tarif

Sens de "tarif" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 25 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	tarif	description n.
Tom wrote a very detailed description. Tom çok detaylı bir tarif yazdı. More Sentences
General
2	General	tarif	description n.
Sami recognized Layla from the description that I gave him. Sami, Layla'yı ona verdiğim tariften tanıdı. More Sentences
3	General	tarif	definition n.
The new law gives a detailed definition of organised crime. Yeni yasa, örgütlü suçun ayrıntılı bir tarifini vermektedir. More Sentences
Trade/Economic
4	Trade/Economic	tarif	description n.
Can you give us a description of the car that hit Tom? Tom'a çarpan arabanın tarifini verebilir misiniz? More Sentences
Law
5	Law	tarif	description n.
Tom's description was accurate. Tom'un tarifi doğruydu. More Sentences
Food Engineering
6	Food Engineering	tarif	recipe n.
I found the recipe for my grandmother's cookies. Büyükannemin kurabiyelerinin tarifini buldum. More Sentences
Gastronomy
7	Gastronomy	tarif	recipe n.
I've learned many recipes from today's TV program. Bugünkü TV programından birçok tarif öğrendim. More Sentences
General
8	General	tarif	portraiture n.
9	General	tarif	delineation n.
10	General	tarif	picture n.
11	General	tarif	account n.
12	General	tarif	specification n.
13	General	tarif	depict n.
14	General	tarif	denotation n.
15	General	tarif	explanation n.
16	General	tarif	characterization n.
17	General	tarif	tariff n.
18	General	tarif	depiction n.
19	General	tarif	characterisation n.
20	General	tarif	delineature n.
21	General	tarif	presentment n.
22	General	tarif	rx abrev.
Law
23	Law	tarif	definition n.
Construction
24	Construction	tarif	definition n.
Chemistry
25	Chemistry	tarif	definition n.

Sens de "tarif" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 148 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	tarif etmek	describe v.
The future I am describing is just three years away from us. Tarif ettiğim gelecek bizden sadece üç yıl uzakta. More Sentences
General
2	General	gizli tarif	secret recipe n.
Tom wouldn't share his secret recipe with me. Tom gizli tarifini benimle paylaşmadı. More Sentences
3	General	tarif etmek	describe v.
I believe that this will help to resolve the problem you describe. Bunun tarif ettiğiniz sorunu çözmeye yardımcı olacağına inanıyorum. More Sentences
4	General	tarif etmek	define v.
One can define 'love' in many ways. Sevgi' birçok şekilde tarif edilebilir. More Sentences
5	General	tarif etmek	give v.
Can you give me directions to the subway station? Bana metro istasyonunu tarif edebilir misiniz? More Sentences
6	General	tarif edilemez	indefinable adj.
The painting evoked an indefinable sense of nostalgia. Tablo insanda tarif edilemez bir nostalji duygusu uyandırıyordu. More Sentences
7	General	tarif edilemez	indescribable adj.
The pain of losing a child is indescribable. Bir çocuğu kaybetmenin acısı tarif edilemez. More Sentences
8	General	tarif edilemez biçimde	unspeakably adv.
The crime was unspeakably violent. Suç tarif edilemez biçimde şiddetliydi. More Sentences
Phrasals
9	Phrasals	(birini/bir şeyi birine) tarif etmek	describe (someone or something) to (someone) v.
Can you describe to me the difference between black tea and green tea? Bana siyah çay ile yeşil çay arasındaki farkı tarif edebilir misiniz? More Sentences
Trade/Economic
10	Trade/Economic	tarif etme	description n.
The princess was beautiful beyond description. Prenses, tarif edilemeyecek kadar güzeldi. More Sentences
