disappear - Turc Anglais Dictionnaire

disappear

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "disappear" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 21 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
disappear v. ortadan kaybolmak
He disappeared for five hours because he was being interrogated by the FBI.
Beş saat boyunca ortadan kayboldu çünkü FBI tarafından sorgulanıyordu.

More Sentences
disappear v. yok olmak
In a free, unprotected market, they are doomed to disappear.
Serbest, korumasız bir pazarda yok olmaya mahkumdurlar.

More Sentences
General
disappear v. ortadan kalkmak
It has been calculated that 20% of distributors may disappear with associated job losses.
Distribütörlerin %20'sinin ilgili iş kayıplarıyla birlikte ortadan kalkabileceği hesaplanmıştır.

More Sentences
disappear v. ortalıktan kaybolmak
Tom suddenly disappeared.
Tom birden ortalıktan kayboldu.

More Sentences
disappear v. kayıplara karışmak
Tom disappeared into thin air.
Tom kayıplara karıştı.

More Sentences
disappear v. kaybolmak
My card has disappeared.
Kartım kayboldu.

More Sentences
disappear v. aniden kaybolmak
He disappeared suddenly under very mysterious circumstances.
O, çok gizemli şartlar altında aniden kayboldu.

More Sentences
disappear v. ortadan kaldırmak
We know we shall not be able to make all the difficulties simply disappear by waving a magic wand.
Sihirli bir değnek sallayarak tüm zorlukları ortadan kaldıramayacağımızı biliyoruz.

More Sentences
Common Usage
disappear v. gözden kaybolmak
General
disappear n. kaybolma
disappear v. unutulup gitmek
disappear v. görünmez olmak
disappear v. uçmak
disappear v. yitmek
disappear v. gözden kaybolmak
disappear v. çıkıp gitmek
disappear v. kaybetmek
disappear v. görünmez kılmak
disappear v. kademeli olarak soluklaşmak
disappear v. yoğunluğu kademeli azalmak
Politics
disappear v. (siyasi rakibi) yasadışı şekilde ortadan kaldırmak

Sens de "disappear" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 52 résultat(s)

Anglais Turc
Phrasals
disappear from (something) v. gözden kaybolmak
Jack disappeared from view in the crowd.
Jack kalabalığın içinde gözden kayboldu.

More Sentences
disappear from (something) v. (bir şeyden/yerden) kaybolmak
Would the textile industry disappear from Western Europe?
Tekstil endüstrisi Batı Avrupa'dan kaybolacak mı?

More Sentences
disappear from (something) v. (bir şeyden/yerden) yok olmak
The sheepmeat sector today needs to be stabilised and supported, otherwise it will disappear from many regions.
Koyun eti sektörü bugün istikrarlı hale getirilmeli ve desteklenmelidir aksi takdirde birçok bölgeden yok olacaktır.

More Sentences
General
disappear in a puff of smoke v. sırra kadem basmak
seem to disappear v. görünmez olmak
disappear into thin air v. sırra kadem basmak
disappear from sight v. gözden kaybolmak
disappear into the tunnel v. tünele girmek
disappear without a trace v. hiçbir iz bırakmadan kaybolmak
disappear without a trace v. izini kaybettirmek
(one's pain) to disappear v. ağrısı dinmek
disappear suddenly v. bir anda gözden kaybolmak
Phrasals
disappear from v. -den kaybolmak
disappear from v. ortadan kaybolmak
disappear from v. -den yok olmak
disappear from (something) v. yitip gitmek
disappear from (something) v. ortadan kaybolmak
disappear from (something) v. (bir şeyden/yerden) uçup gitmek
Colloquial
disappear in the air v. buhar olup uçmak
disappear in the air v. iz bırakmadan kaybolmak
Idioms
disappear into the blue v. buhar olmak
disappear/vanish off the face of the earth v. buhar olmak
disappear off the face of the earth v. kayıplara karışmak
disappear off the face of the earth v. ortalıktan yokoluvermek
disappear into the blue v. ortadan kaybolmak
disappear off the face of the earth v. kırklara karışmak
disappear into the blue v. kayıplara karışmak
disappear into thin air v. kayıplara karışmak
disappear off the face of the earth (us/brit) v. kayıplara karışmak
disappear off the face of the earth v. ortalıktan kayboluvermek
disappear off the face of the earth v. sırra kadem basmak
disappear off the face of the earth (us/brit) v. sırra kadem basmak
disappear into the blue v. toz olmak
disappear off the face of the earth (us/brit) v. yok olup gitmek
disappear off the face of the earth (us/brit) v. yok olmak
disappear into the blue v. yok olmak
disappear into the woodwork v. kendini geri çekmek
disappear into the woodwork v. geri çekilmek
disappear into the woodwork v. geride durmak
disappear into the woodwork v. toplumda görünmez olmak
disappear into the woodwork v. silik olmak
disappear into the woodwork v. yokmuş gibi olmak
disappear into the woodwork v. ortadan kaybolmak
disappear into the woodwork v. ortalarda görünmemek
disappear into thin air v. yer yarılıp yerin dibine girmek
disappear into thin air v. buhar olmak
don't disappear on me expr. beni gözardı etme
don't disappear on me expr. beni yok sayma
Speaking
don't disappear on me expr. beni yüzüstü bırakma
where did you disappear to? expr. nereye kayboldun?
enough people disappear expr. yeterince insan kayboldu
Aeronautic
disappear off the radar v. radardan kaybolmak