ithal - Turc Anglais Dictionnaire

ithal

Sens de "ithal" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ithal imported adj.
Research is being carried out on imported stem cells that have been traded.
Ticareti yapılan ithal kök hücreler üzerinde araştırmalar yürütülmektedir.

More Sentences
General
ithal importing n.
ithal import n.
Trade/Economic
ithal import n.
ithal importation n.

Sens de "ithal" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 170 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ithal etmek import v.
The legislation of the country of import must always be respected.
İthal edilen ülkenin mevzuatına her zaman saygı gösterilmelidir.

More Sentences
General
ithal edilme importation n.
The importation of rare wild animals to this country is strictly prohibited.
Nadir bulunan vahşi hayvanların bu ülkeye ithal edilmesi kesinlikle yasaktır.

More Sentences
ithal edilmek be imported v.
Many products in Turkey are imported from Poland.
Türkiye'deki birçok ürün Polonya'dan ithal ediliyor.

More Sentences
ithal etmek import v.
And if they wish they can also import rice for their own use.
Ve eğer isterlerse kendi kullanımları için pirinç de ithal edebilirler.

More Sentences
Phrasals
(bir ülkeye bir şey) ithal etmek import (something) into (some place) v.
We already import into the European Union 35 million tonnes of soya every year.
Halihazırda Avrupa Birliği'ne her yıl 35 milyon ton soya ithal ediyoruz.

More Sentences
(bir yerden bir şey) ithal etmek import (something) from (some place) v.
This is the best way to steer clear of any trade wars and economic instability imported from outside Europe.
Avrupa dışından ithal edilen ticaret savaşlarından ve ekonomik istikrarsızlıktan uzak durmanın en iyi yolu budur.

More Sentences
Trade/Economic
ithal ürünler imported products n.
Clearly, labelling and rules must be the same for imported products too.
Etiketleme ve kuralların ithal ürünler için de aynı olması gerektiği açıktır.

More Sentences
ithal etme importing n.
Some are suggesting importing a trained elite into the Union area.
Bazıları Birlik alanına eğitimli bir elitin ithal edilmesini önermektedir.

More Sentences
ithal malları imports n.
Furthermore, priority should also be given to the eliminiation of the supplementary tax for certain imports.
Ayrıca, bazı ithal mallar için ek verginin kaldırılmasına öncelik verilmelidir.

More Sentences
ithal mallar imported goods n.
They sell imported goods at the shop.
Dükkanda ithal mallar satıyorlar.

More Sentences
ithal etmek import v.
Odd, if we realise that the European Union actually imports meat from vaccinated cattle from Argentina.
Eğer Avrupa Birliği'nin Arjantin'den aşılanmış sığır eti ithal ettiğini fark edersek.

More Sentences
ithal edilmiş imported adj.
Tom drives an imported car.
Tom ithal edilmiş bir arabayı kullanıyor.

More Sentences
Technical
ithal etmek import v.
We may well end up needing to import many of these biofuels.
Bu biyoyakıtların çoğunu ithal etmek zorunda kalabiliriz.

More Sentences
Automotive
ithal etmek import v.
Too many countries need to import low-cost medicines.
Çok sayıda ülke düşük maliyetli ilaç ithal etmek zorunda.