General
11	General	kelimelerle tarif etme	word picture n.
12	General	tarif eden	explainer n.
13	General	tarif etme	depiction n.
14	General	tarif eden	enunciator n.
15	General	tarif edilemezlik	ineffableness n.
16	General	tarif olunamazlık	inexpressibleness n.
17	General	tarif name	specification n.
18	General	tam tarif	literal description n.
19	General	görsel tarif	visual depiction n.
20	General	pizza tarif	pizza recipe n.
21	General	harita gibi belirleyici ve ayırt edici olan görünüş özelliği veya sözlü tarif	map n.
22	General	yetersiz tarif	misdescription n.
23	General	eksik tarif	misdescription n.
24	General	ince detaylarıyla tarif edilen iğrençlik	gore n.
25	General	öncül tarif	predelineation n.
26	General	önceki tarif	predelineation n.
27	General	tarif etmek	depict v.
28	General	tarif etmek	delineate v.
29	General	kısaca tarif etmek	sketch v.
30	General	tarif etmek	represent v.
31	General	romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek	glamorize v.
32	General	yolu tarif etmek	direct v.
33	General	tarif etmek	be descriptive of v.
34	General	kendini tarif etmek	describe oneself v.
35	General	tarif edilememek	defy description v.
36	General	romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek	glamourize v.
37	General	romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek	glamorise v.
38	General	romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek	glamourise v.
39	General	yol tarif etmek	give directions v.
40	General	olay yerini detaylı tarif etmek	describe the scene in detail v.
41	General	hırsızı tarif etmek	describe the thief v.
42	General	gerçekçi şekilde tarif etmek	actualise v.
43	General	gerçekçi şekilde tarif etmek	actualize v.
44	General	otomobil sürücüsüne harita okuyarak yol tarif etmek	navigate v.
45	General	harita okur gibi tarif etmek	map v.
46	General	tarif etmek	descrive v.
47	General	tarif edilemez	undefinable adj.
48	General	tarif edilemez	nondescript adj.
49	General	tarif olunamaz	inexpressible adj.
50	General	tarif edilmiş	depicted adj.
51	General	tarif edilebilir	enunciable adj.
52	General	tarif edilemeyecek kadar korkunç	unspeakable adj.
53	General	tarif edilmemiş	undefined adj.
54	General	tarif edilen	depicted adj.
55	General	tarif edilemez bir biçimde	undescribable adj.
56	General	tarif edilemez	undescribable adj.
57	General	tarif edilmesi zor	elusive adj.
58	General	tarif edilemez	non-descript adj.
59	General	tarif edilebilir	describable adj.
60	General	tarif edilemez	untellable adj.
61	General	tarif edilmemiş	undepicted adj.
62	General	tarif edemeyen	undescriptive adj.
63	General	tarif olunamaz	unexpressible adj.
64	General	tarif edilmemiş	unpictured adj.
65	General	tarif edilmemiş	undepicted adj.
66	General	tarif edilen	depict [obsolete] adj.
67	General	tarif edilemez	phraseless adj.
68	General	tarif edilemez bir biçimde	undescribably adv.
69	General	tarif ederek	descriptively adv.
Phrasals
70	Phrasals	olarak göstermek/tarif etmek/resmetmek	depict (one) as (something) v.
71	Phrasals	olarak göstermek/tarif etmek/resmetmek	depict someone as something v.
72	Phrasals	birine birisini tarif etmek	describe someone to someone v.
73	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şey) olarak tarif etmek	portray (someone or something) as (something) v.
74	Phrasals	(birine/bir şeye) tarif etmek	represent to (someone or something) v.
75	Phrasals	(birine bir şeyi) tarif etmek	run (something) by (one) v.
76	Phrasals	işaret ederek (birinin/bir şeyin) yerini göstermek/tarif etmek	point toward (someone or something) v.
77	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yerini göstermek/tarif etmek	point toward (someone or something) v.
78	Phrasals	olarak göstermek/tarif etmek/resmetmek	depict as v.
79	Phrasals	olarak tarif etmek	describe as v.
80	Phrasals	-e tarif etmek	describe to v.
81	Phrasals	olarak tarif etmek	portray as v.
Phrases
82	Phrases	kelimeler seni ne kadar sevdiğimi tarif edemez	words can't describe how much I love you expr.
83	Phrases	kelimeler seni ne kadar sevdiğimi tarif etmekte kifayetsiz kalır	words can't describe how much I love you expr.
