dikiş - Turc Anglais Dictionnaire

dikiş

Sens de "dikiş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
dikiş seam n.
We are suspicious that the larger Member States seek to unpick the seams of the Community fabric.
Büyük Üye Devletlerin Topluluk dokusunun dikişlerini sökmeye çalıştıklarından kuşku duyuyoruz.

More Sentences
dikiş stitch n.
She needed five stitches.
Beş dikişe ihtiyacı vardı.

More Sentences
General
dikiş sewing n.
It is a really nice place to store the sewing things I collect.
Topladığım dikiş malzemelerini saklamak için gerçekten güzel bir yer.

More Sentences
dikiş suture n.
The surgeon's suture technique minimizes scarring.
Cerrahın dikiş tekniği yara izini en aza indiriyor.

More Sentences
Technical
dikiş sewing n.
It is a really nice place to store the sewing things I collect.
Topladığım dikiş malzemelerini saklamak için gerçekten şirin bir yer.

More Sentences
dikiş stitch n.
Your stitches will need to be removed in a few days.
Dikişlerinizin birkaç gün içinde alınması gerekecek.

More Sentences
Automotive
dikiş stitch n.
Tom got stitches.
Tom dikiş attı.

More Sentences
Food Engineering
dikiş seam n.
My jeans ripped at the seams.
Kot pantolonumun dikişleri yırtıldı.

More Sentences
Common Usage
dikiş stitching n.
General
dikiş suturing n.
dikiş rip n.
Technical
dikiş needlework n.
Mechanic
dikiş seaming n.
Textile
dikiş needlework n.
dikiş seamstress n.
Automotive
dikiş seaming n.
Medical
dikiş suture n.
Tobacco
dikiş seal n.

Sens de "dikiş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
dikiş yeri seam n.
My jeans ripped at the seams.
Pantolonum dikiş yerlerinden yırtıldı.

More Sentences
dikiş dikmek sew v.
While you are reading to me, I can do my sewing.
Sen bana kitap okurken, ben de dikiş dikebilirim.

More Sentences
General
dikiş makineleri sewing machines n.
My mother gave me a sewing machine.
Annem bana bir dikiş makinesi verdi.

More Sentences
dikiş dikmek sew v.
She prefers to sew, and wishes neither to walk nor to sit in the garden.
O, dikiş dikmeyi tercih eder ve ne yürümek ne de bahçede oturmak ister.

More Sentences
Textile
dikiş iğnesi sewing needle n.
Do you have a sewing needle?
Dikiş iğnen var mı?

More Sentences
Medical
dikiş atma suture n.
The surgeon's suture technique minimizes scarring.
Cerrahın dikiş atma tekniği yara izlerini en aza indiriyor.

