|
Catégorie |
Anglais |
Turc |
|
General |
|
1 |
General |
new year n.
|
yılbaşı |
|
He turns 20 three days before New Year.
Yılbaşından üç gün önce yirmi yaşına girecek.
More Sentences
|
2 |
General |
the new year n.
|
yılbaşı |
|
I plan to spend the New Year's holiday in Australia.
Yılbaşı tatilini Avustralya'da geçirmeyi planlıyorum.
More Sentences
|
3 |
General |
financial year n.
|
mali yıl |
|
We would like the decisions on discharge to be more clearly based on one specific financial year.
Tahliye kararlarının daha açık bir şekilde belirli bir mali yıla dayandırılmasını istiyoruz.
More Sentences
|
4 |
General |
school year n.
|
okul yılı |
|
September is the first month of the school year in Israel.
Eylül, İsrail'de okul yılının ilk ayıdır.
More Sentences
|
5 |
General |
fiscal year n.
|
mali yıl |
|
They labored over the budget for the fiscal year 1997.
Onlar 1997 mali yılı bütçesi üzerinde çalıştılar.
More Sentences
|
6 |
General |
light year n.
|
ışık yılı |
|
There's a planet a few light years off our current heading.
Şu anki rotamızdan birkaç ışık yılı uzakta bir gezegen var.
More Sentences
|
7 |
General |
school year n.
|
öğretim yılı |
|
The school year is almost over.
Öğretim yılı bitmek üzere.
More Sentences
|
8 |
General |
budget year n.
|
bütçe yılı |
|
The increase of 5% over the outgoings of the Budget year 2001 corresponds to the Berlin agricultural guidelines.
2001 Bütçe yılı giderleri üzerindeki %5'lik artış Berlin tarım kılavuzuna karşılık gelmektedir.
More Sentences
|
9 |
General |
academic year n.
|
akademik yıl |
|
The exchange students completed an average of thirty-three study weeks during the academic year.
Değişim öğrencileri akademik yıl boyunca ortalama otuz üç çalışma haftasını tamamladılar.
More Sentences
|
10 |
General |
the new year n.
|
yeni yıl |
|
I look forward to resuming with vim and vigour in the New Year.
Yeni Yılda canla başla çalışmaya devam etmeyi dört gözle bekliyorum.
More Sentences
|
|
11 |
General |
leap year n.
|
artık yıl |
|
How many days are there in a leap year?
Bir artık yılda kaç gün vardır?
More Sentences
|
12 |
General |
new year n.
|
yeni yıl |
|
I would thank you all and wish you a really merry Christmas and a happy New Year.
Hepinize teşekkür eder, gerçekten mutlu bir Noel ve mutlu bir Yeni Yıl dilerim.
More Sentences
|
13 |
General |
preceding year n.
|
önceki yıl |
|
This low growth rate must be seen in the light of the limited use of appropriations for payments in preceding years.
Bu düşük büyüme oranı, önceki yıllarda ödemeler için ödeneklerin sınırlı kullanımı ışığında görülmelidir.
More Sentences
|
14 |
General |
previous year n.
|
önceki yıl |
|
There has certainly been some progress on those two counts this year, compared to previous years.
Bu yıl, önceki yıllara kıyasla bu iki konuda kesinlikle bazı ilerlemeler kaydedildi.
More Sentences
|
15 |
General |
calendar year n.
|
takvim yılı |
|
Campaigns have not only been carried out in accordance with calendar years.
Kampanyalar sadece takvim yıllarına uygun olarak yürütülmemiştir.
More Sentences
|
16 |
General |
month and year n.
|
ay ve yıl |
|
This is the area on which we should be concentrating our efforts over the coming months and years.
Önümüzdeki aylar ve yıllar boyunca çabalarımızı yoğunlaştırmamız gereken alan burasıdır.
More Sentences
|
17 |
General |
following year n.
|
bir sonraki yıl |
|
There is the risk that the resources allocated for the following year would be released prematurely.
Bir sonraki yıl için tahsis edilen kaynakların zamanından önce serbest bırakılması riski bulunmaktadır.
More Sentences
|
18 |
General |
previous year n.
|
bir önceki yıl |
|
This is an increase over the previous year.
Bu, bir önceki yıla göre bir artıştır.
More Sentences
|
19 |
General |
first year n.
|
ilk yıl |
|
It was the first year we ran it and it had serious shortcomings and problems.
Bu konferansı yürüttüğümüz ilk yıldı ve ciddi eksiklikleri ve sorunları vardı.
More Sentences
|
20 |
General |
following year n.
|
ertesi yıl |
|
The following year this was down to 4.1 years and, at the end of 2001, the figure was 3.6 years.
Ertesi yıl bu süre 4.1 yıla düşmüştür. 2001 yılı sonunda ise bu rakam 3.6 yıl olmuştur.
More Sentences
|
21 |
General |
full year n.
|
tam yıl |
|
The earliest point in time would be after two full years of operation.
En erken zaman dilimi iki tam yıl faaliyet gösterdikten sonra olacaktır.
More Sentences
|
22 |
General |
chinese new year n.
|
çin yeni yılı |
|
Spring Festival is also known as Chinese New Year.
Bahar Festivali, Çin Yeni Yılı olarak da bilinir.
More Sentences
|
23 |
General |
another year n.
|
bir yıl daha |
|
I'd have waited another year if I'd had to.
Beklemek zorunda kalsaydım bir yıl daha beklerdim.
More Sentences
|
24 |
General |
one more year n.
|
bir yıl daha |
|
Let's give it one more year.
Bir yıl daha bekleyelim.
More Sentences
|
25 |
General |
year 2020 n.
|
2020 yılı |
|
The year 2020 will then be taken as a benchmark.
Daha sonra 2020 yılı bir ölçüt olarak alınacaktır.
More Sentences
|
26 |
General |
year end adj.
|
yıl sonu |
|
To reach the year end privatisation target, it will be necessary to make progress on the privatisation of Turk Telecom.
Yıl sonu özelleştirme hedefine ulaşmak için, Türk Telekom’un özelleştirilmesinde ilerleme kaydetmek gerekecektir.
