilen unsurları içeren müzik aleatory music i.
sanatçı tarafından rastgele seçilen unsurları içeren (müzikal) aleatory s.
sanatçı tarafından rastgele seçilen unsurları içeren (müzikal) aleatoric s.
Mythology
(mitolojide ve edebiyatta) kader tanrısının döndürdüğü, insanların yaşantısında rastgele değişikliklere neden olan bir döner alet wheel of fortune i.
Archaic
rastgele gitmek randon f.
rastgele dolaşmak randon f.
Engineering
rastgele örnekleme survey i.
rastgele örnek survey i.
Slang
rastgele cinsel ilişkide bulunmaya meyilli olma round heels [dated] i.
rastgele cinsel ilişkiye giren kadın hobeast i.
yüksek oranda sert içkilerin ve az oranda meyve suyunun karışımıyla rastgele hazırlanan kokteyl jungle juice i.
rastgele cinsel ilişkiye girmek quench (one's) thirst at any dirty puddle f.
rastgele cinsel ilişkiye girmek swing with (someone) f.
rastgele cinsel ilişkide bulunmak put it (or yourself) about [uk] f.
rastgele cinsel ilişkiye girmek hook up f.
rastgele cinsel ilişkide bulunan round heels s.
tuşlara rastgele basma plokta (press lots of keys to abort) expr.
klavyedeki tuşlara rastgele basarak bilgisayardan yanıt almaya çalışma plokta (press lots of keys to abort) expr.
Modern Slang
bir fast food çalışanının aids olduğuna ve hamburgerci müdavimlerine rastgele bulaştırmak için hamburger köftelerine kanını enjekte etiğine dair bir şehir efsanesi aids burger i.