extraordinary - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

extraordinary

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"extraordinary" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 25 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
extraordinary s. fevkalade
extraordinary s. olağandışı
extraordinary s. olağanüstü
extraordinary s. sıradışı
General
extraordinary s. sıra dışı
extraordinary s. olağandışı
extraordinary s. nadir
extraordinary s. harikulade
extraordinary s. garip
extraordinary s. eşi benzeri yok
extraordinary s. olağanüstü
extraordinary s. özel
extraordinary s. müstesna
extraordinary s. alışılmamış
extraordinary s. acayip
extraordinary s. görülmemiş
extraordinary s. mutatdışı
extraordinary s. nadir
extraordinary s. müstesna
extraordinary s. özel görevi olan
extraordinary s. özel olarak görevlendirilen
extraordinary s. özel bir amaç için kullanılan
Politics
extraordinary s. ast
extraordinary s. ikinci
extraordinary s. büyükelçiden bir alt derecedeki (elçi, görevli)

"extraordinary" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 110 sonuç

İngilizce Türkçe
General
being extraordinary i. fevkaladelik
extraordinary appropriation i. ek ödenek
extraordinary tax in ottoman empire i. avarız
extraordinary meeting i. olağanüstü toplantı
accidental-extraordinary income i. arızi gelir
extraordinary remedies i. olağanüstü önlemler
extraordinary diligence i. olağanüstü ihtimam
extraordinary diligence i. olağanüstü dikkat
extraordinary success i. olağanüstü başarı
extraordinary resistance movement i. emsali görülmemiş direniş hareketi
people with extraordinary abilities i. olağanüstü yetenekleri olan insanlar
extraordinary abilities i. olağanüstü yetenekler
extraordinary experience i. olağanüstü deneyim
extraordinary measures i. sıra dışı önlemler
extraordinary measures i. sıra dışı tedbirler
extraordinary efforts i. olağanüstü uğraşlar
extraordinary exertions i. olağanüstü uğraşlar
extraordinary efforts i. fevkalade uğraşlar
extraordinary exertions i. fevkalade uğraşlar
do extraordinary things f. olağanüstü şeyler yapmak
extraordinary [obsolete] s. ekstra
extraordinary [obsolete] s. fazla
extraordinary [obsolete] s. çok
Colloquial
extraordinary skills i. olağanüstü yetenekler
extraordinary situation expr. olağanüstü hal
Idioms
extraordinary claims require extraordinary evidence expr. sıradışı iddialar sıradışı kanıtlar gerektirir
Trade/Economic
other extraordinary charges i. diğer olağanüstü giderler
other extraordinary income and profits i. diğer olağandışı gelir ve karlar
other extraordinary expenses and losses i. diğer olağandışı gider ve zararlar
other extraordinary income i. diğer olağanüstü gelirler
other extraordinary expense and losses i. diğer olağandışı gider ve zararlar
other extraordinary revenues and profits i. diğer olağandışı gelir ve karlar
other extraordinary expenses i. diğer olağandışı gider ve zaralar
other extraordinary income i. diğer olağandışı gelir ve karlar
extraordinary depreciation and extraordinary amounts written off i. düşülen olağanüstü amortisman ve olağanüstü miktarlar
extraordinary depreciation i. fevkalade amortisman
extraordinary income i. olağanüstü gelir
extraordinary gains and losses i. olağanüstü kazanç ve kayıplar
extraordinary expenses and losses i. olağan dışı gider ve zararlar
extraordinary reserve i. olağanüstü ihtiyat
extraordinary gains and losses i. olağanüstü kar ve zarar
extraordinary expense i. olağanüstü giderler
extraordinary expenses i. olağanüstü giderler
cash received from extraordinary income and profit i. olağandışı gelir ve karlardan sağlanan nakit
extraordinary revenues and profits i. olağandışı gelir ve karlar
extraordinary income and profits i. olağan dışı gelir ve karlar
