scenic - Turc Anglais Dictionnaire

scenic

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "scenic" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 12 résultat(s)

Anglais Turc
General
scenic adj. manzara
Japan is famous for its scenic landscapes.
Japonya, doğal manzaraları ile ünlüdür.

More Sentences
scenic adj. doğal
They admired the scenic view from the hill.
Onlar tepeden doğal görünüme hayran oldu.

More Sentences
scenic n. doğa filmi
scenic n. tekrar içermeyen kesintisiz tek sahneyi tasvir eden duvar kağıdı
scenic adj. manzaralı
scenic adj. güzel manzaraları olan
scenic adj. görünüş itibarıyla cazibeli olan
scenic adj. pitoresk
scenic adj. sahne
Music
scenic adj. sahneye ait
Photography
scenic n. figürden ziyade manzara öğeleri içeren fotoğraf
scenic n. manzara fotoğrafı

Sens de "scenic" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 14 résultat(s)

Anglais Turc
General
scenic beauty n. doğal güzellik
Japan is famous for her scenic beauty.
Japonya doğal güzellikleriyle ünlüdür.

More Sentences
scenic area n. görmeye değer manzara
scenic country road n. manzaralı kır yolu
scenic route n. (turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol
scenic byway n. (turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol
scenic drive n. (turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol
take the scenic route v. manzaralı yoldan gitmek
Idioms
take the scenic route v. doğal ve uzun yoldan gitmek
take the scenic route v. manzaralı yoldan gitmek
Railway
scenic railway n. parklarda ve hayvanat bahçelerinde eğlence amacı ile kullanılan minyatür tren yolu
scenic railway n. lunaparkta hız treni
Literature
scene/scenic presentation n. manzara sunumu
Environment
scenic reserve [new zealand] n. halkın eğlenip dinlenmesi için ayrılmış doğal güzellik alanı
Art
scenic artist n. manzara içeren alanlarda uzmanlaşan sanatçı