84	Phrases	yukarıda tarif edilen şartlar dışında	aside from the circumstances described above expr.
85	Phrases	yukarıda tarif edilen şartlar dışında hariç	aside from the circumstances described above expr.
Proverb
86	Proverb	arife tarif gerekmez	a nod is as good as a wink to a blind horse
87	Proverb	arife tarif gerekmez	word to the wise
88	Proverb	arife tarif gerekmez	word to the wise is enough
89	Proverb	arife tarif gerekmez	a word to the wise is sufficient
90	Proverb	arife tarif gerekmez	a nod is as good as a wink to a blind man
91	Proverb	arife tarif ne gerek	a nod is as good as a wink to a blind man
92	Proverb	arife tarif gerekmez	a nod is as good as a wink
93	Proverb	arife tarif gerekmez	a nod is as good as a wink to a blind bat
94	Proverb	arife tarif ne gerek	a nod is as good as a wink to a blind bat
95	Proverb	arife tarif gerekmez	a nod's as good as a wink [uk]
96	Proverb	arife tarif ne gerek	a nod's as good as a wink [uk]
Colloquial
97	Colloquial	onun görünüşünü tarif et	describe what he looks like expr.
Idioms
98	Idioms	ayrıntılı tarif/tanım/hesap	a blow-by-blow account n.
99	Idioms	tarif edilmesi çok güç/imkansız olmak	beggar belief v.
100	Idioms	tarif edilemeyecek kadar güzel/olağanüstü/sıra dışı olmak	beggar belief v.
101	Idioms	tarifsiz/tarif edilemez olmak	beggar belief v.
102	Idioms	tarif edilmesi çok güç/imkansız olmak	beggar description v.
103	Idioms	tarif edilemeyecek kadar güzel/olağanüstü/sıra dışı olmak	beggar description v.
104	Idioms	tarifsiz/tarif edilemez olmak	beggar description v.
105	Idioms	kelimelerle tarif edilemez olmak	be beyond words v.
106	Idioms	inanılır/tarif edilebilir gibi olmamak	beggar belief v.
107	Idioms	inanılır/tarif edilebilir gibi olmamak	beggar description v.
108	Idioms	(kelimelerle) tarif edilemez	beyond words expr.
109	Idioms	arife tarif gerekmez	a word to the wise expr.
110	Idioms	arife tarif gerekmez	a word to the wise is enough expr.
111	Idioms	tarif edilemez şekilde	beyond description expr.
Speaking
112	Speaking	olduğun yeri tarif et	describe where you are at expr.
113	Speaking	olanları betimle/tarif et	describe what happened expr.
114	Speaking	kendimi tarif edecek olursam	If I was to describe myself expr.
115	Speaking	bana (bir şeyi) tarif edebilir misin?	can you tell me (something)? expr.
116	Speaking	şimdi size odamı tarif edeceğim	now I'm going to describe my room to you expr.
117	Speaking	şimdi size odamı tarif edeceğim	now I'm going to describe my room expr.
Trade/Economic
118	Trade/Economic	ayrıntılı tarif/tanım/hesap	blow-by-blow description n.
119	Trade/Economic	ayrıntılı tarif/tanım/hesap	blow-by-blow account n.
120	Trade/Economic	eşdeğer tarif	equivalent tariff n.
121	Trade/Economic	tarif etme	definition n.
122	Trade/Economic	tarif edici etiket	descriptive label n.
123	Trade/Economic	tarif ölçeği	descriptive scale n.
Law
124	Law	hukuki tarif	judicial definition n.
125	Law	yanlış tarif	misdescription n.
Technical
126	Technical	parametrik tarif	parametric description n.
127	Technical	tarif edilmiş sıcaklık katsayısı	defined temperature coefficient n.
128	Technical	tanımlama ve tarif	identification and description n.
129	Technical	tarif etmek	define v.
Computer
130	Computer	elektronik veri tarif ve iletimi	electronic data description and transfer n.
131	Computer	tarif adı	recipe name n.
132	Computer	tarif no	recipe id n.
Construction
133	Construction	standarda göre tarif edilmiş beton	standardized prescribed concrete n.
134	Construction	tarif edilmiş beton	prescribed concrete n.
Traffic
135	Traffic	kişiye hem sesli hem de görsel olarak gideceği yeri tarif eden bir gps sistemi	turn-by-turn navigation n.
Religious
136	Religious	din adamları tarafından tarif edilen ve önerilen yaşam şekli, kuralları	canonical life n.
Military
137	Military	kuvvetlerin düşman birlikleriyle karşılaşması durumunda hangi sınırlamalar ve koşullar altında muharebeyi başlatıp sürdüreceklerini tarif eden bir askeri direktif	rule of engagement n.
138	Military	askeri kabiliyetleri belirli bir hedef doğrultusunda nasıl kullanılacağını tarif eden harekat planı	concept plan n.
139	Military	askeri kabiliyetleri belirli bir hedef doğrultusunda nasıl kullanılacağını tarif eden harekat planı	conplan n.
Chess
140	Chess	satranç tahtasındaki kareleri a'dan başlayıp h'ye kadar tarif etmekte kullanılan standart yöntem	algebraic notation n.
Ottoman Turkish
141	Ottoman Turkish	harf-i tarif	definite article n.
Latin
142	Latin	arife tarif gerekmez	verbum sap expr.
143	Latin	arife tarif gerekmez	verbum sapienti sat est expr.
144	Latin	arife tarif gerekmez	verb. sat (sap.) (verbum sat sapienti est) expr.
145	Latin	arife tarif gerekmez	verbum sat (sap.) (verbum sat sapienti est) expr.
146	Latin	arife tarif gerekmez	verbum sat sapienti (est) (a word to the wise is sufficient) [dated] expr.
147	Latin	arife tarif gerekmez	verb. sap. (verbum sapienti sat est) abrev.
Slang
148	Slang	tarif edilemez şekilde berbat/kötü	grody to the max [us] n.