More Sentences
|
27 |
General |
one-year adj.
|
bir yıllık |
|
It would then be a one-year programme, implementation of which may extend over several years.
Bu durumda uygulaması birkaç yıla yayılabilecek bir yıllık bir program olacaktır.
More Sentences
|
28 |
General |
year-end adj.
|
yıl sonu |
|
The budget books for 2001 did indeed reveal a surplus of EUR 15 billion at year-end.
2001 yılı bütçe defterleri gerçekten de yıl sonunda 15 milyar Euro'luk bir fazla ortaya koymuştur.
More Sentences
|
29 |
General |
two-year adj.
|
iki yıllık |
|
The district attorney wasn't content with a two-year sentence.
Bölge savcısı iki yıllık cezayla yetinmedi.
More Sentences
|
30 |
General |
three-year-old adj.
|
üç yaşındaki |
|
This is no place for a three-year-old kid.
Burası üç yaşındaki bir çocuğa göre bir yer değil.
More Sentences
|
|
31 |
General |
year-round adj.
|
yıl boyunca açık |
|
The museum is open year-round.
Müze yıl boyunca açıktır.
More Sentences
|
32 |
General |
five-year adj.
|
beş yıllık |
|
We wanted a five-year waiting period to 2008.
2008'e kadar beş yıllık bir bekleme süresi istedik.
More Sentences
|
33 |
General |
five-year-old adj.
|
beş yaşında |
|
She gave her five-year-old son a puppy for his birthday.
Beş yaşındaki oğluna doğum günü için bir köpek yavrusu verdi.
More Sentences
|
34 |
General |
year-round adj.
|
yıl boyunca olan |
|
The tropical resort offers year-round sunshine.
Tropik tatil köyünde yıl boyunca güneş ışığının keyfini çıkarmak mümkün.
More Sentences
|
35 |
General |
in a year adv.
|
bir yılda |
|
How many full moons are there in a year?
Bir yılda kaç dolunay olur?
More Sentences
|
36 |
General |
this year adv.
|
bu sene |
|
Hopefully we have a good season this year and achieve our goals.
İnşallah bu sene başarılı bir sezon geçiririz ve hedeflerimize ulaşırız.
More Sentences
|
37 |
General |
each year adv.
|
her yıl |
|
Each year half a million EU citizens die needlessly due to tobacco.
Her yıl yarım milyon AB vatandaşı tütün nedeniyle gereksiz yere hayatını kaybetmektedir.
More Sentences
|
38 |
General |
year after year adv.
|
yıllar geçtikçe |
|
Year after year, we have seen how the Council has acquired more ambitions.
Yıllar geçtikçe Konsey'in nasıl daha büyük hedefler benimsediğini gördük.
More Sentences
|
39 |
General |
every year adv.
|
her yıl |
|
This floating, unchecked population is growing every year and adding to other sources of clandestine immigration.
Bu yüzen, kontrolsüz nüfus her yıl artmakta ve diğer gizli göç kaynaklarına eklenmektedir.
More Sentences
|
40 |
General |
this year adv.
|
bu yıl |
|
This year the issue of GMs is hotly topical and controversial.
Bu yıl GDO konusu son derece güncel ve tartışmalı.
More Sentences
|
41 |
General |
next year adv.
|
gelecek yıl |
|
Please tell your fellow members to vote with us then next year.
Lütfen üye arkadaşlarınıza gelecek yıl bizimle birlikte oy kullanmalarını söyleyin.
More Sentences
|
42 |
General |
last year adv.
|
geçtiğimiz sene |
|
The two, however, ended their marriage last year.
Ancak ikili, evliliklerini geçen sene sonlandırdı.
More Sentences
|
43 |
General |
later this year adv.
|
bu yıl içinde |
|
The European Council is expected to convene an IGC later this year.
Avrupa Konseyi'nin bu yıl içinde bir IGC toplaması beklenmektedir.
More Sentences
|
44 |
General |
last year adv.
|
geçtiğimiz yıl |
|
Last year, we adopted the directive on equal treatment in employment.
Geçtiğimiz yıl, istihdamda eşit muameleye ilişkin yönergeyi kabul ettik.
More Sentences
|
45 |
General |
each year adv.
|
her sene |
|
How much do you pay each year for your children's education?
Çocuklarınızın eğitimi için her sene ne kadar ödüyorsunuz?
More Sentences
|
46 |
General |
every year adv.
|
her sene |
|
Cats kill billions of birds every year.
Kediler her sene milyarlarca kuşu öldürüyor.
More Sentences
|
47 |
General |
year after year adv.
|
yıldan yıla |
|
This city has been increasing in population year after year.
Bu kentin nüfusu yıldan yıla artıyor.
More Sentences
|
48 |
General |
year by year adv.
|
yıldan yıla |
|
It must not then be said that the means have to be extremely stable and unchanging year by year.
Bu durumda araçların son derece istikrarlı ve yıldan yıla değişmez olması gerektiği söylenmemelidir.
More Sentences
|
49 |
General |
next year adv.
|
ertesi yıl |
|
Tom left the next year.
Tom ertesi yıl ayrıldı.
More Sentences
|
50 |
General |
per year adv.
|
yılda |
|
The overall financial compensation will total just over EUR four million per year.
Toplam mali tazminat yılda dört milyon Euro'nun biraz üzerinde olacaktır.
More Sentences
|
51 |
General |
next year adv.
|
önümüzdeki yıl |
|
The financial support which ECPAT receives from the Enterprise DG is reportedly to be withdrawn from next year.
ECPAT'ın Enterprise DG'den aldığı mali desteğin önümüzdeki yıldan itibaren geri çekileceği bildirilmektedir.
More Sentences
|
52 |
General |
next year adv.
|
önümüzdeki sene |
|
I'm thinking of going abroad next year.
Önümüzdeki sene yurt dışına çıkmayı planlıyorum.
More Sentences
|
53 |
General |
year-on-year adv.
|
yıllardır |
|
There would consequently be a greater year-on-year ability to respond.
