Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | hard luck n. | şanssızlık | ||
Now we could say very coldly, 'Well, hard luck!' Şimdi çok duygusuz bir şekilde, "Eh, şanssızlık!" diyebiliriz. More Sentences |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | hard luck [uk] expr. | ne şanssızlık |
Colloquial | hard luck [uk] expr. | ne talihsizlik |
Colloquial | hard luck [uk] expr. | kötü şans |
Idioms | ||
Idioms | hard-luck story n. | insanların sempatisini kazanmak ya da yardımı almak için kişinin başından geçen bir hikayeyi anlatması |
Idioms | a hard-luck story n. | insanların sempatisini kazanmak ya da yardımını almak için anlatılan kendini acındıran talihsizlik hikayesi |
Idioms | a hard-luck story n. | birinin kötü talihini anlatan hikaye |
Idioms | a hard-luck story n. | bahtsızlık/şanssızlık hikayesi |
Idioms | a hard-luck story n. | kendini acındırma hikayesi |