tahliye - Turc Anglais Dictionnaire

tahliye

Sens de "tahliye" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 40 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
tahliye discharge n.
We would like the decisions on discharge to be more clearly based on one specific financial year.
Tahliye kararlarının daha açık bir şekilde belirli bir mali yıla dayandırılmasını istiyoruz.

More Sentences
tahliye release n.
Sami violated the terms of his release.
Sami tahliye şartlarını ihlal etti.

More Sentences
tahliye evacuation n.
The old ventilation duct will be used for evacuation.
Eski havalandırma kanalı tahliye için kullanılacak.

More Sentences
General
tahliye eviction n.
The eviction of Saddam Hussein?
Saddam Hüseyin'in tahliyesi mi?

More Sentences
tahliye evacuation n.
The destruction or evacuation of healthy animals is meeting with enormous resistance.
Sağlıklı hayvanların imhası ya da tahliyesi büyük bir dirençle karşılaşmaktadır.

More Sentences
Law
tahliye release n.
Fadil violated the terms of his release.
Fadıl tahliye şartlarını ihlal etti.

More Sentences
tahliye evacuation n.
Evacuation will be difficult.
Tahliye zor olacak.

More Sentences
tahliye eviction n.
Now they have to avoid eviction, stay out of jail and get to the beach, no matter what.
Artık ne olursa olsun tahliyeden kaçınmaları, hapishaneden uzak durmaları ve sahile gitmeleri gerekiyor.

More Sentences
Politics
tahliye evacuation n.
Wars are not won by evacuations.
Savaşlar tahliyelerle kazanılmaz.

More Sentences
Military
tahliye evacuation n.
Evacuation orders have been issued.
Tahliye emri verildi.

More Sentences
General
tahliye ejection n.
tahliye vacation n.
tahliye ejectment n.
tahliye emptying n.
tahliye voidance n.
tahliye landing n.
tahliye disembarkation n.
tahliye discharging n.
tahliye vacuation n.
tahliye degradation n.
tahliye demission n.
tahliye disemboguement n.
tahliye splitsville n.
Trade/Economic
tahliye unloading n.
Law
tahliye remittal n.
Technical
tahliye venting n.
tahliye wasteway n.
tahliye relief n.
Railway
tahliye unloading n.
Marine
tahliye disembarkment n.
tahliye landing n.
tahliye outfall n.
tahliye unloading n.
tahliye disembarkation n.
tahliye waste way n.
Medical
tahliye purge n.
Military
tahliye extraction n.
tahliye exfiltration n.
tahliye exfil n.
Archaic
tahliye releasement n.

Sens de "tahliye" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
şartlı tahliye probation n.
Tom was sentenced to probation and community service.
Tom şartlı tahliye ve kamu hizmeti cezasına çarptırıldı.

More Sentences
tahliye etmek evacuate v.
There's still time to evacuate.
Hâlâ tahliye etmek için zaman var.

More Sentences
General
şartlı tahliye parole n.
Sami was released on parole.
Sami şartlı tahliye ile serbest bırakıldı.

More Sentences
tahliye ettirme eviction n.
Now they have to avoid eviction, stay out of jail and get to the beach, no matter what.
Şimdi tahliye edilmekten kaçınmaları, hapishaneden uzak durmaları ve ne olursa olsun plaja gitmeleri gerekiyor.

More Sentences
tahliye işlemi discharge n.
Until they understand this, I think we should postpone granting discharge.
Onlar bunu anlayana kadar tahliye işlemini ertelememiz gerektiğini düşünüyorum.

More Sentences
tahliye etmek evacuate v.
We've already evacuated close to three hundred people.
Şimdiden üç yüze yakın kişiyi tahliye ettik.

More Sentences
tahliye ettirmek evict v.
Why were Tom and Mary evicted?
Tom ve Mary neden tahliye edildi?

More Sentences
şartlı tahliye etmek parole v.
Tom has been paroled.
Tom şartlı tahliye edildi.

More Sentences
tahliye edilmek (a tenant) be evicted v.
When we were there the other night, 12 Palestinians were evicted from 12 flats in the middle of the city.
Geçen gece biz oradayken 12 Filistinli şehrin ortasındaki 12 daireden tahliye edildi.

More Sentences
binayı tahliye etmek evacuate the building v.
I'll go tell everybody that we need to evacuate the building.
Binayı tahliye etmemiz gerektiğini herkese söylemeye gideceğim.