More Sentences
General
dikiş söküğü rip n.
dikiş kutusu workbox n.
çifte dikiş repeating a class n.
dikiş yeri juncture n.
dikiş kutusu sewing box n.
dikiş makinesi iğnesi needle n.
dikiş (tıp) suture n.
çifte dikiş repeater of a class n.
çift dikiş repeating a year at school n.
dikiş atmaya yarayan ip (tıp) suture n.
biçki dikiş yurdu tailoring school n.
tel dikiş wire suture n.
sökük (dikiş yeri üzerindeki) split n.
tek tek dikiş interrupted suture n.
dikiş yeri stitch scars n.
iğneardı dikiş herringbone stitch n.
dikiş kutusu housewife n.
kumaşın sökülmesini önlemek için kenarına uygulanan dikiş serging n.
ince dikiş iğnesi sharps n.
iç dikiş inseam n.
cerrahi dikiş surgical stitch n.
dikiş nakış needlecraft n.
dikiş payı seam allowance n.
dikiş makinesi sewing machine n.
dikiş ipliği suture n.
dikiş yeri suture n.
dikiş ipliği sewing yarn n.
dikiş torbası sewing kit n.
dikiş takımı sewing kit n.
elektrikli dikiş makinesi electric sewing machine n.
dikiş masası sewing table n.
dikiş aparatı sewing attachment n.
dikiş öğretmeni sewing teacher n.
dikiş kursu sewing course n.
dikiş malzemeleri sewing supplies n.
dikiş ipliği makarası cotton reel n.
(içecek) dikiş draft n.
dikiş sayısı thread count n.
tel dikiş saddle stitch n.
ayakkabıların deri kısımlarında yapıştırma yapılacak, ilik açılacak veya dikiş yapılacak yerleri işaretleyen işçi marker n.
takip edilecek çizgileri işaretlemek için kullanılan çeşitli dikiş gereçleri marker n.
gizli dikiş blind stitching n.
dikiş nakış işinde kullanılan sepet work basket n.
ustalıkla dikiş yapan kimse renterer n.
dikiş kutusu hussif n.
dikiş çantası hussy [dialect] n.
kesme, şekillendirme ve dikiş işlemleri için ayakkabı tabanlarını yumuşatan kimse dampener n.
kesme, şekillendirme ve dikiş işlemlerini kolaylaştırmak için ayakkabı tabanlarını yumuşatan kimse muller n.
kenarın üzerine atılan dikey dikiş overhand stitch n.
dikiş çizgisi row n.
ayakkabı sayası parçalarını birleştiren dikiş makinesi operatörü closer n.
dikiş makinesi operatörü closer n.
dikiş yeri bel yerine kalçada olan kadın elbisesi drop waist n.
dikiş makinesi iron lady n.
ambalaj ipine uygun dikiş iğnesi pack needle n.
teyel dikiş atan kimse feller n.
ince dikiş atan kimse finedrawer n.
kumaşı büzen dikiş makinesi operatörü veya parçası gatherer n.
dikiş diken kimse seamer n.
kroşe dikiş shell stitch n.
dikiş makinesi çardağı spool stand n.
bir işte dikiş tutturamayan kimse stiff n.
iğneardı dikiş yapmak backstitch v.
dikiş tutturmak maintain consistency v.
dikiş tutturamamak be unable to settle down v.
dikiş aldırmak have one's stitches removed v.
çift dikiş yapmak repeat a year v.
büzmek (dikiş) pucker v.
dikiş tutturamamak be incapable of holding (a job/post) v.
dikiş gibi iz bırakmak seam v.
dikiş yapmak stitch v.
dikmek (dikiş vb) stitch v.
dikiş dikmek stitch v.
dikiş tutturmak hold a good job v.
dikiş atmak suture v.
dikiş çıkarmak take out stitches v.
dikiş almak take out stitches v.
dikiş tutturamamak be unable to hold a job v.
dikiş tutturamamak be unable to keep up v.
dikiş nakıştan anlıyor olmak be good at sewing and embroidery v.
dikiş nakıştan anlamak be familiar with sewing and embroidery v.
