Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kısalmak | become shorter v. | ||
In winter, the days become shorter and it gets darker earlier. Kış aylarında günler kısalır ve hava daha erken kararır. More Sentences |
||||
General | kısalmak | get shorter v. | ||
As winter approaches, the days get shorter and shorter. Kış yaklaştıkça, günler kısalır ve kısalır. More Sentences |
||||
General | kısalmak | shorten v. | ||
The days are gradually shortening. Günler giderek kısalıyor. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | kısalmak | shorten v. | ||
The days are gradually shortening. Günler yavaş yavaş kısalıyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | kısalmak | run up v. | ||
General | kısalmak | shrink v. | ||
General | kısalmak | diminish v. | ||
General | kısalmak | contract v. | ||
General | kısalmak | cutback v. | ||
General | kısalmak | shortcut v. | ||
Technical | ||||
Technical | kısalmak | contract v. | ||
Aeronautic | ||||
Aeronautic | kısalmak | contract to v. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kısalmak (günler) | draw in v. | ||
The days are drawing in. Günler kısalıyor. More Sentences |
||||
General | daralıp kısalmak | shrink v. | ||
General | kısalmak (gün) | draw in v. | ||
General | ne uzayıp ne kısalmak | sit v. | ||
General | ne uzayıp ne kısalmak | stagnate v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | mevsimsel olarak kısalmak | draw in v. | ||
Phrasals | (giysi) kısalmak | pull on v. | ||
Phrasals | (günler) kısalmak | close in v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | iyi halden cezası azaltılmak/kısalmak | have time off for good behavior v. | ||
Idioms | iyi halden cezası azaltılmak/kısalmak | get time off for good behavior v. | ||
Idioms | iyi halden cezası azaltılmak/kısalmak | have time off for good behaviour v. | ||
Technical | ||||
Technical | iç içe geçerek kısalmak | telescope v. | ||
Medical | ||||
Medical | (rahim ağzı) kısalmak | efface v. |