More Sentences
tahliye edilmek be evacuated v.
They're being evacuated.
Onlar tahliye ediliyor.

More Sentences
tahliye edilmiş evacuated adj.
The gym was immediately evacuated.
Spor salonu hemen tahliye edildi.

More Sentences
Trade/Economic
şartlı tahliye parole n.
Sami was released on parole.
Sami şartlı tahliyeyle serbest bırakıldı.

More Sentences
Law
cezaevinden tahliye release from prison n.
Tom was released from prison on Monday.
Tom Pazartesi günü cezaevinden tahliye edildi.

More Sentences
şartlı tahliye memuru parole officer n.
Sami is a parole officer.
Sami şartlı tahliye memurudur.

More Sentences
şartlı tahliye parole n.
In 2012, Fadil's parole was refused for another 11 years.
2012'de Fadıl'ın şartlı tahliyesi 11 yıl daha reddedildi.

More Sentences
şartlı tahliye probation n.
Sami was placed on probation.
Sami şartlı tahliye edildi.

More Sentences
tahliye ettirme eviction n.
Sami faced eviction.
Sami tahliye edilmekle karşı karşıya kaldı.

More Sentences
şartlı tahliye etmek parole v.
You've been paroled.
Şartlı tahliye edildin.

More Sentences
tahliye etmek evacuate v.
Sami evacuated for the hurricane.
Sami kasırga nedeniyle tahliye edildi.

More Sentences
tahliye edilmiş released adj.
Mr Birdal was released on 23 September 2000, after having completed his prison sentence.
Sayın Birdal, hapis cezasını tamamladıktan sonra, 23 Eylül 2000 tarihinde tahliye edilmiştir.