dikiş nakıştan anlamak be good at sewing and embroidery v.
dikiş nakıştan anlıyor olmak be familiar with sewing and embroidery v.
dikiş yapmayı öğrenmek learn to sew v.
dikiş atmak stitch up v.
dikiş atmak put stitches in v.
dikiş tutturamamak lack consistency v.
(dikiş, oluk veya eklemde) katlanmak, bükülmek veya ayrılmak break v.
teyel dikiş atmak fell v.
dikiş ile kapatmak inseam v.
dikiş ile işaretlemek inseam v.
ince dikiş atmak finedraw v.
(yıpranmış kenarları) ince dikiş ile onarmak finedraw v.
(kumaşı) büzmek için dikiş ipliklerinden çekmek gather v.
(kumaşı) bir uzun bir kısa dikiş atarak büzmek gauge v.
iç dikiş ile ilgili inseam adj.
gizli dikiş ile ilgili inseam adj.
Phrasals
(ameliyatın ardından) dikiş atmak close up v.
dikiş atmak close someone up v.
dikiş atıp ameliyatı bitirmek close someone up v.
fazladan dikiş atmak yarn over v.
Idioms
dikiş tutturmama checkered career n.
hiçbir işte dikiş tutturamama checkered career n.
dikiş tutturmak go through-stitch v.
üstten dikiş yapmak stitch aloft [dated] v.
görünür dikiş yapmak stitch aloft [dated] v.
Speaking
20'den fazla dikiş atılmış they said he had over 20 stitches expr.
Trade/Economic
çift dikiş emekli retread [australia/new zealand] n.
Industry
kıyafetlere bant diken dikiş makinesi operatörü bander n.
kesme, şekillendirme ve dikiş işlemleri için ayakkabının dış tabanlarını yumuşatan kimse muller n.
düğme deliği açan dikiş makinesi parçası buttonholer n.
Technical
ark dikiş algılaması arc seam sensing n.
aralıklı dikiş kaynağı stitch weld n.
ajurlu nakışta kullanılan dikiş faggot stitch n.
ark dikiş algılamalı osilasyon oscillation with seam sensing n.
boy dikiş kaynak makinesi longitudinal seam welding machine n.
çapraz dikiş lockstitch n.
çapraz dikiş herringbone stitch n.
dikiş ipliği sewing yarn n.
dikiş nakış işi needlework n.
dikiş boyu size of weld n.
dikiş sökme unseaming n.
dikiş yüksüğü thimble n.
dikiş makinesi iğnesi sewing machine needle n.
dikiş teyeli stitch n.
dikiş makineleri aksesuarları accessories for sewing machines n.
dikiş kaynağı seam weld n.
dikiş kaynağı tig welding n.
dikiş biçimli kaynak seam welding n.
direnç dikiş kaynaklarının basınç deneyi pressure test on resistance seam welds n.
dikiş kaynaklaması seam welding n.
dikiş kaynağı stitch-welding n.
dikiş makineleri için aksesuarlar accessories for sewing machines n.
dikiş kaynağı continuous weld n.
dikiş ve projeksiyon kaynağı seam and projection weld n.
dikiş makinesi sewing machine n.
dikiş kaynaklı boru seam-welded tube n.
dikiş kökü root of weld n.
dikiş çantası workbasket n.
dikiş dayanımı seam strength n.
dikiş perçini stitch rivet n.
dikiş makinesi yağı sewing machine oil n.
dikiş kaynaklı borular seam-welded tubes n.
dikiş yeri juncture n.
dikiş makinesi ayak pedalı treadle n.
dikiş kaynağı continuous welding n.
dikiş yeri seam n.
dikiş boncuğu weave bead n.
dikiş kaynağı yapma seam welding n.
dikiş yüzü weld face n.
dikiş cıvatası patch bolt n.
dikiş kaynağı stitch welding n.
eğreti dikiş hemstitch n.
ilk dikiş buttonhole stitch n.
iğneardı dikiş herringbone stitch n.
iğne ardı dikiş herringbone stitch n.
ilmekli dikiş loop stitch n.
kaynaklı dikiş welded seam n.
