koyulaştırmak

Sens de "koyulaştırmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 29 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	koyulaştırmak	thicken v.
Tom added wheat to thicken the soup. Tom çorbayı koyulaştırmak için buğday ekledi. More Sentences
Technical
2	Technical	koyulaştırmak	thicken v.
Tom added wheat to thicken the soup. Tom çorbayı koyulaştırmak için bulgur ekledi. More Sentences
3	Technical	koyulaştırmak	darken v.
You should darken the colours a little. Renkleri biraz koyulaştırmalısın. More Sentences
General
4	General	koyulaştırmak	stiffen v.
5	General	koyulaştırmak	coagulate v.
6	General	koyulaştırmak	intensify v.
7	General	koyulaştırmak	enrich v.
8	General	koyulaştırmak	set v.
9	General	koyulaştırmak	concentrate v.
10	General	koyulaştırmak	condense v.
11	General	koyulaştırmak	deepen v.
12	General	koyulaştırmak	denigrate v.
13	General	koyulaştırmak	depthen v.
14	General	koyulaştırmak	overshade v.
15	General	koyulaştırmak	overshadow v.
16	General	koyulaştırmak	condense v.
17	General	koyulaştırmak	starken v.
18	General	koyulaştırmak	stiff v.
Phrasals
19	Phrasals	koyulaştırmak	thicken something up v.
20	Phrasals	koyulaştırmak	thicken up v.
Technical
21	Technical	koyulaştırmak	deepen v.
22	Technical	koyulaştırmak	concentrate v.
Dyeing
23	Dyeing	koyulaştırmak	overtone v.
Gastronomy
24	Gastronomy	koyulaştırmak	bind v.
Chemistry
25	Chemistry	koyulaştırmak	condense v.
Biology
26	Biology	koyulaştırmak	melanize v.
27	Biology	koyulaştırmak	melanise v.
Literature
28	Literature	koyulaştırmak	embrown v.
Archaic
29	Archaic	koyulaştırmak	endark v.

Sens de "koyulaştırmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 14 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	koyulaştırmak (kıvamını)	stiffen v.
2	General	koyulaştırmak (rengi)	deepen v.
3	General	koyulaştırmak (kimyasal maddeyle)	stain v.
4	General	rengini koyulaştırmak	infuscate v.
5	General	boyama (kimyasal maddeyle) koyulaştırmak	stain v.
6	General	kaynatarak koyulaştırmak	concentrate by boiling v.
7	General	aşı boyası ile koyulaştırmak	umber v.
8	General	(saç tutamı) koyulaştırmak	lowlight v.
Phrasals
9	Phrasals	kaynatarak koyulaştırmak	boil down v.
10	Phrasals	kaynatarak koyulaştırmak	boil something down v.
11	Phrasals	(bir şeyi) katılaştırmak/koyulaştırmak	firm something up v.
Technical
12	Technical	buharlaştırarak koyulaştırmak	inspissate v.
Entomology
13	Entomology	(böceğin kütikülası) sertleştirip koyulaştırmak	sclerotize v.
14	Entomology	(böceğin kütikülası) sertleştirip koyulaştırmak	sclerotise v.