More Sentences
Common Usage
tahliye etme discharge n.
tahliye etmek discharge v.
tahliye etmek drain v.
General
tahliye çalışmaları evacuation activities n.
zorunlu tahliye mandatory evacuation n.
gönüllü tahliye voluntary evacuation n.
meşruten tahliye release on probation n.
şartlı tahliye edilmiş kimse probationer n.
tahliye ettirilen evictee n.
tahliye yönetimi evacuation conduct n.
tahliye edilenler evacuees n.
tahliye eden evictor n.
tahliye düzeyi order of evacuation n.
tahliye dirseği drain elbow n.
tahliye edilen evictee n.
olağanüstü bölgeyi tahliye eden kimse evacuee n.
afet tahliye tavsiyesi evacuation counsel for disasters n.
mahkeme kararıyla tahliye eviction n.
otomatik tahliye spontaneous evacuation n.
tahliye güzergahı evacuation routes n.
tahliye edilme evicting n.
şartlı tahliye edilmiş kimseyle ilgilenen memur probation officer n.
tahliye sağlayan aygıt evacuator n.
kontrollü tahliye directed evacuation n.
tahliye yolu evacuation road n.
tahliye ettiren kişi dispossessor n.
meşruten tahliye probation n.
tahliye zamanı tahmini evacuation time estimate n.
tahliye tatbikatı training for evacuation n.
tahliye etme evicting n.
tahliye edilen evictor n.
hayvan tahliye hastanesi veterinary evacuation hospital n.
bir bölgenin tahliye edilmesi evacuation (of people, an area) n.
binanın tahliye edilmesi vacating (a building) n.
oturulan yerden tahliye edilme elocation n.
hava tahliye vanası venting device n.
tahliye borusu vent pipe n.
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların başka bir yere tahliye edilmesi medical evacuation n.
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların başka bir yere tahliye edilmesi medevac n.
tahliye etme drain n.
bir yerden tahliye edilen kimse evacuee n.
tahliye edici evacuator n.
tahliye etme evacuation n.
tahliye uyarısı evacuation warning n.
tahliye edilen kimse evacuee n.
tahliye ekibi evacuation team n.
tahliye etme evac (evacuation) n.
acil tahliye emergency evacuation n.
erken tahliye early release n.
kendi kendini kurtarma/tahliye self-evacuation n.
şartlı tahliye olmuş kimse probationer n.
şartlı tahliye olmuş kimse parolee n.
şartlı tahliye etmek/salıvermek release on parole n.
şartlı tahliye provisional release n.
tahliye tatbikatı escape simulation n.
temsili tahliye escape simulation n.
temsili tahliye escape drill n.
tahliye tatbikatı escape drill n.
su tahliye çalışmaları water evacuation efforts n.
bir bölgeye taşacak şekilde suyu tahliye etmek için bir hendek içine yerleştirilmiş bir tahta veya metal levha parçası. tappoon n.
kiracıyı tahliye etme actual eviction n.
tahliye planı evacuation plan n.
tahliye etme avoidance [obsolete] n.
tahliye edilme evacuation n.
tahliye eden evacuator n.
tahliye edilenler evacuees n.
olağanüstü bölgeden tahliye edilen kimseler evacuees n.
tekneyle tahliye boatlift n.
tedavi amacıyla ağır yaralı hastaların hastaneye tahliye edilmesi için kullanılan helikopter medevac n.
tahliye eden şey depleter n.
tahliye etme dimission n.
ölenleri araştırma, geri kazanma, kimliklerini tespit etme, tahliye etme veya geçici olarak muhafaza etme gibi hizmetler sunan program graves registration program n.
tahliye ettirme deturbation n.
tahliye etme deturbation n.
trenden tahliye etme disentrainment n.
tahliye edilen kimse dislocated civilian n.
tahliye etme drag n.
kanala zarar vermeksizin fazla suyu daha düşük seviyeye tahliye edebilen açık su kanalı yapısı drop n.
tahliye kanalı cundy n.
tahliye borusu cundy n.
tahliye girişi cundy n.
(irlanda'da) müsadere edilmiş arazilere veya tahliye edilmiş kiracıların mülküne iskan edilen kimse planter n.
şartlı tahliye etme correctional rehabilitation n.
tahliye mekanizması discharge n.
tahliye borusu fleet [dialect] [uk] n.
atıkları susuz tahliye eden tuvalet flushless toilet n.
erken tahliye etme prerelease n.
üretim alanında bulunan ve sulama sisteminden gelen suyu tahliye eden gider scupper n.
fazla suyu tahliye eden kanal sluice n.
tahliye etme solution [obsolete] n.
tahliye iskelesi staith n.
tahliye tabanı surf [dialect] [uk] n.
tahliye borusu tabanı surf [dialect] [uk] n.
tahliye borusu syphon n.
tahliye etmek set free v.
tahliye etmek clear v.
tahliye etmek quit v.