More Sentences
General
ithal malı uygunluk belgesi conformity certificate for imported goods n.
ithal izni import license n.
ithal malı belgelendirilmesi certification of imported goods n.
ithal izni import permit n.
ithal veya ihracı yasaklanmış contraband n.
ithal ruhsatı import licence n.
ithal harcı import duty n.
ithal malı import n.
ithal etmeme nonimportation n.
ithal edilen importee n.
ithal mal imported product n.
yeniden ithal reimportation n.
ithal içki imported drink n.
aslen nankin'den avrupa'ya ithal edilen mavi ve beyaz desenli çin porseleni nanking ware n.
ithal ürün importation n.
ithal edilen şey importation n.
ithal ürün ingate n.
eskiden isveç'ten ingiltere'ye ithal edilen kaliteli bir demir osmund n.
eskiden isveç'ten ingiltere'ye ithal edilen kaliteli bir demir osmond n.
ithal etmek bring into v.
ithal etmeye yarayan import adj.
ithal etmek için olan import adj.
ithal eden import adj.
ithal ürüne ait import adj.
ithal ürün için import adj.
Phrasals
ithal etmek bring in v.
(bir yere bir şey) ithal etmek import (something) into (some place) v.
(bir şeyden) bir şey alıp (bir yere) ithal etmek/getirmek import something (from something) (into something) v.
(bir şeyi bir yerden bir yere) ithal etmek import (something) from (some place) into (some place) v.
Colloquial
Japonya'dan ithal edilen hızlı ve hafif bir motosiklet rice-rocket n.
Idioms
çin'den tedarik/ithal etmek feed the dragon v.
Trade/Economic
(eskiden) ithal ve ihraç edilen şarap fıçısı başına uygulanan bir vergi tonnage n.
(eskiden) ithal ve ihraç edilen şarap fıçısı başına uygulanan bir vergi tunnage n.
ithal engeli import barrier n.
altın ithal noktası gold import point n.
altın ihraç ve ithal noktaları gold points n.
antrepolanmış ithal malları bonded imports n.
ad valorem ithal vergisi ad valorem import duty n.
aracısız ithal direct importation n.
bir ülkenin ihraç ve ithal ettiği malların değerinin eşit olması balanced trade n.
denizyoluyla ithal edilen mallar washing of goods overboard n.
deniz yoluyla ithal edilmiş mal vergisi a.f.r.m.m n.
dışarıya mal ve hizmet ihracı ile dışarıdan ithal edilen toplam mal ve hizmetler arasındaki denge balance on current account n.
düşük fiyatlı ithal maddeleri low-priced imports n.
doğrudan doğruya ithal direct importation n.
ek ithal vergisi import surcharge n.
eskiden şehir sınırına girişte özellikle yiyecek maddeleri üzerinden alınan ithal vergisi octroi n.
geçici ithal rejimi temporary import regime n.
geçici ithal temporary admission n.
fiili ithal actual import n.
gümrüklenmemiş antrepolara konan ithal malları bonded imports n.
harcamaların yerli ve ithal malları arasındaki bölüşümünü etkileyen politikalar expenditure switching policies n.
hangi malların ithal ve ihraç edildiği composition of trade n.
ithal kısıtlamalar import restrictions n.
ithal edilen mallardan alınan vergi customs duty n.
ithal malı getiren gemi import ship n.
ithal rejimi import regime n.
ithal vergisi impost n.
ithal sürşarjı import surcharge n.
ithal vergisi import duty n.
ihracatta ithal girdilerin payı import content of exports n.
ithal edilen her bir madde için tek bir gümrük vergisi oranı single-column tariff n.
ithal mal imported article n.
ithal maddesi import n.
ithal yasakları import prohibitions n.
ithal permisi import permit n.
ithal ikameci sanayileşme import-substitution industrialization n.
ithal listesi import list n.
ithal konşimentosu inward bill of lading n.
ithal kotaları import quotas n.
ithal ikameci sanayileşme import substitution industrialisation n.
ithal ikamesi import substitution n.
ithal izin belgesi import permit n.
ithal malı import article n.
ithal eden ülke importing country n.
ithal sınırlamaları import restrictions n.
ithal resmi entrance tax n.
ithal kotası import quota n.
ithal edilmiş enflasyon imported inflation n.
ithal lisansı import licence n.
ithal ikameci endüstriyelleşme import substitution industrialisation n.
ithal vesaiki karşılığı avans advance on import documents n.
ithal ikameci sanayileşme import substituting industrialization n.