Sonuç olarak, yıldan yıla daha büyük bir yanıt verme kabiliyeti olacaktır.
More Sentences
|
54 |
General |
a year later adv.
|
bir yıl sonra |
|
And Walesa, who was a dissident, also visited Parliament a year later as President of Poland.
Muhalif Walesa da bir yıl sonra Polonya Cumhurbaşkanı olarak Parlamento'yu ziyaret etti.
More Sentences
|
55 |
General |
one year later adv.
|
bir yıl sonra |
|
This also means that we will receive some of this money back one year later.
Bu aynı zamanda bu paranın bir kısmını bir yıl sonra geri alacağımız anlamına da geliyor.
More Sentences
|
56 |
General |
that year adv.
|
o sene |
|
We had a rough season that year.
O sene zor bir dönem geçirdik.
More Sentences
|
57 |
General |
one year old adv.
|
bir yaşında |
|
Roger Miller's father died when he was only one year old and his mother became sick soon after, so he was sent to live with his uncle in Erick, Oklahoma.
Henüz bir yaşındayken Roger Miller'ın babası öldü ve hemen ardından annesi hasta oldu, o bu nedenle Oklahoma'daki amcası Erick'le yaşamaya gönderildi.
More Sentences
|
58 |
General |
year after year adv.
|
yıllardır |
|
We have to deal with the same old problem year after year.
Bu bilindik eski meseleyle yıllardır uğraşmak zorundayız.
More Sentences
|
59 |
General |
a year ago adv.
|
bir yıl önce |
|
We had a similarly dramatic situation a year ago in East Timor.
Bir yıl önce Doğu Timor'da da benzer şekilde dramatik bir durumla karşılaşmıştık.
More Sentences
|
60 |
General |
a year ago adv.
|
bir sene önce |
|
His cousin just died a year ago.
Kuzeni daha bir sene önce öldü.
More Sentences
|
61 |
General |
one year ago adv.
|
bir yıl önce |
|
It approved this report exactly one year ago, almost unanimously.
Bu raporu tam bir yıl önce neredeyse oybirliğiyle onayladı.
More Sentences
|
Phrases |
|
62 |
Phrases |
born in (the year of) expr.
|
doğumlu (tarihinde) |
|
It is no coincidence that Jesus Christ was born in Palestine.
İsa Mesih'in Filistin'de doğmuş olması tesadüf değildir.
More Sentences
|
Common Usage |
|
63 |
Common Usage |
happy new year interj.
|
mutlu yıllar |
|
General |
|
64 |
General |
year of birth n.
|
doğum yılı |
|
65 |
General |
the best part of the year n.
|
yılın en güzel mevsimi |
|
66 |
General |
new year n.
|
yeni sene |
|
67 |
General |
year book n.
|
yıllık |
|
68 |
General |
production year n.
|
yapım yılı |
|
69 |
General |
sidereal year n.
|
yıldız yılı |
|
70 |
General |
repeating a year at school n.
|
çift dikiş |
|
|
71 |
General |
eventful year n.
|
olaylarla dolu sene |
|
72 |
General |
court year n.
|
adli yıl |
|
73 |
General |
a vintage year n.
|
başarılı bir yıl |
|
74 |
General |
median year n.
|
orta yıl |
|
75 |
General |
school year n.
|
ders yılı |
|
76 |
General |
leap year n.
|
artık sene |
|
77 |
General |
financial year n.
|
bütçe yılı |
|
78 |
General |
current year n.
|
cari yıl |
|
79 |
General |
year class n.
|
yıl sınıfı |
|
80 |
General |
the ensuing year n.
|
ertesi sene |
|
81 |
General |
year mark n.
|
yıllık marka |
|
82 |
General |
bond year n.
|
007 ile biten herhangi bir yıl (2007 vb) |
|
83 |
General |
time of year n.
|
yılın belli zamanı |
|
84 |
General |
lunar year n.
|
ay yılı |
|
85 |
General |
year brood n.
|
yıllık |
|
86 |
General |
lunisolar year n.
|
ay gün yılı |
|
87 |
General |
leap year n.
|
dört yılda bir gelen ve 366 gün olan yıl |
|
88 |
General |
bissextile year n.
|
artık yıl |
|
89 |
General |
tropical year n.
|
tropik sene |
|
90 |
General |
the solar year n.
|
güneş yılı |
|
91 |
General |
jewish new year n.
|
yahudi yeni yılı |
|
92 |
General |
company's financial year n.
|
şirketin mali yılı |
|
93 |
General |
eventful year n.
|
olaylı sene |
|
94 |
General |
leap year n.
|
artıkyıl |
|
95 |
General |
lunar year n.
|
kameri yıl |
|
96 |
General |
a vintage year n.
|
kaliteli şarabın elde edildiği yıl |
|
97 |
General |
leap year n.
|
ekliyıl |
|
98 |
General |
new year in art n.
|
sanatta yeni yıl |
|
99 |
General |
year beginning n.
|
yılbaşı |
|
100 |
General |
a year after the crisis n.
|
krizden bir yıl sonra |
|
101 |
General |
great year n.
|
büyük yıl |
|
102 |
General |
preparatory year n.
|
hazırlık sınıfı |
|
103 |
General |
fiscal year n.
|
akçalı yıl |
|
104 |
General |
year of birth n.
|
doğduğu yıl |
|
105 |
General |
year of grace n.
|
bağış yılı |
|
106 |
General |
year class n.
|
yıllık |
|
107 |
General |
company's financial year n.
|
şirketin hesap yılı |
|
108 |
General |
ensuing year n.
|
ertesi sene |
|
109 |
General |
working year n.
|
işletmenin hesap yılı |
|
110 |
General |
end of year n.
|
yıl sonu |
|
111 |
General |
close of the year n.
|
yıl sonu |
|
112 |
General |
half year n.
|
yarıyıl |
|
113 |
General |
end of a fiscal year n.
|
mali yıl sonu |
|
114 |
General |
half year n.
|
sömestr |
|
115 |
General |
final year undergraduate student n.