kesik dikiş tack weld n.
katlamalı dikiş seaming n.
kör dikiş blind seam n.
overlok dikiş overlock seam n.
zincir dikiş lockstitch n.
zincir dikiş chain-sewing n.
yumuşak dirençli dikiş kaynağı mash resistance seam weld n.
örümcek ağını andıran dikiş wheel stitch n.
bir köşeden diğerine giden dikiş whipstitching n.
çapraz dikiş whipstitching n.
dikiş makinesinde iğne sayısı gage n.
(dikiş makinesinde kumaş üzerindeki iğne) ileri taşıma feed n.
düz bir kesiti bulunan ve bükme tekniği yerine genelde örgü veya dikiş tekniği ile üretilmiş metal veya lif halat flat rope n.
(metal levhalarda, deri malzemelerde) çatlakları ve dikiş yerlerini düzleştirmek için kullanılan aletler seam set n.
oluklu mukavva dikiş makinesi stitcher n.
Computer
eğri dikiş curved seam n.
kaynak dikiş boyu weld seam length n.
Mechanic
dikiş kaynağı seam welding n.
ezme dikiş kaynağı mash seam weld n.
katlamalı dikiş seaming n.
Textile
üst üste kumaşların iki paralel dikiş çizgisiyle dikilmesinden oluşan, içine çubuk veya ip yerleştirilebilen boşluk casing n.
kaba kumaşların kenar katlama işlemlerinde sık kullanılan zikzak dikiş catstitch n.
zincir dikiş chain n.
dikiş için kullanılan pim, pamuk, kurdele ve benzeri ürünler notions n.
boyun çizgisi etrafında dikiş olan kravat necker n.
dikiş makinesinin dişli tutucusunu tutan düz plaka throat plate n.
pedallı dikiş makinesi treadle sewing machine n.
dikiş makinesinde kenar kıvırmaya yarayan eklenti tucker n.
dikiş makinesinde kenar kıvırmaya yarayan eklenti corder n.
örgüye fazladan dayanıklılık vermek için dikiş yerlerine uygulanan bükümlü iplik twist n.
atlar ve diker zigzag dikiş makinesi single needle zigzag lock stitch sewing machine n.
açık uçlu ayak (dikiş makinesi) open toe foot n.
açık uçlu ayak (dikiş makinesi) open toe foot n.
ajurlu dikiş hemstitch n.
ajurlu nakışta kullanılan dikiş faggot stitch n.
alın dikiş butt seaming n.
alt dikiş understitching n.
baskılı dikiş pleat presser sewing n.
balıksırtı dikiş herringbone stitch n.
büzgülü dikiş gather feeding n.
bir dikiş modeli ile dikme topstitching n.
büzgülü self-bound dikiş gathered self-bound seam n.
dikiş makinesi sewing machine n.
çoklu dikiş multi-stitch n.
çapraz dikiş cross-stitch n.
çift iğneli iğne transportlu büyük çağanozlu kilit dikiş makinesi twin needle feed lock stitcher with large hook n.
çapraz dikiş herringbone stitch n.
çoban ve gül dikiş makinesi large shell stitch overlock sewing machine n.
çift zincir dikiş double chain stitch n.
çift iğneli kilit dikiş makinesi twin needle drop feed lock stitcher n.
çift iğneli dikiş twin-needle sewing n.
çift iğneli kilit dikiş makinesi twin needle lock stitcher n.
çift iğneli kilit dikiş makinesi twin needle feed lock stitcher n.
çapraz dikiş cross-stiteh n.
dikiş açılması seam slippage n.
çift iğneli iptalli kilit dikiş makinesi twin needle drop feed split needle bar lock stitcher n.
çift iğneli düz yataklı zincir dikiş makinesi twin needle double chain stitch machine with flat bed n.
çapraz dikiş cross stitch n.
çapraz dikiş/dikme cross stitching n.
çift iğneli kilit dikiş makinesi twin needle feed split needle bar lock stitcher n.
dayanıklı dikiş heavy-duty stitch n.
dikiş dikme kapasitesi sewing capacity n.