tahliye ettirmek spring v.
tahliye etmek strip v.
tahliye etmek (tutukluyu) discharge v.
tahliye etmek clear out v.
tahliye etmek void v.
tahliye etmek close out v.
tahliye etmek dispossess v.
tahliye etmek set somebody free v.
tahliye etmek vacate v.
tahliye etmek empty v.
tahliye etmek free v.
tahliye etmek unlade v.
tahliye yapmak discharge v.
tahliye olmak be evacuated v.
tahliye edilmek be vacated v.
tahliye yapmak evacuate v.
tahliye edilmek be discharged v.
bir yeri tahliye etmek clear off v.
gemiyi tahliye etmek break bulk v.
personeli tahliye etmek evacuate the personnel v.
cezaevinden tahliye edilmek be released from prison v.
birini bir yerden tahliye etmek evacuate someone from something v.
şartlı tahliye şartlarını çiğnemek violate one’s parole v.
evsizleri tahliye etmek evict the homeless v.
tahliye etmek (gemi/uçak vb) disembark v.
tahliye etmek vacuate v.
tahliye etmek hent [dialect] [uk] v.
tahliye etmek move v.
tahliye etmek give v.
tahliye etmek depeach v.
tahliye etmek depose [obsolete] v.
(bir şeyi) gözeneklerden veya çatlaklardan tahliye etmek desorb v.
tahliye etmek dispatch [us] v.
tahliye etmek despatch [uk] v.
kanallarla tahliye etmek gullet v.
(yolu) tahliye etmek improve v.
tahliye ettirmek deturbate v.
tahliye etmek deturbate v.
içindekileri su akıtır gibi tahliye etmek disembogue v.
düzensiz şekilde tahliye etmek disgorge v.
tahliye etmek dislade [obsolete] v.
tahliye etmek discharge v.
tahliye etmek shoot v.
(sıvıyı) tahliye etmek start v.
tahliye edilmiş dispossessed adj.
tahliye ettirilmiş evicted adj.
şartlı olarak tahliye edilmiş on parole adj.
tahliye edilemeyen unevacuable adj.
tahliye edilebilir drainable adj.
tahliye edilmemiş unshipped adj.
şartlı olarak tahliye edilmiş (out) on parole adj.
tahliye edilemeyen undrainable adj.
tahliye edilemez undrainable adj.
tahliye edilebilir evacuable adj.
şartlı tahliye ile ilişkili parole adj.
şartlı tahliye edilmiş kimselere ait parole adj.
şartlı tahliye edilmiş kimseler ile ilişkili parole adj.
(mahkumu) tahliye etmeden önceki döneme ait prerelease adj.
Phrasals
(birini bir yerden) tahliye etmek evict (one) from (some place) v.
birini tahliye etmek discharge someone from something v.
bir aracı tahliye etmek/boşaltmak get off v.
tahliye etmek sling out v.
bol miktarda tahliye etmek sluice out v.
(bir şeyden/yerden) tahliye etmek lead out of (something or some place) v.
(birini/bir hayvanı) bir şeyden/yerden tahliye etmek lead (someone or an animal) out of something v.
maşrapa, kova ile suyunu boşaltmak/tahliye etmek bail something out v.
teknede biriken suyu kova ile boşaltmak/tahliye etmek bail something out v.
birini/bir şeyi bir yerden tahliye etmek/sürmek banish someone or something from some place v.
(bir şeyden/yerden) tahliye etmek/sürmek banish from (something or some place) v.
bir yerden tahliye etmek/sürmek banish from some place v.
tahliye etmek bleed out v.
(bir şey yapmak) için (bir şeyi) tahliye etmek drain (something) off to (do something) v.
(bir şeyi bir şeyden) tahliye etmek drain (something) out of (something) v.
bir şeyi tahliye etmek drain something away v.
birinden/bir şeyden bir şeyi tahliye etmek drain something from someone or something v.
(birinden/bir şeyden) tahliye etmek drain from (someone or something) v.
bir şeyden bir şeyi tahliye etmek drain something off something v.
-den tahliye etmek drain out of v.
(bir şeyden) tahliye etmek eject from (something) v.
(birini bir şeyden bir şeye) tahliye etmek evacuate someone (from something) (to something) v.
(birini bir yerden bir yere) tahliye etmek evacuate someone (from something) (to something) v.
'-den tahliye etmek lead out of v.
(bir şeyden/bir yerden) hızla tahliye etmek rush out of (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tahliye etmek turn (someone or something) out of (something or some place) v.
Idioms
kefaletle tahliye edilmiş out on bail expr.
Trade/Economic
cetvele göre tahliye scale discharge n.
kefaletle tahliye release on bail n.
serbest yükleme tahliye senedi bill of sufferance n.
tahliye makbuzu discharge bill n.
tahliye defteri landing book n.
tahliye yeri landing platform n.
tahliye şartı discharging clause n.
tahliye davası action for evacuation n.
