kötü şans - Turc Anglais Dictionnaire

kötü şans

Sens de "kötü şans" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 19 résultat(s)

Turc Anglais
General
kötü şans bad luck n.
Some superstitious people in America believe that if a black cat crosses your path, you'll have bad luck.
Amerika'daki bazı batıl inançlı insanlar, yolunuza kara bir kedi çıkarsa kötü şans getireceğine inanır.

More Sentences
Idioms
kötü şans rotten luck n.
What rotten luck!
Ne kötü şans!

More Sentences
General
kötü şans ambes-as [obsolete] n.
kötü şans ambs-ace n.
kötü şans amesace n.
kötü şans ames-ace n.
kötü şans hard lines [uk] n.
kötü şans misfall n.
kötü şans misluck [scotland] n.
kötü şans clap [obsolete] n.
kötü şans deuce [obsolete] n.
Colloquial
kötü şans worse luck n.
kötü şans bad break n.
kötü şans hard luck [uk] expr.
kötü şans hard lines [uk] expr.
Idioms
kötü şans hard cheese n.
kötü şans bad iron n.
Archaic
kötü şans deuce-ace n.
kötü şans disadventure n.

Sens de "kötü şans" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 21 résultat(s)

Turc Anglais
General
kötü şans getirmek bring bad luck v.
Black cats bring bad luck.
Kara kediler kötü şans getirir.

More Sentences
takana iyi şans, diğer insanlara kötü şans getirdiğine inanılan bir tılsım gris-gris n.
iyi veya kötü şans getirmek happen v.
kötü şans getirmek mozzle v.
kötü şans getiren jinxed adj.
kötü şans getiren hoodoo adj.
kötü şans ile bağlantılı hoodoo adj.
Colloquial
(şans) kötü rough [australia] adj.
Idioms
kötü şans/kader bad break n.
kötü şans getiren kimse a jonah n.
kötü şans getiren bir hareket three on a match n.
kötü şans getiren bir davranış/eylem three on a match n.
(birine) kötü şans getirmek put the jinx on (something or someone) v.
-e kötü şans getirmek put the mockers on [uk] v.
-e kötü şans getirmek put the mocks on [australia] v.
hayırlı bir şeye vesile olan kötü şans/şanssızlık blessing in disguise expr.
hayırlı bir şeye vesile olan kötü şans/şanssızlık a blessing in disguise expr.
Speaking
ne kötü şans! what ill luck! expr.
Archaic
(kötü şans) getirmek drive v.
Slang
etrafına kötü şans/zarar getiren kimse typhoid mary n.
(biri) kötü şans getirecek bir şey yapmış olmalı (one) must have killed a chinaman [dated] expr.