işlem görmek için ithal ya da ihraç edilen malların ticareti improvement trade n.
ithal vergisi import duty n.
ithal etme importation n.
ithal malların miktar olarak belirli sınırlamalara tabi tutulması contingent method n.
ithal ürünler imported goods n.
ithal kredisi import credit n.
ithal malları kısıtlama embargo on imports n.
ithal veya ihracı kanunen yasaklanmış olan mallar contraband n.
ithal edilen ürünlerin fiyatına göre uygulanan vergi tarifesi sliding scale tariff n.
ithal yasağı prohibition of import n.
ithal ürün imported product n.
ithal yasağı import prohibition n.
ithal edilen malın değerinin belli bir yüzdesi biçiminde alınan gümrük vergisi ad valorem tariff n.
ithal izni import license n.
ithal ikamesi teşvik belgesi incentive certificate for import substitution n.
ithal malları merchandise imports n.
ithal izin belgesi import license n.
ithal noktası import point n.
ithal lisansları import licenses n.
ithal lisansı import license n.
ithal ikamesi import substitution n.
ithal manifestosu inward manifest n.
ithal izni işlemleri import permit procedures n.
ithal ikamesi mallar import substitutes n.
ithal resmi import duty n.
ithal izni import licence n.
malın ithal edildiği liman port of importation n.
otonom ithal malları autonomous imports n.
takas ithal hakkı compensation import permit n.
ülkenin dışarıya ihraç ettiği mal ve hizmetler toplamı ile dışarıdan ithal ettiği mal ve hizmetlerin değeri arasındaki fark balance on goods and services n.
yeniden ithal reimportation n.
yurt dışından ithal edilen enflasyon imported inflation n.
ithal malların düşük fiyata satılmasını caydıran, iç ticareti korumaya yönelik bir yöntem antidumping n.
antrepoda tutulan ithal mal bond n.
(ingiltere'den lüksemburg'a ithal edilen) hafif sahte demir para lushburg n.
(ingiltere'den lüksemburg'a ithal edilen) hafif sahte demir para lussheburgh n.
ithal mal ihracatçısına vergi geri ödemesi yapılmasına imkan tanıyan bir gümrük belgesi debenture n.
ihraç edildiği ülkede eşdeğer modeli bulunmayan ithal araç gray import n.
ihraç edildiği ülkede eşdeğer modeli bulunmayan ithal araç grey import n.
içe dönük (ithal-ikameci) sanayileşme modeli inward-oriented industrialization model n.
vergiden muaf şekilde ithal edilen ve yalnızca gümrüksüz satış mağazalarında satılabilen ticari mallar duty-free goods n.
ithal edilen malların yeniden ihraç edilmeden önce tutulduğu gümrük vergisinden muaf liman bölgesi free zone n.
tekrar ithal etmek reimport v.
yeniden ithal etmek reimportation v.
yeniden ithal etmek reimport v.
ithal etmeyen nonimporting adj.
ithal etmeyen non-importing adj.
ithal edilebilir importable adj.
ithal eden importing adj.
ithal malların düşük fiyata satılmasını caydıran antidumping adj.
Law
ithal vergisi import duty n.
ithal permi sistemi import permit system n.
ithal ve ihraç edilmesi yasak olan (mal) contraband adj.
yasadışı olarak ithal edilen (mal) contraband adj.
Politics
petrol ithal eden ülkeler oil-importing countries n.
Technical
ithal fiyatları import prices n.
ithal etme import v.
ithal edilmiş yapılmış imported adj.
Textile
farklı ırk koyunlardan elde edilip güney amerika'dan ithal edilen bir yün mestizo wool n.
(ortaçağ'da) kıbrıs'tan ithal edilmiş kaliteli kumaş cypress n.
Dyeing
çin'den ithal edilen yeşil renkli vejetaryen bir boya lokao n.
Automotive
ithal araç import nameplate n.
ithal mal import n.
ithal vergisi import duty n.
japonya'dan ithal edilen hızlı ve hafif bir motosiklet rice rocket n.
Transportation
ithal veya ihraç edilen yük kapasitesine bağlı olarak gemilerin (eskiden) krallığa ödediği vergi tonnage and poundage n.
Food Engineering
ithal et imported meat n.
Gastronomy
ispanya'nın malaga kentinden ithal edilen üzüm malaga n.
Breeding
soyu 17. yüzyıl sonunda ithal edilen arap aygırlarıyla karışmamış saf bir ingiliz yarış atı ırkı thoroughbred n.
History
ingiltere'ye ithal edilen şaraptan kralın uşağına ödenen eski bir vergi butlerage n.
yabancı tüccarlarca ithal edilen her ton başına iki şilin vergi prisage n.
Environment
ithal kömür import coal n.
Geography
malina'dan ithal edilen manila adj.