olağandışı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

olağandışı



"olağandışı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
olağandışı extraordinary s.
olağandışı unusual s.
General
olağandışı extraordinary s.
olağandışı esoteric s.
olağandışı offbeat s.
olağandışı unwonted s.
olağandışı abnormal s.
olağandışı extraordinaire (fr) s.
olağandışı out of the common s.
olağandışı out of the ordinary s.
olağandışı preternatural s.
olağandışı uncommon s.
olağandışı singular s.
olağandışı deviant s.
olağandışı out-of-the-way s.
olağandışı peculiar s.
olağandışı particular s.
olağandışı unusual s.
olağandışı raging s.
olağandışı anomalistic s.
olağandışı mystifying s.
olağandışı dainty [obsolete] s.
olağandışı insolent [obsolete] s.
olağandışı distinct s.
olağandışı dotty s.
olağandışı out-of-the-ordinary s.
olağandışı phantastic s.
olağandışı phantastical s.
olağandışı supernatural s.
olağandışı superordinary s.
olağandışı freakish s.
olağandışı uncommonly zf.
Idioms
olağandışı out of the ordinary s.
Trade/Economic
olağandışı abnormal s.
Technical
olağandışı anomalous s.
Philosophy
olağandışı orphic s.
olağandışı orphical s.
Latin
olağandışı egregius s.
Archaic
olağandışı untraded s.
Slang
olağandışı hellacious s.
olağandışı off-the-wall s.

