disappointed - Turc Anglais Dictionnaire

disappointed

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "disappointed" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 10 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
disappointed adj. hayal kırıklığına uğramış
Tom said that Mary seemed disappointed.
Tom Mary'nin hayal kırıklığına uğramış gibi göründüğünü söyledi.

More Sentences
General
disappointed adj. düş kırıklığına uğramış
We're disappointed.
Düş kırıklığına uğradık.

More Sentences
disappointed adj. hayal kırıklığına uğramış
I hope you're not disappointed.
Umarım hayal kırıklığına uğramamışsınızdır.

More Sentences
disappointed adj. hüsrana uğramış
disappointed adj. hayal kırıklığı uğramış
disappointed adj. ümidi kırılmış
disappointed adj. kırgın
disappointed adj. bozuk
disappointed adj. sukutu hayale uğramış
disappointed adj. üzgün

Sens de "disappointed" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 35 résultat(s)

Anglais Turc
General
be disappointed v. düş kırıklığına uğramak
My mother was disappointed by my failure.
Annem başarısızlığımdan dolayı düş kırıklığına uğradı.

More Sentences
be disappointed v. hayal kırıklığına uğramak
How can you be disappointed?
Nasıl hayal kırıklığına uğrayabilirsin?

More Sentences
make disappointed v. hayal kırıklığı yaratmak
The replies made disappointing reading.
Cevaplar hayal kırıklığı yarattı.

More Sentences
be disappointed v. hüsrana uğramak
be disappointed in someone v. biri tarafından hayal kırıklığına uğratılmak
leave someone disappointed v. hayal kırıklığı yaratmak
get disappointed v. hayal kırıklığına uğramak
feel disappointed v. hayal kırıklığı hissetmek
be disappointed v. sükutu hayale uğramak
be disappointed at someone or something v. biri/bir şey karşısında hayal kırıklığına uğramak
be disappointed at someone or something v. birine/bir şeye kırılmak
be disappointed at someone or something v. biri/bir şey karşısında hüsrana uğramak
be disappointed at someone or something v. birine/bir şeye bozulmak
be disappointed in someone or something v. biri/bir şey karşısında hayal kırıklığına uğramak
be disappointed in someone or something v. birine/bir şeye kırılmak
be disappointed in someone or something v. biri/bir şey karşısında hüsrana uğramak
be disappointed in someone or something v. birine/bir şeye bozulmak
bitterly disappointed adj. feci şekilde hayal kırıklığına uğramış
disappointed [obsolete] adj. yeterince hazırlanmamış
disappointed [obsolete] adj. hazırlıksız
disappointed [obsolete] adj. donatılmamış
Phrasals
disappointed at adj. hayal kırıklığına uğramış
disappointed in adj. hayal kırıklığına uğramış
Proverb
blessed is he who expects nothing for he shall never be disappointed bir şey beklemeyen (çok şey umut etmeyen) hayal kırıklığına uğramaz
blessed is he who expects nothing, for he shall never be disappointed beklentisi olmayanın hayal kırıklığı olmaz
Colloquial
disappointed at (someone or something) adj. (biri/bir şey) karşısında hayal kırıklığına uğramış
disappointed at (someone or something) adj. (birine/bir şeye) kırılmış
disappointed at (someone or something) adj. (biri/bir şey) karşısında hüsrana uğramış
disappointed at (someone or something) adj. (birine/bir şeye) bozulmuş
disappointed in (someone or something) adj. (biri/bir şey) karşısında hayal kırıklığına uğramış
disappointed in (someone or something) adj. (birine/bir şeye) kırılmış
disappointed in (someone or something) adj. (biri/bir şey) karşısında hüsrana uğramış
disappointed in (someone or something) adj. (birine/bir şeye) bozulmuş
Speaking
I am disappointed in him expr. beklediğim gibi çıkmadı
I'm disappointed expr. hayal kırıklığına uğradım