dikiş açma makinesi stitch ripper n.
dikiş görünümü stitch diagram n.
dikiş şablonu stitching jig n.
dikiş uzunluğu seam length n.
dikiş ipliği sewing thread n.
dikiş görünüşü seam appearance n.
dikiş odası sewing room n.
dikiş makinesi iğnesi sewing machine needle n.
dikiş makinesi operatörü sewing machine operator n.
düz dikiş straight stitch n.
dikiş genişliği seam width n.
dikiş sonu seam end n.
düz dikiş makinesi lockstitch machine n.
dikiş açılması seam slippage n.
dikiş kenarı seam edge n.
dikiş randımanı seam efficiency n.
düz dikiş plain stitch n.
dikiş atlaması skip stitch n.
dikiş kalitesi seam quality n.
dikiş sökme aleti seam ripper n.
dikiş sayacı production quantity counter n.
dikiş bağlama stitch fastening n.
dikiş seti sewing kit n.
dikiş gerginliği stitch tension n.
dikiş yeri ölçer seam gauge n.
dikiş payı hem allowance n.
dikiş bandı stitching tape n.
dikiş boyu stitch length n.
dikiş açma makinesi seam ripper n.
dikiş çizgisi seamline n.
dikiş yerinden yırtılma direnci resistance to stitch tear n.
dikiş yırtılmasına dayanım resistance to stitch tear n.
dikiş kalınlığı seam thickness n.
düz dikiş makinesi lock stitcher n.
dikiş tipleri stitch types n.
dikiş yeri bandı seam tape n.
dikiş payı seam allowance n.
dikiş yoğunluğu stitch density n.
dikiş büzülmesi seam pucker n.
dikiş yırtılma dayanımı stitch tearing strength n.
düz dikiş even sewing n.
dikiş adım boyu stitch length n.
dikiş sıklığı stitch density n.
elde dikilen gizli dikiş prickstitch n.
elastik dikiş stretch stitch sewing n.
elektronik düz dikiş tek iğne makinesi electronic single needle lock stitch sewing machine n.
eğri dikiş differential feed n.
en büyük dikiş kopma kuvveti maximum force to seam rupture n.
esnek dikiş stretch stitch sewing n.
elektronik kilit dikiş düğme makinesi electronic lock stitch button machine n.
esnek dikiş stretch feeding n.
endüstriyel dikiş makinesi industrial sewing machine n.
gaze dikiş foot stitch n.
flat-fell dikiş yeri flat fell seam n.
ev tipi dikiş makinesi household sewing machine n.
gizli dikiş blindstitch n.
gizli dikiş catchstitch n.
gizli balıksırtı dikiş blind herringbone stitch n.
hatalı dikiş faulty seam n.
hızlı ters dikiş ünitesi quick reverse unit n.
iğneardı dikiş herringbone stitch n.
iğneardı dikiş backstitch n.
iğne ardı dikiş backstitch n.
iğne transportlu çift iğneli kilit dikiş makinesi twin needle feed lock stitcher n.
iptalli kilit dikiş makinesi twin needle drop feed split needle bar lock stitcher n.
iki iğne kilit dikiş two needle lock stitch n.
ilik dikiş buttonhole stitch n.
iğne transportlu, iptalli, çift iğneli kilit dikiş makinesi twin needle feed split needle bar lock stitcher n.
kenar dikiş otomatı contour stitcher (automatic) n.
kavisli dikiş arched seam n.
kenar dikiş otomatı contour stitcher automatic n.
kavisli dikiş yeri curved seam n.
kollu zincir dikiş makinesi feed off the arm double chain stitcher n.
kumaşların dikiş gerilme özellikleri seam tensile properties of fabrics n.
kol ve yakalara uygulanan süslü dikiş tekniği topstitch n.
merserize pamuk dikiş ipliği mercerized cotton sewing thread n.
molalı dikiş gather stitch sewing n.