extraordinary grand jury i. olağanüstü büyük jüri
extraordinary expenditures i. olağanüstü kamu harcamaları
extraordinary income i. olağanüstü gelirler
extraordinary general meeting i. olağanüstü genel kurul
extraordinary reserves i. olağanüstü yedek akçeler
extraordinary danger i. olağanüstü tehlike
extraordinary incomes and profits i. olağan dışı gelir ve karlar
extraordinary items i. olağandışı kalemler
extraordinary resolution i. olağanüstü karar
extraordinary expenses and losses i. olağandışı gider ve zararlar
extraordinary appropriation i. olağanüstü tahsisat
extraordinary repairs i. olağanüstü tamirler
extraordinary appropriation i. olağanüstü ödenek
extraordinary profit or loss i. olağandışı kar veya zarar
extraordinary general assembly i. olağanüstü genel kurul
extraordinary depreciation i. olağanüstü amortisman
reserve for extraordinary risks i. olağanüstü riskler karşılığı
extraordinary income i. olağandışı gelirler
provisions for extraordinary liabilities and charges i. olağanüstü borçlar ve giderlere ilişkin karşılıklar
extraordinary loss i. olağanüstü zarar
extraordinary expenses and loses i. olağandışı gider ve zararlar
extraordinary charges i. olağandışı giderler
tax on extraordinary profit i. olağandışı kara ilişkin vergi
sources from extraordinary operations i. olağanüstü kardan sağlanan kaynak
extraordinary reserves i. olağanüstü yedekleri
extraordinary charges i. olağanüstü giderler
cash outflows due to extraordinary expenses and losses i. olağandışı gider ve zararlardan dolayı nakit çıkışı
extraordinary budget i. olağanüstü bütçe
fund usage due to extraordinary operations i. olağanüstü zarardan dolayı kaynak kullanımı
extraordinary profit i. olağanüstü kar
extraordinary incomes i. olağanüstü gelirler
extraordinary expenses i. olağanüstü masraflar
write-back of provisions for extraordinary liabilities and charges i. olağanüstü borç ve giderlerin karşılıklarının yeniden girişi
extraordinary general meeting i. olağanüstü genel kurul toplantısı
extraordinary budget receipts i. olağanüstü bütçe gelirleri
extraordinary charges capitalized as reorganization costs i. reorganizasyon maliyetleri olarak sermayeye eklenen olağanüstü giderler
extraordinary resolution i. 4'te 3 çoğunlukla verilen karar
egm (extraordinary general meeting) i. olağanüstü genel kurul
egm (extraordinary general meeting) i. olağanüstü genel kurul toplantısı
hold an extraordinary meeting f. olağanüstü toplanmak
Law
extraordinary expense i. fevkalade masraf
extraordinary meeting i. olağanüstü toplantı
extraordinary prescription i. olağanüstü zamanaşımı
Politics
extraordinary session i. olağanüstü oturum
extraordinary charges i. olağanüstü giderler
envoy extraordinary i. orta elçi
extraordinary summit i. olağanüstü zirve
vested with extraordinary powers i. olağanüstü yetkilerin toplanmış olduğu makam
ambassador extraordinary and plenipotentiary i. olağanüstü ve tam yetkili büyükelçi
extraordinary government support i. olağandışı devlet desteği
extraordinary meeting i. olağanüstü kurultay
extraordinary congress i. olağanüstü kongre
extraordinary session i. olağanüstü toplantı
ee & mp (envoy extraordinary and minister plenipotentiary) i. orta elçi
extraordinary rendition i. olağandışı hüküm
Institutes
extraordinary chambers in the court of cambodia i. kamboçya mahkemeleri olağanüstü duruşmaları
Technical
extraordinary ray i. kırılım yasasına uymayan ışık
extraordinary reserves i. olağanüstü yedekler
extraordinary ray i. olağandışı ışık
extraordinary manitenance i. olağandışı bakım
extraordinary ray i. olağanüstü ışın
Aeronautic
extraordinary wave component i. elektromanyetik dalga bileşeni
Physics
extraordinary wave i. olağandışı dalga
Geology
extraordinary ray i. ekstraordiner ışın