"olağandışı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 142 sonuç

Türkçe İngilizce
General
olağandışı bitiş abnormal ending i.
olağandışı bitiş abend i.
olağandışı yansıma abnormal reflection i.
olağandışı son abnormal end i.
belirli bir alanda olağandışı ün kazanmış kimse nabob i.
olağandışı durum the marvelous i.
olağandışı şeylere özel ilgisi olan kimse anomalist i.
olağandışı gerçekler esoterica i.
olağandışı konular esoterica i.
olağandışı konular esoterics i.
olağandışı şey unusuality i.
muhteşem veya olağandışı bir güzelliğin bulunduğu yer wonderland i.
muhteşem veya olağandışı manzara wonderland i.
olağandışı büyüklükteki şey imperial i.
olağandışı rengi olan pırlanta fancy i.
olağandışı davranan kimse fantastic [obsolete] i.
olağandışı gazete yazısı feature article i.
olağandışı özellik peculiar [obsolete] i.
olağandışı durum fix i.
olağandışı şey sockdolager i.
olağandışı şey socdolager i.
olağandışı şey sockdologer i.
olağandışı şey sogdologer i.
olağandışı şey sogdolager i.
olağandışı şey sogdoliger i.
olağandışı gelişme start i.
olağandışı mükemmellik superexcellence i.
olağandışı yetenekli kimse superhero i.
olağandışı fenomen superphenomenon i.
olağandışı koşullanmaları tersine çevirmek decondition f.
olağandışı boyutta genişletmek supersize f.
olağandışı olmayan nondeviant s.
(sporda geçici olarak) olağandışı performans sergileyen hot s.
(kullanım, çeviri) olağandışı pickwickian s.
maddenin olağandışı hallere girdiği ekstrem koşula ait veya ilgili superdense s.
olağandışı mükemmel superexcellent s.
olağandışı büyük superlarge s.
olağandışı kalitede olan superquality s.
olağandışı bir biçimde uncannily zf.
olağandışı bir şekilde phenomenally zf.
olağandışı olarak extraordinarily zf.
olağandışı olarak uncommonly zf.
olağandışı olarak unusually zf.
olağandışı olarak remarkably zf.
olağandışı olarak deuced zf.
olağandışı bir şekilde peculiarly zf.
olağandışı biçimde sky-high zf.
Proverb
olağandışı durumlarda olağandışı yollar izlenir desperate diseases must have desperate remedies
Colloquial
uğraşması zor olağandışı kimse case i.
hüküm giymiş kişileri asarak ölüme mahkum etme veya olağandışı derecede sert cezalara çarptırmakla ün salmış hakim hanging judge i.
(kendi türünün) olağandışı örneği classic i.
olağandışı olmak be out there f.
Idioms
olağandışı olmak be out of the way f.
Speaking
olağandışı bir şey hatırlamıyorsunuz? you can't remember anything unusual? expr.
Trade/Economic
diğer olağandışı gider ve zararlar other extraordinary expense and losses i.
diğer olağandışı gider ve zararlar other extraordinary expenses and losses i.
diğer olağandışı gelir ve karlar other extraordinary revenues and profits i.
diğer olağandışı gider ve zaralar other extraordinary expenses i.
diğer olağandışı gelir ve karlar other extraordinary income i.
diğer olağandışı gelir ve karlar other extraordinary income and profits i.
olağandışı gelir ve karlardan sağlanan nakit cash received from extraordinary income and profit i.
olağandışı gelir ve karlar extraordinary revenues and profits i.
olağandışı zarar abnormal loss i.
olağandışı amortisman abnormal depreciation i.
olağandışı kara ilişkin vergi tax on extraordinary profit i.
olağandışı kalemler extraordinary items i.
olağandışı gider ve zararlar extraordinary expenses and losses i.
olağandışı kar veya zarar extraordinary profit or loss i.
olağandışı gider ve zararlardan dolayı nakit çıkışı cash outflows due to extraordinary expenses and losses i.
olağandışı gelirler extraordinary income i.
olağandışı gider ve zararlar extraordinary expenses and loses i.
olağandışı giderler extraordinary charges i.
Politics
olağandışı devlet desteği extraordinary government support i.
olağandışı hüküm extraordinary rendition i.
Media
olağandışı öykü feature i.
olağandışı hikaye feature i.
olağandışı gazete yazısı feature i.
Technical
olağandışı saçılma anomalous scattering i.
olağandışı akışmazlık anomalous viscosity i.
olağandışı oyulma abnormal scour i.
olağandışı bozulma uncommon failure i.
olağandışı hata uncommon failure i.
olağandışı aşınma abnormal erosion i.
olağandışı bakım extraordinary manitenance i.
olağandışı tane büyümesi abnormal grain growth i.
olağandışı ışık extraordinary ray i.
olağandışı bitiş abnormal termination i.
olağandışı dağılma anomalous dispersion i.
olağandışı hata türü uncommon failure mode i.
olağandışı yoğun renklenme hyperchromatism i.
Computer
olağandışı sonlanma abend i.
olağandışı durma abnormal end i.
olağandışı durum iletisi exception message i.
olağandışı durum işleme exception handling i.
olağandışı sonlanma abnormal ending i.
olağandışı bitiş abend i.
olağandışı son abnormal end i.
olağandışı son abnormal termination i.
olağandışı sonlanma abnormal end i.
olağandışı son abend i.
olağandışı bitiş abnormal termination i.
olağandışı durum exception i.
olağandışı sonlanma crash i.
olağandışı yansıma abnormal reflection i.
Informatics
kurtarılabilir olağandışı sonlanma recoverable abend i.
olağandışı son abnormal end i.
olağandışı son abnormal termination i.
olağandışı sonlanma abnormal end i.
olağandışı sonlanma kodu abend code i.
olağandışı durma abnormal end i.
Medical
olağandışı kalp ritmi cantering rhythm i.
olağandışı kalp büyümesi auxocardia i.
olağandışı büyüyen doku neoplasm i.
olağandışı doku değişimi metamorphosis i.
olağandışı komplikasyon unusual complication i.
ruh sağlığı araştırma enstitüsü olağandışı algılamalar ölçeği the mental health research institute unusual perceptions scale i.
özellikle uzay seyahatiyle ilgili olmak üzere olağandışı stresin insan üzerindeki etkilerini inceleyen tıp disiplini biomedicine i.
Pathology
olağandışı veya anormal yiyecekleri arzulama allotriophagy i.
olağandışı veya anormal yiyecekleri arzulama allotriophagia i.
vücutta hissedilen olağandışı his dysthesia i.
vücutta hissedilen olağandışı his dysthetic s.
Veterinary
hayvanların tüylerinde oluşan olağandışı kırmızılık erythrism i.
hayvanların tüylerinde görülen olağandışı kırmızılık erythrochroism i.
Statistics
basit olağandışı eğri simple abnormal curve i.
Physics
olağandışı dalga extraordinary wave i.
Chemistry
olağandışı gerilme direncine ve elektriksel veya yüzey özelliklerine sahip ince filamentli bir kristal whisker i.
Astronomy
gezegen veya uydunun olağandışı değişiklikler sergileyerek yörüngesinden saptığı süreç anomalistic revolution i.
Botanic
yapraklarda olağandışı sklerenkima gelişimiyle oluşan su kaybına dayanıklı sertleşme sclerophylly i.
virüsten kaynaklı olağandışı renklenmeye sahip (çiçek) rectified s.
Apiculture
olağandışı oğul shook swarm i.
Literature
olağandışı duygu yoğunluğuna sahip şiir veya düzyazı parçası rhapsody i.
History
1645 ve 1715 yılları arasında yaşanan, güneş lekesi etkinliğinde olağandışı bir düşüşün meydana geldiği ve küçük buzul çağı'nın en soğuk olan orta evresine denk gelen döneme verilen ad maunder minimum i.
Geology
olağandışı yıkıcılıktaki büyük deprem megathrust earthquake i.
Military
olağandışı fakat öngörülen bir durum karşısında başvurulan usul contingency procedure i.
Card
(pokerde) olağandışı iyi el nedeniyle ceza olarak çekilen fazladan kart penalty i.
Archaic
olağandışı bilgelik esotery i.
olağandışı varlık wight i.
olağandışı bir şey observable i.
olağandışı görünüm phasm i.
olağandışı yansıma phasm i.
Slang
olağandışı şey sneezer i.
Paleontology
olağandışı korkunç el deinocheirus i.