merserize dikiş ipliği mercerized sewing thread n.
normal dikiş constant feeding n.
overlok dikiş overlock seam n.
paylerans (dikiş) allowance (seam) n.
paylerans dikiş allowance seam n.
pantolon kemer astarı baskı dikiş makinesi slacks waistband curtains felling blindstitch machine n.
parça dikiş butt seaming n.
pantolon kemer nokta dikiş makinesi single thread blind stitch tacking machine n.
reçme dikiş coverstitch n.
punteriz dikiş yapma bartacking n.
reçme dikiş makinesi cover stitch machine n.
reglan dikiş raglan seam n.
saten dikiş satin stitch n.
robalı dikiş empire seam n.
sayılı dikiş stitch number sewing n.
self-bound dikiş self-bound seam n.
tek iğneli ayarlanabilir üstten ve alttan transportlu iplik kesicili kilit dikiş makinesi single needle adjustable top and bottom feed lock stitcher with thread trimmer n.
tek iğne kilit dikiş one needle lock stitch n.
takviye dikiş reinforcing seam n.
ters dikiş reverse stitch n.
ters dikiş reverse stitching n.
tek iğneli silindir yatak transportlu iplik kesicili kilit dikiş makinesi single needle cylinder bed feed lock stitcher with thread trimmer n.
tek iğneli iğne transportlu yan kesicili kilit dikiş makinesi single needle feed lock stitcher with side cutter n.
uç dikiş butt seaming n.
üst üste bindirilmiş dikiş yeri lapped seam n.
üç aşamalı zikzak dikiş three-step zigzag stitch n.
üst karyoka dikiş top cover thread n.
verev dikiş whipstitch n.
ultra yüksek hızlı overlok dikiş makinesi ultra high speed overlock sewing machine n.
üst dikiş topstitched n.
üst dikiş topstitching n.
yan dikiş side seam n.
yuvarlak dikiş round stitching n.
yığma dikiş bulk seam n.
zincir dikiş one needle lock stitch n.
zincir dikiş chain stitch n.
zincir dikiş chainstitch n.
zikzak dikiş zigzag stitch n.
zigzag dikiş zigzag seam n.
zincir dikiş punto makinesi hand stitch machine n.
zigzag dikiş genişliği needle racking width n.
dikiş-nakışta kullanılan yün ve ipek malzeme arrasene n.
dikiş nakış işleri için kullanılan küçük masa bag table n.
dikiş makinesinde aplike, ekleme ve zikzak dikiş yapmak için kullanılan ek parça zigzagger n.
zikzaklı dikiş motifi bargello n.
döşemede kullanılan dikiş iğnesi upholstery needle n.
fagot dikiş faggot stitch n.
fagot dikiş işi faggoting n.
fagot dikiş fagot stitch n.
bir dikiş yöntemi fagoting n.
örgüde açık bir motif oluşturan dikiş fagoting n.
bir dikiş yöntemi faggoting n.
örgüde açık bir motif oluşturan dikiş faggoting n.
dikiş makinesinde kullanılmaya göre tasarlanmış ipekli iplik machine twist n.
ağır kumaşlara ince dikiş atmak için kullanılan bir tür iğne between n.
ağır kumaşlara ince dikiş atmak için kullanılan bir tür iğne betweens n.
dikiş makinesi iğnesi uzunluğu bight n.
giysinin dikiş payında çok sayıda kumaş katmanının kırpılması layering n.
dokuma kumaş benzeri etki yaratan bir tür dikiş wholestitch n.
yarım çapraz dikiş half cross stitch n.
dikiş makinesinde kenar katlama yapmaya yarayan parça hemmer n.
ipliklerin paralel olarak çekildiği ve açıkta kalan ipliklerin gruplar halinde bir araya getirildiği bir dikiş türü hemstitching n.
(kıyafette) buruşuk, katlanma, dikiş gibi çizgi kesintisi break n.
dikiş çizgisinde değişiklik break n.