tahliye limanı port of discharge n.
tahliye belgesi landing certificate n.
tahliye iskelesi landing place n.
tahliye emri landing order n.
tahliye masrafları landing charges n.
tahliye emri eviction order n.
tahliye hesapları landing accounts n.
tahliye anındaki ağırlık landing weight n.
(iş yerinde) tahliye sonrası toplanma alanı muster area n.
tahliye etmek clear v.
Law
tahliye etme releasing n.
delil yetersizliğinden şartsız tahliye unconditional release on lack of evidence n.
davalının tutuklandıktan sonra kefalet göstererek tahliye edilmesi bail process n.
erken tahliye premature release n.
erken bir şartlı tahliye duruşması an earlier parole hearing n.
geçici insani tahliye programı temporary humanitarian evacuation programme n.
hükmen tahliye belgesi certificate of eviction n.
kefalet yoluyla tahliye bailable process n.
kefaletle tahliye edilmeye uygun suç bailable offense n.
kefaletle tahliye bail n.
kefaletle tahliye etme release on bail n.
kefaletle tahliye edilme bail n.
kiracıyı tahliye ettiren ejector n.
kefaletle tahliye release on bail n.
kefaletle tahliye etme bailment n.
kefaletle tahliye olunur suç bailable offense n.
koşulsuz tahliye free pardon n.
meşruten tahliye release on probation n.
meşruten tahliye edilen suçlu probationer n.
meşruten tahliye conditional release n.
sanığın ancak kefalet yolu ile tahliye edilebildiği dava bailable action n.
şartlı tahliye edilen mahpus parolee n.
şartlı tahliye conditional release n.
şartlı tahliye kurulu parole board n.
şartlı tahliye komisyonu parole board n.
şartla tahliye kararı conditional release decision n.
şartlı tahliye olmadan ömür boyu hapis cezası life imprisonment without parole n.
şartlı tahliye memuru probation officer n.
şartlı tahliye ceza sistemi probation system n.
şartlı tahliye edilen suçlu probationer n.
şartsız tahliye unconditional release n.
şartlı tahliye release on probation n.
şartlı tahliye belgesi parole agreement n.
şartsız tahliye free pardon n.
şartlı tahliye conditional release n.
şartlı tahliye ihlali violation of parole n.
tahliye etme release n.
tahliye için kefalet bail n.
tahliye (evden vb) eviction n.
tahliye senedi bailpiece n.
teminat akçesi (sanığın tahliye edilmesi için verilmesi gereken) bail n.
tahliye davası action in ejectment n.
tahliye kağıdı release form n.
tahliye ihtarnamesi notice to quit n.
tahliye davası eviction action n.
tahliye tebliği notice to quit n.
tahliye taahhütnamesi eviction notice n.
tahliye senedi bail bond n.
tahliye davası eviction case n.
tahliye şartlarını bozanın ceza süresi parole violator term n.
tahliye davası action for evacuation n.
tahliye programı release program n.
tahliye mektubu letter of eviction n.
tahliye ve serbest kalmak için verilen senet bail bond n.
tahliye ihbarı eviction notice n.
tahliye ihbarı notice to quit n.
tahliye belgesi release form n.
tahliye senedi bail piece n.
tahliye emri release order n.
tahliye taahhütnamesi moving out notice n.
zorla tahliye forceful ejection n.
zorla tahliye forced eviction n.
zorla tahliye forceful eviction n.
(ev sahibinin) evi tahliye etmesi eviction n.
tahliye edilen kimse evictee n.
eskiden ingiltere'de atalarından kalan arazilerden tahliye edilen bir kişinin topraklarını geri alması için verilen mahkeme emri writ of tresayle [uk] n.
eskiden ingiltere'de atalarından kalan arazilerden tahliye edilen bir kişinin topraklarını geri alması için verilen bir mahkeme emri writ of ayle n.
suçluları yeterli incelemeler yapılmadan mümkün olan en kısa sürede tahliye eden sistem revolving door n.
hakim, savcı gibi görevlilere verilen bir tür özel tahliye yetkisi commission of general gaol delivery n.
(mahkemede) tahliye edilme dismission n.
tahliye bildirimi dispossess n.
kiracı tahliye emri possession order n.
şartlı tahliye süresi parole n.
şartlı olarak tahliye edilme parole n.
tahliye etmek relesse [obsolete] v.
tahliye ile edinilen bir mülk ile görevlendirmek put in possession v.
cezaevinden tahliye etmek liberate from prison v.
cezaevinden tahliye etmek disincarcerate v.
cezaevinden tahliye etmek discharge from prison v.
evden tahliye edilmekle tehdit edilmek be threatened with eviction v.
kefaletle tahliye etmek let out on bail v.