|
üniversite son sınıf öğrencisi |
|
116 |
General |
a final year student n.
|
son sınıf öğrencisi |
|
117 |
General |
final year students n.
|
son sınıf öğrencileri |
|
118 |
General |
graduation year n.
|
mezuniyet yılı |
|
119 |
General |
following year n.
|
takip eden yıl |
|
120 |
General |
following year n.
|
sonraki yıl |
|
121 |
General |
foundation year n.
|
kuruluş yılı |
|
122 |
General |
champion of the year n.
|
yılın şampiyonu |
|
123 |
General |
agricultural year n.
|
tarım yılı |
|
124 |
General |
new year eve n.
|
yılbaşı arifesi |
|
125 |
General |
which year n.
|
kaçıncı yıl |
|
126 |
General |
establishment year n.
|
kuruluş yılı |
|
127 |
General |
founding year n.
|
kuruluş yılı |
|
128 |
General |
year of establishment n.
|
kuruluş yılı |
|
129 |
General |
employee of the year n.
|
yılın elemanı |
|
130 |
General |
employee of the year n.
|
yılın çalışanı |
|
131 |
General |
remainder of the year n.
|
yılın geri kalanı |
|
132 |
General |
year of start n.
|
başlangıç yılı |
|
133 |
General |
year of starting n.
|
başlangıç yılı |
|
134 |
General |
year of commencement n.
|
başlangıç yılı |
|
135 |
General |
year of start up n.
|
başlangıç yılı |
|
136 |
General |
calendar year n.
|
resmi yıl |
|
137 |
General |
dry year n.
|
yağışsız yıl |
|
138 |
General |
dry year n.
|
kurak yıl |
|
139 |
General |
large part of the year n.
|
yılın büyük bölümü |
|
140 |
General |
christian year n.
|
hristiyan yılı |
|
141 |
General |
half-year holiday n.
|
yarıyıl tatili |
|
142 |
General |
leap-year day n.
|
artıkgün |
|
143 |
General |
five-year development plan n.
|
beş yıllık kalkınma planı |
|
144 |
General |
old turkish-persian new year celebration n.
|
nevruz |
|
145 |
General |
year-climate n.
|
yıl-iklim |
|
146 |
General |
median year n.
|
ortanca yıl |
|
147 |
General |
the year of the hegira n.
|
hicri yıl |
|
148 |
General |
year book n.
|
almanak |
|
149 |
General |
year book n.
|
senelik kitap |
|
150 |
General |
year of construction n.
|
yapım yılı |
|
151 |
General |
intercalary year n.
|
artık yıl |
|
152 |
General |
intercalary year n.
|
artıkyıl |
|
153 |
General |
sophomore year n.
|
lise ya da üniversitede ikinci yıl |
|
154 |
General |
first half of the year n.
|
yılın ilk yarısı |
|
155 |
General |
second half of the year n.
|
yılın ikinci yarısı |
|
156 |
General |
new year celebration n.
|
yeni yıl kutlaması |
|
157 |
General |
new year holiday n.
|
yılbaşı tatili |
|
158 |
General |
two year experience n.
|
iki yıllık deneyim |
|
159 |
General |
new year greeting n.
|
yeniyıl tebriği |
|
160 |
General |
end of year party n.
|
yıl sonu partisi |
|
161 |
General |
new year greeting n.
|
yeni yıl tebriği |
|
162 |
General |
gap year n.
|
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola |
|
163 |
General |
year out n.
|
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola |
|
164 |
General |
year off n.
|
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola |
|
165 |
General |
bridging year n.
|
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola |
|
166 |
General |
first-year pupil n.
|
birinci sınıf öğrencisi |
|
167 |
General |
place and year of birth n.
|
doğum yeri ve yılı |
|
168 |
General |
year in review n.
|
gözlenen yıl |
|
169 |
General |
year in review n.
|
yıla bakış |
|
170 |
General |
one-year period n.
|
bir yıllık dönem |
|
171 |
General |
one-year period n.
|
bir senelik dönem |
|
172 |
General |
turn of the year n.
|
yıl değişimi |
|
173 |
General |
turn of the year n.
|
yılın dönümü |
|
174 |
General |
turn of the year n.
|
yeni yıla girme |
|
175 |
General |
penultimate year n.
|
sondan önceki sene |
|
176 |
General |
penultimate year n.
|
sondan bir evvelki yıl |
|
177 |
General |
new year hat n.
|
yılbaşı şapkası |
|
178 |
General |
vehicle of the year n.
|
yılın aracı |
|
179 |
General |
car of the year n.
|
yılın aracı |
|
180 |
General |
vehicle of the year n.
|
senenin aracı |
|
181 |
General |
car of the year n.
|
senenin aracı |
|
182 |
General |
the first half of the year n.
|
yılın ilk yarısı |
|
183 |
General |
the first half of the year n.
|
senenin ilk yarısı |
|
184 |
General |
three-year study n.
|
üç yıllık/senelik çalışma |
|
185 |
General |
eighty-year period n.
|
seksen yıllık dönem |
|
186 |
General |
the final half of the year n.
|
yılın son yarısı |
|
187 |
General |
fourth quarter of the year n.
|
yılın dördüncü çeyreği |
|
188 |
General |
fourth quarter of the year n.
|
yılın 4. çeyreği |
|
189 |
General |
the story of the year n.
|
yılın hikayesi |
|
190 |
General |
third year of occupation n.
|
işgalin üçüncü yılı |
|
191 |
General |
new year preparations n.
|
yeni yıl hazırlıkları |
|
192 |
General |
new year present n.
|
yeni yıl hediyesi |
|
193 |
General |
new year gift n.
|
yeni yıl hediyesi |
|
194 |
General |
personality of the year n.
|
yılın şahsiyeti |
|
195 |
General |
seasons of the year n.
|
yılın mevsimleri |
|
196 |
General |
a-year-training n.
|
bir yıllık eğitim |
|
197 |
General |
a-year-training n.
|
bir senelik eğitim |
|
198 |
General |
two-year license n.
