Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | hukuka aykırılık | illegality n. | ||
Will the Commission see to it that this illegality is remedied in the near future? Komisyon yakın gelecekte bu hukuka aykırılığın giderilmesini sağlayacak mı? More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | hukuka aykırılık | illegality n. | ||
Will the Commission see to it that this illegality is remedied in the near future? Komisyon yakın gelecekte bu hukuka aykırılığın giderilmesini sağlayacak mı? More Sentences |
||||
Law | hukuka aykırılık | unlawfulness n. | ||
She also hopes that this request will bring about a debate concerning the unlawfulness of nuclear weapons. Ayrıca bu talebin nükleer silahların hukuka aykırılığı konusunda bir tartışma başlatacağını umuyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | hukuka aykırılık | contradiction to law n. | ||
General | hukuka aykırılık | opposition to law n. | ||
Law | ||||
Law | hukuka aykırılık | contrariety to law n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Law | ||
Law | hukuka aykırılık oluşturmayan | justifiable adj. |