kefaletle tahliye ettirmek bail out v.
mahkeme kararıyla tahliye ettirmek evict v.
tahliye etmek quit v.
tahliye etmek release v.
tahliye davası açmak file an eviction action v.
tahliye etmek evict v.
tahliye etmek (evden vb) evict v.
tahliye etmek abandon v.
tahliye etmek dispossess v.
(evden) tahliye edilmek be evicted v.
(evden) tahliye edilmekle tehdit edilmek be threatened with eviction v.
tahliye edilebilir releasable adj.
kefalet ile tahliye olamayan non-bailable adj.
kefaletle tahliye olamayan unbailable adj.
kişisel kefalet yoluyla tahliye edilebilir olan mainpernable adj.
hak ederek tahliye release ipso jure (iure) expr.
Politics
mülteci tahliye merkezi refugee evacuation centre n.
tahliye etme epuration n.
tahliye etmek vacate v.
Industry
tepkime sonucunda oluşarak duman tahliye kanalından geçen karışım flue gas n.
Insurance
noksan tahliye short delivery n.
tahliye sırasında hasar loss during discharge n.
Technical
sıvının tahliye edildiği musluk nose n.
bir besleme ve iki tahliye deliği olan valf twin valve n.
acil tahliye kanalı emergency discharge channel n.
ana tahliye kanalı main discharge canal n.
atık su tahliye bağlantıları waste water discharge connections n.
atık su tahliye hattı force main n.
boşaltma/drenaj/tahliye sistemi draining system n.
biriktirici tahliye accumulation outlet n.
çamur ve yabancı maddeleri tahliye deliği washout opening n.
düşük basınçta tahliye low-pressure discharge n.
duyulabilir acil tahliye sinyali audible emergency evacuation signal n.
duman tahliye smoke removal n.
duman tahliye kanalı smoke flue n.
emniyet tahliye vanası emergency relief valve n.
gemiden yükün tahliye edilmesi discharge n.
hava tahliye vanası venting device n.
hava tahliye vidası bleeder valve n.
hava tahliye valfi flushing valve n.
hava tahliye borusu air escape pipe n.
hava tahliye vidası bleeder screw n.
hidrojen tahliye vanası hydrogen extraction valve n.
hızlı tahliye edilen kumanda kabini quick-draining cockpit n.
hava tahliye valfi ventilation valve n.
hava tahliye pimi air vent pin n.
hava tahliye musluğu air cock n.
hava tahliye valfi air extraction valve n.
hava tahliye cihazı air discharge device n.
hava tahliye hortumu bleeder hose n.
hava tahliye supabı air relief valve n.
ısı tahliye supabı thermal relief valve n.
kaldırma yağı tahliye vanası lift oil relief valve n.
karter tahliye valfi crankcase relief valve n.
kızdırıcı hava tahliye valfi superheater vent valve n.
kendi kendine tahliye self discharging n.
kazan hava tahliye valfi boiler vent valve n.
kızdırıcı hava tahliye valfi superheater air valve n.
kazan hava tahliye valfi boiler air valve n.
malzeme tahmil tahliye teçhizatı materials handling equipment n.
otomatik hava tahliye cihazı automatic air vent n.
sızdırmalı tahliye absorptive outlet n.
sesli tahliye sistemi voice evacuation system n.
sekonder tahliye kanalı secondary discharge canal n.
su tahliye kapasitesi water discharge capacity n.
şaft sızdırmazlık buharı tahliye vanası shaft-seal steam relief valve n.
şarj havası tahliye valfi wastegate charge air n.
su tahliye cihazı plumbing fixture n.
tahliye borusu escape pipe n.
tahliye borusu vent pipe n.
tahliye kanalı draining channel n.
tahliye boğazı draining collar n.
tahliye boşaltma evacuation n.
tahliye etme drain n.
tahliye nipeli draining nipple n.
tahliye kanalı outfall channel n.
tahliye deliği bleed port n.
tahliye pompası bilge pump n.
tahliye kanalı waste channel n.
tahliye ventili drain valve n.
tahliye borusu bleed pipe n.
tahliye hortumu drain hose n.
tahliye muhafazası draining housing n.
tahliye valfi discharge valve n.
tahliye borusu draining pipe n.
tahliye borusu bleeder pipe n.
tahliye etme evacuation n.
tahliye hortumu draining hose n.
tahliye valfi drain valve n.
tahliye çanağı draining bowl n.
tahliye musluğu drain cock n.
tahliye valfi draining valve n.
tahliye tertibatı steam trap n.
tahliye kasası draining frame n.
tahliye vanası release valve n.
tahliye vanası bleed valve n.
tahliye kanalı escape channel n.
tahliye (boşaltma) borusu bleed pipe n.
tahliye vidası relief screw n.
tahliye odası outlet chamber n.
tahliye kanalı wasteway channel n.
tahliye valfi relief valve n.
tahliye vanası discharge valve n.