|
2 yıllık lisans |
|
199 |
General |
three-year license n.
|
3 yıllık lisans |
|
200 |
General |
four-year license n.
|
dört yıllık lisans |
|
201 |
General |
three-year license n.
|
üç yıllık lisans |
|
202 |
General |
four-year license n.
|
4 yıllık lisans |
|
203 |
General |
two-year license n.
|
iki yıllık lisans |
|
204 |
General |
new year table n.
|
yılbaşı masası |
|
205 |
General |
new year table n.
|
yılbaşı sofrası |
|
206 |
General |
ytd (year-to-date) n.
|
mevcut yılın başından günümüze kadar olan süre |
|
207 |
General |
a 200-billion-dollar-a-year business n.
|
yılda 200 milyar dolarlık bir iş |
|
208 |
General |
martian year n.
|
mars yılı |
|
209 |
General |
village of the year contest n.
|
yılın köyü yarışması |
|
210 |
General |
new year ceremony n.
|
yeni yıl seremonisi |
|
211 |
General |
new year ceremony n.
|
yeni yıl töreni |
|
212 |
General |
5-year mystery n.
|
beş yıllık gizem |
|
213 |
General |
minimum warranty of one year n.
|
en az bir yıllık garanti |
|
214 |
General |
breakout star of the year n.
|
yılın yükselen yıldızı |
|
215 |
General |
breakout star of the year n.
|
yılın parlayan yıldızı |
|
216 |
General |
two-year experience n.
|
iki yıllık tecrübe |
|
217 |
General |
two-year experience n.
|
2 yıllık tecrübe |
|
218 |
General |
two-year experience n.
|
2 yıllık deneyim |
|
219 |
General |
two-year experience n.
|
iki yıllık deneyim |
|
220 |
General |
civil year n.
|
resmi yıl |
|
221 |
General |
release year n.
|
yayınlanma yılı |
|
222 |
General |
three-year investigation n.
|
üç yıllık soruşturma |
|
223 |
General |
three-year investigation n.
|
üç senelik soruşturma |
|
224 |
General |
record year n.
|
rekor yılı |
|
225 |
General |
the winner for the third consecutive year n.
|
üçüncü kez peş peşe kazanan |
|
226 |
General |
rookie of the year n.
|
yılın çaylağı |
|
227 |
General |
activity year n.
|
faaliyet yılı |
|
228 |
General |
gap year n.
|
boş yıl |
|
229 |
General |
working year n.
|
çalışma yılı |
|
230 |
General |
cop of the year n.
|
yılın polisi |
|
231 |
General |
year of built n.
|
yapım yılı |
|
232 |
General |
year of built n.
|
inşa yılı |
|
233 |
General |
year of enrollment (us) n.
|
kayıt yılı |
|
234 |
General |
year of enrolment (uk) n.
|
kayıt yılı |
|
235 |
General |
year of registration n.
|
kayıt yılı |
|
236 |
General |
boom year n.
|
patlama yılı |
|
237 |
General |
the family of 3 year-old (girl/boy) n.
|
3 yaşındaki çocuğun ailesi |
|
238 |
General |
junior year n.
|
okulun üçüncü yılı |
|
239 |
General |
regnal year n.
|
hükümdarlık dönemi |
|
240 |
General |
the last day of the year n.
|
yılın son günü |
|
241 |
General |
this day next year n.
|
gelecek yıl bugün |
|
242 |
General |
the first day of the year n.
|
yılın ilk günü |
|
243 |
General |
the first day of the year n.
|
senenin ilk günü |
|
244 |
General |
another year n.
|
bir sene daha |
|
245 |
General |
one more year n.
|
bir sene daha |
|
246 |
General |
new year party n.
|
yeni yıl partisi |
|
247 |
General |
best couple of the year n.
|
yılın çifti |
|
248 |
General |
couple of the year n.
|
yılın çifti |
|
249 |
General |
our first year n.
|
birinci yılımız |
|
250 |
General |
our first year n.
|
birinci senemiz |
|
251 |
General |
one and a half year n.
|
bir buçuk yıl |
|
252 |
General |
canicular year n.
|
mısır yılı |
|
253 |
General |
regular year n.
|
hicri takvimde 354 gün |
|
254 |
General |
regular year n.
|
yahudi takviminde 384 günlük artık yıl |
|
255 |
General |
new year n.
|
yılın genellikle tatil olarak kutlanan ilk günleri |
|
256 |
General |
new year n.
|
roş aşana |
|
257 |
General |
new year n.
|
yahudi yeni yılı |
|
258 |
General |
hijri year n.
|
hicri yıl |
|
259 |
General |
game of the year (goty) n.
|
yılın oyunu |
|
260 |
General |
game of the year (goty) n.
|
senenin oyunu |
|
261 |
General |
embolismic year n.
|
embolizmik yıl |
|
262 |
General |
embolismic year n.
|
ekli yıl |
|
263 |
General |
embolismic year n.
|
enterkaler yıl |
|
264 |
General |
emergent year n.
|
başlangıç tarihi |
|
265 |
General |
emergent year n.
|
başlangıç |
|
266 |
General |
emergent year n.
|
takvim başlangıcı |
|
267 |
General |
year clock n.
|
aralıksız bir yıl çalışan saat |
|
268 |
General |
year-end n.
|
takvim yılının sonu |
|
269 |
General |
enneatical year n.
|
insan hayatının her dokuzuncu yılı |
|
270 |
General |
year-rounder n.
|
ikameti, işi veya kullanımı yıl boyu değişmeyen kimse veya şey |
|
271 |
General |
yr (year) n.
|
sene |
|
272 |
General |
yr. (year) n.
|
sene |
|
273 |
General |
leap year n.
|
sene-i kebise |
|
274 |
General |
vague year n.
|
antik mısır'da kullanılan 365 günlük bir takvim |
|
275 |
General |
banner year n.
|
başarılı yıl |
|
276 |
General |
gregorian year n.
|
miladi takvimde bir yıl |
|
277 |
General |
off year n.
|
seçimsiz yıl |
|
278 |
General |
off year n.
