Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | ıraklı | iraqi n. | ||
The 22 million Iraqi people have already suffered enormous pain and loss. 22 milyon Iraklı zaten çok büyük acılar ve kayıplar yaşadı. More Sentences |
||||
General | ıraklı | iraqis n. | ||
No one would benefit from that, least of all the Iraqis themselves. Bundan hiç kimse fayda görmeyecektir, en azından Iraklıların kendileri. More Sentences |
||||
General | ıraklı | iraki n. | ||
General | ıraklı | irakian n. | ||
General | ıraklı | iraki adj. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | ıraklı kadınlar | iraqi women n. | ||
We have recently had experience of this in our committee, both where Afghan and Iraqi women are concerned. Yakın zamanda komitemizde hem Afgan hem de Iraklı kadınlar söz konusu olduğunda bunun deneyimini yaşadık. More Sentences |