küçük noktalar şeklinde yapılan bir dikiş şekli moss-stitch n.
şeklin üst kumaştan çıkarıldığı dikiş biçimi reverse appliqué n.
singer dikiş lock stitch n.
dikiş yerlerini yeniden dikmek için söken kimse ripper n.
dikiş sökme decrease n.
sürfile yapılmış dikiş overcast n.
sürfile ile yapılan dikiş overcast stitch n.
kumaşın işlenmemiş kenarlarının sökülmesini önlemek için üst üste atılan uzun ilmeklerle yapılan dikiş overcasting n.
iki kenarı birleştiren ve her bir ilmeğin kenarların oluşturduğu dikiş yerlerinin üzerinden geçirildiği, bitişik ve dikey ilmekler atılarak yapılan dikiş overhand n.
dikiş makinesinin fırfır veya kırmalı yaka yapmaya yarayan ek parçası ruffler n.
dikiş kaçığı run n.
(dikiş) kaçma runner n.
(dikiş) atma runner n.
teyel dikiş lock stitch n.
örgülü kumaşlardaki yatay bir ilmek veya dikiş sırası course n.
çift dikiş yapma increase n.
harç dikmek için kullanılan dikiş makinesi parçası piper n.
kroşe dikiş crochet stitch n.
dikiş makinesi dişlisi feed dog n.
dikiş makinesinde malzemenin yerleştirildiği dişli bölüm feed dog n.
teyel dikiş felled seam n.
dikiş payı inlay n.
(vardolada yer alan) gizli dikiş inseam n.
gizli dikiş uzunluğu inseam n.
gizli dikiş boyu inseam n.
iç dikiş boyu inseam n.
gizli dikiş uzunluğu inseam measurement n.
gizli dikiş boyu inseam measurement n.
iç dikiş boyu inseam measurement n.
önü kapatılan kıyafetlerin vücuda sıkıca oturmasını sağlayan dikiş açıklığı placket n.
basit dikiş plain sewing n.
yastık, servis altlığı gibi kumaş eşyalar dıştaki dikiş yerinden çıkan parça veya şerit flange n.
elbise veya kumaşın dikiş hattı ile dış kenarları arasında kalan ve genelde içe katlanan bölümü seam n.
dikiş dikme makinesi seamer n.
dikiş makinesi seamer n.
ayakkabı veya botun ağız kısmını oluşturan dikiş shoe collar n.
(dikiş makinesinde) mekik yatağı shutten race n.
dikiş makinesi bobini shuttle n.
(dikiş tezgahında) farklı iplerin geçtiği ek mekikli bölüm shuttle box n.
(dikiş tezgahında) ek bobinli bölüm shuttle box n.
temel dikiş foundation n.
gizli dikiş slip stitch n.
konik uçlu dikiş makinesi point n.
(eldivenin arkasında yer alan) pli dikiş point n.
eldivenin arka tarafındaki dikiş detayı point n.
eldivene dikiş detayı ekleyen kimse pointer n.
(eldivenin arkasına) dikiş ile yapılan dekoratif çizgi hattı pointing n.
dantelde boşlukları örümcek ağına benzeyen ipliklerle bezeyen bir dikiş tekniği spider stitch n.
kumaşın kenarlarını katlayıp zikzak dikiş yapmak catstitch v.
zincir dikiş ile dikmek chain v.
zincirli dikiş yapmak chain stitch v.
dikiş makinesi ile dikmek machine-stitch v.
verev dikiş ile birleştirmek whip v.
verev dikiş ile bitirmek whip v.
verev dikiş ile bir araya getirmek whip v.
veren dikiş ile büzdürmek whip v.
dikiş yeri neredeyse görünmeyecek şekilde dikmek renter v.
bitmiş dikişten dikiş payının bir kısmını kırpmak grade v.
dikiş yerinin, düğme iliğinin veya etek ucunun kenarını kısa ve dikey dikişlerle dikmek overhand v.
sürfile dikiş atmak oversew v.
sürfile dikiş dikmek oversew v.
(düz dikiş ile) dikmek run v.
dikiş atmak run v.
(dikiş) açmak run v.
(elbisede veya kumaşta) dikiş bozmak run v.
çift dikiş yapmak increase v.
(kumaş kenarını) düz dikiş atarak tamamlamak pick v.