|
seçim yapılmayan yıl |
|
279 |
General |
off year n.
|
faaliyetin düşük olduğu yıl |
|
280 |
General |
off year n.
|
üretimin düşük olduğu yıl |
|
281 |
General |
common lunar year n.
|
12 adet kameri aydan oluşan dönem |
|
282 |
General |
common lunar year n.
|
354 günlük dönem |
|
283 |
General |
common year n.
|
artık olmayan yıl |
|
284 |
General |
common year n.
|
365 gün 6 saatten oluşan yıl |
|
285 |
General |
six-year-old n.
|
altı yaşında çocuk |
|
286 |
General |
six-year-old n.
|
altı yaşında hayvan |
|
287 |
General |
repeat a year v.
|
çift dikiş yapmak |
|
288 |
General |
hold a child back a year v.
|
çocuğa okulda aynı sınıfı tekrarlatmak |
|
289 |
General |
see in the new year v.
|
yeni yılı karşılamak |
|
290 |
General |
enter the new year v.
|
yeni yıla girmek |
|
291 |
General |
have a bad year v.
|
kötü bir sene geçirmek |
|
292 |
General |
have a good year v.
|
iyi bir yıl geçirmek |
|
293 |
General |
have a bad year v.
|
kötü bir yıl geçirmek |
|
294 |
General |
have a good year v.
|
iyi bir sene geçirmek |
|
295 |
General |
spend a year in somewhere v.
|
bir yerde bir yıl geçirmek |
|
296 |
General |
be on a different date from year to year v.
|
her sene değişik/farklı tarihlere rastlamak |
|
297 |
General |
be out in a year with good behavior v.
|
iyi halden bir yılda çıkmak |
|
298 |
General |
make more money in a week than you earn in a year v.
|
birinin bir yılda kazandığından fazlasını bir haftada kazanmak |
|
299 |
General |
be selected as village of the year v.
|
yılın kasabası/köyü seçilmek |
|
300 |
General |
win village of the year v.
|
yılın kasabası/köyü seçilmek |
|
301 |
General |
have the intellect of a 3 year old v.
|
üç yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak |
|
302 |
General |
have the intelligence of a three year old child v.
|
3 yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak |
|
303 |
General |
have the intellect of a 3 year old v.
|
3 yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak |
|
304 |
General |
have the intelligence of a three year old child v.
|
üç yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak |
|
305 |
General |
celebrate the new year v.
|
yeni yılı kutlamak |
|
306 |
General |
be out in a year with good behaviour v.
|
iyi halden bir yılda çıkmak |
|
307 |
General |
be out in a year with good behaviour v.
|
iyi halden bir senede çıkmak |
|
308 |
General |
be out in a year with good behavior v.
|
iyi halden bir senede çıkmak |
|
309 |
General |
be held back a year v.
|
bir yıl uzaklaştırma almak |
|
310 |
General |
spend all year v.
|
tüm yılı harcamak |
|
311 |
General |
sign a two-year contract v.
|
iki yıllık kontrat imzalamak |
|
312 |
General |
sign a two-year contract v.
|
iki yıllık kontrata imza atmak |
|
313 |
General |
sign a two-year contract v.
|
iki senelik kontrata imza atmak |
|
314 |
General |
sign a two-year contract v.
|
iki senelik kontrat imzalamak |
|
315 |
General |
sign a two-year contract v.
|
iki senelik sözleşmeye imza atmak |
|
316 |
General |
sign a two-year contract v.
|
iki senelik sözleşme imzalamak |
|
317 |
General |
sign a two-year contract v.
|
iki yıllık sözleşmeye imza atmak |
|
318 |
General |
sign a two-year contract v.
|
iki yıllık sözleşme imzalamak |
|
319 |
General |
year-round adj.
|
bütün yıl boyunca |
|
320 |
General |
year-round adj.
|
tüm yıl boyunca |
|
321 |
General |
year-round adj.
|
bütün yıl devam eden |
|
322 |
General |
two-year adj.
|
iki yıl süreli |
|
323 |
General |
two-year adj.
|
iki yılda bir olan |
|
324 |
General |
triannual (three times in one year) adj.
|
yılda üç kez |
|
325 |
General |
triannual (three times in one year) adj.
|
yılda üç sefer |
|
326 |
General |
triannual (three times in one year) adj.
|
yılda üç defa |
|
327 |
General |
triannual (three times in one year) adj.
|
senede üç defa |
|
328 |
General |
triannual (three times in one year) adj.
|
senede üç kez |
|
329 |
General |
triannual (three times in one year) adj.
|
senede üç sefer |
|
330 |
General |
carried over to the next year adj.
|
gelecek yıla devreden |
|
331 |
General |
two-year old adj.
|
iki yaşında |
|
332 |
General |
new-year adj.
|
yeni yılın başlangıcı ile ilgili |
|
333 |
General |
new-year adj.
|
yeni yılın başlangıcına ait |
|
334 |
General |
new-year adj.
|
yeni yılın başlangıcına uygun olan |
|
335 |
General |
all-year-round adj.
|
dört mevsim gerçekleşen |
|
336 |
General |
year-over-year adj.
|
yıl be yıl |
|
337 |
General |
year-around adj.
|
yıl boyunca aktif |
|
338 |
General |
year-around adj.
|
yıl boyunca çalışan |
|
339 |
General |
year-around adj.
|
mevsimsel olmayan |
|
340 |
General |
year-around adj.
|
yıl boyunca açık |
|
341 |
General |
year-around adj.
|
yıl boyunca hizmet veren |
|
342 |
General |
year-round adj.
|
yıl boyunca hizmet veren |
|
343 |
General |
hundred-year-old adj.
|
yüz yaşında |
|
344 |
General |
multi-year adj.
|
çok yıllık |
|
345 |
General |
multi-year adj.
|
birden fazla yıldan oluşan |
|
346 |
General |
multi-year adj.
|
birden fazla yıl ile ilişkili |
|
347 |
General |
multi-year adj.
|
birden fazla yıl içeren |
|
348 |
General |
five-year adj.