tahliye borusu discharge pipe n.
tahliye supabı relief valve n.
tahliye pistonu relief piston n.
tahliye yapısı wasteway structure n.
tahliye kuyusu bleeder well n.
tahliye borusu drain tube n.
tahliye bölümü outlet case n.
tahliye vidası drain screw n.
tahliye supapı wastegate valve n.
tahliye mekanizması relief mechanism n.
tahliye vanası delivery valve n.
tahliye kuyusu relief well n.
tahliye çıkışı bleeder outlet n.
tahliye etme unloading n.
tahliye supabı bleeder valve n.
tahliye ventili itme çubuğu drain-valve rod n.
tahliye vanası relief valve n.
tahliye valfi bleeder valve n.
tahliye tapası drain plug n.
tahliye cihazı drain apparatus n.
tahliye tertibatı bilyesi drain-valve ball n.
tahliye rayı draining rail n.
tahliye klapesi oil pressure valve n.
tahliye vanası bleeder valve n.
tahliye valfı eduction valve n.
tahliye vanası drain valve n.
yağ tahliye pompası oil scavenging pipe n.
yağ tahliye hızı oil discharge rate n.
yağ tahliye pompası oil bilge pump n.
yağ tahliye pompası oil drain pump n.
yağ tahliye izleme ve kontrol sistemi oil discharge monitoring and control system n.
yağ tankeri tahliye musluğu boot n.
tahliye borusu offlet n.
tahliye kanalı offlet n.
tahliye aracı discharger n.
atık suyun tahliye edildiği ve tıpa ile kapatılabilen delik plughole n.
su oluğunun sonunda yer alıp suyu dışarı tahliye eden parça shoe n.
tahliye çubuğu yerleştirilmiş tahliye borusu straw drain n.
tahliye etmek unlade v.
tahliye etmek unload v.
tahliye etmek drain v.
yüzeyde biriken sıvıyı tahliye etmek wreck v.
tahliye etmek run off v.
oluklarla tahliye edilmiş trenched adj.
Construction
ana tahliye borusu drain trunk n.
atık tahliye ağzı waste outlet n.
tahliye kanalı drainage canal n.
tahliye kanalı interceptor sewer n.
(arazinin suyunu) kanalla tahliye etmek dyke v.
Automotive
ayarlı rölanti dışı hava tahliye memesi adjustable off-idle air bleed n.
basınç tahliye valfi blow-off valve n.
basınç tahliye valfi pressure relief valve n.
bagaj kapağı su tahliye kanalı tailgate drain channel n.
basınç tahliye valfi pressure relief valve n.
buharlaşma emisyon tahliye kontrol diyafram valfi evaporative emission purge control diaphragm valve n.
buharlaşma emisyon tahliye kontrol selenoid valfi evaporative emission purge control solenoid valve n.
egzoz tahliye düzeni exhaust extraction system n.
elektronik kontrollü basınç tahliye kapağı electronically controlled wastegate n.
evap kabı tahliye valfı evap canister purge valve n.
evap tahliye deliği evap purge orifice n.
felaketlere müdahale ve tahliye disaster response and evacuation n.
fren hava tahliye cıvatası brake bleeder n.
güvenlik tahliye valfı safety relief valve n.
hava tahliye hortumları bleeder tubes n.
hava tahliye rakoru bleeder screw n.
iç tahliye ünitesi internal extractor n.
ideal tahliye perfect scavenging n.
ikincil hava püskürtme düzeni tahliye susturucusu secondary air dump silencer n.
karbüratör rölanti memesi hava tahliye kanalı carburettor idle air bleed channel n.
lastik ana su tahliye kanalları thread grooves n.
lastik yanal su tahliye kanalları feeder channels n.
manyetik tahliye tapası magnetic drain plug n.
nitro tahliye düzeni nitro purge system n.
rölanti hava tahliye deliği idle air bleed n.
soğutma sıvısı tahliye ve geri dönüşüm düzeni coolant recovery system n.
solenoyit tahliye valfı solenoid vent valve n.
tahliye kapağı wastegate n.
tahliye testi purge test n.
termik tahliye valfı thermal vent valve n.
termostatik tahliye valfı temperature relief valve n.
tahliye kapağı kumandası waste gate actuator n.
tahliye supabı overflow valve n.
tahliye cihazları ve valfleri venting devices and valves n.
tahliye kapağı waste gate n.
tahliye musluğu drain valve n.
tahliye edilmeden önce üretilen yanma ürünlerin ısısından yararlanmaya olanak tanıyan sistem recovery heat system n.
tahliye hortumu purge hose n.
vakum tahliye borusu vacuum vent pipe n.
vakumlu sabit seviye kabı tahliye valfı vacuum bowl vent valve n.
vakum tahliye valfi vacuum vent valve n.
yağ tahliye tapası oil drain plug n.
yağ basıncı tahliye valfi oil pressure relief valve n.
yağ basıncı tahliye supabı oil pressure relief valve n.
tahliye etmek purge v.
tahliye etmek pump down v.