üzerine çapraz dikiş dikmek cross-stitch v.
ince dikiş atmak fine-draw v.
(kumaşın işlenmemiş kenarlarını) üç iğneli dikiş makinesi ile sürfile yapmak serge v.
gazi (dikiş) topstitched adj.
sökülmemesi için kenar şeridi konmuş (dikiş yeri) piped adj.
Furniture
dikiş, makyaj gibi malzemelerinin saklanabileceği cepli veya bölmeli kap tidy n.
Automotive
ark dikiş kaynağı arc seam weld n.
dışbükey dikiş crown n.
dikiş kaynağı continuous weld n.
dikiş kenarı leg length n.
dikiş vidası seam screw n.
direnç dikiş kaynağı resistance seam welding n.
dirençli ezme dikiş kaynağı resistance mash seam welding n.
dikiş kaynağı seam weld n.
ezme dikiş kaynağı mash seam weld n.
kaynak metali (dikiş) kalınlığı layer n.
kaynak dikiş boyu weld length n.
Aeronautic
blok dikiş konstrüksiyonu block construction n.
çapraz dikiş cross seam n.
diyagonal dikiş çapraz dikiş diagonal seam n.
geriye dikiş backstitch n.
Marine
açılı bir yelkenin iki kumaşını birleştiren eğimli dikiş yeri miter n.
açılı yelkenin iki kumaşını birbirine bağlayan eğik dikiş mitre n.
normalde yalnızca iki sıra dikişle birleştirilen iki yelken bezinin birleştiği yerde yapılan ekstra orta dikiş monk's seam n.
normalde yalnızca iki sıra dikişle birleştirilen iki yelken bezinin birleştiği yerde yapılan ekstra orta dikiş monk seam n.
gemi gövdesinin üstündeki dikiş devil n.
Medical
servikal yetmezlikte düşük veya erken doğumu önlemek için rahim ağzına dikiş atılması cerclage n.
dikiş işlemi traumatonesis n.
devamlı dikiş running suture n.
devamlı dikiş running stitch n.
deschamps dikiş iğnesi deschamps suture needle n.
dikiş atma (yaraya vb) suturing n.
dikiş pensi suture forceps n.
dikiş açılması stitches opening n.
dikiş atılabilirlik suturability n.
dikiş yeri suture n.
dikiş açılması stitches re-opening n.
dikiş sayısı number of stitches n.
ekstramukozal-seromüsküler tek kat dikiş tekniği single layer extramucosal-seromuscular suture technique n.
intrakranial dikiş iğnesi intracranial sewing needle n.
yara kenarlarının dikiş ile birleştirilmesi suture n.
yara kenarlarını birleştiren dikiş suture n.
yapay damağın dikiş yeri uraniscoraphy n.
gerginliği büyük bir yüzey alanına dağıtmak için uygulanan bir dikiş yöntemi quilled suture n.
cerrahi dikiş surgical seam n.
cerrahi iğneyle dikiş atmak needle v.
cerrahi dikiş atmak tie off v.
dikiş almak remove the suture v.
dikiş aldırmak take out stitches v.
dikiş almak remove one's stitches v.
dikiş atmak (yaraya vb) suture v.
dikiş aldırmak unstitch v.
yaraya dikiş atmak stitch a wound v.
dikiş anlamı veren son ek -rrhaphy suf.
Anatomy
organın iki benzer kısmını birleştiren dikiş benzeri çizgi raphe n.
dikiş koyma suturation n.
dikiş kemikleri sutural bones n.
düz dikiş harmonic suture n.
düz dikiş harmony n.
internazal dikiş internasal suture n.
iki paryetal kemiği birleştiren dikiş interparietal suture n.
kafa tasının parietal ve frontal kemikleri arasına uygulanan bir dikiş coronal suture n.
Gastronomy
dikiş, dikiş yeri seam n.
Military
dikiş kutusu huswife [uk] n.
Sport
(krikette) topun çevresindeki çift sıra dikiş seam n.
(krikette) topu atan oyuncunun atış sırasında top üzerindeki dikiş çemberi kullanmasına ait seam adj.