|
beş yılda bir olan |
|
349 |
General |
five-year adj.
|
beş yıllık zaman diliminde gerçekleşen |
|
350 |
General |
five-year-old adj.
|
beş yıllık |
|
351 |
General |
six-year-old adj.
|
altı yıllık |
|
352 |
General |
six-year-old adj.
|
altı yaşında olan |
|
353 |
General |
six-year-old adj.
|
altı yıl önce yapılan |
|
354 |
General |
six-year-old adj.
|
altı yıldır var olan |
|
355 |
General |
year-round adj.
|
tüm sene süren |
|
356 |
General |
year in year out adv.
|
yıllar yılı |
|
357 |
General |
once a year adv.
|
yılda bir kere |
|
358 |
General |
for many a long year adv.
|
yıllar yılı |
|
359 |
General |
twice a year adv.
|
yılda iki kere |
|
360 |
General |
since the year adv.
|
yılından beri |
|
361 |
General |
all the year round adv.
|
tüm yıl boyunca |
|
362 |
General |
all the year round adv.
|
bütün yıl |
|
363 |
General |
year in year out adv.
|
her yıl |
|
364 |
General |
all the year round adv.
|
yıl boyunca |
|
365 |
General |
through the year adv.
|
bütün yıl |
|
366 |
General |
in every year adv.
|
her yıl |
|
367 |
General |
year by year out adv.
|
bütün yıl boyunca |
|
368 |
General |
last year adv.
|
önceki sene |
|
369 |
General |
last year adv.
|
geçen sene |
|
370 |
General |
last year adv.
|
geçen yıl |
|
371 |
General |
last year adv.
|
önceki yıl |
|
372 |
General |
by the end of year adv.
|
yıl sonunda |
|
373 |
General |
one year later adv.
|
bir sene sonra |
|
374 |
General |
all year round adv.
|
tüm yıl süresince |
|
375 |
General |
all year round adv.
|
bütün bir yıl |
|
376 |
General |
all year round adv.
|
tüm yıl boyunca |
|
377 |
General |
like every year adv.
|
her sene olduğu gibi |
|
378 |
General |
like every year adv.
|
her yıl olduğu gibi |
|
379 |
General |
just like every year adv.
|
her sene olduğu gibi |
|
380 |
General |
just like every year adv.
|
her yıl olduğu gibi |
|
381 |
General |
all year adv.
|
yılboyu |
|
382 |
General |
by year-end adv.
|
yıl sonu itibarıyla |
|
383 |
General |
year round adv.
|
bütün yıl boyunca |
|
384 |
General |
every other year adv.
|
iki senede bir |
|
385 |
General |
every other year adv.
|
iki yılda bir |
|
386 |
General |
from year to year adv.
|
yıldan yıla |
|
387 |
General |
every eleventh year adv.
|
her on birinci yılda |
|
388 |
General |
every eleventh year adv.
|
on bir yılda bir |
|
389 |
General |
only after a year adv.
|
sadece bir sene sonra |
|
390 |
General |
after a period of one year adv.
|
bir yıl aradan sonra |
|
391 |
General |
year-on-year adv.
|
yıllarca |
|
392 |
General |
until the end of this year adv.
|
bu yılın sonuna kadar |
|
393 |
General |
until the end of this year adv.
|
bu senenin sonuna kadar |
|
394 |
General |
for more than one year adv.
|
bir yıldan fazla bir süredir |
|
395 |
General |
for more than one year adv.
|
bir yıldan fazla süredir |
|
396 |
General |
for more than a year adv.
|
bir yıldan fazla bir süredir |
|
397 |
General |
for more than a year adv.
|
bir yıldan fazla süredir |
|
398 |
General |
at the beginning of the academic year adv.
|
akademik yılın başında |
|
399 |
General |
in the recent year adv.
|
son bir yıl içinde |
|
400 |
General |
in the recent year adv.
|
son bir yılda |
|
401 |
General |
in the recent year adv.
|
son bir yıl içerisinde |
|
402 |
General |
a year later adv.
|
bir sene sonra |
|
403 |
General |
that year adv.
|
o yıl |
|
404 |
General |
four times (in) a year adv.
|
yılda dört kere |
|
405 |
General |
four times (in) a year adv.
|
yılda dört sefer |
|
406 |
General |
four times (in) a year adv.
|
yılda 4 kez |
|
407 |
General |
four times (in) a year adv.
|
yılda dört kez |
|
408 |
General |
three times in one year adv.
|
senede üç kez |
|
409 |
General |
three times in one year adv.
|
senede üç defa |
|
410 |
General |
three times in one year adv.
|
yılda üç kez |
|
411 |
General |
three times in one year adv.
|
yılda üç defa |
|
412 |
General |
three times in one year adv.
|
yılda üç sefer |
|
413 |
General |
three times in one year adv.
|
senede üç sefer |
|
414 |
General |
in july last year adv.
|
geçen yıl temmuz ayında |
|
415 |
General |
once or twice a year adv.
|
yılda bir veya iki kez |
|
416 |
General |
once or twice a year adv.
|
yılda bir veya iki kere |
|
417 |
General |
year in and year out adv.
|
yıllar boyu |
|
418 |
General |
year in and year out adv.
|
yıllarca |
|
419 |
General |
most of the year adv.
|
yılın/senenin çoğu zamanı |
|
420 |
General |
year after year adv.
|
senelerdir |
|
421 |
General |
four times (in) a year adv.
|
yılda dört defa |
|
422 |
General |
four times (in) a year adv.
|
senede dört defa |
|
423 |
General |
every passing year adv.
|
her geçen sene |
|
424 |
General |
every passing year adv.
|
her geçen yıl |
|
425 |
General |
in the new year adv.
|
yeni yılda |
|
426 |
General |
by year ... adv.
|
yılı itibariyle |
|
427 |
General |
by year ... adv.
|
yılı itibari ile |
|
428 |
General |
by year ... adv.
|
senesi itibari ile |
|
429 |
General |
by year ... adv.
|
senesi itibariyle |
|
430 |
General |
twice per year adv.
|
yılda 2 kere |
|
431 |
General |
twice per year adv.
|
yılda iki kere |
|
432 |
General |
twice per year adv.
|
yılda 2 defa |
|
433 |
General |
twice per year adv.
|
yılda 2 kez |
|
434 |
General |
twice per year adv.
|
senede 2 kere |
|
435 |
General |
twice per year adv.
|
yılda iki defa |
|
436 |
General |
twice per year adv.
|
yılda iki kez |
|
437 |
General |
twice per year adv.
|
senede iki defa |
|
438 |
General |
twice per year adv.
|
senede iki kere |
|
439 |
General |
twice per year adv.
|
senede 2 defa |
|
440 |
General |
twice per year adv.
|
senede iki kez |
|
441 |
General |
twice per year adv.
|
senede 2 kez |
|
442 |
General |
for a whole year adv.
|
tüm yıl boyunca |
|
443 |
General |
for a whole year adv.
|
bütün bir yıl boyunca |
|
444 |
General |
one year ago adv.
|
bir sene önce |
|
445 |
General |
to-year [dialect] adv.
|
bu yıl |
|
446 |
General |
last year adv.
|
bıldır |
|
447 |
General |
during the entire year adv.
|
tüm yıl boyunca |
|
448 |
General |
year in and year out adv.
|
yıldan yıla |
|
449 |
General |
this time last year adv.
|
geçen sene bu zamanlar |
|
450 |
General |
year old prep.
|
yaşında |
|
451 |
General |
happy new year! interj.
|
iyi yıllar! |
|
452 |
General |
happy new year interj.
|
yeni yılınız kutlu olsun |
|
Phrases |
|
453 |
Phrases |
the understatement of the year n.
|
söylenenler az bile |
|
454 |
Phrases |
sometime last year n.
|
geçen sene bir zaman/ara |
|
455 |
Phrases |
all year long expr.
|
bütün yıl |
|
456 |
Phrases |
year-on-year expr.
|
bir önceki yılın aynı dönemine göre |
|
457 |
Phrases |
by the year expr.
|
bir yıllık/senelik |
|
458 |
Phrases |
all year long expr.
|
bütün sene boyunca |
|
459 |
Phrases |
all the year round expr.
|
bütün yıl boyunca |
|
460 |
Phrases |
compared to the last year expr.
|
geçen seneye oranla |
|
461 |
Phrases |
happy new year to everyone expr.
|
herkese mutlu yıllar |
|
462 |
Phrases |
as it does every year expr.
|
her yıl olduğu gibi |
|
463 |
Phrases |
as it does every year expr.
|
her sene olduğu gibi |
|
464 |
Phrases |
compared to the last year expr.
|
geçen yıla oranla |
|
465 |
Phrases |
ten-year limitation period expr.
|
on yıllık zamanaşımı süresi |
|
466 |
Phrases |
happy new year to everyone expr.
|
mutlu yıllar herkese |
|
467 |
Phrases |
year of our lord expr.
|
milattan sonra |
|
468 |
Phrases |
the year of the lord expr.
|
milattan sonra |
|
469 |
Phrases |
the year of our lord jesus christ expr.
|
milattan sonra |
|
470 |
Phrases |
happy new year to you too expr.
|
size de mutlu yıllar |
|
471 |
Phrases |
happy new year to you and your family expr.
|
sizin ve ailenizin yeni yılını kutlarım |
|
472 |
Phrases |
happy new year to you and your family expr.
|
size ve ailenize mutlu yıllar |
|
473 |
Phrases |
less than once a year expr.
|
senede bir defadan az |
|
474 |
Phrases |
less than once a year expr.
|
senede bir kezden az |
|
475 |
Phrases |
happy new year to you too expr.
|
sana da mutlu yıllar |
|
476 |
Phrases |
less than once a year expr.
|
senede bir kereden az |
|
477 |
Phrases |
less than once a year expr.
|
senede bir seferden az |
|
478 |
Phrases |
wishing you a healthy and happy new year expr.
|
sağlıklı ve mutlu bir yıl dileğiyle |
|
479 |
Phrases |
happy new year to you and your family expr.
|
sana ve ailene mutlu yıllar |
|
480 |
Phrases |
all year long expr.
|
tüm yıl boyunca |
|
481 |
Phrases |
all year long expr.
|
tüm yıl |
|
482 |
Phrases |
all year long expr.
|
tüm sene boyunca |
|
483 |
Phrases |
less than once a year expr.
|
yılda bir kezden az |
|
484 |
Phrases |
less than once a year expr.
|
yılda bir defadan az |
|
485 |
Phrases |
ten-year limitation period expr.
|
10 yıllık zamanaşımı süresi |
|
486 |
Phrases |
less than once a year expr.
|
yılda bir kereden az |
|
487 |
Phrases |
all the year round expr.
|
yıl boyunca |
|
488 |
Phrases |
less than once a year expr.
|
yılda bir seferden az |
|
489 |
Phrases |
all the best of the new year expr.
|
yeni yılda her şey gönlünce olsun |
|
490 |
Phrases |
by year of expr.
|
yılı itibariyle |
|
491 |
Phrases |
in a rolling year expr.
|
takip eden bir yıl içinde |
|
Proverb |
|
492 |
Proverb |
christmas comes but once a year
|
noel yılda bir kere olur/gelir |
|
Colloquial |
|
493 |
Colloquial |
big year n.
|
bilhassa talihli/kazançlı ya da verimli yıl |
|
494 |
Colloquial |
big year n.
|
müthiş bir yıl |
|
495 |
Colloquial |
big year n.
|
karlı bir yıl |
|
496 |
Colloquial |
big year n.
|
büyük yarış |
|
497 |
Colloquial |
big year n.
|
kuş gözlemciliği yarışması |
|
498 |
Colloquial |
a first-year thief n.
|
acemi bir hırsız |
|
499 |
Colloquial |
a 5-year-old boy n.
|
beş yaşında bir erkek çocuk |
|
500 |
Colloquial |
a four-year-old child n.
|
dört yaşında bir çocuk |
|